Search

The colors used in the corporate identity and logo design of the companies have a great effect on shaping the target audience and customer perception. The colors chosen are very important in terms of the brand image and their effect on the first impression of the company. Businesses in order to make their corporate identities effective and reach the target audience directly; The colors that will attract people's attention and appeal to their requests should be included in the logo design. Various studies have revealed that the success of businesses is related to the colors used in logo and packaging choices.In this study, the colors preferred by 319 students studying visual design in logos that can be designed for 10 different sectors operating in different sectors were examined. First of all, the questions determined to get to know the thoughts of the students about their departments and themselves were asked. According to the scope of the research, the colors of the logo in companies such as health, food, automotive, software, electronics, education were evaluated with criteria such as gender, age, whether they work in a job, and the field they want to work after graduation. This research provides important theoretical contributions to the developing design and color determination issues of the students of the visual communication design department., Firmaların kurumsal kimlik ve logo tasarımında kullanılan renkler, hedef kitle ve müşteri algısının şekillenmesinde büyük bir etkiye sahiptir. Seçilen renkler, marka imajı ve firma hakkında ilk izlenimin oluşmasındaki etkisi bakımından oldukça önemlidir. İşletmeler kurumsal kimliklerini etkili hale getirmek ve hedef kitleye doğrudan ulaşmak üzere; kişilerin ilgisini çekecek, isteklerine hitap edecek renklere logo tasarımında yer vermelidir. İşletmelerin başarısının logo ve ambalaj seçimlerinde kullanılan renklerle ilişkili olduğu çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu çalışmada, farklı sektörlerde faaliyet gösteren 10 farklı sekör için tasarlanabilecek logolarda görsel tasarım eğitimi alan 319 öğrencinin tercih edecekleri renkler incelenmiştir. Öncelikle öğrencilerin bölümleri ile ilgili düşünceleri ve kendilerini tanımak için belirlenen sorular sorulmuştur. Araştırma kapsamına göre belirlenen sağlık, gıda, otomotiv, yazılım, elektronik, eğitim gibi şirketlerde hangi renklerde logo belirledikleri cinsiyet, yaş, bir işte çalışıp çalışmamaları, mezun olduktan sonra çalışmak istedikleri alan gibi kriterler ile değerlendirilmiştir. Bu araştırma, görsel iletişim tasarımı bölümü öğrencilerinin gelişen tasarım ve renk belirleme konularına önemli teorik katkılar sağlamaktadır.

ISO (Uluslararası StandartlarOrganizasyonu) elektrik ve elektronikalanları dışında uluslararası standartlar üzerinde çalışmaktadır. Grafik vebaskı teknolojileri alanında bütün dünyada aynı baskı kalitesini elde etmekiçin baskı öncesi ve baskı esnasında uyulması gereken standartlar ISO 12647altında toplanmıştır. Ofset baskı ile ilgili standartlar ise 12647-2 başlığıaltındadır. ISO 12647 İngiltere, Avrupa ve Orta ve Uzak Doğu bölgelerindekullanılmaktadır. Standart tabaka ve web ofset baskı ve çeşitli kağıt türleridahil olmak üzere bir dizi baskı standardı sağlar ve Alman baskı araştırmakuruluşu FOGRA tarafından geliştirilmiştir. ABD'de web ofset baskı üretimi içinSWOP (Web Ofset Yayınları için Teknik Şartname) oluşturulmakta vekullanılmaktadır. Ayrıca SWOP, ABD'de her tür baskı için standart bir CMYK renkprofili olarak kullanılır. Diğer bir ABD standardı olan Idealliance GRAcoL G7,ofset baskıyı kapsamakta olup, ISO 12647 standardıyla tamamen rekabet etmek yerine,bazı yenilikçi gri dengesi kalibrasyon tekniklerini kullanarak 12647-2 tabanlıprofil ve baskı standartlarına ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada; G7 olarakbilinen ABD standardının etkisi, baskı kalitesi ve standartlar bakımından elealınmıştır. ISO(International Organization of Standardization) works on all subjects exceptelectrical and electronic fields to create international standards. In thefield of graphics and printing technologies, the international standards thatneeded to be applied pre-press and during the printing are gathered under ISO12647 to get same print quality all over the world. In addition; Standards set for offsetprinting are specified under 12647-2. ISO 12647 is used in the UK, Europe andthe Middle and Far East regions. It provides a range of printing standardsincluding standard sheet and web offset printing and various paper types, andit is developed by German printing research organization FOGRA. SWOP (Technical Specification for Web OffsetPublications) is established and used for web offset printing production in theUSA. Also SWOP used as a standard CMYK color profile for all types of printingin the USA. Another US standard,Idealliance GRAcoL G7, covers sheet offset printing, aims to achieve12647-2-based profiling and printing standards by using some innovative graybalance calibration techniques rather than being completely competitive withthe ISO 12647- standard. In this study;the impact of the US standard, known as G7, is discussed and explained on printquality and standards.

