18 results on '"MDCT"'
Search Results
2. Examination of the main branches of aorta abdominalis with multi-detector computed tomography angiography
- Author
-
Keziban Karacan and Fatma Arslan
- Subjects
mdct ,abdominal aortae ,variation ,retrospective ,radiological ,Medicine (General) ,R5-920 - Abstract
Purpose: The aim of this study was to examine the main branches of abdominal aortae (AA) and to make evaluation by carrying out some measurements by considering gender difference. Materials and Methods: This study was designed as a retrospective research subjecting multi-detector computed tomography (MDCT) angiography images of 200 individuals (61 women, 139 men). Coeliac trunk (CT), superior mesenteric artery (SMA), right renal artery (RRA), left renal artery (LRA), inferior mesenteric artery (IMA) were examined by abdominal aortae and its branches. The cases of these arteries with anatomical variation were classified, and vertebral outflow levels originated from AA and the mean of distance measurements with each other were recorded. In addition, sagittal and transverse diameter measurements at the level of the main branches of AA were conducted, all examined data were compared according to gender. Results: While normal CT anatomy was observed in 91% of 200 cases, the rate of CT variations was 9%. The replaced right hepatic artery originated from SMA was found only in one patient. No variation was observed in IMA. No significant difference was determined between genders in most of the vertebral outflow levels of the arteries examined. Conclusion: Diagnosing mesenteric and renal arterial variations is of vital importance in colon, hepatobiliary and renal transplantations, and vertebra levels of these arteries, diameter and distance measurements provide convenience for clinical staff and cadaver dissection in anatomy.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
3. Morphometric Analysis of Meatus Acusticus Internus Associated with Posterior Fossa Surgery on Computed Tomography
- Author
-
Admış, Hülya, Açar, Gülay, Danışman: 0000-0002-9524-5056, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
surgery ,MDBT ,cinsiyet tayini ,MDCT ,sex determination ,meatus acusticus internus ,cerrahi girişim ,fossa cranii posterior - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Os temporale sağlam yapısı nedeniyle doğal afet, yangın gibi durumlarda bütün halinde çıkarılabilir. Bu nedenlerde adli tıp, antropoloji ve arkeoloji bilim alanlarında sık kullanılan bir kemiktir. Ayrıca yapısında bulunan damar ve sinirler, komşuluğunda bulunan hayati oluşumlar os temporale'yi klinik açıdan oldukça önemli bir konuma taşır. Bu çalışmada Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı arşivindeki Multidedektör Bilgisayarlı Tomografi(MDBT) görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Yaşları 18-79 arasında değişen, 208 bireye (104 erkek ve 104 kadın) ait görüntü üzerinde meatus acusticus internus'a ait bazı morfometrik parametreler ölçüldü ve pnömatizasyon yönünden varyasyonlar değerlendirildi. Elde edilen değerler cinsiyet, lateralizasyon, yaş grubu ve havalanma derecelerine göre analiz edildi. Ayrıca verilerin birbirleriyle olan korelasyon ilişkileri değerlendirildi. Morfometrik verilerin çoğunluğu sol tarafta daha büyük bulunurken LA ve MBA parametreleri sağda daha büyük bulundu. LA, PPSA, MAIDA, ÜTKuzunluk, ve ÜAvolüm değerleri kadınlarda daha büyük bulunurken MAIVçap, MAIHçap, MBA ve FCPGA değerleri erkeklerde daha büyük bulundu. MAIAuzunluk, MAIPuzunluk, MAIderinlik, ÜMKuzunluk ve ÜLKuzunluk parametreleri ise cinsiyetler arasında anlamlı farklılık göstermedi. Veriler yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde FCPGA, ÜMKuzunluk ve ÜLKuzunluk değerlerinin yaş grupları arasında anlamlı farklılık göstermediği tespit edildi. Diğer parametrelerde genel olarak 1. ve 2. yaş gruplarında anlamlı derecede daha büyük değerler elde edildi. MAIVçap, MAIHçap ve PPSA değerlerine bakıldığında farklı havalanma derecelerine ait gruplarda anlamlı farklılık saptanmadı. Diğer veriler genel olarak yüksek havalanma derecesine sahip grupta daha büyük bulundu. Elde ettiğimiz morfometrik verilerin literatüre katkı sağlamasını, bölgeye yapılacak cerrahi girişimlerde karmaşık anatomik yapının anlaşılmasında ve güvenli alanların belirlenmesinde faydalı olmasını ümit ediyoruz., Os temporale can be removed as a whole in cases such as natural disasters and fire due to its solid structure. For these reasons, it is a bone that is frequently used in fields such as forensic medicine, anthropology and archeology. In addition, important vessels and nerves in its structure and important structures in its neighborhood carry the temporale bone to a clinically important position. In this study, (Multidedector Computerized Tomography) MDCT images in the archive of Necmettin Erbakan University, Faculty of Medicine, Department of Radiology were retrospectively analyzed. Some morphometric parameters of the meatus acusticus internus were measured on the images of a total of 208 individuals, 104 men and 104 women, aged between 18 and 79, and variations in terms of pneumatization were evaluated. The obtained values were analyzed according to gender, lateralization, age group and aeration degrees. In addition, the correlation relationships between the data were evaluated. Although most of the morphometric parameters were found to be larger on the left, LA and MBA parameters were found to be larger on the right. LA, PPSA, MAIDA, UTKlength, and UAvolum values were found to be higher in females, while MAIVdiameter, MAIHdiameter, MBA and FCPGA values were found to be greater in males. MAIAlength, MAIPlength, MAIdepth, UMKlength and ULKlength parameters were not show significant differences between genders. When the data were evaluated according to age groups, it was determined that FCPGA, UMKlength and ULKlength values did not differ significantly between age groups. In other parameters, significantly higher values were obtained in the 1st and 2nd age groups. When the MAIVdiameter, MAIHdiameter and PPSA values were examined, no significant difference was found in the groups belonging to different degrees of aeration. Most of the morphometric values were generally greater in the group with the higher degree of aeration. We hope that the morphometric data we obtained will contribute to the literature and be useful in understanding the complex anatomical structure and determining safe areas in surgical interventions to the region.
- Published
- 2022
4. Arteria femoralis varyasyonlarının multidedektör bilgisayarlı tomografi anjiografi yöntemi ile morfolojik incelenmesi
- Author
-
Turan, Bilal, Tuncer, M. Cudi, and Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Multi Dedektörlü Bilgisayarlı Tomografi (MDBT) ,Lateral Circumflex Femoral Artery (LCFA) ,A. Circumflexa Femoris Medialis(ACFM) ,A. Profunda Femoris (APF) ,Femoral Artery (FA) ,Deep Femoral Artery (DFA) ,MDCT ,A. Circumflexa Femoris Lateralis(ACFL) ,A. Femoralis (AF) ,Medial Circumflex Femoral Artery (MCFA) - Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, arteria femoralis (AF), arteria profunda femoris (APF), arteria circumflexa femoris medialis (ACFM) ve arteria circumflexa femoris lateralis (ACFL)’in hem klinik hem de cerrahi uygulamalar için gerekli olan anatomisinin multi dedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) görüntülerine dayalı analizini yapmaktı. Bu kapsamda damar paternlerinin varyasyonlarını ve çeşitli morfometrik ölçümlerin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışma Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim dalı veri tabanından elde edilmiş retrospektif bir araştırmadır. 302’si (%75,5) erkek, 98’i (%24,5) kadın olmak üzere 400 bireyin sağ ve sol toplam 800 adet a. femoralis MBDT anjiografi görüntüleri incelenip çalışmaya dahil edildi. Çalışmadaki ölçümler uygun istatistiksel analizler yapılarak değerlendirildi. Bulgular: A. femoralis ve dallarının çok sayıda varyason tiplerine sahip olduğu bulundu. Çalışmada ACFM’in doğrudan AF’den (%24,87) ve APF ile ortak bir truncus şeklinde AF’den orjin aldığı varyasyon (%21,61) şekli en yüksek oranlarda tespit edildi. APF en çok a. femoralis’in posterolaterlinden orjin almaktaydı(%53). A. femoralis varyasyonlarının büyük çoğunluğunun unilateral yani tek taraflı olduğu belirlendi (%40,12). Sonuç: AF, APF, ACFM ve ACFL’nin önemli ve sık görülen varyasyonların bilinmesi, femoral bölgedeki invaziv ve non invaziv prosedürler sırasında bilinçli kararlar alınmasına yardımcı olacağı kanaatine varıldı. Aim: This study aimed to analyze the anatomy of femoral artery (FA), deep femoral artery (DFA), medial circumflex femoral artery (MCFA), and lateral circumflex femoral artery (LCFA), which is necessary for both clinical and surgical applications, based on multidetector computed tomography images (MDCT). In this context, it was aimed to determine the variations of vessel patterns and various morphometric measurements. Materials and Methods: The study is a retrospective study obtained from the database of Dicle University Faculty of Medicine, Department of Radiology. A total of 800 femoral artery MDCT angiography images of 400 individuals, 302 (%75.5) male and 98 (%24.5) female, were examined and included in the study. The measurements in the study were evaluated by making appropriate statistical analyzes. Results: FA and its branches were found to have many types of variation. In the study, the type of variation in which the MCFA originated directly from the FA(%24,87) and the FA in the form of a common truncus with the DFA (%21,61) was detected at the highest rates. DFA mostly originated from the posterolateral of the FA (%53). Most of the FA variations were found to be unilateral (%40,12). Conclusion: It was concluded that knowing the important and common variations of FA, DFA, MCFA, LCFA will help make informed decisions during invasive and non-invasive procedures in the femoral region.
