10 results on '"binge-eating disorder"'
Search Results
2. Yeme Bozukluklarında Geliştirilmiş Bilişsel Davranışçı Terapi-Temel Bilgiler: Geleneksel Derleme.
- Author
-
SARI, Emel
- Abstract
Copyright of Turkiye Klinikleri Journal of Health Sciences / Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi is the property of Turkiye Klinikleri and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu ve Tip 2 Diabetes Mellitus.
- Author
-
KESKİNKAYA, Şevval and PINAR, Aylin AÇIKGÖZ
- Abstract
Copyright of Gümüshane Üniversitesi Saglik Bilimleri Dergisi is the property of Gumushane University, Faculty of Health Sciences and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Üniversite öğrencilerinin yeme farkındalığına göre aşırı besin isteği, iştah ve beslenme durumlarının değerlendirilmesi
- Author
-
İbrahimova, Afruz, Kızıltan, Gül, and Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalı
- Subjects
Nutrition and Dietetics ,Feeding behavior ,Beslenme ve Diyetetik ,Appetite ,Obesity ,Binge-eating disorder ,Nutritional habits ,Nutrition - Abstract
Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin yeme farkındalığına göre aşırı besin isteği, iştah ve beslenme durumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Mayıs – Haziran 2018 tarihleri arasında Ankara ili Başkent Üniversitesi'nde eğitim alan 180 öğrenci üzerinde yapılmış ve örneklemi sağlık alanında ve diğer alanlarda eğitim gören öğrenciler oluşturmuştur. Öğrencilerin sosyo-demografik ve sağlık bilgileri, boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları anket formuna kaydedilmiş, iştah durumları görsel analog skalası (VAS) ile değerlendirilmiş; Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ) ve Aşırı Besin İsteği Ölçeği (ABİS) uygulanmıştır. Besin tüketimi 24 saatlik geriye dönük besin tüketim kaydı ile saptanmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması kızlarda 20.8±1.81 yıl ve erkeklerde 21.6±1.78 yıl olarak belirlenmiştir. Bireylerin iştah puan ortalaması kızlarda 7.4, erkeklerde 7.1 olarak saptanmıştır (p>0.05). Sağlık alanında eğitim alan bireylerin ABİS puan ortalaması 46.3±39.16, sağlık dışı alanda eğitim alanların ise 159.8±37.62 iken (p0.05). Bireylerin günlük ortalama enerji, yağ ve karbonhidrat alımı ile ABİS ve YFÖ ölçeklerinin puanları arasında zayıf negatif yönde istatistiksel olarak önemli bir ilişki saptanmıştır (p0.05). Sonuç olarak, öğrencilerin aşırı besin isteği ve yeme farkındalığı günlük enerji, yağ ve karbonhidrat tüketimlerini etkilemektedir. İştah durumuna bağlı olarak makrobesin ve mikrobesin ögelerinin tüketimleri etkilenmektedir. Üniversite öğrencilerine yeme farkındalığının kazandırılması sağlığın korunması, vücut ağırlığının yönetilmesinde etkili olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: beslenme, yeme farkındalığı, aşırı besin isteği, iştah, obezite. The aim of this study is the assessment of nutritional status, appetite and food craving according to mindful eating in university students. The study was conducted with 180 university students of health and other faculties in Ankara Başkent University between May-June 2018. Socio-demographic information, health status, height and weight were recorded by the form, appetite was assessed with visual analogue scale (VAS), adapted in Turkish population Mindful Eating Questionnaire (MEQ) and validated and reliability confirmed Food Craving Questionnaire (FCQ) was applied. Nutrition status was assessed using 24 hour food recall method. The average age of young females and males was 20.8±1.81 and 21.6±1.78 years respectively. The average appetite score of young females and males was 7.4 and 7.1 respectively (p>0.05). The FCQ score of students of health faculties was 46.3±39.16 points, the score of students of other faculties was 159.8±37.62 points (p0.05). Statistically significant weak negative relationship between the average daily consumption of energy, protein, fat and carbohydrate and FCQ and MEQ scores was found (p0.05). As a result, it was concluded that food craving and mindful eating influences daily consumption of energy, fat and carbohydrates in university students. Depending on the appetite status, the consumption of macronutrients and micronutrients is changing. Acquiring mindfulness in eating would be effective in promoting health and weight management for university students.Keywords: nutrition, mindful eating, food craving, appetite, obesity. 91
