14 results on '"Yilmaz, Pelin"'
Search Results
2. İş Kazalarında İşverenin Sorumluluğu: Sosyal Güvenlik Hukuku Açısından Bir Değerlendirme.
- Author
-
ATAŞ, Emin and TUAÇ YILMAZ, Pelin
- Subjects
HEALTH insurance laws ,WORK-related injuries ,SOCIAL security ,EMPLOYERS' liability ,SOCIAL institutions ,HEALTH insurance exchanges ,OCCUPATIONAL mortality - Abstract
Copyright of Journal of Social Security / SGD-Sosyal Güvenlik Dergisi is the property of Journal of Social Security / SGD-Sosyal Güvenlik Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. Festschrift für Otto Kaufmann Armağanı
- Author
-
TUAÇ YILMAZ, PELİN and SÖZER, ALİ NAZIM
- Published
- 2021
4. ISPARTA ÜZÜM ÇARŞISI ÜST ÖRTÜ SORUNLARI
- Author
-
HALAÇ, Hicran Hanım and YILMAZ, Pelin
- Subjects
Tarih ,History ,Isparta Üzüm bazaar,Historical trade center,Top cover,Contemporary annex to historical Textiles ,Isparta Üzüm Çarşısı,Tarihi Ticaret Merkezi,Üst Örtü,Tarihi Dokuya Çağdaş Ek - Abstract
The trade has contributed to the development of citiesthroughout the centuries, and made it possible for the citizens to meet withdifferent worlds. Trade action, which is also an important factor in theformation of cities, designs a new space in the city center. In the past, thetrade in the open space, needed closed environments in time.Isparta has been an important trade focus during theOttoman period. With the developing trade routes and caravanserais, Trade inIsparta has developed.The historic Uzum Bazaar in Isparta continues itsexistence for 455 years. There are 16 commercial shops registered in theexisting historical texture. The area has covered with the second floor leveltop cover. In the light of the registration slips received, the top cover wasanalyzed according to the distribution in the commercial tissue. Photographs ofbuildings are documented through google streetview and the structure of thetissue is analyzed.The aim of this study is to create awareness about theelements that should be considered in designing and applying top coveringswhich are frequently encountered in the historical trade tissues in recentyears.The content of this article is supported with photographs and the designproblems of the Uzum market in Isparta were examined and suggestions were madefor the questions., Ticaretyüzyıllar boyunca kentlerin gelişmesine katkı yapmış, kentlilerin farklıdünyalarla tanışmasını sağlamıştır. Kentlerin oluşmasında da önemli bir etkenolan ticaret eylemi kent merkezinde kendisine yeni bir mekân tasarlar. Eskidönemlerde açık alanda gerçekleşen ticaret zamanla kapalı ortamlara ihtiyaçduymuştur. Ispartakenti Osmanlı döneminde önemli bir ticaret odağı olmuştur. Gelişen ticaretyolları ve kervansaraylar sayesinde Isparta kent ticareti gelişmiştir. Ispartatarihi Üzüm Çarşısı da 455 yıldır varlığını sürdürür. Mevcut tarihi dokudatescilli 16 ticari dükkân bulunmaktadır. Bölge günümüzde 2. kat seviyesinde birüst örtüyle kapalıdır. Alınan tescil fişleri ışığında üst örtü ticari dokudakidağılımına göre analiz edilmiştir. Yapıların fotoğrafları Google-streetviewaracılığıyla belgelenerek dokunun ve yapıların niteliğinin analiziyapılmışıdır. Buçalışma aracılığıyla son yıllarda tarihi ticaret dokularında sıkça karşılaşılanüst örtülerin tasarlanmasında ve uygulamasında dikkat edilmesi gerekenunsurlara yönelik farkındalık yaratılmaya çalışılmıştır. Bu makale içeriğifotoğraf ve çizimlerle desteklenerek Isparta Üzüm Çarşısı’nın tasarımsalsorunları irdelenmiş ve belirlenen sorulara öneriler getirilmiştir.
