Search

Carpal tunnel syndrome (CTS) is the most common entrapment neuropathy. Surgery is generally preferred in cases of CTS which do not respond to conservative measures. We evaluated the results and complications of patients who underwent mini open release for CTS. Mini-open carpal tunnel release was performed in 36 hands of 30 patients with CTS. There were 27 females, and 3 males, with ages ranging from 23 to 71 years, (mean age 45.6 years) Clinical and electromyographic findings were, compatible with CTS. All cases were done under local anesthesia without using a tourniquet. The mean follow-up period was 16 months, (range 10 to 20 months) The mean duration of the operation was 15 minutes (range: 10-20 minutes) No serious surgical complication has occurred. Excellent results were achieved in 32 hands (88%). Mini-open carpal tunnel release is a safe and simple procedure with satisfactory outcome., Karpal tünel sendromu (KTS) en sık görülen tuzak nöropatisidir. Cerrahi, genelde konservatif yöntemlerle yanıt alınamadığı olgularda tercih edilir. KTS nedeniyle mini-açık gevşetme yapılan hastalardaki sonuç ve komplikasyonlar değerlendirildi. Mini-açık karpal tünel gevşetmesi 30 KTS'li hastanın, 36 eline uygulandı. Hastaların 27'si kadın, 3'ü erkek idi (ort. yaş 45.6; dağılım 23-71). Hastaların klinik ve elektromiyografik değerlendirmeleri KTS ile,uyumlu idi. Tüm olgular lokal anestezi altında ve turnike kullanılmadan yapıldı. Ortalama takip, süresi 16 ay (dağılım 10-20 ay) idi. Ortalama operasyon süresi 15 dakika (dağılım 10-20 dakika) bulundu. Ciddi bir cerrahi komplikasyon olmadı. Otuz iki elde (%88) mükemmel sonuç alındı. Mini açık karpal tünel gevşetmesi güvenli,kolay ve tatmin edici bir girişimdir.

42- ÖZET Üremik hastalarda sık olarak ortaya çıktığı bildirilen periferik nöropati ile KTS'da rastlanan semptom ve bulgular büyük benzerlik göstermektedir. KTS'da tam ve tedavi de ki gecikme önemli derecede el fonksiyonlarının kaybına yol açabilmektedir. Ayırıcı tanıda elektrofizyolojik çalışmalar büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı hemodializ tedavisi altındaki hastalarda distal simetrik polinöropati ile bir tuzak nöro- patisi olan KTS sıklığını araştırmak ve ayrıca arteriovenöz şantm KTS oluşumunda predispozan faktör olarak rol oynayıp oynamadığım belirlemektedir. Çalışma 24 hemodializ tedavisi gören hasta grubu ile 20 sağlıklı gönüllüden olu şan kontrol grubundan yapıldı. Kontrol ve hasta gruplarında yaş ortalamaları halamın dan önemli fark yoktu. Üremik hastalarda üst extremitelerde median sinir motor ve hissi iletim hızlan ile ulnar sinir motor iletim hızı, alt extremitelerde posterior tibial sinir motor ve sural sinir hissi iletim hızlan tayin edildi. Kontrol ve hasta grubun da ise median sinire ait hissi iletim hızlan hem ortodromik, hem de antidromik yöntemlerle ölçüldü. Periferik sinirlerdeki iletim hızı değerleri Buchthal ve arkadaşlan tarafın dan belirlenen değerler ile median sinire ait hissi iletim hızı değerleri kontrol grubunda elde ettiğbmz değerler ile kıyaslanmıştır. KTS için patognomonik olan bilek- avuç içi arası latans uzaması 2 hastada (% 9) tesbit edilmiştir. Toplumumuzda KTS sıklığını bildiren bir çalışma olmadığı için karşılaştırma olanağı bulunamadı. Ancak KTS saptadığımız 2 hastada da tutulan43 el şantlı değil, karşı taraftadır. Bu bulgu AV şantın KTS için predispozan faktör olduğu görüşünü doğrulanmaktadır. Hastaların % 88' inde klinik, % 96'sında elektro- fizyolojik olarak polinöropati saptandı. Möropati ile böbrek hastalığı süresi arasında korrelasyon yoktu. Bu çalışmanın sonucunda kronik hemodializli hastalarda AV şantın KTS için predispozan bir faktör olmadığı görüşüne varıldı. Kronik böbrek hastalarında üremik nöropati insidansının yüksek olduğu nöropatinin hastalık süresi ile ilişkinin olmadığı ve subklinik vakaların tanımında elektrofîzyolojik incelemelerin gerekli olduğu sonucuna varıldı. 49