- Published
- 2020
5. Adolesan sporcularda yeme bozuklukları ve ağırlık kontrol davranışlarının spor sezonuyla ilişkisinin değerlendirilmesi
- Author
-
Çürükvelioğlu, Elif, Açıkgöz, Bilgehan, and Halk Sağlığı Anabilim Dalı
- Subjects
Pathological eating attitudes ,Eating attitudes ,Nutrition and Dietetics ,Body image ,Sportsmen ,Beslenme ve Diyetetik ,Nutrition disorders ,Binge-eating disorder ,Adolescents ,Sports ,Nutrition - Abstract
Olumsuz yeme tutumu ve buna bağlı gelişen yeme bozuklukları (YB), beden şekli ve ağırlığı ile ilgili bozulan algıları ve endişeleri içeren yeme davranışlarındaki patolojik rahatsızlıklar olup sağlıksız ağırlık kontrolü davranışlarıyla birlikte önemli bir halk sağlığı sorunudur. Sporcularda yeme bozuklukları konusu özellikle son yıllarda artan bir şekilde dikkati çekmektedir. Genellikle sporcular performanslarını optimize edecek bir vücut kompozisyonu elde etmek için gelen baskıların etkisi ile yeme bozuklukları açısından daha fazla risk altına girmektedir. Sporcu olmayan bireyler ile karşılaştırıldıklarında, hem kadın hem de erkek sporcularda, yeme bozukluğunun gelişim riski fazladır. Bu durum özellikle düşük vücut ağırlığının ve vücut yağının rekabet avantajı kazandırdığı sporcularda daha büyük bir risk taşımaktadır.Bu çalışmanın amacı adolesan sporcularda gelişen olumsuz yeme tutumu ve yeme bozukluklarını spor sezonunun 3 farklı döneminde incelemek ve bağlantılı olan faktörleri araştırmaktır. Çalışmaya 10-19 yaş aralığında kano, judo, yüzme ve güreş branşlarından toplamda 120 sporcu katılmıştır. Sporcular sezon müsabaka hazırlık dönemi, müsabaka dönemi, sezon sonu dinlenme döneminde 40'ar kişi olarak çalışmaya dahil edilmişlerdir. Çalışma sonucunda Yeme tutumu testi (YTT) skoru sonucuna göre sporcuların %20.8'inde olumsuz yeme tutumu olduğu saptanmıştır. Olumsuz yeme tutumu spor sezonunun farklı dönemlerine göre istatiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir. Yeme bozukluğu değerlendirme ölçeğinin (YEDÖ) kısıtlama alt ölçeğine göre sporcuların %12.5'inin (n=15), beden şekli endişesi alt ölçeğine göre ise %7.5'inin (n=9) bozuk yeme davranışına sahip olduğu belirlenmiştir. Yeme bozukluğu değerlendirilmesinde spor sezonunun farklı dönemlerinde anlamlı farklılık bulunmamıştır.Ülkemizde sporcularda konu ile ilgili çalışmalar oldukça sınırlıdır. Yeme bozukluğu konusunda risk altında olan sporcuların, hangi riskli durumlarla karşılaşabileceği belirlenmelidir. Olumsuz yeme tutumu çok yönlü bir konu olduğu için yapılacak çalışmalar multidisipliner bir ekiple (doktor, diyetisyen, psikolog, antrenör…) hazırlanmalıdır. Negative eating attitude and associated eating disorders are pathological disorders in eating behavior including deteriorating perceptions and concerns about body shape and weight. It is one of the main issues of public health problems, along with unhealthy weight control behaviors. especially in recent years, the issue of eating disorders in athletes, attracts attention. Generally, athletes are at greater risk of eating disorders with the effect of the pressures to obtain a body composition that will optimize their performance. Compared with non-athletes, both female and male athletes are at increased risk of developing eating disorders. This poses a greater risk especially for athletes with low body weight and body fat gaining a competitive advantage.The aim of this study is; To evaluate the negative eating attitude and eating disorders of adolescent athletes in 3 different periods of sports season and related factors.A total of 120 athletes from the fields of canoe, judo, swimming and wrestling participated in the study. The athletes were included in the study as 40 people during the season competition preparation period, competition period and the end of the season. The demographic information questionnaire, Eating Attitude Test (EAT) and Eating Disorder Rating Scale (YEDÖ) were administered to the athletes. According to the results of the YTT score, 20.8% of the athletes reported negative eating attitudes. The negative eating attitude did not show a statistically significant difference according to the different periods of the