16 results on '"EPDM"'
Search Results
2. Talk/EPDM/Polipropilen polimer kompozit köpük üretimi ve üretim şartlarının optimize edilmesi.
- Author
-
YETGİN, Salih Hakan and ÜNAL, Hüseyin
- Subjects
- *
MECHANICAL behavior of materials , *FOAM , *CELLULAR mechanics , *IMPACT strength , *IMPACT testing , *TAGUCHI methods - Abstract
The effect of injection process conditions on the cell structure and mechanical properties of talc and ethylene-propylenediene- monomer (EPDM) filled polypropylene (T-EPDM-PP) composite foams was investigated. Different process conditions such as injection pressure, feedback pressure, injection speed and melting temperature were used. Tensile test and impact test were performed to determine the mechanical properties of the foam materials. In order to compare the mechanical properties, unfomed T-EPDM-PP polymer composite samples were also produced. Obtained experimental data were analyzed using the Taguchi method. The cell morphology of the foams was investigated in terms of skin layer thickness, cell size and cell density using a stereomicroscope, depending on different process conditions. With the increase of injection pressure, injection speed and melting temperature, the tensile and impact strengths of foam samples decreased, while it increased with the increase of the feedback pressure. The tensile and impact strengths of the composite foam increased with the increase in skin layer thickness. Cell size decreased with increasing E.B and EB. High cell density was obtained when low feedback pressure and melting temperature were used together with high injection pressure and injection speed. Foam density decreased with increasing E.B, E.H and E.S. In order to obtain high tensile and impact strength in T-EPDM-PP based composite foam production, optimum process parameters were determined as feedback pressure 100 bar, melting temperature 160 oC, injection speed 60 mm/s and injection pressure 60 bar. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. MOTOR TERMOSTAT CONTASINDA MEYDANA GELEN KALICI ŞEKİL DEĞİŞİKLİKLERİNİN DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ
- Author
-
Savaş Kayacı, Ahmet Kutlu, Erol Solmaz, and Rumeysa Yıldız
- Subjects
elastomer ,kauçuk ,kalıcı şekil değişikliği ,yaşlandırma ,epdm ,vulkanizasyon ,rubber ,residual deformation ,aging ,relaxation ,peroxide vulcanisation ,sulphur vulcanization ,Technology ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Bu çalışmada, araç motor termostatlarında kullanılan farklı malzeme özellikleri ile üretilen contaların kalıcı şekil değişimlerinin araştırılması ve incelenen malzemeler arasında en iyi olanın ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İncelenen problem, üretilen contaların kalıcı deformasyon oranının yüksek olmasıdır. Bu durum kullanılan EPDM kauçuğun uygun üretim parametrelere göre üretilmediğini göstermiştir. Uygun parametreyi bulmak için ASTM D395 testi uygulanmasına karar verilmiştir. Numune olarak X,A,B,C grubu olarak tanımlanmış dört tane kauçuk grubu kullanılmıştır. Bu gruplardan X sülfür diğerleri peroksit vulkanizasyonu ile üretilmiştir. Hazırlanan numuneler teste tabi tutulduğunda peroksitle vulkanize edilmiş numunelerin, sülfürle vulkanize edilmiş numunelere göre daha dayanıklı olduğu görülmüştür. Test sonucuna göre kauçuğun üretiminde vulkanizasyon sistemi değiştirilerek peroksitli vulkanize kauçuk türü kullanılmaya başlanmıştır.
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
4. Effect of ultraviolet stabilizers on rubber-based automotive sealing profiles
- Author
-
Sibel Dikmen Küçük, Doç. Dr. Hüsnü Gerengi, and Yusuf Güner
- Subjects
epdm ,uv ,uv stabilizatörler ,uv stabilizers ,Technology ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 ,Science ,Science (General) ,Q1-390 - Abstract
The sealing profiles for many visible and invisible automotive applications such as doors, windows, hoods and trunks are made of synthetic ethylene propylene diene monomer (EPDM) rubber. This combination of ethylene, propylene and unsaturated diene molecules exhibits high mechanical properties and forms a water-proof structure. With the progress of time, color change, cracking and staining can be observed on the surface of the sealing profiles used on the visible regions exposed to the sun due to the effect of high-intensity ultraviolet (UV) radiation and sunlight. The aim of this study was to investigate the effect of the UV stabilizers widely used in the plastics industry on the UV resistance of EPDM rubber. UV stabilizers protect the polymers against to UV radiation by reacting with the free radicals that are formed when a high energy UV photon causes a chemical bond in the polymer to break or by absorbing potentially destructive UV radiation. Plates of EPDM rubber were prepared by adding different types of UV stabilizers at different rates to an available EPDM formula. The effects of the UV stabilizers on the EPDM plates were measured by mechanical tests and the internationally recognized Florida outdoor aging test with climate conditions of high-intensity sunlight, high-intensity UV, and high temperature and humidity levels.
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
5. EPDM kauçuğun çapraz bağlanmasına etki eden fizikokimyasal parametrelerin incelenmesi
- Author
-
Çiçek, Şule, Kara, Ali, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Polimer Malzemeler Anabilim Dalı.
