41 results on '"berkeley"'
Search Results
2. John Locke, George Berkeley ve David Hume'un bilgi anlayışları ve mukayesesi
- Author
-
Sel, Murat, Bircan, Hasan Hüseyin, Felsefe Anabilim Dalı, and NEÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
knowledge ,John Locke ,Berkeley, George ,Locke, John ,qualifications ,ideler ,emprizm ,George Berkeley ,Philosophy ,Felsefe ,Knowledge ,David Hume ,emprism ,ideas ,bilgi ,nitelikler ,Information philosopy ,Hume, David - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Epistemoloji on yedinci yüzyıldan itibaren felsefenin baş disiplini haline gelmiştir. Bu hususta temeli atan en önemli düşünürün Descartes olduğu kabul edilir. Descartes ile açılan bu çığır on sekizinci yüzyıl felsefesinde de yerini korumuştur. Bu yüzyılda bu bayrağı John Locke devralmış ve ardından bu gelenek George Berkeley ve David Hume ile devam etmiştir. On yedinci yüzyılda rasyonalist anlayış egemen iken on sekizinci yüzyılda emprist anlayış egemen olmuştur. Bu çalışmamızda egemen olan emprist anlayışın üç önemli temsilcisi olan John Locke, George Berkeley ve David Hume incelenmiş ve mukayeseli olarak araştırılmıştır. Her üçü de emprist olan bu düşünürler arasındaki benzerlik ve farklılıkları gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Çalışmamızın asıl bölümünü John Locke oluşturmaktadır. Locke'un, Berkeley'i ve Hume'u nasıl ve ne şekilde etkilemiş olabileceği irdelenmiştir., Since 17th century epistemology has been the one of the head of philosophy. On this field, Descartes has become the principle thought of philosophy because of blazing trail. The flow of thought had continued with John Locke in 18th century. After then, George Berkeley and David Hume. Back in the 17th, rationalist thought was sovereign whereas empiricism thought was sovereign in the 18th century. Empiricism thought had 3 empiricist leaders who searched, criticized and examined John Locke, George Berkeley and David Hume. We worked on similarities and differences between them despite three of them are empiricists. The big part of our search is about John Locke in order how he influenced the others, Berkeley and Hume.
- Published
- 2018
3. Berkeley felsefesi açısından 'İde' kavramının kapsamı ve işlevi
- Author
-
Yediç, Saadet, Akyol, Osman Faruk, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Idea ,Berkeley, George ,18. century ,Philosophical thought - Abstract
18. Yüzyıl Aydınlanma Felsefesi'nin en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilen Berkeley, döneminin felsefi problemlerine yeni bir bakış açısı getirmiş ve kendisinden sonra gelen filozoflar için dikkate değer bir kaynak sağlamıştır. Çalışmamız ide kavramının tanımı ve kapsamından hareketle, Berkeley felsefesinin temel kavramlarını ortaya koyma amacındadır. Çalışmamız, bu kavramların ışığında Berkeley'nin döneminin felsefesine getirdiği eleştirilerin içeriğini gösterme ve Berkeley felsefesinin geçerliliğini araştırma hedefini taşımaktadır. Çalışmamızda, Berkeley'de ide kavramının ve bu kavramdan hareketle geliştirmiş olduğu maddi töz eleştirisinin anlamını ve sınırlarını, temel teşkil eden metinler rehberliğinde ele almaya çalışacağız. Berkeley, who himself is known as one of the most important thinkers in 18th Century Enlightenment Philosophy, had brought a new perspective to the problems of the contemporary philosophy and had made a great influence to his scholars. This thesis has an intention to expose the essential concepts in Berkeley?s philosophy through his understanding of concept of the idea. In our study, it is one of the basic intentions to determine Berkeley?s critiques on the contemporary philosophy and to study about validity of Berkeley?s philosophy. In our thesis we will also try to examine Berkeley?s concept of idea with its connection to his denial of the material substance, by the guidance of his major works. 96
- Published
- 2010
4. George Berkeley idealizminde ruh ve Tanrı
- Author
-
İmamoğlu, Tuncay, Başcı, Vahdettin, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Religion ,Religious philosophy ,Philosophy ,Felsefe ,Matter ,Din ,Berkeley, George ,God ,Idealism ,Spirit - Abstract
ÖZET DOKTORA TEZİ GEORGE BERKELEY İDEALİZMİNDE RUH VE TANRI PROBLEMİ Tuncay İMAMOĞLU Danışman: Prof.Dr. Vahdettin BAŞÇI 2003-Sayfa: 164 Jüri: Prof.Dr. Vahdettin BAŞÇI Prof. Dr. Recep KILIÇ Prof. Dr. Mevlüt ÖZLER Doç. Dr. H. Ömer ÖZDEN Yrd. Doç. Dr. Ruhattin YAZOĞLU Bu çalışma, düşünce tarihinin en büyük idealistlerinden birisi olan G. Berkeley' in Ruh ve Tanrı görüşlerini tahlil etmeyi amaçlamaktadır. George Berkeley'in düşünceleri incelendiğinde onun Tarı'nın varlığına yönelik ileri sürdü ğü argümanların, din felsefesi için oldukça önemli olduğu görülecektir. Berkeley, Tanrı'n ın varlığının sadece imanın değil, bilginin de konusu olduğuna inanmaktadır. O bunu, duyu verilerinden elde edilen bilgiye dayandırmaktadır. Çalışmamız iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, ruh kavramı, ruh idea ilişkisi, ruh-madde ilişkisi ve maddenin varlığına yönelik eleştiriler, ruh-zaman ilişkisi ve ruhun ölümsüzlüğü konularım içermektedir. İkinci bölüm ise, Tanrı'nın varlığı problemi, Tanrı'n ın varlığının delilleri, Tanrı'nın sıfatlan, Tanrı-evren ilişkisi ve Tanrı-ahlak ilişkisini konu edinmektedir. ABSTRACT Ph.D. THESIS SOUL AND GOD IN GEORGE BERKELEY'S IDEALISM Tuncay ÎMAMO?LU Supervisor: Prof. Dr. Vahdettin BAŞÇI 2003 Page: 164 Jury: Prof. Dr. Vahdettin BAŞÇI Prof. Dr. Recep KILIÇ Prof. Dr. Mevlüt ÖZLER AssocDoç. Dr. H. Ömer ÖZDEN AssistProf. Dr. Ruhattin YAZO?LU This study aimed to describe Berkeley's thoughts about Soul and God. George Berkeley is one of the biggest idealist in the history of philosophy. When it is studied philosopy of George Berkeley, it will be seen that Berkeley's arguments about God are important for the philosophy of religion. According to Berkeley, the belief on the existence of God is not only subject of faith, but it is subject of the knowledge. He had been working to prove Him with sensorial findings. Our study is composed of two main parts. The first part deals with the concept of the soul, relation between soul and idea, soul and matter, criticisings on the existence of the matter, relation between soul and time, and immortality of the soul. The second part deals with the problem of God's existence, attributes of God, arguments of God's existence, relation between God and the world, relation between God and morality. 167
- Published
- 2003
5. An Idealist Immaterialist: George Berkeley
- Author
-
ŞEKERCİ, Ahmet Erhan
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Locke,Berkeley,İmmateryalizm,idealizm,Okazyonalizm,Tanrı,Din ve Ahlak ,Locke,Berkeley,İmmaterialism,İdealism,Occasionalism,God,Religion and Morals - Abstract
George Berkeley is one of the most important thinkers of Britishempiricist tradition and the Enlightenment. He who was a philosopher andcleric sought a life after his ideals; he placed immaterialism, which hasbeen subject to fierce criticism not only during his lifetime but also afterhim, in the center of his system of thought and spent efforts to make it understood.In this article, we will try to state how this view of Berkeley whois a unique and passionate idealist has shaped the immaterialist thought.We will also examine how his view of the abstract concepts of religion,morality and God that are the main elements of his immaterialism have influencedhis thought. We will also try to discover whether he is an idealistor immaterialist, or he anticipated an immaterialism that includes idealism., George Berkeley, İngiliz deneyci geleneğinin ve aydınlanma düşüncesininen önemli düşünürlerinden birisidir. İdealleri uğruna yaşamışbir filozof ve din adamı olarak Berkeley, immateryalizm gibi, gerek kendizamanında gerekse sonrasında oldukça ciddi eleştirilere maruz kalmışbir kavramı, düşünce dünyasının merkezine yerleştirmiş ve ömrü boyuncada onun anlaşılması için çaba sarfetmiştir. Biz bu makalemizde, düşüncetarihinin en önemli idealistlerinden biri olan kabul edilen Berkeley’in,bu kendine has ve tutkulu bakış açısının immateryalist düşünceyi nasılşekillendirdiğini ortaya koyacağız. Bu arada onun immateryalizminin anaunsurları olan din, ahlak, Tanrı ve soyut kavramlara dair görüşlerinin, düşüncesindekietkilerinin görülmesini sağlayacağız. En önemlisi ise onun,sadece bir idealist mi yoksa bir immateryalist mi olduğu, ya da idealizmiiçinde barındıran bir immateryalizmi öngörüp öngörmediğini irdelemeyeçalışacağız.