sports season. According to the YEDÖ results, it was determined that 12.5% (n = 15) of all athletes had a negative eating behavior according to body restriction subscale and 7.5% (n = 9) according to body shape anxiety. There was no statistically significant difference between the 3 periods.In our country, negative eating attitudes and impaired eating behaviors in sportsmen are very limited. Athletes at risk of eating disorders should be identified in which risky situations they may face. Because the negative eating attitude is a multifaceted topic, studies should be prepared with a multidisciplinary team (doctor, dietician, psychologist, trainer). 89
- Published
- 2019
6. Genç yetişkin kadınlarda yeme tutumlarının dürtüsellik ve öz duyarlık ile ilişkisi
- Author
-
Akkol, Özlem, Özden Yıldırım, Melis Seray, Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı, Yıldırım, Melis Seray Özden, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Akkol, Özlem
- Subjects
Impulsivity ,Eating attitudes ,Pathological eating attitudes ,Öz duyarlık ,Scales ,Dürtüsellik ,Binge-eating disorder ,Psikoloji ,Yeme tutum ,Self compassion ,Psychology ,Women ,Impulsive behavior ,Self-compassion - Abstract
Bu çalışma, genç yetişkin kadınlarda yeme tutumu, dürtüsellik ve özduyarlık arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Araştırma, 630 katılımcının anketlere vermiş olduğu yanıtların analizi yapılarak değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesini kapsamaktadır. Araştırma için kullanılan ölçekler Demografik Bilgi Formu, Yeme Tutumu Ölçeği (YTT), Barrett Dürtüsellik Ölçeği ve Özduyarlık Ölçeği’dir. Araştırmada katılımcıların demografik değişkenleri araştırma değişkenleri ile karşılaştırılarak farklılaşma düzeyleri incelenmiş ve araştırma değişkenlerinin arasındaki ilişki ölçeklerdeki alt boyutlar hesaplanarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, demografik ve diyet öyküsüne ilişkin değişkenler bakımından yeme tutumunun anlamlı düzeyde farklılaştığı saptanmıştır. Diyet öyküsü bulunan, şu anki kilosunu şişman olarak değerlendiren ve hedeflenen kilodan uzak olduğunu bildiren katılımcıların yeme tutumu ve dürtüsellik ile olumsuz puanlanan özduyarlık alt boyutlarının yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca, yeme tutumunun dürtüsellik ve özduyarlık olumsuz alt boyutları ile pozitif yönlü anlamlı ilişkisi olduğu saptanmıştır. Araştırmada elde edilen bulguların, yeme psikopatolojisi alanında yapılacak klinik pratik ve araştırmalara yön verecek bulgular sağladığı düşünülmekte ve özellikle yaş grubu olarak yeme bozukluğu riskinin fazla olduğu genç erişkin kadınlarla yapılacak koruyucu ve önleyici çalışmalara ışık tutabileceği düşünülmektedir., This study aimed to examine the relationship among eating attitudes, self-compassion, and impulsivity among early adult females. 630 participants filled out survey forms for analyzing data regarding the degree of relationship in this research. The measurement instruments for data collection included Sociodemographic Information Form, Eating Attitude Test, Barrett Impulsivity Scale, and Self-Compassion Scale. Data analyzes also included comparative and descriptive statistics with demographic and research variables in order to reveal differences. Additional correlational design was conducted for the degree of relationship among research variables. Eating attitudes scores were found as significantly different in terms of demographic as well as variables related to diet history. Participants having diet histories, being unable to reach their target weight and evaluated themselves as overweight also reported higher scores in eating attitude, self-compassion, and impulsivity. Additionally, eating attitudes, negative subscales of self-compassion, and impulsivity were also found as significantly and positively correlated in this study. Results of the study is prominent in terms of contributing details for appropriate clinical research and practice related to eating psychopathology. Besides, the findings are also crucial because of the fact the emerging adulthood has been viewed as risky in term of developing disordered eating. Therefore, the study can provide insight for structuring protective and preventive strategies when working with eating disorders.