Zonguldak Batı Karadeniz bölgesinde yer alan dağlık alana sahip bir ilimizdir. Dağlık alanlarının yoğun olması nedeniyle karayollarının açılması ulaşım için önem taşımaktadır. Dağlık bölümlerde açılan karayolları ve demiryolları doğal afetlerden ilk etkilenen üstyapı unsurlarıdır. Şevden koparak düşen kaya blokları yollar içinde bulunan trafik güvenliği için son derece önemlidir. Kaya düşmesi olayı, mal kayıplarına, yaralanmalara ve hatta ölümlere neden olmaktadır. Bu nedenle kaya düşmesi potansiyelinin belirlenmesi gerekmektedir. Kaya düşmesi potansiyeli bulunan bölgelerde kaya bloklarının düşmesinin engellenmesi ve/veya düşen kayaların tehlikesinin ortadan kaldırılması gerekmektedir.Kaya düşme olaylarının incelenmesinde öncelikle serbest kaya bloğunun ortalama boyutunun belirlenmesinde süreksizlik özelliklerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle çalışma sahasında süreksizlik ölçümleri yapılmış ve ortalama blok boyutu hesaplanmıştır. Süreksizlik aralıklarının `orta derece aralıklı` sınıfta olduğu tespit edilmiştir. Blok boyutu `küçük blok` olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca kaya malzemesine ait fiziksel ve mekanik özellikleri yapılan laboratuvar çalışmaları ile belirlenmiştir. Tez çalışması süresince, çalışma sahasında düşen kaya bloklarının boyutları ve konumları ölçülmüştür. Elde edilen veriler kaya düşmesi analizi yapan bir bilgisayar programında kullanılarak geri analizler yapılmıştır. Geri analizler sonucunda kaya bloklarının ortalama sıçrama katsayıları elde edilmiştir. İncelenen şev yüzeyi kaya düşmesi analiz programında modellenmiştir. Farklı kütleye sahip kaya bloklarına ait düşme analizleri yapılmıştır. Kaya düşmesi analizleri sonucunda incelenen kaya bloklarının karayoluna ulaştığı ve tehlike oluşturduğu tespit edilmiştir.Kaya düşmesi olaylarını engellemek ve oluşabilecek zararları azaltmak için uygulanan yöntemler incelenmiştir. Bu yöntemler arasından çalışma sahasında uygulanabilecek önlem olarak beton bariyerin kullanılması kararlaştırılmıştır. Kaya düşmesi analizleri beton bariyer seçeneği kullanılarak tekrar yapılmıştır. Düşen kaya bloğunun enerjisini soğurabilecek özellikte beton bariyer özellikleri önerilmiştir. Zonguldak is a mountainous area in the Western Black Sea region. Due to the high mountainous areas, the opening of highways is important for transportation. Highways and railways in mountainous areas are the first superstructure elements affected by natural disasters. Rock blocks falling off from the slope is very important for traffic safety in roads. A rock fall event leads to property losses, injuries and even deaths. Therefore, it is necessary to determine the rock fall potential. In areas where rock fall potential exists, it is necessary to prevent the fall of rock blocks and/or to remove the danger of falling rocks.In order to determine the average size of the free rock block, it is necessary to determine the discontinuity characteristics. Therefore, discontinuity measurements were made in the study area and mean block size was calculated. The discontinuity intervals were determined in the class of `medium-spaced`. The block size has been classified as `small block`. In addition, physical and mechanical properties of rock materials were determined by laboratory studies. During the thesis study, the dimensions and positions of the rock blocks falling in the neighbourhood were measured. The data were analysed using a computer program for rock fall analysis. As result of the back analysis, the mean restitution coefficients of the rock blocks were obtained. The investigated slope surface was modelled in rock fall analysis program. Fall analysis of rock blocks with different masses were performed. As a result of rock fall analysis, it was determined that the rock blocks reaching to the highway and posed a danger.Methods used to prevent rock fall events and to reduce the damages that may occur are examined. Among these methods, it was decided to use the concrete barrier as a measure to be applied in the study area. Rock fall analyses were repeated using the concrete barrier option. The concrete barrier properties which can absorb the energy of the falling rock have been proposed. 115