- Published
- 2015
6. Eş'ari metafiziği ve Berkeley idalizminin karşılaştırması
- Author
-
Akbaba, Ömer Haci, Bilen, Osman, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe - Abstract
Bilginin elde edilmesi konusunda obje, süje ve bu ikisi arasındaki ilişkinintanımları epistemolojik bakış açılarını ortaya koyar. Cevherin maddi varlığıkabul edilmediği zaman farklı bir bakış açısına sahipsiniz demektir ve artıkdurduğunuz yer bir idealizmdir.Bu çalışmada Eş'ari atomculuğu ve Berkeley idealizmini ayrı ayrıinceleyip bunların bir karşılaştırmasını yapmaya çalıştık. Buna göre birincibölümünde Eş'ari metafiziği daha dar anlamıyla Eş'ari atomculuğunu ele aldık.Eş'ari metafiziğinde tabiat felsefesi atomculuğa dayanır. Âlemi oluşturancisimler cevher ve ârazlardan oluşmuşlardır. Eş'ari atomculuğu cevher-ârazdüalizmine ve bunlar arasındaki ilişkiye dayansa da cevherlerin varlığıârazların varlığına bağlanarak bu ikilik aşılmaya çalışılmıştır. Ârazlarcevherlerde sübjektif olarak mevcutturlar. Ârazların varlığı sürekli olmayıp heran yaratılmaktadır. Ârazlarla bunlardan ayrı olarak var olamayan cevherlersonradan olmadır, hepsi her an Allah tarafından yaratılıp yok edilmektedir.kinci bölümünde ise Berkeley'in maddenin var olmadığını nasıl ortayakoyduğunu ve bundan sonra idealizme yükselişini ele aldık. Berkeley'e göresadece zihin ve zihin içerikleri olan ideler vardır. Bu ise varlığı algılanmışolmaya bağlamaktadır. Varlığı sürekli varlıkta tutan şey, tek tek insanlarınalgılamaları ve bunların algılamadığı durumlarda da Tanrısal algıdır.Son bölümde ise Eş'ari atomculuğu ile Berkeley idealizminin anakavramları ve problematiklerinin karşılaştırılması yapılarak son tahlilde Eş'arimetafiziğinde cevherlerin varlığı ârazların varlığına bağlandığı için tıpkıBerkeley'in felsefesinde olduğu gibi bir idealizm ile yüz yüze gelinmiştir. HemEş'ariler hem de Berkeley, sistemlerinde varlığı niteliklere indirgeyerek Tanrıyısonsuz ve her şeyin yaratıcısı bir güç olarak kabul etmişlerdir.Anahtar Kelimeler: 1) Cevher 2) Âraz 3)Eş'rilik 4) Berkeley5) dealizm As far as having knowledge is concerned, object, subject and therelationship between both display the epistemological point of views. By thetime the materialistic existence is not accepted, it follows that you have adifferent point of view and from now , it is idealism where you stand.In this study, we have tried to discuss the Ash?ari atomism and Berkeleyidealism one by one and make a comparison of them. In the firs chapter, wehave dealt with Ash?ari metaphysics, or rather Ash?ari atomism in a morerestricted sence Natural philosophy is based upon atomism in Ash?arimetaphysics. According to this, the objects that from the universe are made upof atoms and attributions. Though Ash?ari atomism is dependent on atom -attribution dualism and the relationship between them, it has been tried toovercome the dulism in question. Attributions exist within atoms as subjektive.Attributions are not continual, but they are created continually. Attributionsand atoms which can not exist whitout them have to exist subsequently and theyare created and eliminated by God.In the scond chapter, we have dealth with how Berkeley put forward thatmatter does not exist. We have also dealt with his rise to idealism. So far asBerkeley is concerned, there are only minds, and ideas with mental concepts.This connect existence with perception. What makes existence exist is whetherpeople perceive or not and when they do not, there is the divine perception.In the last chapter, after comparing the Ash?ari atomism with mainconcepts and problematics of Berkeley idealism, an idealism like Berkeley?sphilosophy has been confronted since the existence of atoms is connected withthe existence of attributions in Ash?ari metaphysics. In their system, bothAsh?ari and Berkeley accept God as eternal and the creator of everything byreducing the existence to the attributions1) Atom 2) Attribution 3) Ash?rism 4) BerkeleyKey World:5) Idealism 117
- Published
- 2006
7. George Berkeley'in algı teorisi
- Author
-
Tural, Pinar, Kuşpınar, Bilal, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Idea ,Perception theories ,Berkeley, George ,Perception ,Mind - Abstract
Bu çalışmanın amacı George Berkeley'in algı teorisini anlamaktır. Berkeley, radikal bir algı felsefesine sahiptir. O, idealist algı felsefesi ile madde kavramını çürütmüş ve idealar kavramını algının temeline yerleştirerek bilgi teorisini oluşturmuştur. Algı teorisini anlatmak için ise duyular, duyum ve idealar ile başlamıştır. Algı anlayışındaki bir diğer önemli nokta, zihindir. Burada insan zihni ve Tanrı zihni söz konusudur. Berkeley, `var olmak algılanmaktır.` mottosu ile maddeyi hiçleştirmiş ve algının var olmasını zihnin varlığına atfetmiştir.Berkeley'i anlamak için kendisinden önceki ve sonraki dönemleri düşünmek gerekir. Berkeley'in algı felsefesinde, Rene Descartes ve John Locke'un önemi büyüktür. Madde ve zihin düalizmini savunan Descartes, madde vurgusunu azaltmış, Berkeley ise maddeyi tümden yok sayarak, zihnin varlığı üzerine çalışmıştır. Locke ise bilgi anlayışı ile Berkeley'i etkileyen bir diğer filozoftur. Locke'un nitelikler meselesi, ideası ve algısı, Berkeley'in felsefesini oluşturmasında bir adım niteliğindedir. Felsefede algı nedir sorusu daha çok duyu algısıyla sınırlandırılır ve algının doğası ve onu ilgilendiren süreçler incelenmektedir. Algı nedir sorusunun cevabı bilgi nedir ve nasıl elde edilir sorusuyla yakından bağlantılı olduğu için oldukça önemlidir ve çeşitli algı teorileri mevcuttur. Bu çalışmada, algı teorilerinden duyu verisi kuramları incelenecektir. Bu bağlamda, duyu verisi kuramları adı altında Bertrand Russell ve David Hume incelenmiş ve George Berkeley'in bu filozoflara etkisine bakılmıştır.Anahtar Kelimeler: Algı, Nitelikler, İdea, Zihin, Tanrı. The purpose of this project is to examine theory of perception in George Berkeley. Berkeley has a radical philosophy about perception. Berkeley rejects material world with his idealistic view; and instead of material reality, he puts ideas into his epistemology as a base. Berkeley starts his philosophy with senses, sensations, and ideas. Another important point in his philosophy is minds. What he means by minds is the minds of people and the mind of God. Berkeley's famous motto `Esse est percipi` refuses material world and the existence of perception for him requires perceiving minds. In order to understand Berkeley's theory of perception well, it would be better to study and observe the impacts of both Rene Descartes and John Locke on Berkeley's philosophy. Descartes questions the importance of material objects and Berkeley rejects the material world. Locke affects Berkeley in terms of primary and secondary qualities, ideas, and perception.Perception is limited to sense perception and the nature of the perception and related processes are the studied items. Perception is closely related to knowledge and how we gain it, which makes it significant in philosophy. There are different theories of perception. In this study, sense datum theories will be focused and the effects of Berkeley on Bertrand Russell and David Hume will also be investigated.Keywords: Exists, Perception, Qualites, Idea, Mind, God. 84
- Published
- 2017
8. George Berkeley'in felsefesinde Tanrı'nın varlığının kanıtlanması
- Author
-
Çeliker, Esra Nur, Reçber, Mehmet Sait, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Religious philosophy ,Philosophy ,Felsefe ,Din ,Berkeley, George ,God - Abstract
