18 results on '"Kara F"'
Search Results
2. Deep learning-based joint symbol detection for NOMA [Süper Çözünürlük problemlerinde görsel Içerik bilgisinin etkisi]
- Author
-
Emir A., Kara F., Kaya H., and Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
- Subjects
Non-orthogonal multiple Access (NOMA) ,Deep learning ,Joint dedection - Abstract
27th Signal Processing and Communications Applications Conference, SIU 2019 -- 24 April 2019 through 26 April 2019 -- -- 151073, Non-orthogonal multiple access is one of the most important candidates for next-generation communication systems called 5G and beyond. NOMA provides superiority to multiple access techniques that has been used up to recent times in terms of outage probability and achieved throughput. However, two main drawbacks of NOMA are as follow: 1) The decay in error performance caused by inter user interference. 2) The high computational complexity at receivers because of successive interference canceler (SIC). In this study, Deep Learning (DL)-based joint symbol detection to detect symbols at users is proposed. Based on the provided simulation results we present that DL based detector can achieve the same error performance with SIC based detector. Hence, the power of DL networks for wireless communications has been revealed. © 2019 IEEE.
- Published
- 2019
3. Derivation of the closed-form BER expressions for DL-NOMA over Nakagami-m fading channels [Nakagami-m sönümlemeli kanallarda DL-NOMA için kapali-form BHO ifadelerinin türetilmesi]
- Author
-
Kara F., Kaya H., and Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
- Subjects
BER ,NOMA ,SIC errors - Abstract
Aselsan;et al.;Huawei;IEEE Signal Processing Society;IEEE Turkey Section;Netas, 26th IEEE Signal Processing and Communications Applications Conference, SIU 2018 -- 2 May 2018 through 5 May 2018 -- -- 137780, NOMA is as a strong candidate for the Future Radio Access Network (FRA) due to its potential to support massive connectivity and high spectral efficiency. However, the most important drawback of NOMA is the error during Successive Interference Canceller (SIC) is implemented because of the inter-user interferences. In this paper, we derive closed-form exact Bit-Error Rate expressions for Downlink(DL) NOMA over Nakagami-m fading channels in the presence of SIC errors. The derived expressions are validated by the computer simulations. It is shown that the m parameter still represents the diversity order like as OMA systems. Besides, the BER performances of users for NOMA have substantially depended on the power allocation coefficient. © 2018 IEEE.
- Published
- 2018
4. İnternet ekonomisi ve kurumsal sürdürülebilirlik
- Author
-
Sarıkaya, Muammer, Erdoğan, Meltem, Kara, F. Zişan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, and Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü
- Subjects
Internet ,İşletme ,İnternet Ekonomisi ,Internet Economics ,Corporate Sustainability ,İnternet ,Güven ,Kurumsal Sürdürülebilirlik ,Trust ,İktisat ,İnternet,internet ekonomisi,güven,kurumsal sürdürülebilirlik ,Internet,internet economics,trust,corporate sustainability - Abstract
Kara, F. Zişan (Aksaray, Yazar), İnternet, toplumun her alanında etkisini gösteren ve yaşamın sınırlarını ve işleyişini yeniden biçimlendiren bir unsur olarak ekonomi ve iş dünyasında da önemli bir yer teşkil etmektedir. İnternet’in yarattığı yeni ekonomi modeli ve yeni yönetim yaklaşımlarını zorunlu hale getirmesi, konunun kapsamını ve önemini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda ele aldığımız çalışmada, İnternet ekonomisi ve etkileri ele alınarak, son yıllarda giderek daha fazla önem kazanan kurumsal sürdürülebilirliğin işletmeler açısından böylesi bir ekonomideki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır., Internet is an important factor which represents its effects in every area in society. The Internet based new economics model created understanding of a new management and introduced the scope and importance of the subject. In this context, by discussing Internet Economics and its effects, the role and the importance of corporate sustainability for enterprises in such an economics will be emphasized.