DergiPark: 416991 ejovoc Matbaa; yazı, fotoğraf, çizimaracılığıyla fiziki olarak elle tutulur, gözlegörülür bir ürün haline dönüşen insan düşüncesinin geniş topluluklaraulaşmasını sağlar. Matbaa, fikir ve düşüncelerin sayısız ve aynı kopyaya hızlıulaşılmasını, yayılmasını ve kişiler arasındaki iletişimin daha sağlıklı birşekilde olmasını sağlar. Böylelikle medeniyetin hızlı gelişmesini ve düşünceninözgürleşmesini sağlamaktadır. Grafik Tasarım eğitimi verenMYO’ların ders programları incelendiğinde matbaacılık bilgisi içeren derslerinazlığı, grafik tasarımcıların matbaa bilgisindenyoksun olarak yetiştiğini göstermektedir. Grafik tasarımcı eğitiminde sadecetasarım bilgisinin verilmesi ve tasarımcı yeteneğinin ön plana çıkarılması,matbaacılık donanımının olmaması tasarımların çoğaltılması esnasında zamankaybına ve maddi kayıplara yol açmaktadır. Bu sebeple grafik tasarım eğitimiverilirken tasarım unsurlarının yanında matbaacılık bilgisinin de verilmesibüyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak matbaacılık bilgisi ile donatılan tasarımcılarçalıştıkları işletmelere ve sektöre hem zaman hem de ekonomik açıdan değerkatacaklardır.

Investigations on the genus Otiorhynchus (Germar, 1822) (Coleoptera: Curculionidae: Entiminae) fauna of Izmir province In this study the species belonging to the genus Otiorhynchus (Germar, 1822) (Coleoptera, Curculionidae) which is distributed around Izmir were examined. Most of the species were collected periodically between 2002-2004 and remaining part of species were from different field surveys in the subsequent years. The species found in these field surveys are presented as a list. Otiorhynchus (Podonebistus) prolongatus Stierlin, 1861 is new record for Turkey, and Otiorhynchus (Cryphiphorus) ligustici (Linneaus, 1778), Otiorhynchus (Nehrodistus) turca Boheman, 1843, Otiorhynchus (Podonebistus) bleusei Faust, 1899, Otiorhynchus (Choilisanus) brunneus Krynicki, 1834, Otiorhynchus (Choilisanus) grandicollis Boheman, 1843, Otiorhynchus (Misenatus) lugens (Germar, 1817) are the new records for Izmir. The presence of bisexual populations of Otiorhynchus (Choilisanus) balcanicus Stierlin, 1861 is determined for the first time

In this research two new populations of Dichomma dardanum (Steven, 1829) (Coleoptera: Tenebrionidae) existing in western Turkey, Sarımsaklı (Balıkesir) and Altınkum (İzmir) were reported and some of their ecological properties were given., Yunanistan’ın kuzeydoğu adalarından toplanan materyale dayanılarak bilim dünyasına tanıtılmış olup, Winkler (1928-1929) bu türün dağılım alanını Yunanistan, Türkiye ve Suriye olarak bildirmiştir. Koch (1944)’a göre, bu türün Anadolu ve Suriye’de bulunuşu şüphelidir. Kaszab (1967)’a atfen Türkiye dışındaki Balkan ülkelerinde bulunduğu (Grimm, 1981) belirtilen bu türün, Girit’ten Midilli’ye kadar olan 12 Yunan adasında (Fattorini, 2002) bilindiği ve Türkiye’deki tek örneğe dayalı kaydın ise Çanakkale (Truva)’de bulunduğu (Grimm, 1981) bildirilmektedir. Türkiye’de bulunuşu üzerinde şüpheler olan ve nadir bulunan bu türe ilişkin bilgilerin konuyla ilgilenenlere aktarılması bu kısa notun amacını oluşturmuştur.

Weighting pressure and dot gain in Offset printing system which is commonly used in printing industry affect the quality directly. Dot gain is in direct proportion to weighting pressure. As long as the pressure increases, dot gain also increases. In recent years prioritizing the quality term requires the optimization in printing machines. In this study, printing has been done to 80.000 sheets of paper by increasing weighting pressure in each 10.000 sheets of paper to 90 gr/m² III grade paper pulp via Heidelberg GTO 36 x 52 cm printing machine for the purpose of determining the effect of pressure, which printing boiler applies to material under print, to dot gain. After each 10.000 sheets of paper printing, weighting pressure is increased in the proportion of 25 newton unit and the effect of this is studied. Other all elements are kept fixed in ideal values except weighting pressure. Graphs are created from the data obtained as the result of measurements implemented on samples taken from each 10.000 printing. In the end, it is determined that dot gain increases approximately 10% in especially 40% tram values and dot gain increases while the weighting pressure is increasing, Basım sanayinde yaygın olarak kullanılan Ofset baskı sisteminde baskı basıncı ve nokta kazancı kaliteyi doğrudan etkiler. Nokta kazancı baskı basıncı ile doğru orantılıdır. Basınç arttıkça nokta kazancı da artmaktadır. Son yıllarda kalite kavramının ön planda tutulması baskı makinelerinde optimizasyonu zorunlu kılmıştır. Bu çalışmada, baskı kazanının baskı altı malzemesine uyguladığı basıncın nokta kazancına etkisini belirlemek amacıyla, Heidelberg GTO 36 x 52 cm baskı makinesi ile 90 gr/m² III. hamur kağıda her 10.000 tabakada bir baskı basıncı arttırılarak 80.000 tabaka kağıda baskı yapılmıştır. Her 10.000 tabaka baskıdan sonra, baskı basıncı 25 newton birim oranında arttırılarak basıncın baskıya etkisi araştırılmıştır. Baskı basıncı dışında diğer bütün etkenler ideal değerlerde sabit tutulmuştur. Her 10.000 baskıda bir alınan numunelerden yapılan ölçümler sonucu elde edilen verilerden grafikler oluşturulmuştur. Sonuçta baskı basıncı arttıkça nokta kazancının arttığı, özellikle %40’lık tram değerlerinde nokta kazancının ortalama %10 arttığı tespit edilmiştir