George Berkeley, idealizmiyle ve immateryalizmiyle bilinen bir filozoftur. Tanrı'nın varlığı hakkında ileri sürdüğü argümanlar, Berkeley'in felsefesinin odak noktasını oluşturmaktadır. Berkeley, ampirist bir filozof olmasıyla da bağlantılı olarak Tanrı'nın varlığının a posteriori yolla delillendirilebileceğini düşünmektedir. Bu tez, Berkeley'in Tanrı'nın varlığına dair sunduğu a posteriori kanıt türünde olan pasiflik kanıtı, süreklilik kanıtı ve teleolojik kanıt hakkındadır. Giriş bölümünde, Berkeley'in idealizminin epistemolojik ve metafiziksel arkaplanı ele alınmıştır. Berkeley'in düşünce sisteminde zihinler ve ideler olmak üzere iki tür varlık vardır. Zihinler düşünen, eylemde bulunan ve algılayan varlıklar olup, ideler ise algılanan, pasif varlıklardır. İdeler ontolojik olarak zihinlere bağlıdır ve bir zihin tarafından algılanarak var olabilmektedir. Berkeley'in felsefesinin mottosu olan esse est percipi ilkesine göre, var olmak algılanmaktır ve dış dünyada var olan fiziksel nesnelerin varlığı bir zihin tarafından algılanmasına bağlıdır. Birinci bölümde, Berkeley'in immateryalizminin bir neticesi olarak da görülen pasiflik kanıtı incelenmiştir. Berkeley'e göre hayal gücünün ve duyumun ideleri olmak üzere iki tür ide vardır. İnsan zihni, hayal gücünün ideleri üzerinde nedensel bir güce sahiptir. Ancak insan zihni, duyulur şeylere delalet eden duyu idelerinin karşısında pasif bir alıcı durumdadır ve bunlar Tanrı tarafından nedenlenir. İkinci bölümde ise, Berkeley'in diğer bir kanıtı olan süreklilik kanıtı ele alınmıştır. Dış dünyada var olan şeylerin varlığının algılamaya dayalı olduğu bu sistemde, sonlu/sınırlı insan zihinlerinin algılamadığı zamanlardan söz edebilmek mümkündür. Berkeley, algılanmamış nesnelerin statüsü ile alakalı olarak ortaya çıkan problemi, Tanrı'nın onları sürekli olarak algıladığını ileri sürerek yanıtlamaktadır. Sonuç olarak bu tezde Berkeley'in Tanrı'nın varlığı hakkındaki argümanları, onun epistemolojik ve metafiziksel düşünceleri bağlamında incelenmiştir. George Berkeley is known with his idealism and immaterialism. One of the important aspects of his philosophy is his argument for the existence of God. Berkeley, as an empiricist philosopher, thinks that the existence of God must be proved a posteriori. This thesis concerns with Berkeley's a posteriori arguments for the existence of God, which are the passivity argument, the continuity argument, and the teleological argument. In the introduction part, the metaphysical and epistemological background of Berkeley's idealism has been discussed.There are two kinds of beings in Berkeley's thought. These are minds and ideas. Minds are beings that think, act, and perceive, whereas ideas are beings that are perceived and passive. The existence of ideas depends on minds, and they continue their existence by being perceived by a mind. The chief principle of Berkeley's philosophy is esse est percipi, namely, to be is to be perceived. And, the existence of physical entities depends on to be perceived by a mind. Chapter 1 deals with the passivity argument that has been seen as an outcome of Berkeley's immaterialism. According to Berkeley, there are two kinds of ideas, which are the ideas of imagination, and the ideas of sense. Human mind has a causal power over the ideas of imagination. However, human mind is a passive receiver with respect to the ideas of sense that correspond to sensible things. Chapter 2 is about Berkeley's continuity argument. In Berkeley's thought, the existence of things that exist without mind, depend on to be perceived. But, there are cases where these things are not perceived by human mind. If so, the ontological status of the things that are not perceived by human mind is a problematic issue in Berkeley's thought. Berkeley solves this problem by claiming that there must be an infinite mind who perceives these beings. And, this infinite mind is God. Thus, in this thesis, Berkeley's arguments for the existence of God have been discussed in terms of his epistemological and metaphysical ideas. 111
- Published
- 2017
9. Berkeley'de cisimsel töz eleştirisi
- Author
-
Çebi, Cengiz, Ürek, Ogün, Felsefe Ana Bilim Dalı, and Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Felsefe Anabilim Dalı/Sistematik Felsefe ve Mantık Bilim Dalı.
- Subjects
Soyut ideler ,Dış dünya ,Perception theories ,Existence ,Varlık ,Mind ,Algı ,Spirit ,Felsefe ,Idea ,God ,Ruh ,Modern Philosophy ,Substance ,Cisimsel töz ,İde ,External World ,Materialistic thought ,Zihin ,Material Substance ,Berkeley, George ,Locke, John ,Tanrı ,Philosophy ,Modern felsefe ,Birincil ve ikincil nitelikler ,Abstract Ideas ,Primary and secondary qualities ,Perception ,Critical thinking - Abstract
George Berkeley erken modern dönem deneyciliğinin üç önemli düşünüründen biridir. Bu çalışma Berkeley'nin cisimsel töz kavramına getirdiği ayrıntılı çözümleme ve eleştiri çevresinde, felsefesindeki temel kavram ve tezlerin anlamlarını belirgin kılmayı, yaklaşımına ve vardığı sonuçlara eleştirel bir yorum getirmeyi amaçlamıştır. Öncelikle Berkeley'nin ortaya koyduğu özgün algı kuramının kendisinden önceki felsefe geleneğiyle olan bağı incelenmiştir. Ardından kendinden önceki felsefe çizgisine yönelttiği eleştiriyle belirlenen negatif tezleri ortaya konmuştur. Ve son olarak dinsel kavramlar yoluyla oluşturduğu pozitif tezlerinin gerek o gün gerekse günümüz genel bakışındaki yeri ele alınmış, buna dayalı olarak da modern felsefenin Berkeley örneği üzerinden bir eleştirisi yapılmıştır.Bu amaç doğrultusunda, Giriş Bölümü'nde cisimsel töz-ruhsal töz tartışmasının 18. Yüzyıla kadarki tarihsel arka planı ve Descartes, Locke ve Berkeley felsefelerinde almış olduğu son şekli yer almıştır.Birinci Bölüm'de Berkeley felsefesinin genel yapısı, programı ve temel tezleri ortaya konmuştur. İkinci Bölüm Berkeley'nin Locke'un konuyla ilgili tezlerine yöneltmiş olduğu eleştirilerini ele almıştır. Üçüncü Bölüm Berkeley'nin cisimsel töz kavramına getirdiği eleştiri ile belirlenmiş olan tanrı anlayışını incelemiştir. Sonuç Bölümü'nde ise önce düşünürün negatif tezlerindeki güçlülük, ardından pozitif tezindeki zayıflık üzerinde durulmuştur. Burada bu zayıflığın düşünürün içinde yer almış olduğu ve skolastik geleneğin kodlarını terk edememiş olan modern felsefe yapma alışkanlığından kaynaklandığına işaret edilmiştir. Devam etmiş olan bu eğilimin ise günümüz negatif eleştiri kültüründeki rolüne dikkat çekilmiştir. George Berkeley is one of three important thinkers of early modern period empiricism. This study aims, in the context of the detailed analysis and criticism that Berkeley brings to the concept of material substance, to have a clear meaning of the basic concepts and theses in his philosophy and to give a critical comment on the approach he took and the conclusions he reached. It is intended first to show the status of the relation between the unique theory of perception put forth by Berkeley and the tradition of philosophy before him. Then his negative theses determined by criticisms he addressed to the philosophy before him have been put forth. And finally, the positive theses he formed with religious concepts have been examined in the general perspectives of his and our time, making a critique of the modern philosophy in the case of Berkeley.To this end, in the introductory chapter the historical background of the material substance-spiritual substance controversy up to 18th century and the shape it took in the philosophies of Descartes, Locke and Berkeley took place. In the first chapter the general structure of Berkeley's philosophy, its program and its basic theses have been put forth. The second chapter deals with the critiques Berkeley directed to Locke's theses related to the subject. The third chapter has examined Berkeley's conception of god determined by his criticism to the concept of material substance. In the conclusion section first the strength of Berkeley's negative theses, then the weakness of his positive theses have been emphasized. It was noted here that this weakness was caused by the habits of the philosophizing of modern period which was not able to abandon the codes of scholastic tradition. And then the significant role this continuing tendency has been still playing in the contemporary culture of negative criticism has been called to attention. 109