- Published
- 2021
5. Morphometric Analysis od Middle Cerebral Artery by Multi Detector Computed Tomography (MDCT)
- Author
-
Türkoğlu, Burak, Büyükmumcu, Mustafa, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
a. cerebri media morfolojisi ,Multi Detector Computed Tomography ,A. cerebri media ,MDCT ,a. cerebri media morphometry ,Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi ,a. cerebri media morfometrisi ,a. cerebri media morphology - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, A. cerebri media, a. carotis interna’nın iki terminal dalından kalın olanıdır ve a. carotis interna’nın devamı şeklinde uzanır. Beyni besleyen arterlerden en karmaşık olanıdır. Aynı zamanda diğer serebral arterlere göre daha geniş bir alanın beslenmesini sağlar ve daha fazla kortikal dalı vardır. Çalışmamızın amacı ulaşılabilir literatür öncülüğünde a. cerebri media için morfometrik ölçümlerin alınması, morfolojik tiplendirmelerin yapılması ve çeşitli varyasyonların tespit edilmesi ile anatomik ve klinik çalışmalara faydalı olmaktır. Çalışmamızda Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı arşivinde bulunan 2015-2020 yılları arasında çekilmiş 18-65 yaş arası 50 hastaya ait kranial Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi Multi Detector Computed Tomography (MDCT)] görüntüleri retrospektif olarak incelenmiştir. Ölçümlerin alınmasına ve elde edilen verilerin değerlendirilmesine engel olabilecek görüntüler ile kalitesi yetersiz olan görüntüler çalışma dışı bırakılmıştır. Ölçümler sağ ve sol taraflar için ayrı ayrı alınmış, hastaların yaşları ve cinsiyetleri de kaydedilmiştir. Çalışmamızda alınan morfometrik ölçümler çap, kesit alanı, uzunluk ve açı ölçümlerinden oluşurken, morfolojik tiplendirmeler ile çeşitli varyasyonlar değerlendirilmiş, bazı anomali sayılan durumlar da not edilmiştir. Çalışmamız; alınan morfometrik ölçümlerin morfolojik tiplendirmelerle ilişkilendirilmesine olanak sağlamıştır. Ayrıca hem ölçümlerin hem de tiplendirmelerin taraflar arasında, cinsiyetler arasında ve hastaların yaş grupları arasındaki ilişkilendirmelere de imkan sunmuştur. Çalışmalarımız sonucunda tüm morfometrik ölçüm parametrelerinin ortalama, minimum ve maximum değerleri verilmiştir. Cinsiyetler arası kıyaslamada morfometrik ölçümlerde istatistiksel olarak anlamlı bulguya rastlanamamıştır. Taraflar arası kıyaslamada bazı parametrelerin sağda bazılarının ise solda istatistiksel olarak anlamlı derecede büyük olduğu görülmüştür. Parametrelerimizin 10’arlı yaş aralıklarına göre ortalama değerleri arasında hiçbir anlamlı farklılık gözlenememiştir ancak cinsiyetlere ve taraflara göre bazı verilerde yaş gruplarına göre farklılıklar bulunmuştur. Morfolojik olarak a. cerebri media’nın M1 segmentinin (orjininin) dallanmasında en sık monofurkasyon, a. cerebri media’nın birinci verdiği daldan ikinci verdiği dala olan uzaklığına göre tiplendirilmesinde en sık distal tip gözlenmiş olup, anevrizma varlığına rastlanamamıştır. Ayrıca literatürde anomali olarak sayılan aksesuar a. cerebri media ile duplike a. cerebri media 1’er vakada gözlenmiş olup, fenestre a. cerebri media’ya rastlanmamıştır. Elde ettiğimiz bulguların literatürü destekler nitelikte olması ve a. cerebri media’nın orjininin tiplendirilmesi ile literatüre yeni bir katkı yapılmış olması çalışmamızın anatomik ve klinik açılardan önemini vurgulamaktadır., A. cerebri media is the thick one of two terminal parts of a. carotis interna and stretches through a. carotis interna. It is one of the most complicated arteries that supports brain. Moreover, compared to other serebral arteries, it supports a wider area and has more cortical streams. By examining available studies in literature, the objectives of this study are to obtain morphometric measurements for a. cerebri media, to carry out morphologic typology, to observe different variations and to help similar anatomic and clinic studies. In our study, we retrospectively examined cranial images of 50 patients, 18 to 65 years of age, taken by multi detector computed tomography (MDCT) between the years 2015 and 2020, which are kept in the Radiology Department of Meram Medical Faculty, Necmettin Erbakan University. The images that were bad to use for measurement and evaluation and with bad quality were discarded. All measurements were separately conducted for right and left sides. The ages and genders of the patients were also recorded. The morphometric measurements used in the study included diameter, cross-sectional area, lenght and angel details. Different variations were studied by morphologic typology and any cases with anomaly were also carefully evaluated. Our study enables to compare morphometric measurements with morphologic typology. Furthermore, both measurements and typology also helped to find out correlations between the side and the age and gender groups of the patients. From the findings of this study, mean, minimum and maximum values for each morphometric measurement parameters were reported. No statistically significant finding was existing in morphometric measurements to compare sexual differences. However, in the comparison of the sides, the fact that some parameters were higher in the right side, whereas some were higher in the left was found to be statistically significant.We did not observe any difference in mean values of the decimal age parameters, however, we found some differences depending on gender and the side according to age groups. Morphologically, the most common monofurcation in the furcation of M1 segment (origin) of a. cerebri media was the most prevalent in the typology from its lenght from the first branch to the second and we did not observe any aneurysm. Moreover, the accessory a. cerebri media, which is mentioned to be an anomaly in literatue, and duplicated a. cerebri media was observed once in all cases and no fenestre a. cerebri was found. The fact that the study findings support the literature and that these findings contribute to the literature with the typology of a. cerebri media origin shows anatomic and clinic importance of our study.