…

Matbaacılık sektöründe yaygın olarak ofset baskı sistemi kullanılmaktadır. Ofset baskı esnasında, kalıptaki görüntünün baskı altı malzemesine aktarımında tram noktalarının sağlıklı bir şekilde transfer edilmesi, kalite bakımından büyük önem arz etmektedir. Diğer taraftan tram noktalarının baskı altı malzemesine aktarımında, özellikle yüksek tirajlı baskılarda sorunlarla karşılaşılmaktadır.Bu çalışmada; ofset baskı esnasında ozasol kalıplarda tram nokta kayıplarının belirlenmesi amacıyla değişik parametreler kullanılarak baskı denemeleri yapılmıştır. Hazne suyu pH değerinin tram nokta kayıplarına etkisini incelemek amacıyla baskı esnasında hazne suyu pH değeri her 3 saatte bir değiştirilerek (1.5, 3.0, 4.5 ve 5.5 pH değerlerinde) 12 saat boyunca baskı yapılmıştır. Her pH değeri için baskıdan belirli sürelerde (10. 20. 30. 40. 50. 60. 90. 120. 150. 180. dakikalarda) alınan baskı örneklerinde % 20, % 50, % 70 ve % 90'lık tram ton değerleri ölçümleri yapılarak hazne suyu pH değerinin tram nokta kayıplarına etkisi incelenmiştir. Tram nokta kayıplarında forsanın etkisini belirlemek amacıyla kullanılan baskı altı malzemesi için (150 g/m² kuşe) ideal forsa değerinden başlanarak her 10000 baskıda bir forsa değeri 0,75 birim arttırılarak fazla forsa ile 8 saat baskı yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar sonucunda asidik özellikteki hazne sularının kalıba erken etkidiği ve bir süre sonra tram-nokta kayıplarına neden olduğu belirlenmiştir. Ayrıca fazla forsa ile yapılan baskılarda orta büyüklükteki tram ton değerlerinin baskı esnasında bir süre sonra zayıfladığı görülmüştür. Yapılan deneyler ve araştırmalar sonucunda tram-nokta kayıplarını etkileyen bütün faktörler irdelenerek çözüm önerileri bilim dünyasına sunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Ofset baskı, ozasol kalıp, tram-nokta kaybı The offset printing system is a widely used printing method in the printing industry. In offset printing, during the transfusion of image to print material it is highly important that in terms of quality, dots are transferred in the correct manner. However, in the transfusion of dot to print material problems especially arise in high circulation jobs.In this study; the sample prints were carried out to determine dot losses in ozasol plates during offset printing by using various parameters. To establish the effect of the pH value of the fountain solution on dot losses, the pH value was changed every 3 hours (1.5, 3.0, 4.5, 5.5 pH values) during a total of 12 hours of printing. The effect of the pH value of the fountain solution on dot losses was investigated by measuring dot values of 20%, 50%, 70% and 90% of the printing samples taken at specific time periods (10. 20. 30. 40. 50. 60. 90. 120. 150. 180. Mins.), for every pH value. To determine the impact of the pressure on dot losses, starting from the ideal pressure value for the print material used (150 g/m² glossy paper), the pressure value was increased by a unit value of 0,75 at every 10 000 print and 8 hours of printing was carried out for the increased pressure. At the end of the tests it was determined that fountain solutions with acidic properties had an early effect on the plate and that after a short while it was the cause for dot losses. Furthermore, in prints carried out with increased pressure that it was observed middle sized dot values weakened after a while during printing. By examining the factors effecting dot losses, using the results of the tests and research carried out solutions are suggested and presented to the printing science.Key Words : Offset printing, osasol plate, dot loss 101