- Published
- 2017
10. Descartes ve Berkeley'de görme kuramı
- Author
-
Gözütok, Muhammet, Yıldız, Nedim, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Visual theory ,Philosophy ,Felsefe ,Philosophers ,Descartes ,Berkeley, George ,Epistemology - Abstract
Filozofların algı kuramları ile görme kuramları arasında bir paralellik olduğu iddiasını taşıyan bu tezin amacı Descartes ile Berkeley'in algı kuramları ile görme kuramları arasında kurmuş oldukları ilişkiyi ortaya koymaktır. Descartes'ı modern felsefenin kurucusu yapan epistemolojik öğelerin uzantıları, onun görme kuramında da görülür. Aynı şekilde, Berkeley'in immateryal bir temelde geliştirmiş olduğu algı kuramının temel nirengi noktaları, onun görme kuramında da önemli bir yer tutmaktadır. Descartes'ın felsefesinde görülen düalizm, onun görme kuramının her bir öğesine nüfuz etmiştir. Berkeley ise algı kuramını, görme kuramı üzerinde inşa etmiş, görme ile işitme yollarıyla elde edilen ideler arasındaki karışıklığı gidermeye çalışmıştır. Tez, Antik Yunan dönemi ve söz konusu her iki filozof üzerinden felsefe tarihinin aynı zamanda bir optik tarih olduğunu göstermeye çalışır.Anahtar kelimeler: Descartes, Berkeley, Algı Kuramı, Görme Kuramı, Medium,Epistemoloji The aim of this thesis, which claims that there is a parallel relationship between perception theories and vision theories of philosophers, to show relationship between perception theories and vision theories in the philosophies of Descartes and Berkeley. The traces of epistemological items of Descartes, which make him the fuounder of modern philosophy, are seen in his vision theory. Similarly, basic landmarks of Berkeley's theory of perception, which he developed on immaterial ground, are seen in his vision theory. The dualism, which is seen in the Descartes's philosophy, spreads each element of his vision theory. Berkeley has built his perception theory on his vision theory and tried to resolve the confusion between the ideas, which were obtained by vision and hearing. The thesis through the vision theories of ancient Greek and the works of both philosophers, trying to show that the history of philosophy is also the history of optic.Keywords: Descartes, Berkeley, Perception Theory, Vision Theory, Medium,Epistemology 142
- Published
- 2017
11. Berkeley'in immateryalist metafiziği
- Author
-
Günler, Ayşenur, Çevikbaş, Sebahattin, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,God understanding ,Felsefe ,Berkeley, George ,Metaphysical ,Philosophical thought ,Mind ,Immaterialist - Abstract
Bu çalışmanın amacı, Berkeley'in immateryalist metafiziğini ortaya koyarken gerçekte neyi amaçladığını araştırmaktır. Araştırmamız sonucunda gördük ki, Berkeley felsefi kaygılardan çok dini kaygılar güden bir düşünür ve din adamıdır. Teist Tanrı anlayışını hâkim kılmak isteyen Berkeley, bu amacına ulaşmak için öncelikle septisizm ve materyalizmle mücadele eder. Septik ve materyalist düşüncelerin ateizmin kaynağını oluşturduğunu düşünür. Berkeley ateizmle mücadeleyi kendine görev edinmiştir. Bu nedenle Tanrı'yı merkeze koyup bütün felsefi sistemini ona göre şekillendirmiştir. Berkeley' e göre dış dünyanın ardında maddi bir töz yoktur. O, `Varolmak algılanmış olmaktır.` sözüyle zihinden bağımsız bir maddenin varolamayacağını ifade eder. Bütün varlıkların varolma sebebi sonsuz zihin olan Tanrı'dır. Berkeley felsefesinde nihai gerçeklik maddi değil tinseldir ve varolan her şey bu tinsel gerçekliğe, yani Tanrı'ya dayanır. Bu düşünce Berkeley felsefesinin özünü oluşturur. The purpose of this work is to investigate what Berkeley aims substantialy when he first establishes his İmmateryalist Metaphyscs. It is understood from our study that Berkeley is a philosopher who has religious concerns rather than philosophical. Berkeley who seeks to make theism dominant contends with scepticism and materialism first. He classifies sceptic and materialist thoughts as the source of atheism. He takes it upon himself to contend with atheism. That's why he puts God in the center and shapes his entire philosophical system according to that.To Berkeley, there is not a concrete substance beyond the external world. He states that a mind-free material can not exist by saying: `To be is to be perceived.` The reason d'etre of all beings is the ultimate mind: God. The definite reality in Berkeley's philosophy is not materialistic but spiritual, and each existing being grounds to that spiritual reality, to God. That argüment constitutes the essence of Berkeley's philosophy. 100
- Published
- 2014
12. J.Locke ve G.Berkeley'de dil, düşünce ve varlık ilişkisi
- Author
-
Ergat, Emir Ali, Can, Nevzat, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Berkeley, George ,Locke, John ,Thought ,Philosophy language ,Philosophical thought ,Language ,Asset - Abstract
ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ J. LOCKE ve G. BERKELEY'DE DİL, DÜŞÜNCE ve VARLIK İLİŞKİSİ Emir Ali ERGAT Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nevzat CAN 2004-Sayfa:91 Jüri: Yrd. Doç. Dr. Nevzat CAN : Doç. Dr. Neşet TOKU : Yrd. Doç. Dr. Abamüslim AKDEMİR Bu çalışmanın amacı; J. Locke ve G. Berkeley'de dil, düşünce ve varlık kavramlarını ele alıp, adı geçen filozofların bu kavramlara bakış açılarını, her iki filozofun bu kavramlar konusundaki yaklaşımlarını karşılaştırmalı olarak incelemektir. Çalışma, giriş, iki ana bölüm ve sonuç 'tan oluşmaktadır. Girişte, adı geçen kavramlar (dil, düşünce ve varlık) birbirleriyle ilintili olarak ele alınıp, bu kavramlara ilişkin felsefe tarihi içinde var olan bir takım yaklaşımlara değinilmiştir. Birinci bölümde J. Locke'un dil, düşünce ve varlık kavramlarına ilişkin yaklaşımını ele aldık. Bu anlamda Locke'un dil-düşünce ilişkisi bağlamında nominalist, varlık nazariyesi bağlamında realist bir yaklaşım sergilediğini vurguladık. İkinci bölümde ise G. Berkeley' in dil, düşünce ve varlık kavramlarına ilişkin yaklaşımlarına değinip, Berkeley' in kavram realizmine ve maddeyi inkar eden sübjektif idealizme varan yaklaşımlarına değindik. Tezimizin ilk iki bölümünü adı geçen filozofların konuyla ilgili yaklaşımlarına ayırıp, bu anlamdaki kuramlarım sistematik bir bağlamda vurgulamaya çalıştık. Sonuç bölümünde ise her iki filozofun dil, düşünce ve varlık kavramlarına ilişkin yaklaşımlarını kritize ederek genel bir çözümleme yoluna gittik. Ill ABSTRACT MASTER THESIS LANGUAGE, THOUGHT AND EXISTENCE RELATIONS IN J. LOCKE AND G. BERKELEY Emir Ali ERGAT Supervisor: Assist Yrd. Doç. Dr. Nevzat