- Published
- 2019
5. İş tatmini ile örgütsel vatandaşlık davranışları arasındaki ilişkide birey-örgüt ve birey – iş uyumunun şartlı değişken rolü
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Türker, Mine, and Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Subjects
Organizational citizenship behavior ,Psikoloji ,Job satisfaction ,Psychology ,Person organization fit - Abstract
95
- Published
- 2019
6. Kimya öğretmen adaylarının pedagojik alan bilgilerinin geliştirilmesi ve sürecin değerlendirilmesi
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Karataş, Faik Özgür, and Ortaöğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
Öğretmenlik mesleğini diğer mesleklerden ayıran en önemli özelliği; toplumdaki bireylerin yetişmesinde rol oynamasıdır. Bu nedenle geleceğe ışık tutacak gençler yetiştirebilmeleri için öğretmen adaylarının etkili bir eğitim-öğretim süreci gerçekleştirmeye özen göstermesi gerekmektedir. Öğretmenlerin ve/veya öğretmen adaylarının mesleki gelişimlerinde Pedagojik Alan Bilgisi (PAB), pedagoji bilgi ve içerik bilgisinin bütünleştirilerek kullanılması anlamına gelmektedir ve alan eğitiminin en önemli parçalarından biridir. Bu nedenle öğretmenlerin ve/veya öğretmen adaylarının PAB düzeylerinin geliştirilmesi, kimya öğretiminin niteliğinin de geliştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmanın amacı mikro-öğretim merkezinde ve içerik gösterimi planı çerçevesinde tasarlanan `Pedagojik Alan Bilgisinin Akran ve Uzman Etkileşimli Mikro-Öğretim ile Geliştirilmesi (PABEM)` modelinin kimya öğretimi II dersi kapsamında kimya öğretmen adaylarının PAB'larını geliştirme sürecini değerlendirmektir. Araştırmanın amacına uygun olarak özel durum çalışmasından faydalanılmıştır. Öğretmen adaylarının PAB'larını geliştirmek ve mevcut durumlarını ortaya koymak için öğretmenlerin ve/veya öğretmen adaylarının derslerini planlarken kullanabilecekleri kapsamlı bir öğretim planı sunan içerik gösteriminden (Content Representation [CoRe]) yararlanılmıştır. Kimya öğretmen adaylarına araştırmacı tarafından sürekli rehberlik sağlanmış ve her bir öğretmen adayı bir pilot mikro-öğretim bir de mikro-öğretim olmak üzere toplam iki uygulama gerçekleştirmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim–öğretim yılının bahar döneminde Kimya Öğretimi II dersini alan toplam 8 3. sınıf kimya öğretmen adayı oluşmuştur. Çalışma sürecinde öncelikle öğretmen adaylarına içerik gösterimi, pedagojik alan bilgisi ve değerlendirme yöntemleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Öğretmen adaylarından hazırladıkları içerik gösterimleri, mikro-öğretim ders gözlem formları, yansıtıcı form ve yarı yapılandırılmış mülakatlar aracılığı ile veriler toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizlerinde ise betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılmıştır. PABEM uygulaması sonucunda kimya öğretmen adaylarının zamanla hem biçimlendirici hem de özetleyici değerlendirme üzerine yoğunlaşmayı öğrendikleri, kavram yanılgıları, öğrenme zorlukları ve seçilen stratejiye uygun olarak derslerini detaylı bir biçimde yapılandırmanın önemi ile ilgili farkındalıklarının geliştiğini tespit edilmiştir. Ancak yeni denemeler yerine en çok bildikleri 5E ders modelini sürekli kullandıkları ve öğretim programını kullanma konusunda eksiklikleri olduğu sonucuna varılmıştır. İçerik gösteriminin işe koşulduğu ve adaylara hem hazırlık hem de uygulama sürecinde sürekli rehberlik sağlandığı mikro-öğretim uygulamalarını içeren PABEM modelinin öğretmen adaylarının eğitiminde uygulamalı olarak kullanılması önerilmektedir. The most important characteristic that distinguishes the teaching profession from other professions is shaping the society by educating individuals. For this reason, in order to educate young people who will shed light on the future, pre-service teachers should pay attention to carry out an effective pre-service education. In the professional development of teachers and/or pre-service teachers, Pedagogical Content Knowledge (PCK) means the integration of pedagogical knowledge and content knowledge that a teacher should have, and is one of the main types of knowledge required for effective teaching. Therefore, the development of PCK levels of teachers or pre-service teachers also means
- Published
- 2019
7. Kömürün kısa analiz sonuçlarına farklı matematiksel yöntemler uygulayarak elementel bileşiminin tahmini
- Author
-
Baylan Yilmaz, Pelin, Ceylan, Selim, and Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Chemical Engineering ,Kimya Mühendisliği - Abstract