- Subjects
EPDM kauçuk ,Crosslinking ,Çapraz bağlanma ,Kauçuk ,EPDM rubber ,Rubber ,Hızlandırıcı ,EPDM ,Accelator - Abstract
Bu çalışmanın özet konusu, aynı phr oranında aynı kimyasallar kullanılarak iki farklı EPDM karışım üretimi yapılmıştır. Üretim esnasında çapraz bağlayıcı olarak aynı oranlarda polimerik sülfür (ticari ismi) ve sülfür S80 (ticari ismi) kullanılmıştır. Çapraz bağlayıcıların kauçuğun yapısal testlerini nasıl etkilediği incelenecektir. Yapısal testler incelenirken reolojik sonuçları doğrultusunda polimerik sülfür kullanılan karışım daha erken pişme gözlemlenmiştir. Sertlik testleri doğrultusunda polimerik sülfür kullanılan karışım daha serttir. Polimerik sülfür kullanılan karışım S80 kullanılan karışıma oranla mekanik değerleri daha yüksek gelerek daha dayanıklı bir karışım üretimi gerçekleşmiştir. Polimerik sülfür kullanılan karışım S80 kullanılan karışıma oranla düşük değerlerde daha yanma direnci yüksek bir karışım elde edilmiştir. Çapraz bağlayıcı olarak polimerik sülfür OT20 kullanılan karışımın yapısal test değerleri S80 çapraz bağlayıcısına oranla daha iyi sonuçlar elde edilmiştir. This sentece is the summary, two different EPDM mixtures were produced by using the same chemicals at the same phr ratio. During production, polymeric sulfur (trade name) and sulfur S80 (trade name) were used in the same proportions as cross linkers. How cross linkers affect the structural tests of rubber will be examined.While examining the structural tests, it was observed that the mixture using polymeric sulfur was cured earlier in line with the rheological results. According to the hardness tests, the mixture using polymeric sulfur is harder. The mixture using polymeric sulfur has higher mechanical values compared to the mixture using S80, resulting in a more durable mixture. A mixture with higher combustion resistance was obtained at lower values compared to the mixture using polymeric sulfur, S80. Structural test values of the mixture using polymeric sulfur OT20 as cross linker were better than S80 cross linker.
- Published
- 2023
6. Determination of Mechanical Performance and Microstructural Properties of Glass Fiber/EPDM/Polyamide-6 Composites
- Author
-
ÜNAL, Hüseyin, YETGİN, Salih Hakan, and ÜNAL, Veysel Furkan
- Subjects
Engineering, Mechanical ,PA6 ,EPDM ,Glass fiber ,Mechanical Properties ,Mühendislik, Makine ,Cam elyaf ,Mekanik Özellikler - Abstract
Poliamit-6 polimerine ilave edilen EPDM elastomeri, malzemenin çekme dayanımı ve elastiklik modülü gibi değerlerini azaltırken ilave edilen cam elyaflar kompozitin kopma uzamasını azaltmaktadır. Dolayısıyla endüstrinin talep ettiği yüksek mekanik özelliklere yani yüksek mukavemet, yüksek rijitlik ve üstün kırılma tokluğu (darbe enerjisi) gibi özelliklere sahip kompozitlerin elde edilebilmesi için elastomer ve elyaf takviyeli polimer kompozitlerin birlikte üretilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, katkısız poliamit 6 (PA6) polimeri ile ağırlık olarak %8 oranında Etilen-Propilen-Dien-Monomer (EPDM) katkılı poliamit 6 (PA6-8EPDM), %10 oranında cam elyaf (CE) takviyeli poliamit 6 (PA6-10CE) ve %10 CE ve %8 oranında Etilen-Propilen-Dien-Monomer katkılı poliamit 6 (PA6-10CE-8EPDM) polimer kompozitlerin mekanik özellikleri incelenmiştir. Poliamit-6 esaslı polimer kompozitler, endüstriyel tip ikiz vidalı bir ekstrüder makinesinde önce granül formda üretilmiş sonra da mekanik test numuneleri geleneksel tip bir enjeksiyon makinesi kullanılarak basılmıştır. Çalışma sonucunda, PA6 polimerine ilave edilen %8 oranındaki EPDM çekme mukavemetini %19.3, elastiklik modülünü %41.4 oranında azaltırken darbe mukavemetini %14.1 oranında artırmıştır. PA6 polimerine ilave edilen %10 oranındaki cam elyaf ise çekme mukavemetini %23.6, elastiklik modülünü %64.8 oranında artırırken darbe mukavemetini %63,4 oranında azaltmıştır. PA6 polimerine ilave edilen %10 oranındaki CE ise kompozitin eğilme mukavemeti ve eğilmedeki elastiklik modülünü sırasıyla %67.0 ve %94.0 oranlarında artırmıştır., The EPDM elastomer added to polyamide-6 (PA-6) polymer reduces the tensile strength and modulus of elasticity of the material, while the added glass fibers decrease the elongation at break of the composite. Therefore, it is of great importance to produce elastomer and fiber reinforced polymer composites together in order to obtain composites with high mechanical properties demanded by the industry, namely high strength, high rigidity and superior fracture toughness (impact energy). In this experimental study, mechanical behaviors of unfilled PA-6 polymer, 8wt.% of Ethylene-Propylene-Diene-Monomer (EPDM) filled polyamide-6 (PA6-8EPDM), 10wt.% of glass fiber (GF) filled polyamide-6 (PA6-10GF) and 10wt.% GF/8wt.% EPDM filled polyamide-6 (PA6-10GF-8EPDM) polymer composites were investigated. Polyamide-6 based polymer composites were first produced in granule form in an industrial type twin screw extruder machine and then the mechanical test samples were molded using a conventional type injection molding machine. As a result of the study, the tensile strength decreased by 19.3%, the modulus of elasticity decreased by 41.4%, while the impact strength increased by 14.1% with the addition of 8wt.% EPDM to the PA6 polymer. On the other hand, with the addition of 10wt.% glass fiber to the PA6 polymer, the tensile strength increased by 23.6%, the modulus of elasticity increased by 64.8% and the impact strength decreased by 63.4%. The flexural strength and flexural modulus of the PA6 composite increased by 67.0% and 94.0% with the addition of 10wt.% GF to PA6 polymer, respectively