CAN 2004-Page:91 Jury: Assit. Yrd. Doç. Dr. Nevzat CAN : AssocDoç. Dr. Neşet TOKU : Assoc.Yrd. Doç. Dr. Abamüslim AKDEMİR The purpose of this study is considering the relationship between the language, thought, and existence concepts of J. Locke and G. Berkeley; besides researching these two philosophers' points of view to the concepts previously mentioned. The study consists of introduction, two main parts and a conclusion. In the introduction, the concepts previously mentioned (language, thought, existence) have examined in detail, and discussed about some thoughts in the philosophical history. In the first part, we considered the opinion of J. Locke about the language, thought, and existence. In this way we emphasized that Locke was nominalist according to the relationship between language and thought; and according to the view of existence he showed a realist behavior. In the second chapter, we mentioned about G. Berkeley's approaches about language, thought and existance concepts. In addition, we mentioned about Berkeley's concept of realism and his denial of material, moreover we see his oproaches of idealism. We study on the approaches of the philasophers related with this subject in the first two parts of our thesis and we tried to organize their theories in a systematic way. In the conclusion, we made a general analysis about the concepts of the language, thought, and existence of the philosophers mentioned. 97
- Published
- 2004
13. The relation of God, morality and freedom in British ampirsist
- Author
-
İspir, Naci, Bingöl, Abdulkuddüs, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Freedom ,Philosophy ,Hobbes, Thomas ,Felsefe ,English philosophy ,Philosophers ,God ,Berkeley, George ,Locke, John ,Morality ,Hume, David - Abstract
ÖZET DOKTORA TEZİ İNGİLİZ AMPİRİSTLERİNDE TANRI-AHLÂK-ÖZGÜRLÜK İLİŞKİSİ (Hobbes, Locke, Berkeley ve Hume'la Sınırlandırılmış Olarak) Naci İSPİR Danışman: Prof. Dr. Abdulkuddüs BİNGÖL 1998 Sayfa: 182 Jüri : Prof. Dr. Abdulkuddüs BİNGÖL Bu çalışmanın amacı, ampirist felsefe geleneği içinde yer alan filozofların Tanrı, ahlâk ve özgürlük problemine bakışlarını ve bunlar arasında kurdukları veya kurulabilecek ilişkileri Hobbes, Locke, Berkeley ve Hume'da örnekleyerek ortaya koymaktır. Araştırmamız dört ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde, çalışmamıza konu olan filozofların Tanrı anlayışlarını, Tanrının varlığı, ispatlanması, sıfatları ve Tanrı-âlem, Tanrı insan ilişkisi çerçevesinde tasvir etmeye çalıştık. İkinci bölümde, sözkonusu filozofların ahlâk anlayışlarını, ahlâkîliğin ortaya çıkışı, kaynağı ve müeyyidesi ekseninde özellikle Tanrı ve doğa yasası kavramını dikkate alarak inceledik Üçüncü bölümde ise, bu düşünürlerin ahlâkî yükümlülüğün ve sorumluluğun vazgeçilmez şartı olan özgürlük sorununu nasıl izah ettiklerini ve Tanrının varlığı, sıfatları, nedensellik ilkesi ve kötülük problemi açısından meseleye nasıl bir bakış kazandırdıklarını irdeledik. Dördüncü bölümde de, herbir filozofun Tanrı, ahlâk ve özgürlük anlayışları doğlutusunda bu kavramlar arasındaki ilişkiyi nasıl kurduklarını ortaya koyup bu ilişkilerin ortaya çıkarmış olduğu problemlere ve getirilen çözümlere işaret ettik. Sonuçta ise, bu dört filozofun Tanrı, ahlâk ve özgürlük kavramlarına yükledikleri anlamları ve bu konularda ortaya çıkan problemlere bakış açılanndaki farklılıkları göstermeye çalıştık. ABSTRACT Ph. D. THESIS THE RELATION OF GOD, MORALITY AND FREEDOM IN BRITISH AMPIRSISTS (Hobbes, Locke, Berkeley and Hume Limited) Naci İSPİR Supervisor: Prof. Dr. Abdulkuddüs BİNGÖL 1998 Page: 182 Jury : Prof. Dr. Abdulkuddüs BİNGÖL The objective of this study is to analyse and reveal the viewpoints of God, morality and liberty of the philosophers placed within the empirical tradition of philosophy. This study is also intended to specify Hobbes, Locke, Berkeley and Hume for the purpose of finding out the relationships that they built up or that might be built up between these problems. The study is composed of four main parts. The first part deals with the concepts of God, the presence and widence of God, the qualities of God as well as the God-world and God-man relationship in these philosophers. The second part is concerned with the moral concepts of these philosophers, especially considering the concepts of God and the law of nature around the axis of its source and emergence. The third part tries to explain how these philosophers but into terms this issue of liberty, the indispensable condition for moral responsibility and life, and how they approached the issue from the aspects of causal principle and the problem of evil. The fourth part is focused on the relationships between these concepts in the way of the understanding of each philosopher of God, morality and liberty; it is also interested in showing the solutions to problems caused by these relationships. In conclusion, we have shown the differences between the viewpoints of these four philosophers of God, morality and liberty. 189
- Published
- 1998
14. Main concepts of Berkeley's idealism
- Author
-
Günday, Şeref, Bingöl, Abdulkuddüs, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Berkeley, George ,God ,Realism ,Materialism ,Idealism - Abstract
ÖZET DOKTORA TEZİ BERKELEY İDEALİZMİNİN TEMEL KAVRAMLARI Şeref GÜNDAY Danışman:Prof.Dr.Abdulkuddüs BİNGÖL 1995 Sayfa: JurirProf.Dr. Abdulkuddüs BİNGÖL Bu çalışmanın amacı Berkeley felsefesinin temel kavramlarını ve ilgili tartışmaları göstermektedir. Giriş kısmında biz, 17. ve 18.yy. bilim ve felsefesine işaret ettik. Biz aynı zamanda bu dönenim Berkeley felsefesi üzerinde çok etkili olduğunu gösterdik. Daha sonra temsili realizmin reddi üzerinde durduk. Temsili realizmin temsilcisi Locke olduğu için biz Locke'un kainat anlayışını ve felsefesini verdik, özellikle de Locke'un birincil ve ikincil nitelikler ayrımına dikkat çektik. İkinci kısımda, ilgimizi Berkeley'in idealizmi ve Tann'sı üzerinde yoğunlaştırdık. Berkeley'in temel tezi olan `varlık algılanmaktır` hükmünü izah ettik. Bunu yaptık çünkü, Berkeley'in felsefesinde idealizim ve Tanrı birlikte gelmektedir. Diğer kısımlar da idealizim ve ilgili kavramlarla ilgilidir. Bunlardan bir tanesi de zihin-idea ilişkisidir. Bu yüzden, biz bu ilişkiyi de araştırdık. Diğer bir önemli bağlantı algı ve bilgidir. Biz aynı zamanda bu ilişkinin detaylarını da verdik. Söylediğimiz gibi, Berkeley dönemin bilmi ile birlikte düşünülmelidir. Bu nedenle, bilim ve Tanrı ilişkisini açıkladık. Tabiat kanunları nedeniyle bilim ve Tanrı arasında bir ilişki vardır. Çünkü tabiat kanunları Tanrı'nın fikirleridir. Biz aynı zamanda Berkeley'de bir `zihin felsefesi` bulunabileceğini düşündük ve ona işaret ettik. Çalışmanın sonuna doğru Berkeley'in temel tartışması olan maddenin reddini verdik. Çalışmanın sonunda zorluklara ve bu zorluklara verilen cevaplara yer verdik. ABSTRACT Ph.D.Thesls MAIN CONCEPTS OF BERKELEY'S IDEALISM Şeref GÜNDAY Supervlsor:Prof.Dr.Abdulkuddüs BİNGÖL 1995 Page: Jury: Prof.Dr.Abdulkuddüs BİNGÖL The aim of this project is to show the main concepts of Berkeley's philosophy and related discussions. *U In the introduction part we showed 17. and 18. century philosophy and science. Olso we showed that this period is very influencial on Berkeley's philosophy. Later on, we consantrate on the rejection of representative realism. The defenders of this philosophy is Locke. So, we gave Locke's Universe and philosophy. Especially we pointed out Locke's distinction between primary and secondary qualities. In the second part, we consantrate on Berkeley's idealism and God. We explained Berkeley's main thesis that `Esse is Percipi`. Because, in Berkeley's philosophy idealism and God olways come together. The other parts also related to idealisim and its concepts. One of them is the relation between mind and idea. So, we investigated this relation. Perception and knowledge is other important connection. We gave this relations details, as well. As we said, Berkeley must be thought in connetion with his period's secience. So that, we explained science and God relation. God is related to science because of `natural laws`. In Berkeley's philosophy natural laws is God's opinion. We thought a `philosophy of mind` can be found in Berkeley's philosophy and we pointed out it. Towards the end we showed the rejection of matter which is main argument for Berkeley. At the end of the chapter we mantioned from difficulties and answers to difficulties. 97