Finansal muhasebe ölçümlerine dayanan performans ölçüm yöntemlerinin artık eskimesi, geçerliliğini yitirmesi ve Balanced Scorecard'ın ortaya çıkışı performans ölçme ve strateji belirleme üzerine yeni bir çığır açmıştır. Bir kurumun faaliyetlerinin hedeflenen sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığı, hizmetlerin verimli, etkin ve karlı bir düzeyde gerçekleşip gerçekleşmediği konuları Balanced Scorecard ile daha iyi ölçülmüş ve planlanmıştır.Bu çalışmanın yapılma nedeni Balanced Scorecard'ın sağlık işletmelerinde ve yönetiminde kullanılarak performans, verimlik ve hizmet kalitesinin arttırılması, örgütsel değişime ayak uydurulması, kurum içi işleyişin iyileştirilmesi, öngörülen misyon ve vizyonun fiziksel ölçüler haline dönüştürülerek bu kalıplara göre sürekli gelişim ve değişimi sağlayarak stratejik hedeflere ulaşılması, hasta ve hasta yakınlarının beklentilerinin saptanarak onlara en iyi sağlık hizmetinin verilmesi, hastane personelinin eğitimi ve gereksinimlerinin karşılanarak hizmet kalitesi ve personel memnuniyetinin ve performansının arttırılması ve sıraladığımız bu boyutlar arasında dengeyi sağlayarak stratejik planlama ve yönetim üzerindeki etkilerinin nasıl gerçekleştirildiğine dair bilgi toplamaktır.Kütahya Gediz Devlet Hastanesi'nde uygulanan model neticesinde kurumun ilk önce vizyon ve misyonu doğrultusunda Balanced Scorecard'ın dört boyutunu da kapsayan stratejik amaçları belirlenmiştir. Kurumun çalışma prensibi, sahip olduğu tıbbi ve fiziki yapısı, kurumdan hizmet alan hasta ve hasta yakınları ve kurum çalışanları (kurumun; finansal, ?müşteri?, iç işlemler ve öğrenme, gelişme boyutları) belirlenen stratejik amaçlar kapsamında değerlendirilip başarı ve performansı ölçülmeye çalışılmıştır. Ölçümleme ve değerlendirmeler neticesinde kurumun başarılı ve başarısız, güçlü ve zayıf yönleri tespit edilerek öneri ve eleştirilerde bulunulmuş, stratejik yönetim açısından önemli bulgulara ulaşılmıştır. Financial accounting measurement methods based on measuring the performance of the former, the validity of lost output and Balanced Scorecard'ın performance measurement and strategy on how to determine a new era has opened. An institution's activities are targeted reach conclusions reached, the service efficient, effective and profitable place in a level and did not perform better than subjects with the Balanced Scorecard, and is scheduled to be measured.This work is done because Balanced Scorecard'ın health business and to manage the performance, efficiency and service quality improve, organizational change, keep up the internal functioning of the improvement, the prescribed mission and vision of the physical measurements into by this pattern of continuous development and change by providing strategic goals to reach , patients and patients' relatives determined them the best health services are provided by the hospital staff and the training requirements are met and the quality of service of staff satisfaction and performance increase, and the ranking between these dimensions provide a balance in strategic planning and management on how the impact has been carried out to gather information on.As a result the model applied in Gediz Kütahya State Hospital first in the institution in line with the vision and mission, including the size of Balanced Scorecard'ın four strategic objectives have been identified. The Agency's operating principle, has the medical and physical structure, institutions, service areas from patients and patient relatives staff and institution (the institution, financial, `customer`, internal processes and learning, development dimensions) identified strategic goals to be evaluated within the scope of success and performance were measured. Measurements and assessments as a result of the successful and unsuccessful institutions, strengths and weaknesses identified in the advice and criticism, and important findings in terms of strategic management has been reached. 147

