Akut bronşiolit, sıklıkla viral etkenlerin neden olduğu bronşiyollerin inflamasyonuyla belirgin özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda ciddi seyredebilen wheezing, öksürük, hızlı solunum, göğüste çekilmeler ve ekspiryumda uzama ile seyreden bir hastalıktır. Hastalığın sık görülmesi ve tekrarlayan tabloların astım ile olası ilişkisi, süt çocukluğunda ciddi hastalık ve ölüm nedeni oluşturması hastalığın önemini artırmaktadır. Yineleyen bronşiolit tablosunun infantlarda astım için bir gösterge ve risk olması; astım ve alerjik hastalıkların ise sıklığında son yıllarda önemli oranda artış olması önemini daha da artırmaktadır. Bu artıştan çevresel faktörlerdeki değişiklikler sorumlu tutulmaktadır. Bu bağlamda iki önemli görüş hijyen hipotezi ve beslenme değişiklikleridir. Bu çalışmamızda ilk atak bronşiolit geçiren hastalarda vitamin A, E, D metabolizması ve beta defensin, katelisidin düzeylerinin bronşiolit ağırlığı ve rekürrensi ile ilişkisini değerlendirilecektir.Celal Bayar Üniversitesi Çocuk Solunum ve Allerji kliniğine başvuran ve Ekim 2014- Şubat 2016 tarihleri arasında 1 ay- 3 yaş arasında ilk atak akut bronşiolit tanısı alan 152 hasta çalışmaya alınmıştır. Hastaların ilk başvuru anında serum vitamin A, E, D, vitamin D reseptör, beta defensin, katelisidin düzeyleri için kan örnekleri alınıp santrifüj edilip -80°C buzdolabında saklandı. Sonra 6ay-1 yılboyunca 3'er aylık periyodlarda hastalar kontrollere çağırılarak bronşiolit ataklarını tekrarlayıp tekrarlamadığı kaydedilmiştir. Ayrıca hastalara ilk başvuru anında anket yapılarak (ailelerine sorularak) bronşiolit şiddetine ve rekürrensine etkisi olabilecek çevresel etkenler (ailede sigara içimi, annenin gebelikte sigara içimi, kardeş varlığı, ailede allerji ve geçici hışıltı öyküsü) de sorularak kaydedilmiştir. Serum biyomarkerları ELİSA yöntemi ile çalışılmıştır. Çalıştığımız serum biyomarkerlarının düzeyi ile bronşiolit klinik ağırlığı ve rekürrensi arasındaki ilişki değerlendirilmek için analiz yapılmıştır.Çalışmaya aldığımız olguların 78 tanesinde bronşioliti yinelemiş 74 tanesinde yinelememiştir. Olgularımızın 127 tanesi hafif bronşiolit, 25 tanesi orta bronşiolit kliniğinde başvurmuştur. Orta bronşiolit kliniği ile başvuranlarda hastalığın daha çok yinelediği görüldü. (bronşiolit yineleyen %68 yinelemeyen %32 p: 0,82) Hastalığın rekürrensi ile bakılan serum parametreleri arasında ilişki değerlendirildiğinde; bronşioliti yineleyenlerde vitamin E dışındaki diğer parametrelerin serum düzeyleri hafif düşük saptanmıştır. (Vitamin D düzeyi yineleyen hışıltılı grupta 50,5 ± 61,1 nmol/L bronşiolit yinelemeyen grupta 53,4 ± 65,9 nmol/L p:0,77 A vitamiin düzeyi yineleyen grupta 218,3 ± 98,2mcg/ml yilemeyen grupta 228,5 ± 106,9mcg/ml p: 0,55 E vitamin düzeyi ise yineleyen grupta 4,2 ± 1,5mg/dl yinelemeyen grupta 3,9 ± 1,6mg/dl p: 0,33 katelisidin düzeyi yineleyen grupta 76,7 ± 40,1ng/ml yinelemeyen grupta 84,9 ± 52,3ng/ml p: 0,28) Ancak istatistiksel bir farklılık oluşturmamaktadır. Hastalığın şiddeti ile serum parametreleri arasındaki ilişkiyi değerlendirdiğimizde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır.Çalışmamızda değerlendirilen çevresel etmenlerden ailede sigara içimi ile bronşiolit rekürrensi arasında anlamlı bir ilişki saptanmış olup, ailede sigara içimi öyküsünü olanlarda bronşiolitin tekrarladığı saptanmıştır. Bronşioliti yineleyen grubun %59'unda pasif sigara maruziyeti bulunmaktaydı, %41'inde pasif sigara maruziyeti yoktu.(p: 0,028)Ağır bronşiolit kliniği ile izlenen hastalarımızın olmaması büyük kısmının hafif bronşiolit tanısı ile izlenmesi daha doğru sonuçlar elde etmemize engel olmuştur. Ayrıca hastalığın prognoz ve rekürrensi üzerine olan etkileri değerlendirmek için hastaların daha uzun süre izlenmesi daha doğru sonuçlar verebilir. Özellikle semptom skoru 4'ün üzerinde olan hastaların daha uzun süreler boyunca izlenmesi ve bu hastaların astım gelişimi açısından riskli grup olduğu bilinmesi önemlidir.Bronşiolit ataklarının yinelemesi ve astım gelişiminde vitamin A, E, D gibi antioksidanlar önemli rol oynamaktadadır. Beslenmede yapılacak vitamin desteğinin atakları önlemedeki yararı araştırılmalıdır. Ayrıca klasik antibiyotiklere karşı gelişen bakteriyel direncin yüksek olduğu günümüzde geniş aktivite spektrumları olan antimikrobiyal peptitlerin bronşiolit ve astım patogenezinde yer alan patojenler üzerine etkileri önemlidir. Bu antimikrobiyal peptitler ile ilgili daha büyük ve daha çok çalışmaya ihtiyacımız vardır. Acute bronchiolitis is an inflammatory injury of the bronchioles, usually caused by viral patogens which results in