Search

TEZ9963 Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013. Kaynakça (s. 99-105) var. xv, 115 s. : res., tablo ; 29 cm. Bu çalışmada 75 ?g/ml, 150 ?g/ml ve 300 ?g/ml SMB ile 24 ve 48 saat sürelerle muamele edilen insan periferal lenfosit hücrelerinin genomik DNA’sındaki olası genotoksik etkileri değerlendirmek için RAPD-PCR yöntemi kullanıldı. Bu amaçla 10 nükleotidlik 13 primer kullanılmıştır. SMB’nin genotoksik etkisi, RAPD profillerindeki kontrolle kıyaslandığında bant profillerinde yeni oluşan ya da yok olan bantlara göre değerlendirilmiştir. Daha sonra her bir primere ait örneğin GKSdeğeri hesaplanmıştır. SMB kontrolle kıyaslandığında, 24 ve 48 saatlik muamele periyotları için bütün konsantrasyonlarda polimorfik bant meydana getirmiştir. SMB’nin bütün konsantrasyonları GKS değerini kontrole nazaran önemli derecede değiştirmiştir. Bununla birlikte, 48 saatlik muamele periyodundaki en düşük iki doz muamelelerinin genotoksik etkisinin neredeyse pozitif kontrol olarak kullanılan sodyum azid (SA) kadar olduğu saptanmıştır. Hatta en yüksek konsantrasyondaki SMB muamelesi genotoksik etkisini SA’dan daha fazla göstermiştir. Bu durum, SMB’nin kullanılan dozlarının insan lenfositleri için genotoksik risk taşıdığını göstermektedir. In the present study, the RAPD-PCR assay was used to evaluate the possible genotoxic effects in the genomic DNA of human peripheral lymphocytes cells that exposed with 75 ?g/ml, 150 ?g/ml, and 300 ?g/ml SMB concentrations for 24 and 48 hours treatment periods. For this purpose, 13 primers consisted of 10-mer were used in this study. The genotoxic effect of SMB was evaluated according to band newly formed or absent bands compared with control bands in the RAPD band profiles. Then the values of GTS were calculated of sample of each primer. SMB produced polymorphic bands all on concentrations of 24 and 48 hours when compared with control bands. SMB significantly changed the value of GTS compared with control for at all concentrations. The genotoxic effect as a result the treatments of the lowest two doses of SMB was determined almost positive control proceedings genotoxic effects of sodium azide (SA) is so. Morever, the genotoxic effects resulting from treatment of the highest concentration of SMB was detected that SA has demonstrated the genotoxic effect was found to be more. As a result, SMB has a genotoxic risk at the doses for human lymphocytes used in the present study. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: FEF2009D4.

Süperovulasyon oluşturmak amacıyla 12 Simmental ineğine sırasıyla, PMSG + PGF2 α, FSH + PGF2 α ve SMB + PMSG + PGF2 α uygulanmıştır. Bu uygulamalar sonucunda FSH ile yapılan çalışmalarda, PMSG nin yalnız veya SMB ile kombineli çalışmalarına oranla daha olumlu sonuçlar alınmıştır. Suni tohumlamayı takip eden 7.günde yapılan rectal muayenelerde gerek corpus luteum sayıları ve gerekse aynı gün yapılan uterusun yıkanması sonucu elde edilen embriyo sayı ve kalitesi yönünden FSH nın daha etkili olduğu, sonuç olarak da PMSG nin SMB ile kombine veya yalnız uygulanmasının FSH ya göre daha düşük sayı ve kalitede embriyo oluşturduğu ortaya konmuştur. FSH, PMSG and Syncromate-B (SMB) with PMSG were used the treatment of 12 Simmental cattle for superovulation. Better responses were obtained when FSH, rather than PMSG, was used regardless of whether they were administered alone of combined with SMB. The use of PMSG + SMB significantly decreased the number of corpus luteum present at the time of embryo collection 7 days after insemination, as compared with other treatment regimens. Consequently, a significant lower number of ova was found in those animals treated with PMSG + SMB. As a result of that, the use of SMB combined either with PMSG or FSH resulted in poorer responses than when either gonadotrophin was used alone.

FSH, PMSG and Syncromate-B (SMB) with PMSG were used the treatment of 12 Simmental cattle for superovulation. Better responses were obtained when FSH, rather than PMSG, was used regardless of whether they were administered alone of combined with SMB. The use of PMSG + SMB significantly decreased the number of corpus luteum present at the time of embryo collection 7 days after insemination, as compared with other treatment regimens. Consequently, a significant lower number of ova was found in those animals treated with PMSG + SMB. As a result of that, the use of SMB combined either with PMSG or FSH resulted in poorer responses than when either gonadotrophin was used alone. Süperovulasyon oluşturmak amacıyla 12 Simmental ineğine sırasıyla, PMSG + PGF2 α, FSH + PGF2 α ve SMB + PMSG + PGF2 α uygulanmıştır. Bu uygulamalar sonucunda FSH ile yapılan çalışmalarda, PMSG nin yalnız veya SMB ile kombineli çalışmalarına oranla daha olumlu sonuçlar alınmıştır. Suni tohumlamayı takip eden 7.günde yapılan rectal muayenelerde gerek corpus luteum sayıları ve gerekse aynı gün yapılan uterusun yıkanması sonucu elde edilen embriyo sayı ve kalitesi yönünden FSH nın daha etkili olduğu, sonuç olarak da PMSG nin SMB ile kombine veya yalnız uygulanmasının FSH ya göre daha düşük sayı ve kalitede embriyo oluşturduğu ortaya konmuştur.