…

m ÖZET İZMİR İLİNDE BULUNAN Otiorhynchus GERMAR, 1822 (COLEOPTERA: CURCULIONIDAE) CİNSİNE BAĞLI TÜRLER ÜZERİNDE SİSTEMATİK ARAŞTIRMALAR KESKİN, Bekir Doktora Tezi, Biyoloji Bölümü Tez Yöneticisi: Prof. Dr. İ. Ethem ÇEVİK Şubat 2005, 201 sayfa İzmir ilinde Otiorhynchus Germar, 1822 cinsine bağlı türlerin faunistik, morfolojik ve ekolojik özellikleri çalışılmış ve bölge için 24 tür kaydedilmiştir. Otiorhynchus (Paracryphiphorus) sp. 1, Otiorhynchus (Toumieria) sp. 2, Otiorhynchus (Melasemnus) sp. 3 yeni takson olarak önerilmiştir. Otiorhynchus (Podonebistus) prolongatus Stierlin, 1861 türü Türkiye için ve Otiorhynchus (Cryphiphorus) ligustici (Linnaeus, 1778), Otiorhynchus (Nehrodistus) turca Boheman, 1843, Otiorhynchus (Podonebistus) bleusei Faust, 1899, Otiorhynchus (Choilisanus) bmnneus Krynicki, 1834, Otiorhynchus (Choilisanus) grandicollis Boheman, 1843, Otiorhynchus (Misenatus) lugens (Germar, 1817) türleri İzmir yerel faunası için yeni kayıtlardır. Otiorhynchus (Cryphiphorus) dubitabilis Fairmaire, 1866, Otiorhynchus (Otiomimus) carceli Gyllenhal, 1843, Otiorhynchus (Choilisanus) grandicollis Boheman, 1843, Otiorhynchus (Choilisanus) pelliceus Boheman, 1843, Otiorhynchus (Lacocnesus) latinasus Retiter, 1898 ve Otiorhynchus (Misenatus) lugens (Germar, 1817) türlerinin erkek ve/veya dişi eşey organları fotoğraflanarak ilk kez ortaya konulmuştur. Otiorhynchus (Choilisanus) balcanicus Stierlin, 1861 türünün iki eşeyli populasyonlarının varlığı ilk kez saptanmıştır. Altcins ve türler arasındaki benzerlikler, 43 morfolojik karakterden elde edilen veriler kullanılarak Bray Curtis katsayılarının gruplanmasıyla analiz edilmiştir. İncelenen türlerin bazı ekolojik ve coğrafık özellikleri belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Otiorhynchus, Curculionidae, sistematik, İzmir, Türkiye IV ABSTRACT SYSTEMATIC RESEARCHES ON THE GENUS Otiorhynchus GERMAR, 1822 (COLEOPTERA: CURCULIONTOAE) IN IZMIR KESKİN, Bekir Ph. D. in Biology Supervisor: Pro£ Dr. İ. Ethem ÇEVİK February 2005, 201 pages Faunistic, morphological and ecological characteristics of the species belonging to genus Otiorhynchus Germar, 1822 from Izmir were studied and 24 species were recorded for this region. The new taxa are suggested as Otiorhynchus (Paracryphiphorus) sp. 1, Otiorhynchus (Tournieria) sp. 2, Otiorhynchus (Melasemnus) sp. 3. Otiorhynchus {Podonebistus) prolongatus STIERLIN, 1861 is newly recorded from Turkey, and Otiorhynchus (Cryphiphorus) ligustici (Linneaus, 1778), Otiorhynchus (Nehrodistus) turca Boheman, 1843, Otiorhynchus (Podonebistus) bleusei FAUST, 1899, Otiorhynchus (Choitisanus) brunneus Krynicki, 1834, Otiorhynchus (Choilisanus) grandicoUis Boheman, 1843, Otiorhynchus (Misenatus) lugens (Germar, 1817) are the new records for Izmir. Male and/or female genitalia of Otiorhynchus (Cryphiphorus) dubitabilis Fairmaire, 1866, Otiorhynchus (Otiondmus) carceli Gyllenhal, 1843, Otiorhynchus (Choilisanus) grandicoUis Boheman, 1843, Otiorhynchus (Choilisanus) pelliceus Boheman, 1843, Otiorhynchus (Lacocnesus) latinasus REITTER, 1898 and Otiorhynchus (Misenatus) lugens (Germar, 1817) are illustrated for the first time. The presence of bisexual populations of Otiorhynchus (Choilisanus) balcanlcus Stierlin, 1861 is determined for the first time. On the basis of data from 43 morphological characters, similarity between subgenera and species were analyzed by clustering of Bray Curtis similarity coefficients. Some ecological characteristics of the investigated species were determined. Keywords: Otiorhynchus, Curculionidae, systematics, İzmir, Turkey 208

