Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ve İnkılapların gerçekleştirilmesinden sonra, hedeflenen demokratik hayatın gereği olarak Atatürk döneminde iki defa çok partili siyasi hayata geçiş denemesi yapılmış, ancak bilinen nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır.Cumhurbaşkanı İnönü, İkinci Dünya Savaşı'nın, çağdaş demokratik düzeni önceleyen Batı Bloğu'nun galibiyeti ile sonuçlanmasından sonra, aynı bloğun içerisinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti için de çok partili demokratik hayata geçişin zamanı geldiğine inanmıştır. Cumhurbaşkanı İnönü, partisi içerisinde ortaya çıkan görüş ayrılıklarının yarattığı parti içi muhalefeti bunun için bir fırsat olarak görmüş ve partisindeki muhaliflerin önünü açarak yeni bir siyasi partinin doğuşuna müsaade etmiştir. Demokrat Parti'nin kurulması ile ülkemizde üçüncü çok partili siyasi hayat başlamıştır. Çalışmanın konusu, Türkiye'de çok partili hayata geçişi müteakip 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan genel seçimler ile iktidara gelen Demokrat Parti'nin 27 Mayıs 1960'da bir askeri müdahale ile görevden uzaklaştırılmasına kadar olan iktidarı döneminde ordu ile arasındaki ilişkilerdir. Demokrat Parti iktidarının ilk günlerinde ordu üst kademesi ile iktidar arasında başlayan gerginlik, ordu üst komuta kademesinde yapılan tasfiyeler ve atamalar, tayin ve terfilerde hükümetin rolü, iktidarın muhalefete ve Genelkurmay'a danışmadan verdiği iddia edilen Kore Savaşı'na giriş kararı, Türkiye'nin NATO'ya girişi tezin konusunu oluşturmaktadır. Bu konular Cumhuriyet Arşivi'nde bulunan belgeler, ulusal basın ve dönem ile ilgili yazılan gerek bilimsel gerekse anı kitaplarından istifade etmek suretiyle ortaya konulmuştur.Bunun yanı sıra Demokrat Parti'nin iktidara gelişi ile ordu mensupları arasında oluşan, ordunun modernleşmesi ve problemlerinin çözümü konusundaki beklentiler ve Demokrat Parti iktidarının bu beklentilere ne ölçüde cevap verebildiği de bir diğer ana konudur. Bu konu incelenirken, dönem içerisinde askerlerin toplum içerisindeki statüleri, sosyal ve ekonomik durumları da irdelenmiştir. Subayların ekomik durumları dönemin resmi ekonomik verileri ve dönemi yaşayan subayların anılarında anlattıkları ışığında ortaya konulmuştur.Bunun yanında DP döneminde ordunun ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yapılan bina, kışla ve tesisler, ordunun eğitim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yapılan düzenlemeler ve çıkarılan kanunlar ile bunların orduya sağladığı imkânlar arşiv belgeleri ve askeri birliklerin tarihçeleri üzerinden incelenmiştir.Ayrıca DP'nin Birinci Kongresi'nde kabul edilen Ana Davalar Komisyonu Raporunda, CHP döneminde çıkarılan antidemokratik kanunlardan derhal kurtulunulacağı ve yerine çağdaş demokratik değerlere uygun kanunların yapılacağı belirtilmesine rağmen, gitgide daha fazla antidemokratik ve baskıcı kanunlar çıkarılmıştır. Çıkarılan bu kanunlarla, başta muhalefet, basın ve üniversiteler olmak üzere toplumun muhalif her kesimi susturulmaya çalışılmış, öyle ki DP'li yöneticiler zaman zaman bu baskıcı politikayı kendi parti gruplarına ve kendi yayın organlarına kadar genişletmişlerdir. Bu çalışmada bu kanunlar ve içerikleri ile uygulama sonucu meydana getirdikleri sonuçlar irdelenmiştir.Diğer yandan DP iktidarı döneminde Atatürk İlke ve İnkılaplarına bakışı, özellikle laiklik konusundaki uygulamaları, tabanından gelen isteklere uygun olarak dini gruplar ve cemaatler ile olan ilişkileri ve bu gruplara ait basın organlarına maddi ve manevi destek vererek buradan siyasi çıkar sağlama gayretleri de incelenmiştir. DP'nin üst yöneticilerinin Başbakan Adnan Menderes'in bilgisi dahilinde subayların gözünde dinci ve gerici olarak değerlendirilen gazete ve dergilere yaptığı maddi yardımlar, yine bazı cemaatlere ve liderlerine manevi destek çabaları, Cumhuriyet Arşivi'nden elde ettiğimiz belgeler ışığında ortaya konulmuştur.Bu çalışmada başlangıçta ordu mensuplarının büyük beklentiler ile karşıladıkları Demokrat Parti iktidarının, ordu ile arasında yaşanan ilişkiler ve bir askeri müdahale ile noktalanan bu süreçteki uyuşmazlık noktaları ortaya konulmuştur. Bu yapılırken, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ve hazırlanan ihtilalin lideri konumunda bulunan Orgeneral Cemal Gürsel'in, ordu adına Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'e yazdığı ve dolayısıyla hükümete yaptığı bir uyarı olarak kabul edilebilecek 3 Mayıs 1960 tarihli mektubunun orijinal kopyası, Cumhuriyet Arşivi'nde bulunmuştur. Mektubun içeriği konusunda bugüne kadar yaşanan tartışmaların da bu mektubun tez içerisinde yayımlanmasıyla son bulacağı değerlendirilmektedir.Yukarıda anlatılan bu gelişmelerin, aydın kesim ve bu kesimin içerisinde yer alan subayların üzerinde yarattığı etki, dönemi yaşayan subayların perspektifinden, kendi yazdıkları anıları üzerinden incelenmiştir. Toplumun ve üniversite öğrencilerinin bu antidemokratik ve gerici olmakla suçlanan uygulamalara verdiği tepkiler özellikle muhalif basın incelenerek tespit edilmiş, 27 Mayıs 1960'da gerçekleşen, demokrasi için antidemokratik bir askeri müdahale paradoksu bu şekilde anlatılmaya çalışılmıştır. Tezde, iktidarın ordu ile olan ilişkileri, somut olaylar çerçevesinde, Cumhuriyet Arşivi belgelerinin yanı sıra birinci ve ikinci elden kaynakların ışığında incelenmiştir. Diğer yandan gerek iktidara gerekse muhalefete yakın basın ağırlıklı olarak kullanılmış, ordu ve iktidar arasında yaşananlara kamuoyunun verdiği tepki ortaya konulmaya çalışılmıştır. Böylece, esasında kamuoyunu oluşturan