- Published
- 2010
5. Yatırımcı ilişkileri yönetiminde güven ve ekonomiye etkisi
- Author
-
Kara, F. Zişan, Sarıkaya, Muammer, and Temizel, Fatih
- Subjects
Kurumsal Sosyal Sorumluluk ,Yatırımcı İlişkileri Yönetimi ,Güven - Abstract
Bu çalışmada güven, işletme-yatınmcı ilişkisinde güven oluşumunun önemi ve bu konuda etkin bir araç olarak Kurumsal Sosyal Sorumluluk ele alınmıştır. Güven, ekonomideki işlem maliyetlerini azaltarak etkinliğin artmasına katkı sağlamaktadır. Sürdürülebilirliğe, sosyal sermayeye ve sorumluluğa daha fazla ihtiyaç duyulan günümüz iş dünyasında gerek bu ihtiyaçların bir girdisi gerekse çıktısı olarak güven kavramı son dönemlerde üzerinde en fazla durulan konular arasında yer almaktadır. İşletmelerin tüm paydaşlarla olduğu gibi yatırımcılarla ilişkisinde de öne çıkan güven unsuru sermaye maliyetlerine doğrudan etki etmektedir. Genelde paydaşlarla özelde ise yatırımcılarla işletme arasında güvene dayalı bir ilişkinin kurulması, finansal piyasalardan fon teminini kolaylaştırmaktadır. Uygun koşullarla ve sürekli fonlama imkanları, işletmelerin piyasa değerlerini arttırıcı özelliktedir. Bu özellik yatırımcılar ile onların işletmeye yönelik beklentilerini karşılayacak etkin ve süreklilik gösteren bilgilendirme ile işlevsellik kazanmaktadır. Böylece toplumsal aktörler arasında sağlanan güven köprüsü ekonomik anlamda da daha sağlam bir zeminin oluşmasına yol açmaktadır. Çalışma ile mikro temelde örülen güven ilişkisinin makro alanda da kendini gösterdiği ve böylece işletmelerin yaptıkları faaliyetlerin hem topluma hem de örgüte yönelik katma değeri artırdığı ortaya konulmaktadır.
- Published
- 2009
6. Monetary and fiscal policies for the price stability and fiscal theory of the prive level
- Author
-
Kara, F. Zişan, Berberoğlu, C. Necat, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and İktisat Anabilim Dalı
- Subjects
Economics ,Fiyatlar ,Fiscal policies ,Price ,Vector autoregression model ,Ekonomi ,Monetary policies ,Stability ,Stability policies ,Macroeconomic policies ,Ekonomik istikrar ,Price level ,Price stability - Abstract
Tez (doktora) - Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, Kayıt no: 190355, Makro ekonomik politikaların amaçları arasında fiyat istikrarını gerçekleştirmek son yıllarda üzerinde fikir birliğine varılan amaç olarak dikkat çekmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek için, merkez bankalarına her türlü hükümet baskısından ve müdahalesinden uzak kalabilmesi için araç ve amaç bağımsızlığı verilmektedir. Geleneksel bir bakış açısıyla değerlendirilen bu amaç doğrultusunda uygulanan para politikası uygulamaları parasalcı yaklaşımın bir uzantısı olarak değerlendirilmektedir. Diğer yandan maliye politikasının fiyatlar genel düzeyi üzerindeki etkisi son yıllarda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Para politikası uygulamalarının tek başına fiyat istikrarının sağlanabilmesi için yetersiz kalacağını ve maliye politikası ile uyumlu bir para politikası uygulanması gerekliliği üzerine vurgu yapılmaktadır. Maliye politikalarının fiyatlar genel düzeyi üzerindeki etkisini kamu borç stoğuna bağlayan ve maliyeci yaklaşım olarak adlandırılan Fiyat Düzeyi Mali Teorisi, geleneksel yaklaşımın tersine ekonomik rejimin Ricardocu olmayan bir yapı sergilediği durumlarda maliye politikalarının ve özellikle kamu açıklarının enflasyonun belirleyicisi olacağını savunmaktadır. Çalışmada 1989-2007 dönemine ait üçer aylık veriler kullanılarak Türkiye Ekonomisinde iktisadi rejimin Ricardocu mu yoksa Ricardocu olmayan özellikler mi gösterdiği VAR modeli ile analiz edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar, özellikle 2000 dönemi somasında maliye politikası baskın (dominant) bir rejimin varlığını desteklemektedir.