…

Balçova Barajı (İzmir; Türkiye) Civan Unkurtları (Tenebrionidae: Coleoptera) Faunası KESKİN, Bekir Yüksek Lisans Tezi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Tez Yöneticisi; Doç.Dr. Î.Ethem ÇEVÎK Eylül 1997, 55 sayfa Eylül 1995 - Aralık 1996 yıllan arasında Balçova Barajı civarına yapılan araştırma gezilerinde Unkurüan'na dahil toplam 314 örnek toplanmış ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda 10 subfamilya (Tentyrinae, Scaurinae, Pimeliinae, Blaptinae, Pedininae, Opatrinae, Diaperinae, Ulominae, Tenebrioninae, HeIopinae)'ya ait toplam 21 tür {Dailognatha quadricollis Brulle, Tentyria rodundata Brulle, Cephalostenus elegans Brulle, Erodius orientalis Brulle, Pachyscelis villosa Drapiez, Pachyscelis quadricollis Brulle, Pimelia timarchoides Menetr., Pimelia polita Solier, Pimelia verruculifera Solier, Blaps tibialis Reiche, Dendarus stygius Waltl, Colpotus reiteri Zürcher, Gonocephalum rusticum (Olivier), Opatroides punctulatus Brulle, Platydema europea Cast, Uloma cyprea Kraatz, Menephilus cylindricus Herbst, Raiboscelis syriacus (Reiche), Probaticus tenebricosus (Brulle), Probaticus tarsatus Küster ve Helops glabriventris Reitter) tayin edilmiş, ayrıca türlerin bir kısmına ait bazı ekolojik özellikler verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Tenohrinidae Coleontera fauna sistematik Türkiye The Darkling Beetle Fauna (Tenebrionidae: Coleoptera) of the vicinity of Balçova Dam (İzmir, Turkey) KESKİN, Bekir Master Thesis in Turkish with English Summary Supervisor: Assoc. Prof. İ.Ethem ÇEVİK September 1997, 55 pages A total of 3 14 specimens were examined belonging to the darkling beetles (Tenebrionidae) collected from the vicinity of Balçova Dam during the excursions in the period between September 1995 - December 1996. As the result of our study, 10 subfamilies (Tentyrinae, Scaurmae, Pimeliinae, Blaptinae, Pedininae, Opatrinae, Diaperinae, Ulominae, Tenebrioninae, Helopinae) including 21 species {Dailognatha quadricollis Biulle, Tentyria rodundata Brulle, Cephalostenus elegans Brulle, Erodius orientalis Brulle, Pachyscelis villosa Drapiez, Pachyscelis quadricollis Brulle, Pimelia timarchoides Menetr., Pimelia polita Solier, Pimelia verruculifera Solier, Blaps tibialis Reiche, Dendarus stygius WaltL, Colpotus reiteri Zürcher, Gonocephalum rusticum (Olivier), Opatroides punctulatus Brulle, Platydema europea Cast, Uloma cyprea Kraatz, Menephilus cyttndricus Herbst, Raiboscelis syriacus (Reiche), Probaticus tenebricosus (Brulle), Probaticus tarsatus Küster ve Helops glabriventris Reitter) were distinguished and also some ecological characteristics of certain species were given.Key Words: Tenebrionidae, Coleoptera, fauna, systematics,Turkey 63

Bu tez çalışmasında ZDEU (Zoology Departmant of Ege University) 2001- 2018 yılları arasında toplanmış Türkiye'de dağılış gösteren Scaurus Fabricius, 1775 cinsine bağlı türler üzerine morfolojik sistematik bir araştırma yapılmış ve 4 tür (S. dlabolai Kaszab, 1959, S. macricollis (Allard, 1882), S. syriacus (Reitter, 1882), S. tristis Olivier, 1795) tespit edilmiştir. Sinop'tan toplanmış Scaurus örnekleri S. tristis türü için Türkiye'den, Meke Tuzlası'ndan toplanmış S. syriacus örnekleri ise Türkiye'nin farklı bir bölgesinden yeni kayıttır. S. dlabolai, S. syriacus, S. tristis türlerinin pronotum yapıları, S. tristis türünün anten, baş, profemur, protibia, metafemur, metatibia yapıları ilk kez Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile görüntülenmiştir., In this study, a morphological systematic research has been made on the species belonging to Scaurus Fabricius, 1775 which were collected between ZDEU (Zoology Department of Ege University) 2001 and 2018 in Turkey and 4 species (S. dlabolai Kaszab, 1959, S. macricollis (Allard, 1882), S. syriacus (Reitter, 1882) S. tristis Olivier, 1795) has been detected. Scaurus specimens collected from the Black Sea Region are new records for S. tristis species from Turkey, whereas S. syriacus specimens collected from Lake Meke are new records for a different region of Turkey. Pronotum structures of S. dlabolai, S. syriacus, S. tristis and antenna, head, profemur, protibia, metafemur, metatibia structures of S. tristis species were examined by Scanning Electron Microscopy (SEM) for the first time.

COI gen bölgesi, tür seviyesinde ayrım gücüne sahip, standartlaştırılmış barkodlama bölgesi olarak kabul görmüştür. Kodlama yapmayan ITS gibi DNA bölgeleri ise, belli türlerin karşılaştırılması için kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Coleoptera (Kınkanatlılar) takımından Chrysomelidae Latreille, 1802 ailesine ait Chrysolina Motschulsky, 1860, Gonioctena Chevrolat, 1843 ve Labidostomis Germar, 1817 cinslerinden bazı türlerin, mtDNA COI gen bölgesi ve rDNA ITS2 bölgesi kullanılarak elde edilecek dizilerle, hangi soy hattına dahil olduğunun belirlenmesi ve aynı zamanda yine bu türlerin dizileri karşılaştırılarak taksonomik çıkarsamalar yapılması hedeflenmektedir. Tür sınırlarının belirlenmesinde, mtDNA COI gen bölgesinden elde edilecek sonuçlarla, ITS2 bölgesinden elde edilecek sonuçların ne derece uyumlu olduğu test edilecektir.