- Published
- 1995
15. Descartes'tan Kant'a modern çağda özne-nesne sorunu
- Author
-
Şimşek, Lütfi, Çelik, Sara, and Diğer
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Kant, Immanuel ,Descartes ,Berkeley, George ,Subject-object relation ,Locke, John ,Epistemology ,Geulincx ,Spinoza, Benedictus - Abstract
75 ÖZET Çalışmamızın ilk bölümünde özne nesne probleminin tanımını yaparak, bu sorunun kaynaklarını belirledik. Yeniçağ felsefesinin dünyaya bakışını önemli ölçüde etkileyen Modern Biliminin doğuşu üzerinde felsefe üzerindeki belirleyiciliği oranında durduktan sonra, sorunu ilk kez ortaya koyan Descartes' in düşüncelerini ele aldık. Descartes ile birlikte özne ve nesnenin iki ayrı varlık alanı olarak nasıl ortaya çıktığını gördükten sonra Geulincx örneğinde bu ayrılığın nasıl büyük bir problem haline gelebildiğini gördük. Descartes'tan sonra Spinoza kendi özgün katkısıyla hemen göze çarpan bir filozoftur. Zihin beden ayrımını, bu iki tözü tek bir tözün, tanrının öznitelikleri haline getirerek çözen Spinoza, çalışmamızın üçüncü bölümünü oluşturdu. Zihni tümüyle edilgen ve boş bir kağıt gibi gören Locke'un ardından felsefesini daha çok Hıristiyanlığı savunma kaygısıyla oluşturduğunu vurguladığımız Berkeley'in nesnelerin zihin dışındaki varoluşlarının nasıl yadsıdığını inceledik. Kant ise özne ve nesnenin bir anlamda dengesine oturttuğu felsefesinde bilgimizin matematik ve empirik dünya ile sınırlı olduğunu belirtmekteydi. Onun için zihin deneyimin biçimlenmesinde aktif bir rol oynayarak şeylere varoluşlarını bir anlamda dikte etmekteydi. 76 SUMMARY In the introduction we've defined the subject-object problem and tried to identify sources of the subject matter. In the first part of our study we've mentioned main concepts of the modern science to show its influence on the modern philosophy. As the first philosopher to put the subject-object problem as we know it today, Descartes was the first philosopher to investigate. After witnessing the subject and object as two distinct substance with no causal effect on each other, in Descartes, we've given the Geulincx example to show how complicated this problem could be. After Descartes, Spinoza is the first philosopher to be conspicuous on with his genuine contribution. He combines the subject and object as the attributes of the same substance, namely god. Locke, who thinks mind is nothing more than an empty white paper was just before the Berkeley. After explaining that Berkeley's interest in philosophy was motivated principally by his concern in defending the Christianity we've examined how he refuses the existence of the material world and proposes that esse or being of an object is to be perceived. Kant constitutes his philosophy, so to say, on the equilibrium of the subject and object. Mind plays an active role in constituting the features of experience and gives its order to empirical world. 78
- Published
- 2001
16. İmmateryalizm ve Algı Perdesi Sorunu Bağlamında Tanrı, Ruh ve Eşyanın Tabiatı Üzerine Bir İnceleme
- Author
-
Berk Derinöz
- Subjects
philosophy ,god ,soul ,matter ,immaterialism ,the nature of things ,perception ,felsefe ,tanrı ,ruh ,madde ,i̇mmateryalizm ,eşyanın tabiatı ,algı ,Philosophy. Psychology. Religion - Abstract
Eşyanın tabiatı, nesnelerin tabiatı yahut genel olarak dünyanın tabiatı anlamına gelir. Bu dünyada bulunan herkes, kendisini eşyanın, yani şeylerin/nesnelerin ortasında bulur; hatta vücudu itibariyle o şeylerden/nesnelerden bir tanesidir. İnsanlık varolalı beri eşyanın tabiatı konusu zihinleri kurcalamıştır. İlk filozofların düşüncelerini incelediğimizde, hepsinin eşyanın tabiatı konusunu töz kavramı üzerinden ele aldıklarını, tözü de maddi bir şey olarak tasavvur ettiklerini görürüz. Sonraki dönemlerde eşyanın tabiatının maddi olmadığını imleyen filozoflar olmuşsa da bunu imlemli olarak değil açık açık dile getiren ilk filozof Berkeley olmuştur. Berkeley madde diye bir şeyin aslında olmadığını, bunun yersiz bir inançtan ibaret olduğunu savlar. Bunu gerçekleştirmesine olanak tanıyan ise felsefede algı perdesi sorunu olarak bilinen sorun olmuştur. Söz konusu sorunun temelinde ise Descartes’ın ortaya attığı birtakım argümanlar bulunmaktadır. Berkeley bu argümanları (Locke felsefesi dolayımında) kendisi için bir sıçrama tahtası olarak kullanarak kendi sistemini kurmuştur. Berkeley zihni, tıpkı Descartes'ın düşündüğü gibi, yani uzamı olmayan fakat düşünen, algılayan, bilen bir şey olarak kabul eder. Descartes zihnin varlığını maddenin varlığı ile açıklamaya kalkmanın yanlış olacağını iddia ediyordu, Berkeley de onunla hemfikirdir. Ancak Berkeley daha da ileri giderek maddenin varlığının bütünüyle zihnin varlığına indirgenebileceğini serdeder. Böylelikle eşyanın tabiatı konusunda yepyeni bir tutum ortaya koyar. Biz bu makalenin ilk bölümünde Berkeley'in eşyanın tabiatını 'gayrı-maddi' ile özdeşleştiren felsefesini ve algı perdesi sorununu ele alıp inceleyeceğiz. Makalenin ikinci bölümünde ise, bu minvalde, eşyanın tabiatı ile Tanrı ve ruh arasındaki ilişkiyi ele alıp inceleyeceğiz ve bu amaçla Descartes'ın res cogitans kavramı üzerinde de duracağız. Böylelikle "eşyanın tabiatı nedir?" sorusuna Berkeleyci perspektiften cevap vermeyi ve eşyanın tabiatı ile tanrı ve ruh arasındaki ilişkiye ışık tutmayı deneyeceğiz.
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
17. Ben Bilinci, Deney ve Bilgi.
- Author
-
Özgökman, Fatih
- Abstract
Copyright of Journal of Theology Academy / Ilahiyat Akademi is the property of Journal of Theology Academy and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
18. Psikolojik Estetik İhtiyaç ve Felsefi Estatik Düşünce.
- Author
-
ELMALI, Osman and ARI, Aydoğan
- Abstract
Copyright of Mevzu is the property of Ali Sever and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
19. Rudolf Bultmann ve Hans-Georg Gadamer: Karşılaşmaları, Etkileşimleri ve Anlaşmazlıklarına Dair Bir Değerlendirme.
- Author
-
BAŞARAN, Abdullah
- Abstract
Copyright of Journal of Ilahiyat Researches / Ilahiyat Tetkikleri Dergisi is the property of Ataturk University Coordinatorship of Scientific Journals and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
20. İbnü'l-Arabî Feminist mi?
- Author
-
Çavuş, Cennet Ceren
- Subjects
GENDER inequality ,FEMINISM ,MUSLIM scholars ,FEMININITY ,SUFISM ,WOMEN'S studies - Abstract
Copyright of Eskiyeni is the property of Anadolu Ilahiyat Akademisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