Bu tez çalışmasında, kömürün elementel analizinin deneysel olarak belirlenmesi uzun zaman gerektiren ve pahalı bir iş olduğundan dolayı, kömürün elementel bileşiminin tahmini üzerine bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Geçmiş çalışmalarda elementel bileşim ile kısa analiz sonuçları arasındaki ilişkiler incelenmiş olup, karbon, hidrojen ve oksijen bileşimlerinin sırasıyla sabit karbon, uçucu madde ve külün nispi içerikleriyle orantılı olduğu görülmüştür. Kısa analiz sonuçlarını kullanılarak kömür ya da biyokütlenin elementel bileşimini tahmin etmek için çeşitli korelasyonlar sunulmuştur. Fakat sunulan çalışmalarda numune sayısının az ya da korelasyon değerlerinin doğru tahmin için yeterli olmadığı görülmüşür. Bu çalışmada, literatürde daha önce sunulmuş farklı çalışmalardan yararlanılarak büyük bir veri seti oluşturulmuştur. Farklı kalitede kömürlerden oluşturulan bu veri setine matematiksel modeller ve kısa analiz sonuçları uygulanarak kömürün elementel bileşiminin tahmini üzerine bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Tahmin için çoklu lineer regresyon modeli ve yapay sinir ağlarından yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlar yaygın istatistiksel araçlar ile test edilmiştir. Çoklu lineer regresyon modeli ile regresyon katsayıları karbon, hidrojen ve oksijen için sırasıyla 0.99025, 0.64431 ve 0.98526 olarak elde edilmiştir. Yapay sinir ağları ile regresyon katsayıları karbon, hidrojen ve oksijen için sırasıyla 0.99177, 0.80452 ve 0.99113 olarak elde edilmiştir. Çalışma sonucu elde edilen modellerin, kısa analiz sonuçlarını kullanarak kömürün karbon, hidrojen ve oksijen yüzdesini yüksek doğruluk ile tahmin etme kabiliyetine sahip olduğu görülmüştür. Bu modeller zahmetli ve masraflı olan elementel analiz işleminin yerini alma potansiyeline sahiptir. In this thesis study, because the experimental determination of the elementel analysis of coal is a long time and expensive process, a study on the estimation of the elementel composition of coal has been carried out. In the past studies, the relationships between the elementel composition and the proximate analysis results were examined and it was found that the carbon, hydrogen and oxygen compounds were proportional to the relative contents of the fixed carbon, volatile matter and ash, respectively. Various correlations are presented to estimate the elementel composition of coal or biomass using proximate analysis results. However, it was observed that the number of samples or the correlation values were not sufficient for accurate estimation. In this study, a large data set was created by using different studies previously presented in the literature. A mathematical model and proximate analysis results were applied to this data set composed of different quality coals, and a study was performed to estimate the elementel composition of coal. Multiple linear regression models and artificial neural networks were used for estimation. The results obtained were tested with common statistical tools. The regression coefficients were obtained as 0.99025, 0.64431 and 0.98526 for carbon, hydrogen and oxygen respectively with multiple linear regression model. The regression coefficients with artificial neural networks were obtained as 0.99177, 0.80452 and 0.99113 for carbon, hydrogen and oxygen, respectively. It was found that the models obtained as a result of the study were able to estimate the carbon, hydrogen and oxygen percentage of coal with high accuracy by using short analysis results. These models have the potential to replace the laborious and costly elementel analysis. 67
- Published
- 2019
8. Kahve örneklerinde fenolik asitlerin HPLC ile tayini için metot geliştirilmesi ve validasyonu
- Author
-
Köseoğlu Yilmaz, Pelin, Kolak, Ufuk, and Analitik Kimya Anabilim Dalı
- Subjects
Caffeic acid ,Chemistry ,Phenolic acid ,Chromatography-high pressure-liquid ,Coffee ,Kimya - Abstract
Bu doktora tezi kapsamında, kahvede bulunan fenolik asitlerin (5-O-kafeoilkinik asit, kafeik asit, 3-O-kafeoilkinik asit, 4-O-kafeoilkinik asit, ferulik asit, sinapik asit, protokateşik asit, p-hidroksibenzoik asit ve vanilik asit) kantitatif tayini için yeni bir yüksek performanslı sıvı kromatografisi yöntemi geliştirildi ve valide edildi. Geliştirilen yöntemde ayırmalar C18 koruyucu kolon (2,1 × 10 mm, 3 µm ID) ve C18 analitik kolon (2,1 × 50 mm, 3 µm ID) ile gerçekleştirildi. Hareketli faz olarak % 0,08'lik o-fosforik asit çözeltisi (suda) ile metanol/su/asetonitril (85:10:5) çözeltisi kullanıldı ve gradient program uygulandı. Spektrofotometrik dedektör ile çalışıldı ve dedeksiyon dalga boyu 5-O-kafeoilkinik asit, kafeik asit, 3-O-kafeoilkinik asit, 4-O-kafeoilkinik asit, ferulik asit ve sinapik asit için 325 nm, protokateşik asit, p-hidroksibenzoik asit ve vanilik asit için 215 nm olarak belirlendi. Kolon sıcaklığı 40ºC'ye ayarlandı. Doğrusal aralık 5-O-kafeoilkinik asit, kafeik asit, ferulik asit, sinapik asit, protokateşik asit, p-hidroksibenzoik asit ve vanilik asit için 0,50-75,00 mg/L, 3-O-kafeoilkinik asit 0,50-1000,00 mg/L ve 4-O-kafeoilkinik asit için 0,50-250,00 mg/L olarak belirlendi. Gözlenebilme ve tayin sınırları sırasıyla 0,48-0,84 mg/L ve 1,45-2,54 mg/L aralıklarında bulundu. Kesinlik ve doğruluk değerleri 1,00 ve 25,00 mg/L'lik standart çözeltilerin ve 2 farklı miktarda (1,00 ve 25,00 mg/L) standart katılmış kahve örneğinin analiz sonuçları ile hesaplandı. Fenolik asitlerin kahve örneklerinden ekstraksiyonu hidrofilik-lipofilik denge kartuşları kullanılarak katı faz ekstraksiyonu yöntemiyle gerçekleştirildi. Farklı menşeli 7 adet kahve örneği ile çalışıldı. Sonuç olarak, geliştirilen ve valide edilen yöntemin kahve örneklerinde 9 adet fenolik asidin yüksek doğruluk ve tekrarlanabilirlik ile aynı anda kantitatif tayini için uygun olduğu saptandı. In this PhD thesis, a new high performance liquid chromatography method for quantitative determination of phenolic acids (5-O-caffeoylquinic acid, caffeic acid, 3-O-caffeoylquinic acid, 4-O-caffeoylquinic acid, ferulic acid, sinapic acid, protocatechuic acid, p-hydroxybenzoic acid and vanillic acid) in coffee was developed and validated. Separations were performed using C18 guard column (2.1 × 10 mm, 3 µm ID) and C18 analytical column (2.1 × 50 mm, 3 µm ID) in the developed method. 