- Published
- 2021
6. Morphometric and Clinical Evaluation of Foramen Sphenopalatina on Computed Tomography Images
- Author
-
Şeker, Büşra, Çiçekcibaşı, Aynur Emine, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
A. sphenopalatina ,sphenopalatine foramen ,epistaksis ,MDBT ,epistaxis ,varyasyon ,Sphenopalatine artery ,MDCT ,for. sphenopalatinum ,morfometri ,variation ,morphometry - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Epistaksis, KBB uzmanlarının klinikte sık karşılaştıkları bir durumdur. Woodruff pleksusunun yerleştiği alandan kaynaklanan, daha inatçı, şiddetli ve tehlikeli vakalar, posterior epistaksis olarak adlandırılır. Woodruff pleksusu, a. sphenopalatina’nın for. sphenopalatinum (FSP)’dan çıktığı bölgede yer alır. Konservatif tedavilere dirençli olan posterior epistaksis, genellikle a. sphenopalatina ligasyonunu gerektirir. A. sphenoplatina ligasyonuna yönelik en doğru endoskopik yaklaşım yönteminin belirlenmesi, doğrudan FSP üzerindeki daha küçük mukoperiosteal flebin kaldırılması ve a. sphenopalatina’nın diğer yapılardan daha kolay ayırt edilebilmesi FSP'nin lokalizasyonunun doğru tanımlanmasıyla mümkündür. Çalışmamızın amacı; belirlenen sabit anatomik landmarklar yardımıyla FSP'nin lokalizasyonunun tespit edilmesi ve elde edilen ölçüm değerleriyle FSP varyasyonları arasındaki ilişkinin analiz edilmesidir. Çalışmada; Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji A.D arşivinde bulunan 2019-2021 yılları arasında çekilmiş MDBT temporal kemik görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Parametreler 153 hastada sağ-sol taraf için ayrı ayrı ölçülerek kaydedildi. Elde edilen verilerle varyasyon bilgileri cinsiyet, lateralizasyon ve yaş gruplarına göre değerlendirilerek sonuçlar tablolarla özetlendi. Morfometrik verilerin çoğunda sağ-sol arasında anlamlı fark bulunmazken, cinsiyete göre FSP-SNAaçı dışındaki verilerin erkeklerde anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu. Belirli yaş gruplarına ayırarak yapılan istatistiki analizde, morfometrik verilerin yarısında yaş grupları arasında anlamlı bir fark bulunmazken FSP-SNAsaguzaklık dışında diğer morfometrik veriler 1. yaş grubunda (18-34 Y) anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptandı. FSP’nın şekil, sayı ve konum varyasyonlarıyla birlikte pnömatizasyon ve septum deviasyonu varyasyonlarının cinsiyet, lateralizasyon ve yaş gruplarına göre dağılımı tablolarda gösterildi. CNM’de pnömatizasyon varlığı durumunda tüm morfometrik uzaklık değerlerinin daha küçük olduğu ve FSP-BTveruzaklık, FSP-CAsaguzaklık, FSP-MLsaguzaklık, FSP-SNAuzaklık ve FSP-SNAsaguzaklık değerlerinin istatistiki açıdan anlamlı ölçüde daha küçük olduğu, FSP-SNAaçı değerinin ise büyük olduğu tespit edildi. FSP’nin CNM’nin tutunma noktasının konumuna göre lokalizasyonu ve septum deviasyonuna göre oluşturulan tipler arasında morfometrik ölçüm değerlerinin istatistiki açıdan anlamlı bir farklılık göstermediği bulundu. Literatürde farklı ırklarda kemik yapıdaki sabit anatomik landmarklarla FSP lokalizasyonunu belirlemeyi amaçlayan birkaç çalışma mevcuttur. FSP şekil ve varyasyonları ligasyon işlemi sırasında FSP'nin yerini belirlemeyi zorlaştırabilir. Özellikle %7,9 çift ve %1 üç delik şeklinde bulunan aksesuar FSP varlığı ligasyon işleminin yetersiz olmasına neden olabilir. Türk popülasyonunda yeterli çalışma bulunmayan bu konudaki çalışmamızda elde ettiğimiz verilerin, epistaksisin tanı ve tedavisinde, özellikle endoskopik FSP yaklaşımlarında, bu bölgenin karmaşık anatomisini daha iyi anlamada yardımcı olacağı kanaatindeyiz., severe and dangerous cases originating from the area where Woodruff's plexus is located are called posterior epistaxis. Woodruff's plexus is located in the region where the sphenopalatine artery emerges from the foramen sphenopalatinum (FSP). Posterior epistaxis resistant to conservative treatments usually requires ligation of the sphenopalatine artery. Determining the most accurate endoscopic approach method for sphenoplatinum artery ligation is possible by raising the smaller mucoperiosteal flap directly over the FSP and distinguishing the sphenopalatine artery from other structures more easily by accurately defining the localization of the FSP. The aim of our study is to determine the localization of FSP with the help of fixed anatomical landmarks and to analyze the relationship between the obtained measurement values and FSP variations. In the study; MDCT temporal bone images taken between 2019-2021 in the archive of Necmettin Erbakan University Meram Faculty of Medicine, Department of Radiology were retrospectively analyzed. Parameters were measured and recorded separately for the right and left sides in 153 patients. With the obtained data, variation information was evaluated according to gender, lateralization and age groups, and the results were summarized in tables. While there was no significant difference between right and left in most of the morphometric data, the data other than the FSP-SNAaçı were found to be significantly higher in males. In the statistical analysis performed by dividing them into certain age groups, no significant difference was found between the age groups in half of the morphometric data, while the other morphometric data were found to be significantly higher in the 1st age group (18-34 Y), except for FSP-SNAsaguzaklık. The distribution of pneumatization and septum deviation variations according to gender, lateralization and age groups along with the shape, number and position variations of FSP are shown in the tables. In the presence of pneumatization in CNM, all morphometric distance values are smaller and the values of FSP-BTveruzaklık, FSP-CAsaguzaklık, FSP-MLsaguzaklık, FSP-SNAuzaklık and FSP-SNAsaguzaklık are statistically significantly smaller, while the FSP-SNAaçı value is high. was done. It was found that the morphometric measurement values did not show a statistically significant difference between the types created according to the localization of the FSP according to the location of the attachment point of the CNM and the deviation of the septum. In the literature, there are several studies aiming to determine the localization of FSP with fixed anatomical landmarks in bone structure in different races. FSP shape and variations can make it difficult to locate the FSP during the ligation procedure. The presence of accessory FSP, especially in the form of 7.9% double and 1% triple holes, may cause insufficient ligation. We believe that the data we obtained in our study on this subject, which does not have sufficient studies in the Turkish population, will help to better understand the complex anatomy of this region, especially in the diagnosis and treatment of epistaxis, especially in endoscopic FSP approaches.
- Published
- 2021
7. Morphological analysis and clinical implication of the optic canaland sella turcica using computed tomography
- Author
-
İlgin, Fatmanur, Açar, Gülay, Danışman: 0000-0002-9524-5056, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
sella turcica ,morphological variation ,canalis opticus ,MDBT ,proc. clinoideus anterior ,Anterior clinoidectomy ,MDCT ,anterior clinoid process ,morfolojik varyasyon ,optic canal ,Anterior klinoidektomi - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Anevrizmalar ve kafa tabanı tümörleri dahil olmak üzere paraklinoid lezyonların tedavisinde anterior klinoidektomi önemli bir rol oynamaktadır. Proc. clinoideus anterior (PCA), paraklinoid bölgenin komşu nörovasküler yapılarla birlikte görüntülenmesini ve cerrahi girişimini engelleyen anatomik bir landmarktır. PCA ile proc. clinoideus posterior arasındaki sella turcica (ST) köprüsü veya PCA'yı proc. clinoideus medius'a bağlayan for. caroticoclinoideus (FCC) varlığı, hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açması nedeniyle anterior klinoidektomiyi zorlaştırır. Bu cerrahi müdahalenin doğru uygulanması ve başarısı, PCA, canalis opticus (CO), optic strut (OS) ve ST anatomisi ve morfolojik varyasyonlarının kapsamlı bir şekilde anlaşılmasına bağlıdır. Bu retrospektif çalışmada 154 (76 kadın, 78 erkek) MDBT temporal kemik görüntüsü değerlendirildi, bu kemik yapıların boyutları ölçüldü ve morfolojik varyasyonları tespit edildi. Bu sonuçlar cinsiyet, lateralizasyon ve yaş gruplarına göre analiz edilerek aralarındaki korelasyon belirlendi. Morfometrik verilerden PCAuzunluk hariç diğer verilerin erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olduğu, COtçap, COarkaçap ve PCAgenişlik dışında diğer verilerin sağ tarafta sola göre daha yüksek olduğu tespit edildi. Pearson korelasyon analizinde COuzunluk, PCAuzunluk ve Saçı değerlerinin yaş ile negatif korelasyon gösterdiği tespit edildi. PCA pnömatizasyonu ve for. caroticoclinoideus varlığı kadınlarda %25,6 ve %22,4; erkeklerde %23,7 ve %14,1 olarak bulundu. ST köprüsü 3 kadın ve 5 erkekte tespit edildi. Çalışmamızda elde edilen morfometrik verilerin ve morfolojik varyasyonların, literatüre ve paraklinoid bölge ile ilgili çalışmalara yeni bir veri tabanı oluşturmasını ve cerrahi öncesi bölgenin karmaşık anatomisinin değerlendirilmesine katkı sağlamasını umuyoruz., Anterior clinoidectomy play an important role in the treatment of the paraclinoid lesions, including aneurysms and skull base tumors. The anterior clinoid process (ACP) is an anatomical bony landmark that prevents the visualization and surgical intervention of the paraclinoid region with neighboring neurovascular structures. The presence of sella turcica (ST) bridge between the ACP and posterior clinoid process, or a carotidclinoidal foramen (FCC) connecting the ACP and the middle clinoid processes makes the anterior clinoidectomy more difficult, due to the possibility of life-threatening complications. The correct application and success of this surgical intervention required a comprehensive understanding of the ACP, optic canal (OC), optic strut (OS) and ST anatomy and their morphological variations. In this retrospective study, 154 (76 female, 78 male) MDCT temporal bone images were evaluated and the morphological variations with measured dimensions were detected. These results were analyzed with respect to sex, lateralization and age groups and the correlation between them was determined. All morphometric values, except PCAlength were higher in males than females, and that other data except COtdiameter, COpostdiameter and PCAwidth were higher on the right side than on the left. Pearson correlation analysis showed that COlength, PCAlength and sulcal angle were negatively correlated with age. The presence of PCA pneumatization and a FCC were found to be 25.6% and 22.4% in female, and 23.7% and 14.1% in male, respectively. ST bridge was detected in 3 women and 5 men. We hope that the data we obtained in our study would contribute to the literature with a new database for studies on paraclinoid region and and provide to better understand the complex anatomy preoperatively.