- Published
- 2021
7. Peroksit vulkanizasyon sistemli etilen propilen dien kauçuk karışımlarının reolojik ve mekanik özelliklerini etkileyen faktörlerin incelenmesi
- Author
-
Bedel, Fatma Nur, Kalemtaş, Ayşe, and BTÜ, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İleri Teknolojiler- Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Diene ,Coagent ,Kauçuk ,Dien ,Peroksit ,Mekanik özellikler ,Mechanical properties ,Rubber ,Peroxide ,EPDM ,Koajan - Abstract
Kauçuk malzemeler başta otomotiv sektörü olmak üzere havacılık, inşaat, elektronik, tekstil, beyaz eşya ve makinaların imalatında, tarım, giyim ve sağlık sektörü gibi geniş kullanım alanına sahip, yaşamımızın her alınanda kullanılan önemli bir mühendislik malzemeleridir. Kauçuklar sahip oldukları yüksek esneklikleri, yüksek dayanımları, iyi dinamik özellikleri, yırtılmaya ve aşınmaya karşı dirençleri, hafif olmaları, kolay işlenilebilmeleri, düşük deformasyon ve yayılmaya özellikleri sayesinde sanayinin her alanında kullanılma imkan sağlamaktadır. Etilen propilen dien kauçuğu düşük yoğunluğu, ısı, oksijen, ozon ve hava şartlarına karşı yüksek dayanımı, düşük sıcaklıklardaki çok iyi elastik özellikleri, yüksek dolgu ve yağ alabilmeleri kapasitesi ile ekonomik karışımların hazırlanmasına olanak sağlamaları sayesinde yaygın olarak kullanılan sentetik bir kauçuk türüdür. EPDM kauçukları ile oluşturulan karışımlarda kullanılan ham kauçuğun özellikleri, dolgu maddeleri ve kimyasal maddeler nihai ürünlerin mekanik özelliklerinin belirlenmesinde baskın rol oynamaktadır. Bu tez çalışması kapsamında EPDM ham kauçuklarının sahip olduğu dien miktarı ile vulkanizasyon prosesinde etkili olan peroksit ve koajan miktarının EPDM kauçukların mekanik özelliklerine etkileri incelenmiştir. Farklı formülasyonlara sahip EPDM kauçuk karışımları hazırlanmış ve öncelikle reolojik özellikleri incelenmiştir. Sonrasında hazırlanan kauçuk karışımları laboratuvar ölçekli kompresyon pres de 185 ℃'de 15 dakika boyunca vulkanize edilerek test plakaları hazırlanmıştır. Hazırlanan test plakaları üzerinden sertlik, çekme, yırtılma dayanımı ve kalıcı deformasyon testleri yapılmıştır. Kauçuk karışımlarındaki dien oranının, peroksit ve koajan miktarının mekanik özellikler üzerine etkileri karşılaştırılmıştır Rubber materials are important engineering materials that are used in daily life such as in the automotive sector, aviation, construction, electronics, textile, manufacturing white goods and machine, agriculture, clothing and health sectors. Thanks to their high flexibility, high strength, good dynamic properties, resistance to tearing and abrasion, lightness, easy to process, low deformation and spreading, rubbers provide the opportunity to be used in all areas of industry. Ethylene propylene diene rubber is a type of synthetic rubber that is widely used due to its low density, high resistance to heat, oxygen, ozone and weather conditions, very good elastic properties at low temperatures, high filler and oil absorption capacity, and the possibility of preparing economical mixtures. Fillers, chemicals and properties of raw rubber used in EPDM rubber compound have important role in determining the mechanical properties of the final products. In this thesis work, the effects of diene content of EPDM raw rubbers and the amount of peroxide and coagent in the rubber compound on the mechanical properties of EPDM rubbers were investigated. EPDM rubber compound with different formulations were prepared and their rheological properties were examined. Prepared rubber compound were vulcanized in a laboratory scale compression press at 185 °C for 15 minutes and test plates were prepared. Tensile test, tear strength test, compression test and measure of hardness were done on the prepared test plates. Effects of dien ratio, amount of peroxide and coagent in the rubber compund were compared on mechanical properties.
- Published
- 2021
8. EPDM Elastomerlerinin Gerilme Durulma Davranışlarını Kontrol Eden Parametrelerin Belirlenmesi
- Author
-
Cengiz, Sevriye Canan, Şen, Murat, Kimya, and Polimer Bilim ve Teknolojisi Anabilim Dalı
- Subjects
Polimer Bilim ve Teknolojisi ,Elastomers ,Polymer Science and Technology ,Polimer ,Çapraz bağ yoğunluğu ,Elastomer ,Mekanik özellik ,Rubber ,Durulma ,TSSR ,Ethylene propylene terpolymer ,EPDM ,Tavalama - Abstract
The main objective of this study is to increase performance against high temperatures using new generation EPDM elastomers for dynamic applications and to clarify the effect of additives to EPDM elastomers. For this purpose, it was compared with natural rubber (NR60) using the new generation EPDMs with high molecular weight and narrow molecular weight distribution, called traditional EPDM (EPDM-0) and new generation EPDM (EPDM-A). EPDM-A, EPDM-A5 (5 phr), EPDM-A10 (10 phr), EPDM-A20 (20 phr), EPDM-A30 (30 phr) elastomers were prepared to compare the oil effect of new generation EPDMs. To investigate the effect of the sulfur content, EPDM-AHS with high sulfur content and EPDM-ALS low-sulfur content were prepared and compared. In the scope of the thesis, elongation at break and breaking strength were determined by the universal test device. When the results of 100% elongation were examined, it was observed that the mechanical properties of EPDM-A elastomer (1,88 MPa) were better than NR60 (prepared from natural rubber) and EPDM-0. In the second stage of the