0.08 % o-Phosphoric acid solution (aqueous) and methanol/water/acetonitril (85:10:5) solution were used as mobile phase and gradient program was applied. Spectrophotometric detector was used, and detection wavelength was determined as 325 nm for 5-O-caffeoylquinic acid, caffeic acid, 3-O-caffeoylquinic acid, 4-O-caffeoylquinic acid, ferulic acid, sinapic acid, and 215 nm for protocatechuic acid, p-hydroxybenzoic acid and vanillic acid. Column temperature was fixed at 40ºC. Linear range was 0.50-75.00 mg/L for 5-O-caffeoylquinic acid, caffeic acid, ferulic acid, sinapic acid p-hydroxybenzoic acid and vanillic acid, 0.50-1000.00 mg/L for 3-O-caffeoylquinic acid and 0.50-250.00 mg/L for 4-O-caffeoylquinic acid. Limits of detection and quantification were in the range of 0.48-0.84 mg/L and 1.45-2.54 mg/L, respectively. Precision and accuracy values were calculated by analysis results of standard solutions at 1.00 and 25.00 mg/L and coffee sample spiked at 2 different amounts (1.00 and 25.00 mg/L). Extraction of phenolic acids from coffee samples were performed by solid phase extraction method using hydrophilic-lipophilic balance cartridges. Seven coffee samples from different origins were studied. As a result, the developed and validated method was found to be appropriate for simultaneous quantitative determination of 9 phenolic acids in coffee samples with high accuracy and repeatability. 123
- Published
- 2015
9. D.N.Mamin-Sibiryak'ın Privalov'un milyonları ve Dağdaki Yuvalar isimli romanlarında manevi değerler
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Günal, Emine Zeynep, and Rus Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Subjects
Mamin-Sibiryak, Dmitry Narkisovich ,Western Linguistics and Literature ,Literature ,Capitalism ,Batı Dilleri ve Edebiyatı ,19. century ,Novel ,Russian literature - Abstract
Tezimizin konusu 19. yüzyıl Rus edebiyatının önemli ama geri planda kalmış yazarlarından D. N. Mamin-Sibiryak'ın (1852 - 1912) `Privalov'un Milyonları` ve `Dağdaki Yuvalar` isimli romanlarındaki manevi problemlerdir. 19. yüzyılın II. yarısında önemli eserler vermiş olan Mamin-Sibiryak, o dönem yazarlarından farklı olarak Rusya'nın Moskova, Peterburg gibi merkezi şehirlerine uzak olan Ural bölgesini eserlerine konu edinmiş, 20. yüzyıla doğru gidildikçe gelişimi ivme kazanmış kapitalizme ve onun yol açtığı manevi tahribata dikkat çekmek istemiştir. Yazar, aslında,Ural bölgesi üzerinden tüm Rusya'nın profilini çizmiş, paranın insanlar üzerindeki olumsuz etkisini göstermeye çalışmıştır.Yazar, Rus edebiyatı için yeni bir tip sayılabilecek fabrikatör karakterini yaratmış,kendi sefahatlerine olan düşkünlükleri sonucu, köylülerle aralarında oluşan iletişimsizliği gözler önüne sermeye çalışmıştır.Eserlerinde genellikle olumsuz karakterler yaratarak, paranın onları nasıl yozlaştırdığını, kültürlerinden ne şekilde uzaklaştırdığını kaleme almıştır. Ancak bunun yanı sıra olumlu karakterlere de yer vererek, Rusya'nın gelecek iyi günlerine yönelik umudunu koruduğunu göstermiştir. Para ve iktidar hırsının yönlendirdiği kişiler arasındaki çekişmeleri ortaya koymuş ve sadakat duygusunu evlilik kurumu üzerinden sorgulanmıştır.Yazar eserlerinde, kapitalleşen, maddeleşen Rusya'nın gün geçtikçe maneviyatını yitirdiğini hissettirmiştir. Tüm bu söylenenleri, oldukça anlaşılır, sade bir üslupla okuyucuya aktarmış, deyim ve atasözleriyle zenginleştirdiği diliyle kendi kültürünü yakından tanıdığını kanıtlamıştır.Anahtar Kelimeler : Kapitalizm,Ural,fabrikatör,kadın,aile hayatı This dissertation discusses the moral values in the novels `The Privalov Fortune` and `Mountain Nest` written by D. N. Mamin-Sibiryak (1852 - 1912), one of the important but not very popular writers of Russian literature. Unlike his contemporaries, Mamin Sibiryak, who produced many important works in the second part of the 19th century, adopts Ural region which is quite distant from the central cities like Moscow and Petersburg of Russia as the subject matter of his works and he wants to attract attention to both capitalism, which increasingly gains power through the 20th century, and the moral destruction it has caused. By depicting Ural region in his works, the writer actually portrays whole Russia and thus aims to reveal the negative influence of money on people.The writer creates 'the fabricator', a character which can be regarded as a new type in Russian literature, and aims to display his lack of communication with peasants due to his debauchery. Depicting mostly unfavorable characters