wheezing, cough, increased respiratory rate, thoracic retractions and prolonged expirium with it's severe course especially in children under 2 years of age. Incidence of the disease, the probable relationship between its recurrent attacks and asthma, and constituting an important reason of infantile disease and death, increase importance of the disease. As the reccurent brochiolitis is an indicator and a risk factor of asthma, recent significant increase in incidence of asthma and allergic diseases, create a further incerase in the importance of this disease. In this study, the relationship between the metabolism of vitamin A, E and D and levels of beta defensin and cathelicidin in patients who had the first bronchiolitis attack, and severity and recurrence of bronchiolitis will be assessed.152 patients admitted to Celal Bayar University Hospital Pulmonary and Allergy Clinic, who diagnosed as first attack acute bronchiolitis in between 1 month – 3 years of age within 2014 October and 2016 February were included to current study. At the time of the first admission, in order to measure levels of serum vitamin A,E, D, vitamin D receptor, beta defensin, cathelicidin blood samples of patients were taken, centrifuged and kept at -80°C in freezer. Then, throughout 6 months-a year patients were controlled with 3 month's periods and reported as whether the bronchiolitis attacks recurred or not. Besides, at the time of the first admission, any environmental factors that can affect the reccurence and severity of the bronchiolitis (smoking among family, smoker mother during pregnancy, presence of siblings, allergy and temporary wheezing history in family) were asked (to parents) in a survey and recorded. Serum biomarkers, were investigated by ELISA method. In order to assess therelationship between clinical severity and recurrence of bronchiolitis and the serum levels of biomarkers that has been studied on.In 78 patients who included in the study, bronchiolitis recurred and in 74 of them bronchiolitis didn't recurred. 127 of our subjects admitted with mild and 25 of them admitted with moderate bronchiolitis. Those patients who admitted with moderate bronchiolitis, had more recurrence than others. (%68 of them had bronchiolitis recurrence, %32 of them didn't have. p:8.82) When the relationship between the recurrence of the disease and measured serum parameters has been evaluated, levels of parameters other than vitamin E, were founded slightly lower in patients who had bronchiolitis recurrence was detected. (Serum level of vitamin D in recurred bronchiolitis group is 50,5 ± 61,1 nmol/L, in non-reccured group is 53,4 ± 65,9 nmol/L p:0.77, vitamin A in recurred bronchiolitis group is 218,3 ± 98,2mcg/ml, in non-recurred group is 228,5 ± 106,9mcg/ml p: 0.55, vitamin E in recurred bronchiolitis group is 4,2± 1,5mg/dl, in non-recurred group 3,9 ± 1,6mg/dl p: 0.33, cathelidicin in recurred group is 76,7 ± 40,1ng/ml, in non-recurred group is 84,9 ± 52,3ng/ml p: 0,28) However, it doesn't ceate a statistical difference. No significant relationship was detected between the severity of the disease and serum levels of the parameters.There was a significant relationship detected between bronchiolitis recurrence and smoking history in family which is one of the environmental factors that we evaluated in our study which is; in those patients who had smoking history in his/her family, bronchiolitis recurrence was detected. In %59 of recurred bronchiolitis group, there was passive smoke exposure, in %41 of them there wasn't. (p:0.028)There are restrictions in our study, as there wasn't any patients had severe bronchiolitis clinic and a great portion of our patients had mild bronchiolitis, impede us to obtain more accurate results. In addition, longer follow-up of the patients may provide more accurate results to evaluate the effects of prognosis and recurrence of the disease. It's important to know that, patients especially whose symptom scores are above 4, need to be followed for longer durations and they are the risky group for developing asthma.Antioxidants like; vitamin A, E and D play important roles in recurrence of bronchiolitis attacks and asthma development. The efficacy of nutritional vitamin supplements on preventing recurrences should be investigated. Additionally, the effects of antimicrobial peptides that has a wide-spectrum, on pathogens take part in pathogenesis of bronchiolitis and asthma is crucial today,with current bacterial resistance against classical antibiotics is quite high. Further investigations about these antimicrobial peptides are needed. 106