thesis, the stress properties were investigated with TSSR instrument. When TSSR results were evaluated, changes in isothermal relaxation properties occurred due to molecular weight distribution. In the new generation of EPDMs, it was observed that the force required to stretch 50% and the isothermal relaxation rate decreased as the oil content increased. When the results of the non-isothermal temperature scanning stress relaxation experiment were evaluated, a second curve was formed in the tension zone with the increase of temperature and annealing tests were performed by associating this curve with the crystallization of the material. As a result of the annealing, the service temperature increased as the number of annealing increased. In the final phase of the thesis, damping properties of natural rubber and EPDM elastomers were investigated by using universal test device. When the compression tests were examined, the energy value absorbed at EPDM-0 was determined as 23 mJ / cm3 and the energy absorbed at 10% pressure was found to be 19 mJ / cm3 in EPDM-A. These results are associated with the narrow molecular weight distribution of EPDM-A and the high cross-link density. When all these studies are evaluated, it is seen that the new generation EPDM-A will be effective in dynamic applications by increasing the mechanical properties. ABSTRACT iii TEŞEKKÜR v İÇİNDEKİLER vi ŞEKİLLER DİZİNİ viii TABLOLAR DİZİNİ x SİMGELER VE KISALTMALAR xi 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 4 2.1. Polimer Kimyası 4 2.1.1. Polimerlerin Sentezi 4 2.1.2 Polimerlerin Sınıflandırılması 5 2.2. Elastomerler 6 2.2.1. Kauçuğun Tarihsel Gelişimi 8 2.2.2. Kauçukların Sınıflandırılması 8 2.2.3. Dolgu Maddeleri 9 2.2.4. Yumuşatıcılar 10 2.2.5. Proses Kolaylaştırıcılar 11 2.2.6. Aktivatörler 12 2.2.7. Hızlandırıcılar 13 2.3. Etilen-Propilen-Dien Kauçuğu (EPDM) 13 2.3.1. EPDM Elastomerlerin Yapısı ve Kimyasal Özellikleri 13 2.3.2. EPDM Elastomerlerin Kullanım Alanları 14 3. LİTERATÜR TARAMASI 15 4. DENEYSEL TEKNİKLER 17 4.1. Kullanılan Kimyasallar 17 4.2. Deneysel Yöntemler 17 4.2.1. Mekanik Test Cihazı 17 4.2.2. Sıcaklık Taramalı Gerilme-Durulma Analizi (TSSR) 19 4.2.3. Sıkıştırma Testi 20 4.2.4. Geniş Açılı X-Işını Saçılma Testi 21 5. SONUÇLAR VE TARTIŞMA 23 5.1. EPDM Elastomerlerin Hazırlanması ve Pişme Özelliklerinin İncelenmesi 23 5.2. EPDM Elastomerlerin Mekanik Özellikleri 25 5.2.1. Geleneksel EPDM ve Yeni Nesil EPDM’lerin Gerilim-Gerinim Özellikleri 26 5.2.2. Yağ Oranının EPDM’lerin Gerilim-Gerinim Özelliklerine Etkisi 27 5.2.3. Kükürt Oranının EPDM’lerin Gerilim-Gerinim Özelliklerine Etkisi 29 5.3. EPDM Elastomerlerinin Sıcaklık Taramalı Gerilme Durulma (TSSR) Davranışı 31 5.3.1. Geleneksel EPDM ve Yeni Nesil EPDM’lerin TSSR Özellikleri 33 5.3.2. Yağ Oranının EPDM’lerin TSSR Özelliklerine Etkisi 36 5.3.3. Kükürt Oranının EPDM’lerin TSSR Özelliklerine Etkisi 38 5.3.4. Tavlanmış Geleneksel EPDM ve Yeni Nesil EPDM’lerin TSSR Özellikleri 40 5.4. EPDM Elastomerlerin Geniş Açılı X-Işını Saçılma Özellikleri 44 5.5. EPDM Elastomerlerin Sıkışma Testleri ve Sönümleme Özellikleri 45 5.5.1. Geleneksel EPDM ve Yeni Nesil EPDM’lerin Sönümleme Özelliklerine Etkisi 47 5.5.2. Yağ Oranının Yeni Nesil EPDM’lerin Sönümleme Özelliklerine Etkisi 49 5.5.3. Kükürt Oranının Yeni Nesil EPDM’lerin Sönümleme Özelliklerine Etkisi 52 6. TOPLU SONUÇLAR 55 7. KAYNAKLAR 58 EKLER 62 EK 1 - Tezden Türetilmiş Yayınlar 62 EK 2 - Tez Çalışması Orjinallik Raporu 63 ÖZGEÇMİŞ 64 Bu çalışmanın temel amacı dinamik uygulamalar için yeni nesil EPDM elastomerler kullanılarak yüksek sıcaklıklara karşı performansın arttırılması ve bu EPDM elastomerlere katkı maddelerinin etkisinin aydınlatılmasıdır. Bu amaçla geleneksel EPDM (EPDM-0) ve yeni nesil EPDM (EPDM-A) olarak adlandırılan yüksek molekül ağırlığı ve dar molekül ağırlığı dağılımına sahip yeni nesil EPDM’ler kullanılarak doğal kauçuk (NR60) ile karşılaştırılmıştır. Yeni nesil EPDM’lerin yağ etkisini karşılaştırmak amacı ile EPDM-A,EPDM-A5 (5 phr), EPDM-A10(10 phr), EPDM-A20(20 phr), EPDM-A30 (30 phr) elastomerleri hazırlanmıştır. Kükürt oranının etkisini incelemek için EPDM-AHS yüksek oranda kükürt içeren ve EPDM-ALS yani düşük oranda kükürt içeren karışımlar hazırlanmış ve karşılaştırılmıştır. Tez kapsamında öncelikle hazırlanan elastomerlerin evrensel test cihazıyla kopmadaki uzama ve kopma dayanımları tayin edilmiştir. %100 uzamadaki modül sonuçları incelendiğinde 1,88 MPa ile EPDM-A elastomerinin EPDM-0 ve doğal kauçuktsn hazırlanan NR60 elastomerine göre mekanik özelliklerinin daha iyi olduğu görülmüştür. Tezin ikinci aşamasında sıcaklık taramalı gerilme durulma (TSSR) cihazı ile durulma özellikleri incelenmiştir. TSSR sonuçları değerlendirildiğinde moleküler ağırlık dağılımına bağlı olarak izotermal gevşeme özelliklerinde değişiklikler meydana gelmiştir. Yeni nesil EPDM’lerde yağ içeriği arttıkça %50 gerdirmek için gerekli olan kuvvetin azaldığı izotermal gevşeme oranının da düştüğü görülmüştür. İzotermal olmayan sıcaklık taramalı gerilme durulma deney sonuçları değerlendirildiğinde sıcaklığın artmasıyla gerilim bölgesinde ikinci bir eğri oluşmuş ve bu eğri malzemenin kristallenmesi ile ilişkilendirerek tavlama deneyleri yapılmıştır. Yapılan tavlamaların sonucunda tavlama sayısı arttıkça servis sıcaklığında artış gözlemlenmiştir. Tez çalışmasının son aşamasında evrensel test cihazı kullanılarak sıkıştırma testleri yapılmış, doğal kauçuk ve EPDM elastomerlerin sönümleme özelliklerine bakılmıştır. Sıkıştırma testleri sonucu incelendiğinde EPDM-0 ve NR60 örneklerindeki %10 oranında sıkıştırılması durumunda absorblanan enerji değeri 23 mJ/cm3 değeriyle birbirine çok yakın kalırken EPDM-A’nın %10 basmadaki absorblanan enerji değeri 19 mJ/cm3 olarak EPDM-0 ve NR60’ın absorblanan enerji değerinin altında kalmıştır. Bu sonuçlar EPDM-A’nın dar moleküler ağırlık dağılımına ve yüksek çapraz bağ yoğunluğuna sahip olması ile ilişkilendirilmiştir. Tüm bu yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde yeni nesil EPDM’lerin (EPDM-A) mekanik özellikleri artış göstererek dinamik uygulamalarda etkin şekilde kullanılabileceği görülmüştür.