- Published
- 2018
7. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan veya olmayan eksojen obezite tanılı 12-18 yaş olguların sosyal bilişsel becerilerinin değerlendirilmesi ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
- Author
-
Turan, Serkan, Akay, Aynur, and Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Psychiatry ,Cognition ,Cognitive abilities ,Pediatric obesity ,Nutrition disorders ,Obesity ,Binge-eating disorder ,Children ,Psikiyatri ,Feeding and eating disorders of childhood ,Feeding and eating disorders ,Social cognition - Abstract
Amaç: Çalışmamızın amacı, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu tanısı olan ve olmayan eksojen obezite tanılı 12-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler ile eksojen obezite tanılı 12-18 yaş arası çocuk ve ergenlerin sosyal bilişsel becerilerinin değerlendirilmesi, duygusal ve klinik değerlendirmeler ile olan ilişkisinin araştırılması, bulguların kendi aralarında ve sağlıklı kontrollerle karşılaştırılmasıdır.Yöntem: 32 TYB+Obezite, 32 Eksojen Obezite ve 64 sağlıklı kontrol olgusu sosyal biliş ve yeme bozukluğu psikopatolojiyi değerlendiren testlerden oluşan bir batarya uygulanmıştır.Bulgular: Sosyal bilisel becerileri değerlendirdiğimiz tüm testlerde TYB+Obezite ve Eksojen Obezite grubu, kontrol grubuna göre hipotezimizi destekleyecek şekilde emosyonel işlemleme de daha kötü performans göstermiştir. Depresyon, emosyonel düzenleme problemleri, yeme alışkanlıkları ve düzenleri ile çeşitli korelasyonlar olduğu saptanmıştır.Sonuç: TYB+Obezite ve Eksojen Obezite vakaları affektif Zihin Kuramı becerilerinde klinik özelliklerine bağlı olarak bozukluk olduğu saptanmıştır. Bilgimiz dahilinde; Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu tanısı olan 12-18 yaş ergen olgular ile emosyonel tanımlama ve emosyonel düzenleme becerilerini değerlendiren ilk çalışmadır. Objective: This study aims to evaluate the theory of mind (ToM) ability in a sample of obese adolescent patients with and without binge eating disorder (BED), to explore the correlations between emotional and clinical assessments and compare the results between the patient groups and healthy controls.Method: Overall, 32 non-BED, 32 BED obese patients and 64 healthy control completed a battery of tests assessing social cognition and eating disorder psychopathology.Results: The results substantiate the initial working hypothesis that poorer performance in emotional recognition would be greater in both Binge eating disorder and non-BED obese patients as compared to controls. Various correlations were evident between depression, emotional regulation problems, eating attitudes and patterns.Conclusion: Binge eating disorder and non-BED obese patients showed an impairment in affective ToM, dependent of their clinical status. To the best of our knowledge, this is the first study to evaluate both emotional recognition and emotion regulation functions in these BED adolescents patients between 12 and 18 years of age. 135
- Published
- 2018
8. The role of emotion regulation difficulties in dysfunctional eating behaviors and food addiction
- Author
-
Başçivi, Görkem, Şalcıoğlu, Ebru, and Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Eating ,Health problems ,Psikoloji ,Emotion regulation ,Food culture ,Individualized eating skills ,Psychology ,Dependency ,Emotion dysregulation ,Binge-eating disorder ,Feeding and eating disorders of childhood - Abstract