in his works, the writer reveals the way how money corrupts people and draws them away from their culture. On the other hand, the writer shows his hope for the future of Russia by portraying favorable characters, as well. He portrays the conflicts between the people manipulated by their ambition for money and power; furthermore, through marriage institution he questions loyalty.In his works, the writer implies that Russia, where capitalism and materialism expands increasingly, loses its moral values in the process of time. Using plain language all these qualifications are achieved by the writer, and via the language he enriches with idioms and proverbs, he proves his awareness of his culture.Anahtar Kelimeler : Capitalism,Ural,fabricator,woman,family life 160
- Published
- 2015
10. Türkiye'de finansal serbestleşme ve fonksiyonel gelir dağılımı
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Uysal, Yaşar, and İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Economics ,Financial liberalization ,Functional income distribution ,Income distribution ,Ekonomi ,Income distribution policies ,Liberalization - Abstract
Liberalleşme (serbestleşme) olgusu 1970'li yılların sonunda gelişmiş ülkelerde başlayan, 1980'li yıllarla birlikte gelişmekte olan ülkelere de yayılan ve piyasa ekonomisinin doğal işleyişine bırakılarak, devletin ekonomiye müdahalelerinin en az düzeye indirilmesini savunan bir doktrindir.Türkiye'de de 24 Ocak 1980 Kararları ile birlikte serbestleşme süreci başlamıştır. Bu sürecin bir alt boyutu olarak da finansal serbestleşme gündeme gelmiş ve bu doğrultuda 1980 yılında faiz oranlarının serbest bırakılmasıyla başlayan bu süreç, 1989 yılında alınan 32 Sayılı Kararla sermaye hareketleri üzerindeki tüm kontrollerin kaldırılmasıyla tamamlanmıştır. Bu gelişmeler ekonomide geniş bir alanda ve çok yönlü olarak etkili olmuş, Türkiye küresel finans sistemine büyük ölçüde entegre olurken bunun avantaj ve dezavantajlarını bir arada yaşamıştır.Finansal serbestleşme finans sistemi ve göstergeleri yanında reel ekonomi ve dolaylı olarak da gelir dağılımı üzerinde etkiler yaratmıştır. Ancak bu etkileşimin Türkiye'de araştırmalara yeterince konu edilmediği görülmektedir. Söz konusu eksikliği dikkate alarak hazırladığımız bu çalışmanın amacı, finansal serbestleşmenin Türkiye'de fonksiyonel gelir dağılımı üzerinde meydana getirdiği etkilerin ve etkileme kanallarının ortaya konulmasıdır. Bu çerçevede;Çalışmamızın birinci bölümünde serbestleşme, finansal serbestleşme ve fonksiyonel gelir dağılımı kavramlarının teorik boyutu ele alınmış ayrıca finansal serbestleşme ve fonksiyonel gelir dağılımı arasındaki etkileşim de ortaya konulmuştur.Çalışmamızın ikinci bölümünde, Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar geçen zaman süresinde, Türkiye'de ekonomik anlamda gerçekleştirilen serbestleşme uygulamaları detaylı olarak incelenmiştir.Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise finansal serbestleşmenin fonksiyonel gelir dağılımı üzerindeki etkileri istatistiksel verilerle analiz edilmiştir. Çalışma, üç bölümde yapılan değerlendirmelerin özetlendiği ve politika tercihlerine ilişkin önerilere yer verilen sonuç bölümüyle tamamlanmıştır. Liberalization phenomena is a doctrine which started at the end of the 1970s in developed countries, became widespread also in developing countries with the 1980s and defends opinion of minimization the government interference to the economy by letting the market economy flow.Financial liberalization period started in Turkey with 24th January 1980 Decisions. As a lower dimension of this process, financial liberalization came up to the fore and in this direction, this period, started with liberalising the interest rates between 1980-1989, was complemented with Dec. No. 32 of 1989 which liberalises all of the capital flows. These events had influence in a wide field at the economy ambidextrously and while Turkey was integrating into global finance system substantially the advantages and disadvantages of this was faced at the same time.Financial liberalization created effects not only on financial system and its indicators but also on real economy and on the distribution of income indirectly. But it is seen that this interaction has not been entreated by the investigations in Turkey. The aim of this study which has been prepared by taking into consideration this deficiency is to expose the effects of financial liberalization on functional distribution of income in Turkey and its impulse channels. In this context:In the first part of our study, theoretical dimensions of liberalization, financial liberalization and functional distribution of income concepts are discussed and also interaction between financial liberalization and functional distribution of income are exposed.In the second part of our study, liberalization applications implemented in economic terms in Turkey during the period from the foundation of the Republic to date are stressed detailedly.In the third part of our study, the effects of financial liberalization on functional distribution of income are analyzed with statistical datas. The study is finalised with the conclusions part which the evaluations are made in first three parts and gives part to the suggestions about policy preferences. 206