- Published
- 2019
9. Experimental investigation of permanent shape deformations formed on engine thermostat seal
- Author
-
Kutlu, Ahmet, Kayacı, Savaş, Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü., Yıldız, Rümeysa, and Solmaz, Erol
- Subjects
Yaşlandırma ,Aging ,Relaxation ,Sulphur vulcanization ,Kauçuk ,Peroxide vulcanisation ,Elastomer ,Rubber ,Vulkanizasyon ,Kalıcı şekil değişikliği ,Residual deformation ,EPDM - Abstract
Bu çalışmada, araç motor termostatlarında kullanılan farklı malzeme özellikleri ile üretilen contaların kalıcı şekil değişimlerinin araştırılması ve incelenen malzemeler arasında en iyi olanın ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İncelenen problem, üretilen contaların kalıcı deformasyon oranının yüksek olmasıdır. Bu durum kullanılan EPDM kauçuğun uygun üretim parametrelere göre üretilmediğini göstermiştir. Uygun parametreyi bulmak için ASTM D395 testi uygulanmasına karar verilmiştir. Numune olarak X,A,B,C grubu olarak tanımlanmış dört tane kauçuk grubu kullanılmıştır. Bu gruplardan X sülfür diğerleri peroksit vulkanizasyonu ile üretilmiştir. Hazırlanan numuneler teste tabi tutulduğunda peroksitle vulkanize edilmiş numunelerin, sülfürle vulkanize edilmiş numunelere göre daha dayanıklı olduğu görülmüştür. Test sonucuna göre kauçuğun üretiminde vulkanizasyon sistemi değiştirilerek peroksitli vulkanize kauçuk türü kullanılmaya başlanmıştır. The aim of this research is to investigate permanent shape deformations of seals produced by different material properties using in the vehicle engine thermostats and to find out the best one among the investigated materials. Considering problem, the seals produced have high permanent shape deformation rate. This has been indicated that the EPDM rubber used was not produced due to necessary production conditions. Application of the ASTM D395 test has been decided to find out the best production conditions. Four different types of rubber, which were called as X, A, B, C, have been used as a sample. In these types, X was produced by the sulphur vulcanisation and others produced by the peroxide vulcanisation. When the samples prepared was tested, the samples, which were produced by the peroxide vulcanisation, were the long lasting as compared with the samples, which were produced by sulphur vulcanised. Due to result of these tests, the vulcanisation system has changed in the rubber production and then the rubber type with peroxide vulcanisation has begun to be used. Kırpart Otomotiv Parçaları San. ve Tic. A.Ş
- Published
- 2019
10. EPDM katkılı bitümlerin farklı yöntemlerle fiziksel ve reolojik davranışların incelenmesi
- Author
-
Eren, Emre, Ahmedzade, Perviz, Fen Bilimleri Enstitüsü, and İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Bitümlü Malzemeler ,Performance Grade Of Bitumen ,Bitüm ,Bitumen ,Bituminous Materials ,Bitüm Performans Sınıfları ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,Reolojik Özellikler ,EPDM ,Rheological Properties - Abstract
Tez çalışması kapsamında bitümlü bağlayıcılara EPDM katkı maddesi ilavesi ile meydana gelen fiziksel ve reolojik davranışların incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 50/70 ve 160/220 penetrasyon sınıfı iki bitümlü bağlayıcı türüne ağırlıkça %2,3,4,5 oranlarında katkı malzemesi ilave edilerek modifiye bağlayıcılar elde edilmiştir. EPDM katkılı bitümlü bağlayıcılara penetrasyon, yumuşama noktası, dönel ince film etüvü, viskozite, dinamik kayma reometresi, basınçlı yaşlandırma kabı gibi deneyler uygulanmıştır. Bu deneyler yardımıyla bitümlü bağlayıcıların sertleşme, viskozite, yüksek sıcaklık davranışları, yaşlanma, yorulma gibi özellikleri tespit edilmiştir. Superpave bağlayıcı standartlarına göre ideal katkı oranları belirlenmiştir. Ayrıca hazırlanan modifiye bitümlü bağlayıcılar, DSR farklı frekans ve çoklu gerilmeli sünme geri dönme deneyleriyle reolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelenmiştir., This thesis aims to investigate bitumens physical and rheological behaviours with the addition of EPDM. Throughout this purpose, proportions of %2, %3, %4 and %5 admixture materials by weight have been added to each penetration grade of 50/70 and 160/220 bituminous binders separately. Thus, modified binders have been prepared. Tests such as penetration, softening point, rolling thin film oven, viscosity, dynamic shear rheometer and pressure aging vessel have been performed on EPDM modified bitumens. By means of these tests, hardening, viscosity, high temperature behaviours, aging and fatigue properties of bituminous binders have been determined. Afterwards, optimum amount of modifiers have been found out according to superpave asphalt binder specifications. In conclusion, rheological properties of prepared modified bituminous binders have been investigated with DSR frequency sweep test and multiple stress recovery test.