- Published
- 2021
8. Articulatio temporomandibularis'in morfolojik yapısı: multidedektörlü bilgisayarlı tomografi ile radyolojik analiz
- Author
-
Erkan, Halime, Büyükmumcu, Mustafa, Danışman: 0000-0002-8475-6061, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
Morphology ,Art. temporomandibularis ,MDCT ,TMJ ,morfoloji - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Art. temporomandibularis başın tek oynar eklemidir. Ginglymus ve art. plana grubu eklem özelliği gösterdiği için her iki gruba da dahil edilmektedir. Art. temporomandibularis'i; eklem yüzleri, eklem kapsülü, ligamentler, synovial membran, synovial sıvı, kıkırdak, bir adet disk ve kas grupları oluşturmaktadır. Eklemin alt ve üst eklem yüzleri arasında bulunan disk, cavitas articularis'i ikiye ayırarak alt ve üst eklem boşluklarını oluşturur. Art. temporomandibularis bozukluklarında doğru yaklaşım, tedaviden etkili sonuç almak için önemlidir. Bu sebeple eklemi oluşturan temel yapıların morfolojik özelliklerinin ve varyasyonlarının bilinmesi; eklemin normal sınırlarının belirlenmesi açısından, tanı ve tedavi açısından ve radyolojik açıdan önem taşımaktadır. 2015-2018 yılları arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalına başvuran 18 yaş üstü 100 hastanın (55 erkek, 45 kadın) Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda çekilen MDCT (multidedektörlü bilgisayarlı tomografi) görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya deformitesi bulunan hastalar dahil edilmedi. Hastaların cinsiyetleri ve görüntüleme sırasındaki yaşları kaydedildi. Tüm hastaların çekilen MDCT görüntülerinde art. temporomandibularis incelendi. Art. temporomandibularis'in uzunluk ve açı ölçümleri morfometrik olarak yapıldı ve değerlendirildi. Proc. coronoideus'un ve incisura mandibula'nın şekilleri sagittal; proc.condylaris'in şekli ise hem sagittal hem de koronal görüntüler üzerinde sınıflandırıldı. Tüm bireylere ait koronal kesitlerde en sık gözlenen proc. condylaris tipi düz tip (%36); sagittal kesitlerde en sık gözlenen proc. condylaris, proc. coronoideus ve incisura mandibularis tipi yuvarlak tip (%75, %70 ve %74,5) olarak belirlendi. Çalışmamızda, ortalama proc. condylaris genişliği, proc. condylaris ile fossa mandibularis arası en yakın mesafe, proc. condylaris'in orta noktası ile tepe noktası arası mesafe, proc. condylaris'in orta noktası ile fossa mandibularis arası mesafe, superior eklem boşluğu, fossa mandibularis derinliği, fossa mandibularis genişliği, her iki taraf proc. condylaris arasındaki açı, proc. condylaris'in alanı ve mediolateral çap erkeklerde kadınlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede büyük bulundu (p, Temporomandibular joint (TMJ) is the only movable joint of the head. Gingliymus and gliding joint group are included in both groups because of their joint properties. The TMJ is composed of articular surfaces, cartilage, a disc, a joint capsule, synovial fluid, a synovial membrane, ligaments and muscle groups. Discus articularis is located between the joint surfaces and it divides the cavitas articularis into two parts: upper and lower joint space. Proper approach in TMJ disorders is important for effective treatment. Therefore, knowing the morphological features and variations of the basic structures constituting the joint is impotant for the determination of the normal boundaries of the joint, diagnosis and treatment, and radiological aspects. 100 MDCT images of patients (55 males, 45 females) over the age of 18 who applied Neurology department between 2015-2018 taken from Necmettin Erbakan University Meram Medicine Faculty Department of Radiology were retrospectively analyzed. Patient with deformity were not included in the study. Gender and age of the patients were recorded. TMJ was examined on MDCT images of all patients. Length and angle measuraments of TMJ were performed morphometrically and evaluated. The shapes of coronoid process and mandibular notch were classified on sagittal sections and the shape of condylar process on both sagittal and coronal sections. The most common type of condylar process in coronal sections of all individuals was flat type while the most common type of condylar process, coronoid process and mandibular notch in sagittal sections were round type. In our study, the mean mandibular condyle width, the least distance between the mandibular condyle and mandibular fossa, the distance between the mid-point of mandibu¬lar condyle and tip of mandibular condyle, the distance between the mid-point of the mandibular condyle and mandibular fossa, the superior joint space, the mandibular fossa width and depth, the angle in between the mandibular condyles of both sides were significantly higher in male patients than in female patients (p
- Published
- 2019
9. Examining of variations of coeliac trunk, superior mesenteric artery and inferior mesenteric artery BY multidetector computed tomography technique
- Author
-
Ekingen, Arzu, Hatipoğlu, Eyup Savaş, Anatomi Anabilim Dalı, Hatipoğlu, E. Savaş, Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı, and Ekingen, Arzu
- Subjects
Arteria mesenterica superior ,Inferior mesenteric artery ,Anatomik varyasyonlar ,MDBT ,Coeliac trunk ,MDCT ,Mesenteric arteries ,Anatomi ,Anatomical variations ,Superior mesenteric artery ,Arteria mesenterica inferior ,Anatomy ,Truncus coeliacus ,Tomography-x ray-computed - Abstract
Amaç: Çalışmamızda abdomen bölgesinde bulunan yapı ve organların çoğunun arteriel vaskülarizasyonunu sağlayan ve aorta abdominalis'in en önemli tek dalları olan; truncus coeliacus, arteria mesenterica superior, arteria mesenterica inferior varyasyonlarının ve aralarında bulunan mesafe ölçümlerinin belirlenmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Çalışmada; 2016 ile 2017 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde multidedektör bilgisayarlı tomografi tekniği ile elde edilmiş 261 (115 kadın, 146 erkek) hastanın görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya 16-83 yaş aralığı dahil edildi. Çalışma sonucunda elde edilen veriler SPSS programında istatistiksel olarak değerlendirildi. Truncus coeliacus, arteria mesenterica superior ve arteria mesenterica inferior'da saptanan varyasyonlar; orjin noktasındaki varyasyonlar, ana dallarındaki varyasyonlar ve bu arterlerin ne çeşit dallanma gösterdiklerine yönelik varyasyonlar olmak üzere üç kategoride yapıldı.Bulgular: Truncus coeliacus ve ana dallarının oldukça farklı varyasyon tiplerine sahip olduğu anlaşıldı. Truncus coeliacus'un en fazla varyasyon gösteren dalı arteria gastrica sinistra olarak, en az varyasyon gösteren dalı ise arteria splenica (lienalis) olarak saptandı. Arteria mesenterica superior ve arteria mesenterica inferior'un truncus coeliacus'a göre daha az varyasyon gösterdiği belirlendi.Sonuç: Truncus coeliacus, arteria mesenterica superior ve arteria mesenterica inferior varyasyonlarının bilinerek yapılan abdominal teşhis ve tedavi girişimlerinin daha başarılı olacağı kanaatine varıldı.Anahtar kelimeler: Anatomik varyasyonlar, truncus coeliacus, arteria mesenterica superior, arteria mesenterica inferior, MDBT Aim: In this study, it was aimed to determine the variations and distance measurements between the coeliac trunk, superior mesenteric artery and inferior mesenteric artery which provide great deal of arterial vascularization for structures and organs in abdomen visceral and which are the most important single branches of aorta abdominals. Material and Method: In the study, the images of the 261 patients (115 female, 146 male), obtained by multidetector computed tomography technique in the Dicle University Medical Faculty, were retrospectively analysed between 2016 and 2017. The study included 16-83 age range. The data obtained from the study were statistically evaluated via SPSS program. The coeliac trunk, superior mesenteric artery and inferior mesenteric artery were evaluated in three categories, such as variations at the origin, variations in the main branches, and branching variations of these arteries.Results: The coeliac trunk and its main branches were found to have quite different variation types. It was revealed that the most variant branch of coeliac trunk was left gastric artery, while the least was the splenic artery. It was determined that the superior mesenteric artery and inferior mesenteric artery displayed lesser variation than coeliac trunk.Conclusion: It was concluded that the variations of the coeliac trunk, superior mesenteric artery and inferior mesenteric artery will be more successful in abdominal diagnosis and treatment attempts carried out by knowing how to do.Key Words: Anatomical variations, coeliac trunk, inferior mesenteric artery,superior mesenteric artery, MDCT 112
- Published
- 2018
10. Parsiyel anormal pulmoner venöz dönüş anomalisinin çok kesitli bilgisayarlı tomografi anjiografi bulguları: İki olgunun sunumu.