Bu çalışmada, Helopini aşiretine bağlı Accanthopus Dejean, 1821 cinsinin mitokondriyal DNA gen bölgesi cox1 dizileri kullanılarak, Tenebrionidae ailesi içindeki yeri ve diğer cinslerle olan filogenetik ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çeşitli filogenetik analizler bir arada kullanılarak elde edilen veriler doğrultusunda cinsin bu soy hattındaki konumu tartışılmıştır. Sunulan veriler, Accanthopus Dejean, 1821 cinsinin Helopini aşiretinin atasal üyesi olduğunu ortaya koymuştur. Cinsin filogenisi hakkında daha ayrıntılı bilgiler elde edilmesi için moleküler verilerin artırılmasına yönelik çalışmalar planlanmaktadır. Anahtar sözcükler: Tenebrionidae, Helopini, filogenetik, mtDNA, cox1., In this study, the phylogenetic relationships with other genera of Tenebrionidae family and its place within by phylogenetic analyzes using mitochondrial DNA gene area cox1 sequences of Accantophus Dejean, 1821 belonging to tribe Helopini. According to data gathered by various phylogenetic analyzes were discussed to reveal the place of this genus within the strain line. The study revealed that Accanthopus Dejean, 1821 genus was an ancestral member of the tribe Helopini. Future studies are planning which aimed at increasing molecular data for obtaining more detailed information about the phylogeny of the genus. Key words: Tenebrionidae, Helopini, phylogenetic, mtDNA, cox1.

Türkiye`de bulunan Akidini BILLBERG, 1820 tribüsü (Coleoptera- Tenebrionidae) içinde yer alan iki cinse ait dört tür morfolojik karşılaştırma ve moleküler esaslı yöntemler ile incelenmiştir. Morfolojik karşılaştırma yöntemleri kullanılarak tribüs, cins, tür tanıları yapılmış, tür morfolojileri ayrıntılı olarak belirtilmiş, sinonimleri, dünya ve Türkiye`deki yayılışları verilmiştir. Türlere ait genel fotoğraflar ve erkek genital organ yapıları incelenerek fotoğrafları gösterilmiştir. Moleküler esaslı yöntemler temelinde ise dört tür, beliteç olarak kullanılan kısmi mitokondriyal gen bölgesi coxI ile karşılaştırılmış ve farklı yöntemler kullanılarak filogenetik ağaçlar ortaya konulmuştur. Ayrıca Akidini BILLBERG, 1820 tribüsüne ait Akis HERBST,1799 ve Cyphogenia SOLIER, 1836 cinslerinin akrabalık ilişkileri ve Anadolu`da yayılışları tartışılmıştır. In this study four species belonging to the two genera which take part in tribu Akidini BILLBERG, 1820 (Tenebrionidae-Coleoptera) founded in Turkey have been researched by the molecular based methods and morphological comparison. By using morphological comparison method; tribu, genera and species? diagnoses have been made, species morphologies have been specified in a detailed way and this species?s synonyms, their distributions within Turkey and the world have been given a space in this study. Photographs of species have been displayed and male genital organ structures, belonging to the four genera, have been examined and their photographs have been shown. coxI used as a mitochondrial marker for four species has been compared with gene sequences by molecular based methods and phylogenetic trees has been put forward by using different methods. Furthermore, species of Akis HERBST,1799 and Cyphogenia SOLIER, 1836, belonging to the Akidini tribu, line of descent and their distributions through Anatolia have been discussed in this study. 58

Türkiye`de bulunan Akidini BILLBERG, 1820 tribüsü (Coleoptera- Tenebrionidae) içinde yer alan iki cinse ait dört tür morfolojik karşılaştırma ve moleküler esaslı yöntemler ile incelenmiştir. Morfolojik karşılaştırma yöntemleri kullanılarak tribüs, cins, tür tanıları yapılmış, tür morfolojileri ayrıntılı olarak belirtilmiş, sinonimleri, dünya ve Türkiye`deki yayılışları verilmiştir. Türlere ait genel fotoğraflar ve erkek genital organ yapıları incelenerek fotoğrafları gösterilmiştir. Moleküler esaslı yöntemler temelinde ise dört tür, beliteç olarak kullanılan kısmi mitokondriyal gen bölgesi coxI ile karşılaştırılmış ve farklı yöntemler kullanılarak filogenetik ağaçlar ortaya konulmuştur. Ayrıca Akidini BILLBERG, 1820 tribüsüne ait Akis HERBST,1799 ve Cyphogenia SOLIER, 1836 cinslerinin akrabalık ilişkileri ve Anadolu`da yayılışları tartışılmıştır.