- Published
- 2019
11. EPDM kauçuk karışımlarının kükürt vulkanizasyon sistemlerinde kullanılan hızlandırıcıların rheolojik ve mekanik özelliklere etkisinin incelenmesi
- Author
-
Koç, Ayfer, Tüken, Tunç, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, and Kimya Anabilim Dalı
- Subjects
Chemistry ,Kükürt vulkanizasyonu ,Vulcanization ,Hızlandırıcılar ,Vulkanizasyon ,Kimya ,Sülfür vulcanization ,Accelerators ,EPDM - Abstract
TEZ12258 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. Kaynakça (s. 97-99) var. XIX, 101 s. :_res. (gnl. rnk.), tablo ;_29 cm. EPDM kauçuk karışımlarında kükürt vulkanizasyon sistemlerinde kullanılan hızlandırıcıların rheolojik ve mekanik özelliklere etkisini incelenmiştir. Yapılan çalışmada kauçuk karışım reçetelerinde karbon siyahı, yağ, kükürt ve farklı gruplarda yer alan hızlandırıcılar ayrı karışım reçetelerinde sabit oranlarda kullanılarak rheolojik ve mekanik özelliklerin değişimi incelenmiştir. Aynı zamanda farklı hızlandırıcı gruplarında yer alan bu kimyasallardan farklı hızlandırıcı kombinasyonları oluşturularak kauçuk karışım reçeteleri hazırlanarak rheolojik ve mekanik özelliklerin değişimine etkisi değerlendirilmiştir. Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre; Farklı hızlandırıcı gruplarında yer alan kimyasallardan oluşan kombinasyonlar oluşturularak hazırlanan karışım reçetelerinde en iyi kürlenme zamanı, ürün için istenilen fiziksel ve rheolojik özelliklerin optimium şekilde elde edildiği gözlenmiştir. The effects of accelerators used in sulfur vulcanization systems EPDM rubber compound on rheological and mechanical properties were investigated. In the study, the results obtained by using carbon black, oil, sulfur and different group accelerators with fixed ratios mixture recipes in rubber compound recipes were compared. At the same time, different accelerator combinations were formed from these chemicals in different accelerator groups and rubber compound recipes were prepared to evaluate the effect of rheological and mechanical properties. According to the results of the study; It was observed that the best curing time and the desired physical and rheological properties for the product were obtained optimally in the mixture recipes prepared by creating combinations of chemicals in different accelerator groups.
- Published
- 2019
12. Motor termostat contasında meydana gelen kalıcı şekil değişikliklerinin deneysel olarak incelenmesi
- Author
-
Yildiz, Rumeysa, Solmaz, Erol, Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Otomotiv Mühendisliği Anabilim Dalı., and Otomotiv Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Yaşlandırma ,Aging ,Relaxation ,Vulcanisation ,Sulphur vulcanization ,Kauçuk ,Engineering Sciences ,Elastomer ,Rubber ,Kalıcı şekil değişikliği ,Mühendislik Bilimleri ,EPDM - Abstract
Bu çalışmada, araç motor termostatlarında kullanılan farklı malzeme özellikleri ile üretilen contaların kalıcı şekil değişimlerinin araştırılması ve incelenen malzemeler arasında en iyi olanın ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İncelenen problem, üretilen contaların kalıcı deformasyon oranının yüksek olmasıdır. Bu durum kullanılan EPDM kauçuğun uygun üretim parametrelere göre üretilmediğini göstermiştir. Uygun parametreyi bulmak için ASTM D395 testi uygulanmasına karar verilmiştir. Numune olarak X,A,B,C grubu olarak tanımlanmış dört tane kauçuk grubu kullanılmıştır. Bu gruplardan X sülfür diğerleri peroksit vulkanizasyonu ile üretilmiştir. Hazırlanan numuneler teste tabi tutulduğunda peroksitle vulkanize edilmiş numunelerin, sülfürle vulkanize edilmiş numunelere göre daha dayanıklı olduğu görülmüştür. Test sonucuna göre kauçuğun üretiminde vulkanizasyon sistemi değiştirilerek peroksitli vulkanize kauçuk türü kullanılmaya başlanmıştır. The aim of this research is to investigate permanent shape deformations of seals produced by different material properties using in the vehicle engine thermostats and to find out the best one among the investigated materials. Considering problem, the seals produced have high permanent shape deformation rate. This has been indicated that the EPDM rubber used was not produced due to necessary production conditions. Application of the ASTM D395 test has been decided to find out the best production conditions. Four different types of rubber, which were called as X, A, B, C, have been used as a sample. In these types, X was produced by the sulphur vulcanisation and others produced by the peroxide vulcanisation. When the samples prepared was tested, the samples, which were produced by the peroxide vulcanisation, were the long lasting as compared with the samples, which were produced by sulphur vulcanised. Due to result of these tests, the vulcanisation system has changed in the rubber production and then the rubber type with peroxide vulcanisation has begun to be used. 45
- Published
- 2019
13. Isıya Dayanımlı Konveyor Bant İmalatına Uygun EPDM Kauçuk Esaslı Hamur Reçetesinin Geliştirilmesi
- Author
-
Akpınar Borazan, Alev, Oğurlu, Mesut, Fakülteler, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, and Akpınar Borazan, Alev