halkın içinden gelen askerlerin ordu ile iktidar arasında yaşananlardan basın yoluyla ne derece etkilendiği de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yukarıda belirtilen tüm hususlar, subayların gözünden incelenmiş ve bu perspektifle değerlendirilmiştir. After the establishment of Republic of Turkey and reforms there are two experience that transition to multi-party system under the Ataturk administration, but they were not succeed because of some known facts.President İnönü believed that Republic of Turkey which one of the member of West Bloc was ready for the multi-party system after the victory of the West Bloc in the Second World War. Also, Inonu authorized establishment of a new political party because he considered difference of opinions in his party and intraparty opposition movements as an occasion. In this way, with the establishment of Democratic Party the third multi-party system was started in Republic of Turkey.Argument of this study is after the transition to multi-party system in Republic of Turkey, relations between the military and Democratic Party when came to power with 14 May 1950 elections until 27 May 1960 military intervention.The tension between government and top executives of the military that began in the early days in the Democratic Party administration, discharges and new appointments in the top executive level, government's role of appoints and promotions, asserted decision of the involvement of the Korean war without any consultation of the opposition party and the General Staff are composed of this study. Some documents from the State Archives of the Prime Ministry and Archive of the Grand National Assembly of Turkey, national press, and memoir books related to this period were used in relation to this study.On the other hand, other main argument is expectations which formed between members of the military with the Democratic Party's came to power about modernization of the military and solving the problems within the military andresponsiveness of the Democratic Party administration to these expectations. In this period, social and economic status of the soldiers was examined. Economic levels of the military officers constituted by official economic data within this period and memories which belong the officers who lived this period. Besides, in the term of DP the building, barracks and facilities that built for the military's need; regulations and codes for the development of the military's education system and all of opportunities that provide to the army were examined by the archive documents and history of the troops. Additionally, commission's report which accepted on the First Democratic Party Congress claimed that modern and democratic laws will replaced by the antidemocratic laws which adopted in Republican People's Party administration. But, beside these new laws became more and more antidemocratic and oppressive. With the acceptance of new laws every counter-view from the society particularly opposition party, media and universities were tried to be supressed; such that Democratic Party times to times extend these oppressive attitudes among their party group and their media. On the other hand; Democrat Party's outlook on Ataturk's principles and reforms, especially application on secularism, in accordance request from their base and relations between religious groups and orders, also, Democratic Party provided financial support to these religious groups and orders and DP's tried to gain political favour from these groups and orderswere examined. In this study, there are some documents from the State Archives of the Prime Ministry about top executives from DP's financial aid to the reactionist journal and newspapers according to officers and moral support to some religious orders and their leaders within the knowledge of Prime Minister Adnan Menderes. In this study, some frictions mentioned about the period which started with great expectations from the military through new administration and ended with military intervention. In accordance for this purpose, a letter was found in theState Archives of the Prime Ministry which belong to General Cemal Gürsel who is Chief of the Army and Chief of the 1960 military intervention and for the Minister of National DefenseEthem Menderes. This letter can be accepted as a warning and it sent in 3 May 1960. I believe that some negotiations about the content of this letter will be end with this study because original copy of the letter will establish with this study. The paradox of an anti-democratic military intervention for democracy, which took place on 27 May1960 was tried to be explained in consideration of memoirs of some state officials and intelligentsia and also, opposition media for the understand of the reaction of society and students against all of the reactionist and antidemocratic developments. In this study, the relation of the government with the military was examined in the light of the first and second sources according to officers' perspective, as well as documents of the State Archives of the Prime Ministry and Archive of the Grand National Assembly of Turkey through concreate cases. On the other hand, media which both partisan and opposition were used because to understand public opinion against relations between military and government. Thus, it was also shown how much soldiers who come into existence from public opinions were influenced by the media. All of the issues examined above are according to perspectives of officers who are charged at that period. 298