1. 2014-2020 yılları arasında takip edilen preeklamptik gebelerin demografik özellikleri ve sistemik inflamatuvar yanıt belirteçlerinin prognoza etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
- Author
-
ERTEN, YASEMİN
- Abstract
Gebeliğin hipertansif hastalıkları; gestasyonel hipertansiyon, kronik hipertansiyon, preeklampsi ve süperempoze preeklampsi durumlardır. Bu hastalıkların hem anne hem de fetüs üzerine olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle olguların tanı, tedavi ve takibi titizlikle yapılmalıdır. Özelikle preeklampsi, gebeliğin en çok korkulan komplikasyonlarındandır. Preeklampsinin erken tanı alması ve yakın takibi oluşabilecek komplikasyonları ve şiddetini azaltabilmektedir. Bu nedenle pek çok çalışma denenmekte, ancak çoğu çalışmanın yüksek maliyet ve entegre laboratuvar sistemlerini gerektirdiği görülmektedir. Bu çalışmada gebelerin demografik ve laboratuvar parametrelerini değerlendirerek preeklampsi ve komplikasyonları açısından erken tanı için kullanılabilecek basit, kolay ulaşılabilir ve uygulanabilir parametreleri saptaması amaçlandı. Çalışmamıza Ocak 2014- Aralık 2019 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde doğum yapmış preeklampsi, eklampsi, süperempoze preeklampsi, HELLP sendromu tanıları konulmuş olan toplam 174 gebe alındı. Olguların 18 tanesi çoğul gebelik nedeniyle, 34 tanesi de dışlama kriterleri nedeniyle çalışmadan çıkarıldı. Toplam 122 hasta çalışmaya alınmıştır. Bu gebelerin demografik özellikleri ve sistemik inflamatuvar belirteçleri retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışmamızda elde edilen sonuçlar; • Erken başlangıçlı preeklampside, geç başlangıçlı preeklampsiye oranla daha sık olumsuz fetal komplikasyon izlenmiştir. • Düşük doğum ağırlığı ile doğmuş annelerde erken başlangıçlı preeklampsi riski, HELLP Sendromu ve trombositopeni görülme sıklığı istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunmuştur. • Konsepsiyon mevsimi özellikle kış ve sonbahar mevsimi olanlarda erken başlangıçlı preeklampsi açısından daha riskli bulunmuştur. • Şiddetli preeklampsi grubunda daha yüksek proteinüri saptanmış olup, artan proteinüri miktarında daha sık olumsuz fetal komplikasyonlar görülmüştür. • Sistemik inflamatuvar belirteçler preeklampsi başlangıç zamanını ve preeklampsi şiddetini belirlemede anlamlı bulunmamıştır. Gestational hypertension, chronic hypertension, preeclampsia and superemposed preeclampsia are hypertensive disorders of pregnancy. These disorders have unfavorable effects on both mother and fetüs. Hence, diagnosis, treatment and follow-up should be done rigorously in these cases. Especially, preeclampsia is one of the most important complications of pregnancy. So, early diagnosis and close follow-up of preeclampsia can reduce complications and severity of the disease. For this purpose, several studies are tried, but most of these seem to require high cost and integrated laboratory systems. In this study, it was aimed to evaluate the demographic and laboratory parameters of pregnant women to determine simple, easy acceptable and applicable parameters that may be useful for early diagnosis in terms of preeclampsia and complications. A total of 174 pregnant women who were diagnosed with preeclampsia, eclampsia, superimposed preeclampsia, HELLP syndrome who delivered at Gazi University Faculty of Medicine Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic between January 2014 and December 2019 were evaluated. Of these, 18 cases were excluded from the study because of multiple pregnancy and 34 of them due to exclusion criteria. A total of 122 patients were included in the study. Demographic features and systemic inflammatory markers of these pregnant women were evaluated retrospectively. The results of this study; • In early-onset preeclampsia, poor fetal complications were observed more frequently than late-onset preeclampsia. • The frequency of early-onset preeclampsia, HELLP Syndrome and thrombocytopenia were found to be statistically significantly higher in mothers born with low birth weight. • The conception season was found to be more risky in terms of early-onset preeclampsia, especially in those with winter and autumn seasons. • In the severe preeclampsia group, higher proteinuria was detected and poor fetal complications were observed more frequently in the increased amount of proteinuria. • Systemic inflammatory markers were not significant in determining preeclampsia onset time and severity of preeclampsia.
- Published
- 2020