- Author
-
Yüksekkaya, Ruken, Çelikyay, Fatih, Yılmaz, Ayşe, Deniz, Çağlar, and Gökçe, Erkan
- Subjects
- *
SCIMITAR syndrome , *PULMONARY vein abnormalities , *BRACHIOCEPHALIC veins , *TOMOGRAPHY , *MULTIDETECTOR computed tomography , *DIAGNOSIS - Abstract
Partial anomalous pulmonary venous return (PAPVR) is a rare congenital disorder that involves drainage of one or more pulmonary vein to the right atrium or systemic circulation. We report multi-detector computed tomography angiography (MDCTA) findings of two cases of PAPVR with the drainage of left superior pulmonary vein into left brachiocephalic vein. MDCTA is a non-invasive, useful method for detection of this situation. Multiplanar reformatted images enables course of anomalous vein, connection with the systemic circulation, and accompanying pulmonary and cardiac anomalies. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
11. Cavitas glenoidalis'in multidedektör BT ile morfometrik analizi
- Author
-
Keleş, Ali, Yılmaz, Mehmet Tuğrul, Anatomi Anabilim Dalı, Danışman: 22026, and NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
MDBT ,Radiologıc Anatomy ,MDCT ,Cavitas glenoidalis ,Anatomi ,Scapula ,Radiography ,Bone and bones ,radyolojik anatomi ,Tomography-emission-computed ,Glenoid cavity ,Anatomy ,Tomography - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Çalışmamız Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'ndaki Multidedektör BT kullanılarak 391 bireyin skapulaları (197 erkek, 194 kadın) ölçülmüştür. Cavitasglenoidalis uzunluğu, cavitasglenoidalis genişliği, cavitasglenoidalis çevresi, cavitasglenoidalis derinliği, glenoid çentiğe sahip ise çentik seviyesindeki cavitasglenoidalis genişliği, cavitasglenoidalisindex'i, maksimum scapula uzunluğu ve maksimum scapula genişliği ölçülmüştür. Ölçümler sağ ve sol scapulalar da ayrı ayrı gerçekleştirilmiştir. Cavitasglenoidalistiplendirmesi sağ ya da sol scapulaya göre yapılmıştır. İstatistiksel analiz IBM SPSS Statistics21.0 ile yapılmıştır. Erkeklerin yaş aralığı 9-94, yaş ortalaması ise 60.28±15.43; kadınların yaş aralığı 10-92, yaş ortalaması ise 58.82±16.38 olarak tespit edilmiştir.Ölçüm yapılacak bölgelerde kırık olan scapula ve zarar görmüş cavitasglenoidalis'ler çalışmaya dâhil edilmemiştir. Çalışmamızda cavitasglenoidalis uzunluğu erkeklerde 4.16±0.30, kadınlarda 3.64±0.24 olarak tespit edilmiştir. Bu mesafe sağda 3.92±0.38, solda 3.88±0.37 olarak saptanmıştır. Cavitasglenoidalis genişliğine dair veriler ise erkeklerde 2.86±0.23, kadınlarda 2.44±0.20 olarak tespit edilmiş, ayrıca çalışmamızda CGG sağda 2.66±0.31, solda 2.64±0.29 olarak bulunmuştur. Cavitasglenoidalisdernliği erkeklerde 0.45±0.12, kadınlarda 0.38±0.09 olarak bulunmuştur. Çalışmamızdaki çentik seviyesindeki anteroposteriorgenişlik değerleri ise sağda 1.92±0.22, solda 1.88±0.21 olarak tespit edilmiştir. Ölçülen scapula genişliği ise . erkeklerde 10.67±0.67, kadınlarda 9.49±0.60 , sağ ve sol değerleri ise sırasıyla 10.05±0.84, 10.12±0.89 'dır. Scapula uzunluğu ise çalışmamızda ise erkeklerde 16.04±1.04, kadınlarda 14.01±0.93 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca aynı ölçüm parametresi sağda 15.00±1.41, solda 15.08±1.42 olarak bulunmuştur. Cavitasglenoidalis şekillerine göre yapılan tiplendirmede erkek %52.2 armut tipi, %28.0 ters virgül tipi, %19.8 oval tipi, kadınlarda %54.1 armut tipi, %28.9 ters virgül tipi, %17.0 oval tipi bulunmuştur. Çentik sayıları göz önüne alındığında ise sağ tarafın %87'sinin çentikli, %13'ünün çentiksiz, sol tarafın ise %87.5'inin çentikli, %12.5'sinin çentiksiz olduğu belirlenmiştir. Literatürlerden farklı olarak erkek ve kadınların sağ-sol indekslerine de bakılmıştır. İndeks değerleri erkeklerde sağda %68.74±5.31, solda %68.91±6.16; kadınlarda sağda %67.08±4.70, solda %67.35±4.75 olarak tespit edilmiştir, In our study, Necmettin Erbakan University, Meram Medical Faculty in Radiology Department Multidector CT scan 391 individuals scapulae (197 males, 194 females) were measured. Glenoid cavity length, glenoid cavity width, glenoid cavity circumference, glenoid cavity depth, glenoid wedge width, cortical glenoidalis width, cortical glenoidalis index, maximum scapula length and maximum scapula width were measured. Measurements were performed separately on the right and left scapulas. Typing of glenoid cavity was done on the right or left scapula. Statistical analysis was performed with IBM SPSS Statistics 21.0. The age range of males was 9-94, the mean age was 60.28 ± 15.43; The age range of the women was determined as 10-92, and the average age was determined as 58.82 ± 16.38. The scapula and the damaged glenoid cavity fractures were not included in the study areas. The length of the glenoid cavity in our study was 4.16 ± 0.30 in males and 3.64 ± 0.24 in females. This distance was 3.92 ± 0.38 on the right and 3.88 ± 0.37 on the left. Glenoid cavity width was found to be 2.86 ± 0.23 in males and 2.44 ± 0.20 in females. Also in our study, CGG was 2.66 ± 0.31 on the right and 2.64 ± 0.29 on the left. Glenoid cavity association was 0.45 ± 0.12 in males and 0.38 ± 0.09 in females. The anteroposterior width values at the notch level of our study were 1.92 ± 0.22 on the right and 1.88 ± 0.21 on the left. The measured width of the scapula is. 10.67 ± 0.67 for males, 9.49 ± 0.60 for females and 10.05 ± 0.84 and 10.12 ± 0.89 for right and left, respectively. The length of the scapula was 16.04 ± 1.04 for males and 14.01 ± 0.93 for females. In addition, the same measurement parameters were found to be 15.00 ± 1.41 on the right and 15.08 ± 1.42 on the left. According to Glenoid cavity types, male 52.2% pear type, 28.0% reverse coma type, 19.8% oval type, 54.1% pear type, 28.9% reverse comma type and 17.0% oval type were found in male, female. When the numbers of notches are taken into consideration, it is determined that 87% of the right side is notched, 13% is notched, 87.5% is notched and 12.5% is notched on the left side. Unlike literature, the left and right indices of men and women are also examined. The index values were 68.74 ± 5.31% in the right and 68.91 ± 6.16% in the left in males; 67.08 ± 4.70% on the right and 67.35 ± 4.75% on the left in women.