- Subjects
EPDM - Abstract
Konveyör bantlarının kauçuk kaplama ile kaplanarak ısıl dayanımlarının artırılması yaklaşık yüz yıllık bir imalat geçmişine sahiptir. Günümüzde konveyör bantlar birçok sektörde hammaddenin sevkini ve malzeme iletimini sağlayan sıcaklık etkisinde çalışan konveyör bantlarda değişik kauçuk kaplamalar kullanılmaktadır. Kauçuk karışımlarında kullanılan maddeler proses özellikleri, son üründe istene özellikler ve maliyet kontrolü gibi özellikleri kontrol etmede kullanılırlar. Sanayi destekli yapılan çalışmada lastik ve kauçuk malzeme üreticisi Billas Lastik ve Kauçuk Sanayi T.A.Ş. firmasının ısıya dayanıklı (T) konveyör bant üretiminde kendi reçetesini oluşturabilmesi için yüksek sıcaklık şartlarında kullanılabilecek, ısıya dayanımlı konveyör bant kaplaması için EPDM kauçuk hamur reçetesi deneysel çalışmalar ile belirlenmiştir. EPDM kauçuklar endüstride özellikle kapı-cam fitili, sünger fitil, radyatör ve ısıtma hortumları, beyaz eşya, körük ve contalar, konveyör kayışları, tank ve silindir kapakları gibi çok yaygın uygulama alanı bulan bir mühendislik malzemesidir. Deneysel çalışmalarda her bir reçeteden elde edilen yarı mamul ürüne dolgu maddesinin tür, miktar etkisi ve yumuşatıcı etkisinin belirlenmesi amacıyla reometre testleri; mamül aşamasında ise yoğunluk, sertlik, kopma mukavemeti, aşındırma, kopma uzaması ve ısıl yaşlandırma testleri yapılmıştır. Sonuçta her bir reçetede artan dolgu maddesi miktarının reolojik ve mekanik özellikleri etkilediği görülmüştür. Uygun reçete ile elde edilen kauçuk kaplamasının daha düşük esneme, daha uzun süre yüksek ısıl direnç, daha yüksek kopma mukavemetine sahip olduğu belirlenmiştir.
- Published
- 2014
14. The effect of carbon black/oil and carbon black/filler ratio on the physico-mechanical properties of epdm, nbr ansd sbr elastomers at different vulcanization systems
- Author
-
Erkek, Seher, Erbatur, Oktay, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, and Kimya Anabilim Dalı
- Subjects
Chemistry ,NBR ,carbon black ,Vulcanization ,karbon siyah ,Vulkanizasyon ,Kimya ,SBR ,EPDM - Abstract
Bu çalışmada C-siyahı/dolgu maddesi ve C-siyahı/yağ oranının farklı vulkanizasyon sistemlerinde, başta etilen-propilen-dien monomer(EPDM) olmak üzere akrilonitril-butadien kauçuğu(NBR) ve stiren-butadien kauçuğu(SBR)'nun fiziko-mekaniksel özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. Kükürt ve peroksit vulkanizasyon sistemlerindeki denemelerde diğer tüm bileşenler sabit tutulurken, C- siyahı miktarı 10 phr arttırılarak isteğe uygun ürün elde etmede C-siyahı/yağ ve C-siyahı/dolgu maddesi oranlarının belirlenmesi için çalışmalar yapılmıştır. Farklı her bileşim için yarı mamül aşamasında mooney scorch, mooney viskozite ve rheometre testleri; mamül aşamasında ise yoğunluk, kalıcı deformasyon, sertlik, kopma mukavemeti, kopma uzaması ve çapraz bağ yoğunluğu testleri yapılmıştır. Mamül aşamasında yapılan testler, yaşlandırma ile hazırlanan örnekler için tekrarlanmıştır. C-siyahı miktarının yeni bağ oluşumuna etkisi, vulkanizatların FT-IR'ın ATR modundaki ölçümleri ile incelenmiştir. Yine C-siyahı miktarının vulkanizatların termal özellikleri üzerine etkisini araştırmak için termal gravimetrik analiz(TGA) ölçümleri yapılmıştır.Sonuçlardan; C-siyahının, güçlendirici dolgu maddesi olarak tüm kauçuklar için fiziko-mekaniksel özellikleri geliştirdiği belirlenmiştir. C-siyahının en olumlu etkisi ise EPDM'in kükürtlü vulkanizatlarında görülmüştür. Bununla birlikte C-siyahı miktarı artışının yeni bağ oluşumuna katkı sağlamadığı ancak çapraz bağ yoğunluğunda artışa neden olduğu tespit edilmiştir. Yine C-siyahı miktarının artmasıyla her üç kauçukta da polimer zinciri stabilitelerinin artarak, ısıyla kütle kaybının azaldığı görülüştür. Diğer taraftan C-siyahı miktarının artması tüm elastomerler için bozunmaya başlama sıcaklığını düşürmüştür. In this study, the effect of C-black/oil and C-black/filler ratio on the physico-mechanical properties of ethylene-propylene-dien-monomer(EPDM), acrilonitrile-butadiene rubber(NBR) and styrene-butadiene rubber(SBR) were investigated in different vulcanization systems. In order to determine the optimum C-black/oil and C-black/filler ratios that suitable to different request in both sulfur and peroxide curing systems, the amount of C-black has been increased 10 phr for each trail while all the other parameters were kept constant .While mooney viscosity, mooney scorch and rheometer tests were done in semi pruduct step, density, comprassion set, hardness, tensile strenght, elongation at break and crosslinking density tests were done to the final product for each formulation. The tests which has been done to final product , were repeated after aging. Effect of C-black ratio on new bound formation were investigated by FT-IR measurements in ATR mode. Thermal gravimetric analysis were also done to determine the effect of C-black ratio on the thermal properties of vulcanizates. The results have shown that C-black has reinforced effect on physico-mechanical properties of all rubbers. The best improvement effect of C-black was observed for EPDM vulcanizates. Increasing of C-black ratio didn?t have a positive effect on new bond formation but crosslinking densities were increased. Thermal analysis results have shown that breakdown products were decreased at second step. This means that stability of polimer chains were improved due to the increase of C-black ratio.On the other hand degradation began at lower temperatures with increasing C-black ratio for all rubber. 158