- Published
- 2011
11. Basamak ayna profilinin patlatma performansına etkilerinin araştırılması
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Karadoğan, Abdulkadir, and Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Mining Engineering and Mining ,Maden Mühendisliği ve Madencilik - Abstract
Kayanın fiziksel özelliklerine bağlı olarak patlatmalı kazının kaçınılmaz olduğu madencilik çalışmalarında patlatma sonuçlarının tüm madencilik işlemlerine önemli etkileri bulunmaktadır.Kayanın ve maden sahasının jeolojik yapısı gereği mekanik kazının yapılamadığı yerlerde patlatmalı kazı yöntemi uygulanmaktadır. Patlatmalı kazı yöntemi madencilik faaliyetlerinde daha sonraki üretim işlemlerini etkilemektedir. Bundan dolayı patlatma yönteminin ve parametrelerinin maden sahasının jeolojik yapısına göre dizayn edilmesi gerekmektedir.Verimli bir patlatmadan beklenen; arzu edilen parça boyut dağılımına sahip, homojen ve iyi ötelenmiş bir yığın elde edilmesi, kaya fırlaması ve titreşim gibi çevresel etkilerin zarar verebilecek seviyelerin altında olmasıdır. Patlatma sonrası hedeflenen sonuçlara ulaşabilmek için çalışılan maden sahasına uygun patlatma tasarımlarının yapılması ve bu tasarımların düzgün bir şekilde uygulanması çok önemlidir. Patlatma performansı, patlatma öncesi ve sonrası birtakım gözlem ve ölçüm çalışmaları sonucu saptanır. Teknolojinin gelişimiyle, bu alanda kullanılan ekipmanlar ve uygulanan metotlar da artmıştır. Özellikle lazer ve dijital görüntü işleme alanındaki gelişmeler patlatma çalışmalarının başarısına son yıllarda büyük katkılar sağlamıştır. Lazer tarama cihazları ile patlatma yapılacak basamak aynası taranabilmekte ve sayısal olarak bilgisayarda modeli oluşturulabilmekte, dijital görüntü işleme tekniği ile patlatma sonrası oluşan yığının parça boyut dağılımı tespit edilebilmektedir.Bu çalışma kapsamında basamak patlatma tasarımında, patlatma sonuçlarını verimlilik ve çevresel anlamda önemli şekilde etkileyen dilim kalınlığı parametresi incelenmiş ve dilim kalınlığının ayna boyunca gösterebildiği değişikliklerin patlatma sonuçlarına olan etkileri araştırılmıştır. Lazer profil çıkarma cihazı ve dijital görüntü işleme yazılımı bu tez kapsamda kullanılmış, farklı atımlardan elde edilen veriler analiz edilmiştir. Lazerli tarama sonucu elde edilen ayna boyunca değişiklik gösteren dilim kalınlıklarına bağlı olarak Kuz-Ram tahmin modelinde elde edilen tahmini parçalanma ile patlatma sonucu oluşan gerçek parça boyut dağılımı arasındaki farklılıklar ortaya koyulmuş ve basamak ayna profiline bağlı olarak değişen dilim kalınlıkları ile yığının parça boyut dağılımı arasındaki ilişki incelenmiştir. Depending on the physical properties of the rock, results of blasting have important effects on all mining operations that blasting is inevitable.Due to the geological structure of rock and mine, where mechanical excavation method should not apply in this case blasting should apply. Blasting has a great influence on the efficiency of all the mining operations after the blast. Because of this, method and parameters of the blasting should be designed according to the geological structure of the mining area.The expected result from efficient blasting; desirable distribution of particle size, obtaining a mass is homogeneous and well beyond, environmental impact such as rock throwing and vibration may be below damaging levels. It is important to do the blasting design for working mine and implementation of this design to getting targeted results after the blasting. Blasting performance is determined as a result of observation and measurement before and after blasting. With the development of technology, used equipment and applicable method have increased in this area. Especially developments of laser and digital image processing have contributed to the success of the blasting in recent years. With laser scanning device can scan bench face, in the computer model can be created digitally and distribution of particle size of the mass can be determined with digital image processing techniques after blasting.Within the scope of this study in the design of bench blasting, the results of blasting efficiency and environmental sense as an important parameter affecting the burden was analyzed and the effects of the blasting results that burden can change along the face was to investigate the effect. Laser scanning device and digital image processing software was used in this scope, the data obtained from different blast was analyzed. Obtained as a result of the analysis empirical approaches was developed variable in different parts of the face burden between the blasting results. The differences was realized that between actual size distribution as a result of blasting with the Kuz-Ram model has the resulting estimate of fragmentation that depending on the burden has differences from Laser scaning results that obtained along the face. Between the burden has differences depending on the face profile with size distribution that relationship were investigated. 187