- Published
- 2017
12. Parsiyel anormal pulmoner venöz dönüş anomalisi çok kesitli bilgisayarlı tomografi anjiyografi bulguları: iki olgunun sunumu.
- Author
-
Yüksekkaya, Ruken, Çelikyay, Fatih, Yılmaz, Ayşe, Deniz, Çağlar, and Gökçe, Erkan
- Subjects
- *
SCIMITAR syndrome , *HUMAN abnormalities , *GENETIC disorders , *ANGIOGRAPHY , *MEDICAL radiography - Abstract
Partial anomalous pulmonary venous return (PAPVR) is a rare congenital disorder that involves drainage of one or more pulmonary vein to the right atrium or systemic circulation. We report Multi Detector Computed Tomography Angiography (MDCTA) findings of two cases of PAPVR with the dranaige of left superior pulmonary vein into left brachicephalic vein. MDCTA is a non-invasive, useful method for detection of this situation. Multiplanar reformatted images enables course of anomalous vein, connection with the systemic circulation, and accompanying pulmonary and cardiac anomalies. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
13. The morphometric analysis of subclavian artery by multidetector computed tomography (MDCT)
- Author
-
Özen, Kemal Emre, Çiçekcibaşı, Aynur Emine, NEÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Anabilim Dalı, and Anatomi Anabilim Dalı
- Subjects
Morphology ,Mmorphometry ,Arteria subclavia ,Morphometry ,Subclavian Artery ,MDCT ,Radiology and Nuclear Medicine ,Variation ,Arteries ,Anatomi ,ÇKBT ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,ARSA ,Morfometri ,Anatomy ,Positron-emission tomography ,Varyasyon ,Morfoloji ,Arteria Subclavia - Abstract
Doktora Tezi, Arteria subclavia (AS) merkezi sinir sistemini, üst ekstremiteyi ve toraksı kanlandıran, dalları ve kendisi klinik önem taşıyan bir arterdir. Koroner anjioplasti'de tercih edilebilen dallar vermesi gibi sebeplerle cerrahi branşların olduğu kadar, bazı vaskülitlerde etkilenmesi gibi sebeplerle de dâhili branşların ilgi alanındadır. AS'nin kanlandırdığı bölgelerin geniş ve önemli olması ve kritik bir noktada arteriyel bir kavşak görevinde bulunması, AS ve dalları ile ilgili morfometrik ve varyasyonel verilere klinik tıp sahasında ihtiyaç doğurmaktadır. Bu tez çalışmasında, 101 hastaya ait bilgisayarlı tomografi anjiografi görüntüleri (101 AS dextra, 101 AS sinistra) incelenmiştir. Varyasyonel vakalar tespit edilmiş, AS'nin ve dallarının orijin noktasındaki çapları ile beraber AS'nin iki tarafta başlangıç noktasında oluşan açılanmaları ölçülmüştür. Arteria subclavia'nın dalları için 13 farklı varyasyon nonlineer tarzda (A0, A1, A2, B0, B1, B3, B4, B5, B6, B7, C0, C1, C7 tipleri) tiplendirilmiştir (A0:%54, B0:33, diğer tipler:%13). Varyasyon tiplerinin cinsiyete ve lateralizasyona göre karşılaştırılmasında, kısmen birleştirilmiş varyasyon grupları arasında istatistikî olarak anlamlı fark bulunmamıştır. AS'nin kendisinin varyasyonel incelemesinde 1 kadın hastada aberrant AS dextra (ARSA)'ya rastlanmıştır. Arteria subclavia ve dallarının morfometrik verileri (ayrılma açısı ve başlangıç çap ölçümleri) cinsiyete ve lateralizasyona göre karşılaştırılmış, bu analiz neticesinde sadece başlangıç noktasında AS sinistra'nın çap ölçüm ortalamalarının (kadın:11.87±2.20 mm, erkek: 12.41±1.94 mm) her iki cinsiyette, AS dextra'ya ait çap ölçüm ortalamalarından (kadın:9.10±2.30 mm, erkek: 9.78±1.84 mm) istatistiki olarak anlamlı derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir. Diğer parametrelerin cinsiyete ve lateralizasyona göre karşılaştırılmalarında istatistikî olarak anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Bu varyasyonlar, morfometrik veriler ve analizler, klinik tıp ve temel anatomi alanındaki anlamı ve önemi açısından bu alandaki literatür eşliğinde tartışılmıştır., Subclavian artery (SA) supplies blood to the central nervous system, upper extremity and thorax and SA itself and its branches are clinically important. For the reason that it yields preferable branches for the coronary angioplasty it concerns surgeons as well as physicians due to the effects observed on some types of vasculitis. As the area which the blood is being supplied into by SA are wide and important and its function is to serve as an crucial arterial intersection, morphometric data and variations regarding SA and its branches are needed in the field of medicine. In this thesis, Computed Tomography Angiography images of 101 patient (101 left SA, 101 right AS) were studied. Variational cases were detected and the angle appeared origin of SA as well as the diameters corresponding to the origin of SA and of its branches were measured. Thirteen different variations have been described while performing classification in non-linear base (A0, A1, A2, B0, B1, B3, B4, B5, B6, B7, C0, C1, C7 types) for the ramification patterns of subclavian artery (A0:54%, B0:33%, other types:13%). No significant differences were observed on partially united variation types between sexes and both sides. On the examination of SA itself, an aberrant right SA (ARSA) was detected on a female patient. Morphometric data of subclavian artery and of its branches (separation angle and initial diameter measurement) were studied in a comparative statistical analysis on the basis of sex and lateralization. This analysis showed statistically significant results only in the comparison of the mean diameters of SA at the starting point between sides, on both sexes [left SA: (female: 11.87±2.20 mm, male: 12.41±1.94 mm), right SA (female: 9.10±2.30 mm, male: 9.78±1.84 mm) (p
- Published
- 2015
14. Multidetector Computed Tomographic Urography For Evaluation Of Crossed Fused Renal Ectopia
- Author
-
Turhan Cumhur, Pınar Özdemir Akdur, Aysel Türkvatan, and Tülay Ölçer
- Subjects
lcsh:R5-920 ,crossed fused renal ectopia ,Renal ectopia ,congenital renal malformation ,business.industry ,renal fusion ,MDCT ,General Medicine ,medicine.disease ,çapraz füzyone renal ektopi,renal füzyon,ektopik böbrek,konjenital renal malformasyon,MDBT ,Computed tomographic ,ectopic kidney ,cardiovascular system ,Medicine ,cardiovascular diseases ,lcsh:Medicine (General) ,business ,Nuclear medicine ,Pyelogram - Abstract
Çapraz füzyone renal ektopi, genellikle diğer yönlerden normal olan bir böbrekte rastlantısal bir bulgudur ancak çeşitli ürolojik anomalilerle birliktelik gösterebilir. Bu anomalinin tanısı, günümüze kadar ultrasonografi, eksretuar ürografi ve bilgisayarlı tomografi ile yapılmıştır. Multidetektör bilgisayarlı tomografik (MDBT ) ürografi, normal üriner trakt anatomisini hem renal parankimi hem de toplayıcı sistem ve üreterleri içerecek şekilde gösterir. Böbreğin konjenital füzyon anomalileri, MDBT ürografi ile konvansiyonel bilgisayarlı tomografiye oranla daha kolay olarak gösterilir. Biz burada diğer ürolojik anormallikler ile birliktelik gösteren, ultrasonografide şüphelenilen ya da tanı alan ve tanısı MDBT ürografi ile teyid edilen çapraz füzyone renal ektopili dört olguyu sunduk ve mevcut literatürü gözden geçirdik. Bu rapor, özellikle renal füzyonlar başta olmak üzere üriner traktın konjenital anomalilerinin tanısında MDBT ürografinin önemini vurgulamaktadır.