- Published
- 2009
7. Üniversitenin Kente Olan Ekonomik, Sosyo-Kültürel ve Çevresel Etkilerine Yönelik Yerel Halk Algısı.
- Author
-
UYGUN, Mutlu, METE, Sinan, KARA, F. Zişan, and BAĞCI, Haşim
- Subjects
COLLEGE students ,SOCIOCULTURAL factors ,SOCIOECONOMIC factors - Abstract
Copyright of Journal of Aksaray University Faculty of Economics & Administrative Sciences / Aksaray Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Dergisi is the property of Aksaray University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2016
8. Plastik sanatlarda matematik
- Author
-
Kara, F. Nuri, Şahinoğlu, Metin, and Resim Anasanat Dalı
- Subjects
Matematik ,Plastik Sanatlar - Published
- 2000
9. Kronik böbrek yetmezlikli çocuklarda eritropoetin tedavisinin somatik gelişme üzerine etkisi
- Author
-
Kara, F. Nazli, Tümer, Necmiye, and Diğer
- Subjects
Growth disorders ,Kidney failure-chronic ,Erythropoietin ,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ,Child Health and Diseases - Abstract
57 ÖZET Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana- bilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı tarafından izlenen 13 KBYli çocuk hastada (7 hemodiyaliz, 6 CAPD) rhEpo ile anemi tedavisinin somatik gelişmeye, özellikle boy uzamasına etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla çalışma grubunu oluşturan bu hastalar bir yıl rhEpo verilmeden, daha sonra bir yıl rhEpo tedavisi verilerek toplam 2 yıl süreyle her üç ayda bir boy, boySDS, vücut ağırlığı, kemik yaşı, pubertal gelişim, orta kol çevresi, triseps ve subska- püler cilt kalınlığı, böbrek fonksiyon testleri, kan proteinleri, elektrolitler, alkalen fosfataz ve PTH düzeyi bakılarak izlenmiş ve büyüme hızlan değer lendirilmiştir. Yaş ortalaması uygun 10 KBYli hasta (3 CAPD, 7 konserva- tif) kontrol grubu olarak alınmış ve rhEpo verilmeden bir yıl süreyle her üç ayda bir yukarıdaki parametreler ölçülerek izlenmiştir. Çalışma grubu nun rhEpo verilmeden izlendiği bir yılda elde edilen sonuçlan başlangıç değerleriyle karşılaştinlmıştır. Çalışma grubunun bulgulan kontrol grubu nun sonuçlanyla karşılaştırılmış ve bulgular yayınlardaki bilgilerle birlikte tartışılmıştır. Sonuç olarak çalışma grubumuzda boy, kemik yaşı ve büyüme hızı ortalamalarında aneminin anlamlı düzeldiği rhEpo tedavisi döneminde rhEpo verilmeyen döneme göre anlamlı artış olmuştur. Kontrol grubunda boy ve büyüme hızı ortalamalarında anlamlı artış görülmemiştir. Kontrol grubunun kemik yaşı ortalamasında çalışma grubunun rhEpo verilen dö nemdeki KY ortalamasındaki kadar farklı olmamakla birlikte artış gözlen miştir.58 Diyaliz tedavisiyle birlikte rhEpo verilen hastaların boy ve büyüme hı zı ortalamaları rhEpo tedavisi uygulanmayan diyaliz hastalarının boy ve büyüme hızı ortalamalarından istatistiksel olarak anlamlı derecede farklı bulunmuştur. Çalışma grubumuzdaki olgularda boy ve büyüme hızı ortalamalann- daki anlamlı artışa karşın boySDS'de negatif yönde sapma olması rhE- po'nun olumsuz etkisine değil, bu çocukların büyümeyi yakalayamamala rına, kronolojik yaş olarak puberte dönemine girmelerine karşın pubertenin gecikmesi nedeniyle pubertal sıçramanın olmamasına bağlan mıştır. Çalışma grubundaki hastaların triseps ve subskapüler cilt kalınlığı ortalamalarında rhEpo tedavisi döneminde rhEpo verilmeyen döneme göre anlamlı artış olmuştur. Kontrol grubunun triseps ve subskapüler cilt ka lınlığında anlamlı artış olmamıştır. Çalışma grubunda vücut ağırlığı ve orta kol çevresinde istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte rhEpo verilen dönemde artış gözlenmiş tir. Olgularımızın bu dönemde iştahı ve kalori alımı artmış fakat fiziksel aktivitedeki artışla birlikte enerji tüketimleri de artmıştır. Bütün bu bulgular eritropoetinin KBTli çocuklarda somatik gelişme yi, özellikle boy uzamasını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Erit- ropoetin, üremik çocuklarda aneminin tedavisinde kan transfüzyon riskle rinden uzaklaşmanın yanısıra gelişmeye olan olumlu etkisiyle de kronik böbrek yetmezliği tedavisinde önemli bir yer almalıdır. 64
- Published
- 1995
10. İnternet Ekonomisi ve Kurumsal Sürdürülebilirlik.