Çağdaş gıda ortamı, lezzetli, yüksek enerjili gıdaların yaygınlığı nedeniyle `toksik` olarak tanımlanmaktadır. Yüksek oranda şeker, karbonhidrat veya yağ içeren lezzetli yiyecekleri sık tüketenler, obezite ve gıda bağımlılığı da dahil olmak üzere geniş bir yeme bozukluğu yelpazesi geliştirme riski altındadır. Özellikle, olumsuz duyguları etkili bir şekilde düzenlemede sorun yaşayan kişiler, bu duyguları azaltmak için lezzetli yiyeceklere başvurabilirler. Bu çalışma, kilo sorunu yaşadığını düşünen 319 kişide duygu düzenleme zorlukları ile yeme bağımlılığı ve problemli yeme davranışları arasındaki ilişkiyi araştırdı. Veriler, Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği, Duygu Düzenlemede Güçlükler Ölçeği, Depresyon Değerlendirme Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği ve problemli yeme davranışlarını değerlendiren sorular kullanılarak toplanmıştır. Duygu düzenleme güçlükleri; anksiyete ve depresif belirtiler, problemli yeme davranışları ve yeme bağımlılığı düzeyleri ile ilişkili bulunmuştur. Yapılan lojistik regresyon analizi, dürtü kontrol zorluklarının, duygusal tepkilerin kabul edilmemesinin ve depresyon semptomlarının yeme bağımlılığı tanısını öngördüğünü gösterdi. Bu bulgu, depresif hissettiğinde yüksek oranda şeker, karbonhidrat veya yağ içeren yiyecek tüketmenin, duygusal durumunu kabullenemeyen ve acil tatmin arayışında olan bireylere hızlı bir rahatlama veya zevk getirdiğini ileri sürmektedir. Bu sonuç yeme bağımlılığının etkin bir şekilde yönetilmesinin bireylerin etkili duygu düzenleme stratejilerini öğrenmesi gerektiğini düşündürmektedir. Anahtar Kelimeler: Yeme bağımlılığı, sorunlu yeme davranışları, duygu düzenleme Contemporary food environment has been described as `toxic` due to the pervasiveness of palatable, high-energy foods. Individuals who frequently consume palatable food are at a greater risk of developing a wide range of eating disorders, including obesity and food addiction. Particularly, certain individuals who show an inability to regulate negative emotions effectively could resort to palatable food to reduce negative emotions. The current study examined the association between emotion regulation difficulties and food addiction and dysfunctional eating behaviors in 319 individuals who perceived themselves as having weight problem. Data were collected using the Yale Food Addiction Scale, Difficulties in Emotion Regulation Scale, Depression Rating Scale, Beck Anxiety Inventory and series of questions assessing dysfunctional eating behaviors. Emotion regulation difficulties were associated significantly with greater levels of anxiety and depressive symptoms, dysfunctional eating behaviors, and food addiction. A logistic regression analysis showed that impulse control difficulties, non-acceptance of emotional responses, and depression symptoms predicted food addiction diagnosis. This finding suggested that eating palatable food when feeling depressed brings about immediate pleasure or relief for individuals who fail to accept their affective state and seek immediate gratification. This implies that effective management of food addiction necessitates teaching individuals effective emotion regulation strategies.Keywords: Food addiction, dysfunctional eating behavior, emotion regulation 98
- Published
- 2017
9. 15-30 yaş aralığındaki kadınlarda emosyonel yeme , öfke ve yeme tutumu arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Göncü, Beliz, Metin, Sinem Zeynep, and Klinik Psikoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Emotion ,Eating attitudes ,Eating ,Psikoloji ,Nutrition and Dietetics ,Emotional attitude ,Beslenme ve Diyetetik ,Psychology ,Women ,Anger ,Binge-eating disorder ,Dispositional anger ,Measurement and evaluation - Abstract
15-30 Yaş aralığındaki kadınlarda emosyonel yeme, öfke ve yeme tutumu arasındaki İlişkiyi araştımak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın hipotezi ' 15-30 yaş aralığında ki kadınlarda emosyonel yeme, öfke ve yeme tutumu arasında bir ilişki bulunmaktadır.' şeklinde belirlenmiştir. Bu amaçla 15-30 yaş aralığında ki 100 kadın katılımcıya Çok Boyutlu Öfke Ölçeği, Duygusal İştah Anketi ve Yeme Tutumu ölçekleri uygulanarak SPSS 22 programında değerlendirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, Yeme tutumu ile ÇBÖ'nin umursamaz tepkiler boyutu dışındaki tüm alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki tespit edilmiştir. ÇBÖ alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Duygusal iştah puanı ile haksızlığa uğrama ve sakin davranışlar boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki saptanmıştır. Duygusal iştah puanı ile öfkesine yönelik düşünce, diğerlerine yönelik öfke düşünce, dünyaya yönelik öfke düşünce, umursamaz tepkiler boyutları arasında negatif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Çok boyutlu öfke ölçeği incelendiğinde en yüksek ortalamaya sahip olan ciddiye alınmama boyutudur. Duygusal İştah ölçeği tanımlayıcı istatistikleri incelendiğinde bireyleri anormal yeme davranışına iten temel etmen durumlardan ziyade o durumlarla baş etme biçimleri olan duygulardır. Yapılan araştırmalar ve uygulanan ölçekler sonucunda araştırmam literatürle örtüşmekte ve hipotezim doğrulanmış bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: emosyonel, yeme, öfke, tutumu, kadın Emotional Eating, Anger and Eating Attitudes in Women between 15-30 Years of Age Investigation of Relationship BetweenIn this study, the relationship between emotional eating, anger and eating attitude was investigated among women between 15-30 years. Study' s hypothesis is ' It has a relationship between emotional eating, anger and eating attitude was investigated among between 15-30 years.' For this purpose, Multi-Dimensional Anger scale , Eating Attitude and Emotional Appetite Questionnaire tests are applied to 100 participants between 15-30 and the results are evaluated in SPSS 22 program. There was a significant positive relationship between the subscales of the Multi-dimensional Anger Inventory (MIA) subscales and the positively significant difference between all the subscales of the MIA except for the dimension of neglected responses. There was a positive relationship between emotional appetite score and the dimensions of being aggrieved and sedentary behavior. An emotional appetite score was found to be negatively related to anger thought, anger thought for others, anger thought for world and neglected responses. When MIA examine , the high average is non-seriously dimension.In Emotional Appetite Questionnaire , the reasons of overeating is people coping method emotions.As a result of the investigations and applied scales, my research overlaps with the literature and the hypothesis has been confirmed.Keywords: emotional, eating, anger, attitude, woman 100
- Published
- 2017
10. Living with bulimia nervosa: a case report
- Author
-
Hasan Mervan Aytaç, Cicek Hocaoglu, RTEÜ, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Aytaç, Hasan Mervan, and Hocaoğlu, Çiçek
- Subjects
medicine.medical_specialty ,Binge eating ,Bulimia nervosa ,business.industry ,medicine.disease ,Anorexia nervosa ,Social support ,Eating disorders ,Binge-eating disorder ,medicine ,Medical history ,Female ,Age of onset ,medicine.symptom ,business ,Psychiatry - Abstract
WOS: 000387949500010 Eating disorders are characterized by the deterioration of eating behavior in various ways due to biological, psychological, familial, and socio-cultural factors. the prevalence of eating disorders is reported around 1% for anorexia nervosa (AN), 2-4% for bulimia nervosa (BN), and 3-4% for binge eating disorder (BED) in Western societies. the increasing of frequency in eating disorders is thought to be associated with cultural changes, increasing assimilation of Western culture and industrialization, weakening of family relations, and diminishing of social support. This increase in prevalence appeals more academic interest to this topic. BN is a life-threatening disorder that is characterized by recurrent binge eating episodes followed by self-induced vomiting or other compensatory methods (e.g., abuse of laxatives, diuretics, or excessive exercise) to prevent weight gain. the disorder is more common in women and average age of onset of BN in women is reported to be earlier than men (15-18 years). in this case report, we discuss a 46-year-old woman with the recurrent binge eating episodes followed by self-induced vomiting for 27 years, in the framework of her background and medical history, and dynamic theories of psychiatry.
- Published
- 2016
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.