- Published
- 2014
15. Relationship between multidetector computed tomography coronary calcium scoring and carotid intima-media thickness
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı., Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı., Kır, Hilal İrteni, Eritmen, Ülkü, Topal, Naile Bolca, Gökalp, Gökhan, Sığırlı, Deniz, Alparslan, Burcu, Savcı, Gürsel, and Erdemli, Başak
- Subjects
Coronary calcium ,Koroner kalsiyum ,MDBT ,Carotid intima-media ,Ultrasonografi ,MDCT ,Atherosclerosis ,Karotis intima media ,Ateroskleroz ,Ultrasonography - Abstract
TURKRAD 2011 kongresinde sunulmuştur. Çalışmamızın amacı, sistemik aterosklerozun erken dönem değişikliklerinin bir göstergesi olan karotis intima-media kalınlığı (KİMK) ile multidedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) ile belirlenen koroner kalsiyum skoru ve koroner arter hastalığının varlığı ve yaygınlığı arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Klinik endikasyonla MDBT koroner anjiografi yapılması planlanan 18-65 yaş arası 100 hasta çalışmaya katıldı. MDBT ile koroner kalsiyum skorları (KKS) belirlendi. Hastaların demografik özellikleri kaydedildi. B-mod ultrason ile her iki ana karotis arterde intima-media kalınlığı ölçüldü ve karotis plak varlığı araştırıldı. Koroner kalsiyum skorlaması ile KKS=0 ve KKS>0 olanlar belirlendi. KKS>0 olanlar da KKS= 0-10, 11-100, 101-400 ve >400 olarak gruplandırıldı. KKS değerlendirildiğinde 56 hastada KKS=0 ve 39 hastada KKS>0 bulundu. KKS grupları arasında KİMK bakımından anlamlı fark bulundu (p0 olanlar arasında karotis plak varlığı bakımından anlamlı fark bulundu (p0 subjects were determined with coronary calcium scoring. CCS>0 subjects were divided into CCS: 0-10, 11-100, 101-400 and >400 groups. CCS of 56 patient was 0 and 39 patient was higher than 0. Statisti cally significant difference between CCS and CIMT was determined (p0 groups was observed (p
- Published
- 2013
16. Multidedektör bilgisayarlı tomografi görüntülerinde os hyoideum morfolojisinin yaşa ve cinsiyete göre incelenmesi
- Author
-
Bolatlı, Güneş, Ünver Doğan, Nadire, Anatomi Anabilim Dalı, Doğan, Nadire Ünver, and Enstitüler, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Morphology ,Bone and bones ,MDBT ,Gender identity ,Os hyoideum ,Tomography-emission-computed ,Hyoid bone ,MDCT ,Anatomi ,Anatomy ,Morfoloji ,Age factors - Abstract
Os hyoideum'un morfolojisi, şimdiye kadar çeşitli yöntemlerle incelenmiştir. Sunulan bu çalışmada os hyoideum, yeni bir yöntem olan MDBT ile değerlendirildi. Elde edilen MDBT görüntülerinde çeşitli morfometrik ölçümler yapıldı kemikleşme ve varyasyonlara bakıldı. Çalışmada Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi PACS arşivindeki boyun travması ve operasyonu geçirmemiş farklı yaş gruplarındaki (0-9, 10-19, 20-29, 30-39, 40-49, 50-60, 60?) 200 kişinin MDBT boyun bölgesi görüntüleri kullanıldı. Aksiyel kesitteki BT görüntüleri VRT yöntemiyle 3D görüntüler haline getirilerek incelendi. Bu görüntüler üzerinden ölçümler (uzunluk, genişlik, kafatası ve servikal vertebralar ile ilişki, os hyoideum-crista nasalis posterior-mandibula ve os hyoideum-mandibula-atlas arasındaki açılar) alındı. Ölçümler yaş grupları ve cinsiyete göre karşılaştırıldı. Corpus hyoideum'un eni ve boyu, servikal vertebralara ve foramen magnum'a olan uzaklık ve cornu majus ön uzunluğu ölçümlerinde yaş ve cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulundu. Cornu majus alt ve üst uzunluğu, açı ölçümleri ile os hyoideum'un seviye ve kemikleşmesinde cinsiyete göre anlamlı farklılıklar bulunmamakla birlikte, yaş gruplarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi. 23 kişide (% 11.5) morfolojik varyasyon tespit edildi; bu varyasyonların 3 tanesi corpus hyoideum'da, 13 tanesi cornu minus'da, 7 tanesi cornu majus'taydı. 8 kişide (%4) kemikleşme ile ilgili varyasyon saptandı; bu varyasyonlardan 5 tanesi tamamlanmamış kemikleşme, 1 tanesi erken kemikleşme, 2 tanesi tek taraflı kemikleşmeydi. Os hyoideum'un birçok yapı ile ilişkisi vardır. İlişkili olduğu yapılar yutma ve solunum gibi hayati önem taşıyan fonksiyonları gerçekleştirmektedir. Os hyoideum'un morfoloji ve varyasyonlarının bilinmesi boyun cerrahisinde ve özellikle ölüm nedeni tespiti gibi bazı adli vakaların açığa kavuşturulmasında oldukça önemlidir., Morphology of the hyoid bone have been investigated with different method up to now. In this study, the hyoid bone was assessed with new method, MDCT. Some morphological measurement were performed and ossification (osteogenesis), variation were examined on obtained MDCT images Cervical region multi detector computerized tomography images which is in the Selcuk University Faculty of Medicine Hospital' PACS archive were used for this study. The MDCT images of 200 subjects who had not neck trauma and undergo neck surgery before, and were in different age groups (0-9, 10-19, 20-29, 30-39, 40-49, 50-60, 60?) were examined. Axial MDCT images which were reformatted 3 dimension images with VRT were examined. Measurements (its length and width, its relation to skull and cervical vertebrae, the angles between hyoid bone, crista nasalis posterior and mandible, and hyoid bone, mandible and atlas) were performed on these images. The findings of these measurements were compared with age groups and gender. There were statistically significant difference between the width and length of body of hyoid bone, and its distance to both cervical vertebra and foramen magnum, and the anterior distance of greater cornu according to age groups and gender. Even though no statistically significant difference found between inferior and superior distance of greater cornu, the angle measurement of hyoid bone, the level of the hyoid bone, and ossification of the hyoid bone according to gender, these difference were statistically significant when compared age groups. Morphological variation were identified in 23 subjects (11.5%); 3 of these variation were in body of hyoid bone, 13 of them were in lesser cornu and 7 of them were in greater cornu. 8 subjects (4%) had variation related to ossification; 5 of them had delayed ossification, 1 of them has early ossification, 2 of them were one-sided ossification. Hyoid bone has relation with many structures. These structures perform vital function such as swallowing and respiration. Knowledge about morphology and variation of hyoid bone is reasonably (substantially) important in neck surgery and particularly being clarified the forensic cases such as cause of the death.