- Author
-
Sarikaya, Muammer, ErdoĞan, Meltem, and Kara, F. Zişan
- Published
- 2010
11. Akut İskemik ve Hemorajik İnmeli Hastaların Kabuldeki Kan Glukozu, İnsülin, C Peptid, Acth, Kortizol ve Dihydroepiandrosteron Sülfat Seviyeleri ile Prognoz Arasındaki İlişki.
- Author
-
Bayır, A., Ak, A., Köstekçi, Ş. K., Özdinç, Ş., Seydanoğlu, A., Cander, B., and Kara, F.
- Published
- 2008
12. AKUT İNMELİ HASTALARDA ACİL SERVİSTE ÖLÇÜLEN İLK VÜCUT ISISI İLE HASTANE MORTALİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ.
- Author
-
BAYIR, A., ÖZDİNÇ, Ş., SEYDANOĞLU, A., AK, A., CANDER, B., and KARA, F.
- Published
- 2008
13. Çağdaş Türk sanatında kavramsal hareketler ve öncü sanatçılar
- Author
-
Çakar, Müjgan, Kara, F. Nuri, and Çakar, Müjgan
- Subjects
Kavsamsal Sanat ,Çağdaş Türk Resmi ,Postmodernizm ,Modernizm - Abstract
Türkiye’de Cumhuriyetle başlayan çağdaşlaşma hareketleri ile geleneksel sanat alanının sınırları zorlanarak aşılmış ve yeni bir düşünce olgusu doğmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra reform ve yenilik sürecinin başlamasıyla sosyal, kültürel, politik, ekonomik ve sanat alanında köklü değişimler yaşanmaya başlanmıştır. Türkiye’de 1920’lerin başından günümüze kadar uzanan plastik sanatlara ilişkin gelişmelerde, çağdaşlaşma hareketleriyle biçimlenen özgür ve çağcıl felsefede temellenmektedir. Gerek tek partili dönem gerekse çok partili dönem içerisinde yaşanan düşün ve sosyal yaşam alanındaki tüm olgular Türk resim sanatının da kuramsal temellerini oluşturmuştur. Her ne kadar çağdaş Türk resim sanatının temelini Batı sanatının temel kavram, yöntem, teknik ve yaklaşımları oluştursa da yapıtlar bazında incelendiğinde Türk resim sanatında özde kendi toplumsal koşullar ve düşünce kaynaklarının sanatçı üzerinden bir yorumu öne çıkmaktadır. Bu bağlamda çağdaş Türk resim sanatının kuram-düşünce boyutunu başta 18. yüzyıl Batılılaşama hareketi, Ulu Önder Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Milli Mücadele ve sonrası çağdaşlaşma hareketi, modernleşme hamleleri ve devrimler, 1950’lerde çok partili siteme geçiş, sanayileşme hamleleri, kırsaldan kente göç, ihtilaller ve askeri darbeler, liberal ekonomik politikalarla dışa açılma süreci, globalleşme vb. birçok gelişmenin sosyal yaşam ve düşündeki etkileri doğal olarak Türk resim sanatında da tekrarlanmıştır. Özellikle 1980’li yıllarda geleneksel tekniğe dayalı betimlemenin yerini, kuramsal söylemin almasıyla sanatsal anlatıda kavram ön plana çıkmış, 1980’lerden sonra Türkiye’de kavramsal sanat anlayışı yaygınlaşmıştır. Malzeme ve yöntem olarak sınır tanımayan sanatçılar tuvalin dışına çıkarak yeni yorumlamalar getirmiştir. Sanatçı, sanat eseri, müze ve galeriler sorgulanarak sınırlar aşılmaya çalışılmış, bu bağlamda kavramsal sanatta günlük hayattaki hazır nesneler resim ve heykelin yerini alarak yeni bir eğilim sürecine girilmiştir. Starting with the Republic forced the modernization movement in Turkey has exceeded the boundaries of traditional art and a new idea was born cases. With the start of the reform and innovation process after the proclamation of the Republic, radical changes began to occur in the field of social, cultural, political, economic and art. In developments related to plastic arts dating back to the early 1920s, today in Turkey, which are formed with the free movement of modernization and are based on modern philosophy. Both the single-party period and the multi-party period, all the