- Published
- 2007
15. Kauçuk/Metal yapışma mukavemetinin belirlenmesi
- Author
-
Durmuş, Ali, Ülkü, Sedat, Güden, Mustafa, Otnar, Ö. Faruk, TR157294, TR157293, TR114738, Güden, Mustafa, and Izmir Institute of Technology. Mechanical Engineering
- Subjects
Surface roughness ,Compression test ,Yapışma dayanımı ,Bası testi ,Yüzey pürüzlülüğü ,Adhesive strength ,EPDM - Abstract
EPDM (ethylene-propylene-diene terpolymer) kauçuğunun metale yapışma mukavemetine, metal yüzey pürüzlülüğünün ve kullanılan yapıştırıcı cinsinin etkisi araştırılmıştır. Farklı dolgu oranlarında üretilen 5 tip EPDM kauçuğunun bası, sertlik ve yoğunluk testleri yapılarak metale yapıştırılacak kauçuk belirlenmiştir. Belirli sürelerde kumlanarak yüzey pürüzlülükleri değiştirilen metal numuneler çeşitli yapıştırıcılarla kauçuğa yapıştırılmış ve yapışma mukavemetleri tespit edilmiştir. Yüzey pürüzlülük değerlerinin yaklaşık sabit kaldığı 6 dakika ve üzerindeki kumlama sürelerinde elde edilen metal yüzeylerin kauçuklara vulkanizasyon işlemi sırasında Chemosil yapıştırıcı ile yapıştırılmasının uygun olacağı görülmüştür. Vulkanizsayon işlemi sonrası yapıştırmada ise en iyi sonuçlar, 3 dak. kumlanmış yüzey ve Loctite 480 yapıştırıcı için elde edilmiştir., The investigation of EPDM has been completed including the strength determination of the bond between EPDM and the metal specimen, its behavior against the roughness of metal surfaces and the interaction with different types of adhesives. Five different EPDM (having different filling rates), have been subjected to the following measurements; compression, hardness and density. The results of these measurements revealed the most appropriate EPDM. The surface roughness of various metal specimens, which were sandblasted within specific time periods, were interacted with EPDM using various type of adhesives in order to reveal the EPDM strength against metal specimen. It was concluded that the adhesive namely known as Chemosil was found to be the most appropriate for the metal specimens, which had been formed in sandblasting during vulcanization, as such adhesive provided a constant roughness on pre-defined metal specimens during 6 minutes. It was observed that after vulcanization of the sandblasted metal surface over a period of 3 minutes, using the adhesive, Loctite 480, provided the best results.
- Published
- 2005
16. Determination of rubber adhesive strength on metals
- Author
-
Güden, Mustafa, Ontar, Ö. Faruk, Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü., Durmuş, Ali, and Ülkü, Sedat
- Subjects
Surface roughness ,Compression test ,Yapışma dayanımı ,Bası testi ,Yüzey pürüzlülüğü ,Adhesive strength ,EPDM - Abstract
EPDM (ethylene-propylene-diene terpolymer) kauçuğunun metale yapışma mukavemetine, metal yüzey pürüzlülüğünün ve kullanılan yapıştırıcı cinsinin etkisi araştırılmıştır. Farklı dolgu oranlarında üretilen 5 tip EPDM kauçuğunun bası, sertlik ve yoğunluk testleri yapılarak metale yapıştırılacak kauçuk belirlenmiştir. Belirli sürelerde kumlanarak yüzey pürüzlülükleri değiştirilen metal numuneler çeşitli yapıştırıcılarla kauçuğa yapıştırılmış ve yapışma mukavemetleri tespit edilmiştir. Yüzey pürüzlülük değerlerinin yaklaşık sabit kaldığı 6 dakika ve üzerindeki kumlama sürelerinde elde edilen metal yüzeylerin kauçuklara vulkanizasyon işlemi sırasında Chemosil yapıştırıcı ile yapıştırılmasının uygun olacağı görülmüştür. Vulkanizsayon işlemi sonrası yapıştırmada ise en iyi sonuçlar, 3 dak. kumlanmış yüzey ve Loctite 480 yapıştırıcı için elde edilmiştir. The investigation of EPDM has been completed including the strength determination of the bond between EPDM and the metal specimen, its behavior against the roughness of metal surfaces and the interaction with different types of adhesives. Five different EPDM (having different filling rates), have been subjected to the following measurements; compression, hardness and density. The results of these measurements revealed the most appropriate EPDM. The surface roughness of various metal specimens, which were sandblasted within specific time periods, were interacted with EPDM using various type of adhesives in order to reveal the EPDM strength against metal specimen. It was concluded that the adhesive namely known as Chemosil was found to be the most appropriate for the metal specimens, which had been formed in sandblasting during vulcanization, as such adhesive provided a constant roughness on pre-defined metal specimens during 6 minutes. It was observed that after vulcanization of the sandblasted metal surface over a period of 3 minutes, using the adhesive, Loctite 480, provided the best results.
- Published
- 2005
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.