- Published
- 2010
12. Resim-iş eğitimi anabilim dalında okutulan sanat tarihi dersinin öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi
- Author
-
Yilmaz, Pelin Dizge, Enginoğlu, Turan, and Resim-İş Öğretmenliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
History course of art ,Art History ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Sanat Tarihi ,Education quality ,Art education ,Art history ,Education faculties ,Art - Abstract
Bu araştırma; Türkiye'de Eğitim Fakültelerinde Resim- İş Anabilim Dallarında okutulan sanat tarihi dersinin, öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesini konu almıştır. Araştırmada, ölçek-survey yöntemi uygulanmıştır. Araştırma genellikle ölçeğe dayanan veriler üzerinde yürütülmüş olup, bunun yanında literatür bilgileri de kullanılmıştır.İlk bölümde problem cümlesi ve sınırlar belirlenmiş, araştırma hakkında bilgi verilmiştir.İkinci bölümde ilgili yayın ve araştırmalar kapsamında, sanat eğitimi, sanat tarihi eğitiminin gelişim süreci, müze eğitimi, Resim-İş Öğretmenliği bölümlerindeki sanat tarihi ders saatleri gibi konular hakkında bilgiler verilmiştir.Üçüncü bölümde, ölçekten elde edilecek verilerin değerlendirilmesinde kullanılan yöntemlere yer verilmiştir.Dördüncü bölümde ise Eğitim Fakültelerinde Resim- İş Anabilim Dallarında okutulan sanat tarihi dersinin öğrenci görüşlerine dayalı olarak incelenmesi konulu nitel araştırma uygulamasının sonuçları betimsel ve içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir.Sonuç olarak günümüzde Eğitim Fakültelerinin Resim- İş Anabilim Dallarında okutulan sanat tarihi dersi, öğrenci görüşleri ile ortaya çıkan sonuçlar ile değerlendirilmiştir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, sanat tarihi dersleri, öğrencinin aktif olduğu bir yöntemle işlenmemekte ve izlenen müfredat programı günlük yaşama dahil edilmemektedir. This research reveals the assessment of the history of art lessons being treated in the departments of fine art located in the Turkish Education Faculties, by means of the current students? view. During the study, the survey review has been made. The study generally depends on the survey results and also the literature information.In the first part, subject sentence of the survey and its practice area has been determined and the information regarding the research has been given.In the second part, the education of the History of Art, its evolution process, museum education, the hours of the History of Art lessons treated in the Departments of Drawing-Handwork Teaching / Fine Art Education have been studied in the light of the relative publications and studies.In the third part, the study of the reviews which have been applied in the research in order to obtain the data and the analyses of the surveys has been made.In the fourth part, the results of the qualitative research with regards to the assessment of the history of art lessons being treated in the Departments of Fine Art located in the Turkish Education Faculties, which depends on the current students? view, has been studied in the light of the identification and content analyze reviews.Consequently, the History of Art Lesson being educated in the Departments of Fine Art located in the Education Faculties has been reviewed in the light of the current students? views and the results of the research. With respect to this research, it can be considered that the history of art lessons in Turkey are not treated with a method in which the students are active and that the program followed is not related to everyday life. 109
- Published
- 2008
13. Metal, kompozit reçine esaslı, seramik 3 farklı post sisteminin radyoopaklığının karşılaştırılması
- Author
-
Yilmaz, Pelin Gamze, Aydın, Murat, and Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı
- Subjects
Diş Hekimliği ,Dentistry - Abstract
63 ÖZET Kanal tedavisi görmüş ve aşırı madde kaybına uğramış dişlerin restorasyonunda kuron protezinin yapılmasından önce endodontik post ve core uygulaması en sık tercih edilen yöntemlerden biridir. Uzun yıllardan bu yana diş hekimliğinde kullanılan metal post sistemlerinin avantajlarının yanında estetik olmamaları, elastiklik modüllerinin düşük olması gibi olumsuz özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenlerle kompozit reçine esaslı ve seramik postlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı metal, seramik, kompozit reçine esaslı üç ayrı post sisteminin radyoopaklğının araştırılmasıdır. Çalışmada 9 adet üst kesici diş kullanılmıştır. Dişlerin kuron bölümleri köklerinden ayrıldıktan sonra 3'er dişten oluşan 3 gruba ayrılmıştır. 1. gruba metal postlar, 2. gruba seramik postlar, 3. gruba ise kompozit reçine esaslı postlar uygulanmıştır. Her dişten 3'er adet olmak üzere 27 adet radyografi çekilmiştir. Her gruptan rastlantısal olarak seçilen 3 adet radyografi 10 diş hekimi tarafından değerlendirilmiştir. Post grupları birbirleri arasında kıyaslandığında ise fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç olarak, metal post radyoopasite açısından en iyi grup, seramik post radyoopasite açısından yeterli, kompozit reçine esaslı postlar ise radyoopasite açısından yetersiz bulunmuştur. 