phenomena in the field of thought and social life have formed the theoretical foundations of Turkish painting art. Although the basic concepts, methods, techniques and approaches of Western art form the basis of contemporary Turkish painting, when it is examined on the basis of works, an interpretation of its own social conditions and sources of thought through the artist comes to the fore in Turkish painting art. In this context, the theoretical-thinking dimension of contemporary Turkish painting art, especially the 18th Century Westernization Movement, the National Struggle and the post-modernization movement under the leadership of the Great Leader Atatürk, modernization moves and revolutions, the transition to the multi-party system in the 1950s, the industrialization moves, migration from the countryside to the city. , revolutions and military coups, liberal economic policies, globalization and so on. The effects of many developments on social life and dreams are naturally repeated in Turkish painting. Especially in the 1980s based on the location of the description of the conventional art, artistic narratives take the discourse theoretical concepts come to the fore, after the 1980s Conceptual art is widespread understanding in Turkey. Artists who know no boundaries in terms of materials and methods have brought new interpretations by going beyond the canvas. By questioning artists, works of art, museums and galleries, boundaries have been tried to be crossed, in this context, a new trend has been entered in Conceptual Art by replacing painting and sculpture with ready-made objects in daily life.
- Published
- 2021
14. The effect of new expressıonısm on Turkısh paıntıng after 1970
- Author
-
Sunar Sevim, Kara F. Nuri, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Sunar, Sevim
- Subjects
Türk Resim Sanatı ,Dışavurumculuk ,Yeni Dışavurumculuk - Abstract
20. yüzyıl da ortaya çıkan Dışavurumculuk, bir akım olmaktan çok bir ifade biçimidir. Döneme damgasını vuran bu hareket renk, üslup, farklı anlatım biçimleri ve soyutlamalarıyla tüm ülkede ses getirmiştir. Dışavurumculuğu üç dönem olarak ele alırsak, son dönemi Yeni Dışavurumculuktur. Yeni Dışavurumculuğun farklı resimsel kaygıları vardır. Gerçeği arayışın sanatıdır. 1970’lerden itibaren sanat tüm ülkelerde yeni arayışlar içerisine girer. Sanat gelişiminin biçimlenmesinde de Türkiye’nin toplumsal ve ekonomik gelişmeleri belirleyici bir etkiye sahiptir. Sonuç olarak, bu araştırmanın sanatsal çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülerek önerilerde bulunulmuştur. That emerged in the 20th century is a form of expression rather than a current. This movement, which hit the stamp to period, created a tremendous impression to the whole country with its color, style, different forms of expression and abstractions. If expressionism is taken as three periods, the last period is new expressionism. New Expressionism has different pictorial concerns. It is the art of seeking the truth. Since the 1970s, art has been searching for new ways in all countries. Turkey's social and economic developments also have a decisive influence in the take shaped of art development. One of the main trends of Turkish painting is the fact that the resources written in the name of the artists are not comparable with the Western art, increasing the importance of the thesis As a result, it was suggested that this research would contribute to artistic studies.