- Published
- 2013
17. Arbor bronchialis'in multidedektör BT ile değerlendirilmesi
- Author
-
Ulusoy, Mahinur, Uysal, İsmihan İlknur, Anatomi Anabilim Dalı, and Enstitüler, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Anatomi (Tıp) Ana Bilim Dalı
- Subjects
Anomali ,Morphometric ,MDBT ,Morphometry ,MDCT ,Tracheobronchial tree ,Bronchi ,Anatomi ,Trachea ,Anomaly ,Arbor bronchialis ,Morfometri ,Anatomy ,Abnormalities ,Tomography - Abstract
Merkezi hava yolları, şimdiye kadar bronkoskopi, bronkografi, PA akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi ve MDBT gibi çeşitli yöntemlerle incelenmiştir. Sunulan bu çalışmada arbor bronchialis, yeni bir yöntem olan MDBT ile değerlendirildi. Elde edilen MDBT görüntülerinde çeşitli morfometrik ölçümler yapıldı ve olası anomalilere bakıldı. Her hangi bir patoloji bulunmamış her iki cinste toplam 400 hastanın MDBT görüntüleri yaş gruplarına ayrılarak incelendi. Görüntülerin 253'ünde morfometrik ölçümler yapıldı. Trakeal ölçümlere dayanılarak trachea tiplendirmesi yapıldı. Ana ve lobar bronşların açı, çap ve uzunlukları ölçüldü. Subkarinal açılar ve eksternal açılar, interbronşial ve internal açılardan daha geniş bulundu. Sağ taraf subkarinal ve interbronşial açıların sol taraftan daha dik olduğu tespit edildi. Arbor bronchialis'in çap ve uzunluk ölçümlerinde, cinsiyet ve yaş grupları arasında, çoğu parametrede anlamlı farklılıklar bulundu. Ayrıca, arbor bronchialis'in gelişimsel anomalilerinden tracheal bronchus, aksesuar kardiyak bronchus, paratracheal hava kistine ve bronşial dallanma varyasyonlarına rastlandı. Arbor bronchialis'in anomalilerinin bilinmesi tekrarlayan enfeksiyon, hemoptizi ve malignensi gibi çeşitli durumların açıklanması, ve bronkoskopi ve endotrakeal tüp uygulaması gibi girişimsel işlemlerde önemlidir. Sunulan bu çalışmada bu tür durum ve uygulamalar açısından önemli olabilecek bulgulara ulaşılmıştır., Santral airways have been evaluated by several tools such as bronchoscopy, bronchography, posteroanterior (PA) chest graphy, computerised tomography and multidedector computerised tomography (MDCT). In this present study, tracheobronchial tree (arbor bronchialis) was evaluated by MDCT, a new diagnostic tool. Morphometric values were measured and possible anomalies were investigated in MDCT images. The MDCT images of 400 patients without any pathology in both sexes were evaluated according to age groups. Morphometric values were measured in 253 images. The types of trachea were identified according to tracheal values. Angles, diameters and lengths of main and lobar bronchus were measured. Subcarinal and external angles were wider than interbronchial and internal angles. Right subcarinal and interbronchial angles were steeper than left subcarinal and interbronchial angles. There are significant differences in angle and length values between the sex groups and among the age groups for many parameters. Beside, there were developmental anomalies of arbor bronchialis such as tracheal bronchus, accessory cardiac bronchus and bronchial branch variations. Knowledge of arbor bronchialis anomalies is important for situations such as recurrent infections, hemoptysis and malignancy and for procedures such as broncoscopy and endotracheal entubation. The findings of this study can be important for such situations and procedures.
- Published
- 2012
18. Balerinlerin ayak kemiklerindeki ortopedik değişikliklerin fotogrametrik teknikleri ile metrik analizi
- Author
-
Çatal, Hatice, Çorumluoğlu, Özşen, Enstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı, and Harita Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
MDBT ,Foot ,3 boyutlu modelleme ,MDCT ,Digital photogrammetry ,Bioengineering ,Three dimensional modelling ,Digital ,Tıp fotogrametrisi ,Medical photogrammetry ,Bale ve Dans ,Biyomühendislik ,Bale ,Digital fotogrametri ,Ballet and Dance ,Ballet ,Ayak ,3 dimensional reconstruction ,Computed tomography - Abstract
Bu çalışma, balerinlerin ayaklarındaki deformasyonları tıp fotogrametrisinde digital görüntü işleme tekniklerini kullanılarak metrik analizini yapmak için hazırlanmıştır. Bale sanatçıları ve bale ya da herhangi bir spor branşıyla ilgilenmeyen kadınların ayakları arasındaki farklılık biyometrik oranlar esas alınarak ayak ve ayak bileği dört (parmak kemikleri (14), tarak kemikleri (5), bilek kemikleri (7), susam kemikleri (2) ) gruba ayrılıp karşılaştırılmasıyla hesaplanmıştır. Çalışmaya gönüllü 5 balerin ve 5 sedanter kadın dahil edilmiştir. Gönüllülerin sağ ve sol ayakları olmak üzere toplam 20 ayak kullanılmıştır. Gönüllülerin sağ ve sol ayaklarının aksiyal görüntüsü multidedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) cihazından alınmıştır. Elde edilen görüntüler interaktif bölümlendirme ve manuel bölümleme ile düzenlenerek aksiyal kesitli görüntüleri 3-boyutlu görüntüye çeviren program tarafından digital görüntü işleme adımları takip edilerek her bir kemik kendisine ait katmanlara atılarak ayrılmıştır. Katmalara ayrılan 28 kemik için ayrı ayrı biyometrik ölçümler, istatistiksel analizler yapılmıştır. Tıbbi görüntü olan bilgisayarlı tomografi (BT) fotogrametrik temeller esas alınarak bir resim gibi değerlendirilmiştir. BT görüntülerinin 3-boyutlu rekonstürksiyonu ile elde edilen sonuçlar hekimlerin mevcut bilgilerine katkı ve yeni bir bakış açısı kazandıracağı öngörülmektedir. Bu çalışma ile balerinlerin ayaklarındaki deformasyonlar hesaplanmıştır. Ayrıca her bireyin sağ ve sol ayaklarına ait değerlerinde farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Dolayısı ile balerinlere ve sedanter kadınlara ait ayak ölçüm değerlerinin birbirinden farklı olması reddedilemez bir gerçektir. Bu çalışma, bale sanatçılarının ayaklarında karşılaşacakları herhangi bir rahatsızlıkta doktorların tanı ve tedavi sürecinde hızlı ve doğru karar vermesine yardımcı olacaktır. Yapılan çalışma sadece bale değil tıbbın pek çok alanı ile ayaklarını aktif şekilde kullanan sporcu ve dansçıların da karşılaşabilecekleri sakatlık ve yaralanmalarda kullanılabilecektir. Ayrıca risk bölgeleri ve zamansal değişimleri izlenebilecektir., This study has been performed to make a metric analyze of deformations on ballerinas?feet by using digital image processing techniques in medical photogrammetry. Difference in feet of ballet performers and of women not dealing with either ballet or any sport branch has been counted predicating biometric rates and comparing by dividing into four groups as feet and ankles (finger bones (14), metatarsal (5), ankle bones (7), sesamoid bones (2). 5 ballerinas and 5 sedanter women have voluntarily been involved in to the study. Total 20 feet have been used as right and left feet of volunteers. Axial images of right and left feet of the volunteers have been taken from the multidetector computed tomography (MDCT) device. Gained images have been separated to bone layers belonging itself by following digital image process steps via a program converting axial section images to 3-dimentional images by arranging both interactive and manual classification. Separate biometric measurements and statistical analysis have been performed for 28 bones separated into layers. Computed Tomography (CT) which is a medical image has been evaluated like a photo predicating photogrammetic basis. The results gained from 3-dimensional reconstruction of CT images are seen to gain a new viewpoint and a contribution to available knowledge of the doctors. By this study, deformations on ballerinas? feet have been counted. Also, it has been determined that there is difference in right and left feet?s values of each individual. Therefore, it is an undeniable fact that there exists a difference in feet measurement values belonging to ballerinas and sedanter women. This study is going to assist to doctors to make a quick and correct decision in diagnosis and treatment in any ailment that ballet artists may face on their feet. The performed study can be used in not only ballet but also many fields of medical in disability and laceration that sportsmen and dancers who use their feet actively may have. Besides, risky areas and temporal changes can be observed.
- Published
- 2010
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.