64 SUMMARY The application of the core and the endodontic post are the most common methods rather than the crown prosthesis for the restoration of teeth, which had been done canal treatment before and lost too many substances. For many years, metal post systems which are being used in dentistry have many advantages. However, they have some problems such as nonaestheticy and poor elasticity. Therefore, essential of the composite resin and ceramic posts had came into use. The aim of this research is to investigate the radioopacity of the systems which are the essential of the metal, ceramic and the composite resin. In this research, nine upper anterior teeth were being used. The crown of the teeth seperates into 3 groups in which every groups have three teeth after leaving the root. Different methods were being applied for the groups. First group is the metal posts, second is the ceramic posts and the third is the essantial of the composite resin posts. From each tooth, three radiographs were made and so totally 27 of radiographs has been made. Three radiographs from each group has been chosen randomly and analysed by ten different dentists. The post groups are compered with each other there are istatistically significant differences. In conclusion, according to research, the best is the metal post in terms of the radioopacity. Moreover, the ceramic post is also enough for radioopacity. However, essential of the composite resin is deficient for radioopasite. 85
- Published
- 2004
14. Siklohekzenoksit'in katyonik polimerizasyonunda tetrametil tiouramdisülfit'in etkisi
- Author
-
Yilmaz, Pelin, Acar, Metin Hayri, and Kimya Ana Bilim Dalı
- Subjects
Chemistry ,Tetramethylthiuramdisulfine ,Cyclohexane oxide ,Kimya ,Polymerization - Abstract
ÖZET Bu çalışmada, radikal kaynağı ve elektron transfer bileşiği kullanılarak katyonik ısısal polimerizasyonla fonksiyonel uç gruplu (telechilic) polimer ve bu polimerden de initer sistemle (radikalik polimerizasyon) blok kopolimer sentez edilmiştir. Bu amaçla, radikal kaynağı olarak tetrametiltiouramdisülfit (TMTD) ve elektron transfer bileşiği olarak N-etoksi-2-metil-piridinyum hegzafloro fosfat (EMP) kullamlarak siklohekzenoksit'in (CHO) katyonik polimerizasyonu gerçekleştirilmiştir. Elde edilen polimerin (T-PCHO) tiouram uç grubunun initer özelliğinden faydalanılarak, radikalik polimerleşen bir monomer olan metilmetakrilat varlığında fotokimyasal olarak blok kopolimer sentezi gerçekleştirilmiştir. T-PCHO ve blok kopolimerler ER, UV, GPC kullanılarak karakterize edilmiştir. T-PCHO varlığında MMA'tan fotokimyasal yolla elde edilen polimerlerin, dönüşüm ile molekül ağırlıklarının lineer değişimi, tiouram gubunun varlığını ve initer özellik gösterdiğini kanıtlamaktadır. O s s ^^ ^/ a Me2-N-^-S-S-C-N-Me2 + (Ql *? Me^-N-^-S Ş PF6 l + 6 OEt S ^wwwwwwiwwuw» ^ l^S^ - M - O- S. +. *********************** MMA ~B?_N_£_S. +. Blok kopolimer iv SUMMARY There have been several classical methods for the preparation of block copolymer which generally involve the successive polymerization of two ör more monomers by the same mechanism. Transformation reactions extend the range of possible monomer combinations in block copolymer. This approach allows to be terminally functionalized by groups capable of initiating a different mode of polymerization The iniferter method, for the preparation of block copolymers, has been extensively explored during the last decade, primarly by Otsu et al. in this concept, iniferters (initiator - transfer agent -terminator) were used to design the structure of polymer chain ends in radical polymerization. Several organic disulfides and phenyl azotriphenylmethane were found to serve asphoto and thermal iniferters,respectively. Polymers obtained by using iniferters,still have iniferter function capable of initiating the polymerization of another monomer yielding block copolymers. İniter (initiator-terminator) compounds have the ability to initiate the polymerization and take part termination reactions. The cationic polymerization of cyclohexeneoxide was studied in the presence of tetramethylthiuram disulfide (TMTD) and N-etoxy-2-methyl-pyridine hexaflouro phosphate (EMP) as radical source and electron transfer agent, respectively. The polymers obtained this way shovved initer functionality as was evidenced by block copolymerization reactions according to the following reaction. O 5S^»~» PFe l+t 6 OEt î MMAu»^^^^ `MMAMer-N-C-5 - +. ~*~*~~~~~«~~«~»~ Block copolymer vThe polymerization of CHO was carried out in the presence of TMTD and EMP. Poly cyclohexeneoxide with thiuram end groups (T-PCHO) was used to initiate the radical photo polymerization of methylmethacrylate (MMA) via initer (initiator-transfer) mechanism. The UV spectrum of T-PCHO possesses an absorbtion band at around X=278 nm region (figure 1) indication attachement of thiuram end groups + 1.09A 0.200 < A/DIU + 0.00A 200.0 50.0> `S o. 3 ı- O 3 -T© h -t IV. B OJ in fe XII 62
- Published
- 1997
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.