- Published
- 2019
15. [Investigation of Antibiotic Resistance and Virulence Factors of Enterococcus faecium and Enterococcus faecalis Strains Isolated from Clinical Samples].
- Author
-
Gök ŞM, Türk Dağı H, Kara F, Arslan U, and Fındık D
- Subjects
- Anti-Bacterial Agents pharmacology, Drug Resistance, Bacterial genetics, Humans, Microbial Sensitivity Tests, Enterococcus faecalis drug effects, Enterococcus faecalis genetics, Enterococcus faecalis pathogenicity, Enterococcus faecium drug effects, Enterococcus faecium genetics, Enterococcus faecium pathogenicity, Gram-Positive Bacterial Infections microbiology, Virulence Factors genetics
- Abstract
Enterococci, which are commonly found in the environment, cause serious infections despite the absence of well-defined virulence factors and toxins. Knowing the virulence properties of enterococci is important to understand the complex pathogenic structures. In this study, we aimed to investigate the virulence factors (asa1, hyl, cylA, efa, ebp, ace, esp, gelE, sprE, fsrA, fsrB, fsrC genes, gelatinase activity, hemolysin, hydrogen peroxide and biofilm production) and antibiotic resistance of Enterococcus faecium and Enterococcus faecalis strains isolated from clinical specimens. A total of 110 enterococcus isolates which were accepted as infectious agents were included in the study. The polymerase chain reaction method was used to identify the isolates and to detect virulence genes. Characteristics of hemolysis, biofilm formation, hydrogen peroxide production and gelatinase activity were investigated by phenotypic methods. The antibiotic susceptibility test was performed with VITEK 2 automated system. E.faecalis ATCC 29212 standard strain was used as a quality control in all tests. Of the 110 enterococci isolates included in the study, 61 were identified as E.faecium and 49 as E.faecalis. The efa gene was the most frequently detected virulence gene (92.7%), followed by ace (83.6%), esp (66.4%), ebp (60.0%), cylA (50.9%), hyl (46.4%), asa1 (45.5%), gelE, sprE, fsrC (33.6%), fsrA (12.7%) and fsrB (11.8%). All genes except hyl were higher in E.faecalis isolates and the difference was statistically significant (p<0.05). Twenty-five (51%) E.faecalis and 1 (1.6%) E.faecium isolates had beta-hemolysis and the difference was statistically significant (p= 0.000). Seven (11.5%) E.faecium and 4 (8.2%) E.faecalis isolates formed biofilm, but the difference was not statistically significant (p> 0.05). Two (3.3%) E.faecium and 14 (28.6%) E.faecalis isolates exhibited gelatinase activity and the difference between the two species was statistically significant (p= 0.000). Hydrogen peroxide production was not detected in any of the isolates. The highest resistance rate was determined against ciprofloxacin (70.9%). The resistance to ampicillin was 69.1%, high level streptomycin 65.1%, high level gentamicin 39.4%, vancomycin and teicoplanin 4.5%, and linezolid 1.8%. In conclusion, our data indicated that virulence factors except hyl gene and biofilm production were higher in E.faecalis isolates but E.faecium isolates were more resistant to antibiotics. In order to prevent infection of such virulent or resistant isolates in the hospital setting, infection control measures must be followed. In vivo studies are needed for the better understanding of the virulence of enterococci.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
16. [Detection of herpes simplex virus 1 and 2 (HSV-1 and HSV-2) IgG and IgM by ELISA in cord blood and sera of mothers with pregnancy complications].