21. WISSENSCHAFTSLEHRE’NİN DİYALEKTİK MOMENTLERİ.
- Author
-
DENİZHAN, ABDULLAH
- Abstract
Copyright of Journal of Near East University Islamic Research Center / Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi is the property of Journal of Near East University Islamic Research Center and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
22. Leibniz ve Berkeley'de algı problemi
- Author
-
Erdoğan, Kevser, Gültekin, Ahmet Cüneyt, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe - Abstract
Bu tezin amacı, Leibniz ve Berkeley'nin, algı ve kalkülüs meselelerini ele alış biçimlerinde ortaya çıkan birtakım paralelliklere dikkat çekmektir. Bu amaçla, öncelikle her iki filozofun ilgili konuları ele alırken kullandığı kavramlar detaylıca incelenmiştir. Burada, sonuçta ulaşılması hedeflenen nokta göz önünde tutularak, ortak bazı kavramlar öne çıkarılmış, diğerleri ise ayırıcı başlıklar olarak onların altında sıralanmıştır. İlk iki bölümün başlıkları, sözü edilen paralelliği ve bu iki filozofun benzer olan başlangıç varsayımlarını vurgular niteliktedir. Üçüncü bölümde ise, matematik ile metafiziğin birbirlerini karşılıklı besleme üzerine kurulu olan ilişkileri konu edinilmiş olup, Leibniz ile Berkeley'nin söz konusu ilişkiye kendi felsefeleri içinde ayırdıkları yer üzerinde durulmuştur. Özellikle Leibniz'in sonsuz küçük fikri ve Berkeley'nin eleştirileri etrafında şekillenen bu bölüm, her iki bakış açısının günümüz perspektifinden konumlanışının vurgulanması ile sonlandırılmaktadır.Bu tezde ulaşılan sonuç, kullanılan ortak kavramlar ile Tanrı ve dine ilişkin ortak bazı kaygılar dolayısıyla, algı ve kalkülüse yaklaşımların benzer izlekleri takip ettiğidir. Her iki filozof da, benzer kaygılara sahip olmakla birlikte, Tanrı tasarımlarındaki farklılıktan ötürü, farklı görüşleri desteklemektedir. Yine de, kendi içlerinde değerlendirildiklerinde, ortak bir tavrı algı-kalkülüs paralelliği üzerinden sergilemektedirler. Konu edilen paralellik, Tanrı görüşleriyle de bağlantılı şekilde, süreklilik, hareket ve sonlu-sonsuz görüşleri çevresinde şekillenmektedir. The aim of this thesis is to draw attention to a number of parallels that appear in the manner Leibniz and Berkeley deal with perception and calculus issues. For this purpose, first of all, the concepts used by both philosophers when dealing with mentioned issues were examined in detail. Here, some common concepts are highlighted, taking account of the intended target, while the others are listed below as distinctive titles. The titles of the first two chapters highlight the mentioned parallelism and similar initial assumptions of these two philosophers. In the third chapter, the relationship between mathematics and metaphysics, which are based on mutual feeding, is discussed and the place Leibniz and Berkeley devoted to this relationship in their own philosophies is emphasized. This chapter, especially shaped around Leibniz's ideas on infinitesimal and the criticism expressed by Berkeley, ends with an emphasis on the positioning of both approaches from today's perspective.The conclusion of this thesis is that approaches to perceptions and the calculus follow similar paths, because of the common concepts used and some common concerns about God and religion. Both philosophers have similar concerns, but support different views due to the difference in notions of God. Nevertheless, when evaluated within themselves, they exhibit a common attitude through perception-calculus parallelism. The parallels are shaped around continuity, motion and finite-infinite views, in connection with their views of God. 119
- Published
- 2020
23. PARMENİDES’TE HAKİKAT YOLU VE MANTIK İLKELERİ.
- Author
-
ÇETİN, Ali
- Subjects
MYTHOLOGY ,COMMON sense ,PHYSICS ,METAPHYSICS ,LOGIC ,INFERENCE (Logic) - Abstract
Copyright of Religious Studies / Dini Araştırmalar is the property of Diyanet Isleri Baskanligi Yayinlari and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
24. Davıd Hume'da nedensellik ve insanın özgürlüğü problemi
- Author
-
Bal, Mehmet, Çelebi, Emin, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Causality ,Freedom ,Philosophy ,Felsefe ,Hume, David - Abstract
David Hume, John Locke ve George Berkeley ile birlikte İngiliz empirizminin en önemli temsilcilerinden biri olarak ün kazanmış ve felsefeye özgün katkılar yapmış önemli bir filozoftur. Hume'un, zihinsel süreçler üzerinden kurguladığı nedensellik öğretisi felsefeye yaptığı özgün katkıların başında gelip özgürlük anlayışıyla birlikte bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Hume, bir empirist olmakla birlikte, bilgiyi salt dış dünyadan türetmek yerine, insan zihninin işlemlerine veya insan zihninin yetilerine bilginin edinilmesinde önemli bir yer vermektedir. Hume, nesnelerin tüm nitelikleri ile birlikte algıdan bağımsız olarak var olduğuna dair olan inancımızı da zihnin imgelem gücüne bağlamaktadır. O, zihinsel süreçlerin epistemolojik rolü konusundaki tavrını nedensellik probleminde de sürdürmekte ve nedenselliğin varlığına dair kanımızın kaynağını, nesnelerin kendisinde veya nesneler arası gerçekleşen bir bağıntıda değil, deneyimlerin tekrarı sonucunda zihinde oluşan bir ilkede görmektedir. Alışkanlık dediği bu ilke, zihnin, deneyimlerin tekrarı ile girdiği geleceğin geçmişe benzeyeceğine dönük bir beklentidir. Hume, bunun ötesinde nesnelere içkin bir neden-etki ilişkisinin tanıtlanamayacağını iddia eder. İnsanın özgürlüğü konusunda da sıra dışı savları olan Hume, irademizin ve eylemlerimizin karakter ve güdülerimize zorunlulukla bağlı olduğunu ve dahası bu zorunluluğun özgürlüğün kendisi olduğunu ifade eder. Doğada gördüğümüz yasalılığın ve nedenselliğin insan iradesinde ve eylemlerinde de aynen geçerli olduğunu düşünen Hume, insan ve toplum tiplerinin de söz konusu zorunluluk sayesinde belli yasalarla kategorize edilmek suretiyle birey ve toplum bilimini mümkün kıldığını ileri sürer. David Hume, along with John Locke and George Berkeley, is an important philosopher who gained fame as one of the most important representatives of British empiricism and made original contributions to philosophy. The doctrine of causality that Hume conceived through mental processes is one of the original contributions he made to philosophy, and together with his understanding of freedom, the doctrine forms the subject of this study. Although Hume is an empiricist, instead of deriving knowledge from the mere external world for the acquisition of knowledge, he places an important place in the processes of the human mind or the abilities of the human mind. Hume connects our belief that objects exist independently of perception along with all their qualities, to the power of imagination of the mind. He maintains his attitude about the epistemological role of mental processes in the problem of causality and sees the source of our conviction about the existence of causality in a mind-created principle, not in objects itself or in a relationship between objects, but in a mind-based principle of repetition of experiences. This principle, called habit, is an expectation that the future that the mind has entered into with the repetition of experiences will resemble the past. Hume, who also has extraordinary claims about the freedom of man, states that our will and actions are necessarily bound to our character and motives and, moreover, this is the freedom itself. Considering that the legality and the causality we see in nature are equally valid for the human will and actions, Hume argues that thanks to these obligations, the types of people and societies are categorized by certain laws and thus enable individual and social science. 87
- Published
- 2019
25. Poli-ethik düşünme ya da platon'da "kendini bil" ve "adalet" bağı.
- Author
-
Delice, Engin
- Subjects
POLITICAL science ,PHILOSOPHY of history ,MODERATION ,TERMS & phrases ,HUMAN beings - Abstract
Copyright of Felsefelogos is the property of Felsefelogos and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
26. TARİHE YAKLAŞIMLAR VE TARİH FELSEFESİNİN GELİŞİMİ BAKIMLARINDAN ANTİKÇAĞ YUNAN DÜŞÜNCESİ VE ARİSTOTELES.
- Author
-
ŞENOL, Hüseyin Fırat
- Abstract
Copyright of Academic Journal of Philosophy / Felsefi Düşün is the property of Pinhan Yayincilik and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2015