- Author
-
Cengiz L, Kiyan M, Cengiz AT, Kara F, and Uğurel MS
- Subjects
- Adult, Congenital Abnormalities blood, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay, Female, Herpes Simplex transmission, Humans, Immunoglobulin G blood, Immunoglobulin M blood, Infant, Newborn, Maternal-Fetal Exchange, Pregnancy, Antibodies, Viral blood, Fetal Blood immunology, Herpesvirus 1, Human immunology, Herpesvirus 2, Human immunology, Pregnancy Complications blood
- Abstract
In this study, HSV-1 IgG, IgM and HSV-2 IgG, IgM antibodies by ELISA in the sera of the mothers who had different kinds of obstetrical problems like abortus, stillbirth, prematurity, postmaturity, intrauterine development retardation and in the newborns' cord sera who had congenital anomalies like anencephaly, cataract and dolichocephaly were investigated. In these mothers HSV-1 IgG positivity ratio was 71/73 (97.3%). There was no significant difference in the age group distribution of HSV-1 IgG. The HSV-1 IgG positivity ratios in mother sera were the same as in cord sera. It was found that HSV-1 IgG antibodies passed transplacentally. It was established that one of the subjects had premature baby and the other had stillbirth inspite of HSV-1 IgG negativity but in the risk group subjects. HSV-1 IgM was found positive in 7 mothers (9.6%) of the study group. This data was the sign of active or reactive infection. There were 3 abortus, 1 stillbirth and 3 anomalous baby in HSV-1 IgM seropositive mothers. In these mothers, 65/73 (89%) HSV-2 IgG and 6/73 (8%) HSV-2 IgM seropositivity were defined. In the cord sera these ratios were 65/73 (89%) and 2/73 (2.7%). IgM seropositivity of the material of the mothers who had abortus was explained by the effect of HSV-2 activity and the presence of HSV-2 IgM, 4 mothers were noted for the active or reactive infection sign. It was understood that HSV-2 IgG passed completely via placenta and there were no significant difference between the presence of the antibody and the age group.
- Published
- 1993
17. [Chlamydia trachomatis antigens in endocervical samples and serum IgG antibodies in sterile-infertile women using ELISA].
- Author
-
Cengiz L, Kiyan M, Cengiz AT, Aksoy AM, Kara F, Seçkin L, and Kiliç H
- Subjects
- Adult, Antibodies, Bacterial blood, Cervix Uteri microbiology, Chlamydia Infections complications, Chlamydia trachomatis isolation & purification, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay, Female, Humans, Infertility, Female etiology, Recurrence, Antigens, Bacterial analysis, Chlamydia Infections microbiology, Chlamydia trachomatis immunology, Immunoglobulin G blood, Infertility, Female microbiology
- Abstract
In this study, Ch.trachomatis antigen was investigated by ELISA, endocervical swab material of 35 infertile and sterile women, and 4 of them were antigen positive. All of these 4 cases were secondary sterile and 3 of them showed Ch.trachomatis IgG seropositivity. Chlamydia IgG seropositivity was seen in 8 of 35 cases. In this study, 68 patients were investigated for Ch.trachomatis IgG antibodies and 17 patients were found to be seropositive. These findings indicate the importance of Ch.trachomatis infections and the effect of recurrent infections on tubal factor infertility.
- Published
- 1992
18. [Determination of Toxoplasma IgM by ELISA in maternal blood and cord blood of infants born with abnormalities or fetal death].
- Author
-
Cengiz AT, Kiyan M, Cengiz L, Kara F, and Uğurel MS
- Subjects
- Abortion, Spontaneous etiology, Adult, Animals, Antibodies, Protozoan blood, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay, Female, Fetal Blood immunology, Fetal Growth Retardation etiology, Humans, Infant, Newborn, Obstetric Labor, Premature etiology, Pregnancy, Pregnancy Complications, Infectious, Toxoplasmosis complications, Congenital Abnormalities etiology, Fetal Death etiology, Immunoglobulin M blood, Toxoplasma immunology
- Abstract
In this study, Toxoplasma IgM antibodies in serum samples of 54 women who had maternal problems like abortion, preterm, fetal exitus, delivery with pediatric anomalies have been investigated with ELISA. In the cord sera of babies of these mothers, Toxo-IgM has been investigated too. Six mothers have been found to be Toxo-IgM seropositivity (11.11%). Toxo-IgM has been found negative in all of the cord samples. Three of Toxo-IgM positive mothers had fetal exitus and one of them had intrauterine growth retardation. One pregnancy has been terminated as abortion, the other as newborn with multiple anomalies. We have found out that active, latent or reactive toxoplasmosis have to be discriminated and for this purpose detection of Toxo-IgM levels is useful.
- Published
- 1992
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.