27. DİL(BİLİMİ) VE FELSEFE.
- Author
-
NERİMANOĞLU, Kamil Veli
- Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
28. FELSEFEDE EDEBİYATIN YERİ VE ÖNEMİ.
- Author
-
ÖKTEM, Ülker
- Subjects
LITERARY theory ,PHILOSOPHY ,PHILOSOPHY in literature ,PHILOSOPHERS ,EXISTENTIALISM - Abstract
Copyright of Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi (FLSF) is the property of Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi (FLSF) and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
29. Alexius Meinong'da soyutlama ve soyut genel terimler problemi
- Author
-
Şimşek, Nil, Ekren, Uğur, and Felsefe Anabilim Dalı
- Subjects
Meinong, Alexius ,Philosophy ,Felsefe ,General terms ,Abstraction - Abstract
Bu çalışmada Alexius Meinong'da soyutlama ve soyut genel terimler problemi, Meinong'un doktora tezi olan ?Hume Üzerine İncelemeleri I? metni ışığında etraflıca ele alınmaya çalışılmıştır. Amaç Meinong'un konuya katkılarını irdelemektir. Bu vesileyle konunun tarihsel bir incelemesini de yapmaya çalıştık.İlk olarak temel problemlerden biri olan soyut genel terimler ve soyutlama problemi ana hatlarıyla üç dönem altında incelenmiştir. Birinci dönem, ilk çağ içinde Platon ve Aristoteles'in görüşlerinin yer aldığı dönemdir. İkinci dönem, ortaçağın ilk yarısında Porphyrios ve Roscelinus 'un kurgulamaları; üçüncü dönem ise Locke, Berkeley ve Hume tarafından konunun en yoğun, en güçlü ve en incelikli tartışıldığı 17. yüzyıl sonları ve 18. yüzyıllardır. Daha sonra, Alexius Meinong'un konuyla ilgili tarihsel hesaplaşması ele alınmış ve ?Hume Üzerine İncelemeler I? adlı çalışmasındaki görüşleri irdelenmiştir.Kavramsal düşünmenin ne olduğunu sorgulamak, akıl ve gerçeklik arasındaki ilişkinin kavranması için oldukça önemlidir. Bu sebeple, nominalizmin kuruluşunda önemli bir yere sahip olduğu belirtilen David Hume konusunda görüşlerini sunan, aynı zamanda kendi kuramını yapılandırmaya çalışan Meinong'u incelemek bu bahsettiğimiz ilişkinin kavranmasına bir çıkış olabilecektir. The problem of abstraction and universals was discussed thoroughly by examining the doctoral dissertation of Alexius Meinong, namely ?Hume Studies?. The purpose is to analyze the contributions of Meinong to the subject. Hereby, the opportunity of throwing a glance at the historical background was resulted from that purpose.The problem of abstraction and universals which is an elementary problem was examined in three periods. The first period is the antiquity when Platon and Aristoteles? views reigned. The second period is the medieval when the reconstructions of the subject by Porphyrios and Roscelinus . And finally the third period is the 17th and 18th centuries when the subject was discussed more deliberate and strong. Then Alexius Meinong?s historical settlement was explained and his views on the subject in his ?Hume Studies I? were examined.To question what is conceptional thinking is pretty important in order to perceive the relation between the mind and the reality. For his reason, to examine Meinong?s theory, who on one hand presents his views on David Hume who it was said has a fundamental role in the foundation of nominalism and on the other hand constitutes his theory, can provide a starting point to figure out the relation in question. 142
- Published
- 2010
30. E.B. Condillac'ın bilgi anlayışı
- Author
-
Kahveci, Zehra, Sarıkavak, Kazım, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe - Abstract
Bilgi felsefesi, yani epistemoloji; insan bilgisinin yapısını,imkanını, kaynağını, ölçütlerini, sınırlarını inceler. O halde , bilgifelsefesi genel olarak bilginin ne olduğunu, nasıl ve ne yoldan eldeedildiğini konu edinir. Bilgi felsefesi, bilginin ortaya çıkış sürecindebilen özne ile bilinen nesne arasında nasıl bir bağlantı olduğunuaraştırır.Condillac, epistemoloji alanında Fransız 18.yy düşüncesinin enönemli filozoflarındandır. Condillac'ın ilk kitabı ? nsan BilgisininKökeni Üzerine Deneme?de Locke'un emprizminin izlerini taşır. Bueserinde,iki önemli eksiği vardır. Birincisi, ngiliz empristleri gibisadece duyularımızı veya kendi zihinsel içeriklerimizi bilebileceğimizikabul eder. Berkeley'in solipsizmine ve ya idealizmine benzemektenendişe eder. kincisi, düalist bir anlayışı ima edercesine biri dışduyum(sensation) diğeri ise iç duyum (reflexion) olmak üzere , ikilibir anlayışı korumaya devam eder.?Duyumlar Üzerine nceleme? adlı kitabında ise reflexionusadece duyumların bir ürünü olarak görür. Dokunma duyusunu entemel ve önemli duyu kabul eder. ?Heykel Adam Anlayışı? olarakbilinen yeni yöntemi ile düşüncelerini açıklar. Bizim gibi yaşayanfakat mermer kabuğu dolayısıyla duyum alamayan bir heykeltasarlar. Bu mermer kabuğun parçaları kaldırıldıkça heykel düşünselve tinsel yaşama kavuşacaktır.Mermer kabuktan önce koku organını örten parça kaldırılır. lkve tek duyum kokudan ibarettir. Zamanla diğer kokuları aldıkça ilkduyumla karşılaştırma imkanı bulacaktır. Bunun sonucunda iradeortaya çıkacaktır. Sırayla diğer işitme, tat, görme duyuları açılır.Böylece düşünme , akıl yürütme, soyutlama gibi zihinsel faaliyetlerortaya çıkar. Zihinden bağımsız bir dış dünyanın gerçekliğini isesadece dokunma duyusu sayesinde kavrayabiliriz. Yer kaplama,şekil, katılık, cisim fikirlerini vererek bize nesnel dünyayı gösterenancak dokunmadır.Condillac'a göre ancak dokunduktan sonra insanın diğerduyumlardan aldığı izlenimleri zihninden bağımsız nesnelereatfedebilir. Dokunma duyusu en önemli duyudur. Bütün bilgilerimizinkaynağı dokunma duyusudur. Philosophy of knowledge, namely epistemology, examines the structure,possibility, source, measures of value and limits of human knowledge.Therefore, philosophy of knowledge, in general, involves what the knowledgeis and how and by which means it is obtained. Epistemology searches therelation between the subject that knows and the object that is known.Condillac is one of the most important philosophers of 18th centuryFrench conception in the field of epistemology. First book of Condillac ?AnAssay on the Origin of Human Knowledge? has the traces of emprism ofLocke. However, there are two important defects in this work. The first one isthat he, like English emprists, accepts that we can only know our own sensesor our own mental content. He worries about resembling Berkeley?s solipsismor idealism. Second one is that he implies a dualist comprehension andcontinues to keep a dual conception constituted of sensation and reflexion.In his book ?Treatise on Sense Perception? , he sees reflexion just as theproduct of sensations, and he accepts the sense of touch as the basic andmost important sense. He explains his ideas by his new method ?The StatueMan Idea?. He desing a statue which lives like us but doesn?t receive sensesdue to the marble shell around it. As the parts of this marble shell areremoved, the statue will reach intellectual and spritual life.The part of the marble shell that covers the smell organ is removed first.Thus, the first and the only sense is smell. In the course of time, as it smellsthe other odours, it will have the opportunity to compare them with the firstsense. As a result, decision will come out. Hearing, tasting, seeing sensesare opened later. Consequently, mental activities such as thinking,reasoning, abstracting will come out. We can grasp the reality of the outerworld free from mind just by the sense of touch. Only the sense of touchingshows us the objective world giving us space, shape, hardness, object ideas.According to Condillac, a person can only attribute the impressionsreceived from the other senses to the objects free from the mind just aftertouching. Touching is the most important sense. The source of all ourknowledge is the sense of touch. 95
- Published
- 2006
31. F. H. Bradley metafiziği
- Author
-
Koç, Emel, Gürsoy, Kenan, and Felsefe Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe ,Metaphysical ,Bradley, Francis Herbert - Abstract
The latest, and perhaps we may venture to say the most important, statement of Absolute Idealism in English philosophy is that of F.H. Bradley who, in his Appearance and Reality (1893) offers an interpretation of the theory which differs materially from that of his predecessors. Bradley defined metaphysics, as `the study of first principles or ultimate truths, or again the effort to comprehend the universe, not simply piecemeal or by fragments, but somehow as a whole`. As Berkeley claimed that `to be is to be perceived`, so Bradley insisted that `anything in no sense felt or experienced, become to me quite meaning.` Bradley approaches his task armed with a chief principle of whose validity he is completely convinced. Thinking, he says, means the acceptance of a certain standart, and that standart, in any case, is an assumption as to the character of reality. Ultimate Reality, he says, is such that it does not contradict itself, here is an absolute criterion. He, then, proceeds to apply this `absolute criterion` in its negative form to our various ordinary ideas about the world, that is, our various ways of regarding reality, and finds that it proves them all to be self-contradictory and, therefore, not real, but only `appearance`. Such ideas include those of qualities and relations, space and time, primary and secondary qualities, substance, self, cause, change, motion and nature. Though Bradley argues that all these ideas, because inconsistent and unintelligible, can only give us appearance and not reality, he emphasises that these appearances certainly exist. Nothing, he stresses, is actually removed from existence by being labelled `appearance`. It is clear from this that Bradley does not mean by calling anything, for example time, space, relations, etc., `unreal` that it does not exist. He uses `real` in an abnormal way to mean what is rational, self-consistent, coherent, harmonious and all- inclusive. Anything which fall shorts of this is `unreal` and mere appearance.205 Appearance is only intelligible as an appearance of the Real. To think of some thing as merely an appearance is to think of it as ultimately adjectival : and the adjective implies a substantive. If there were no reality, there could be no appearance. All appearances have degrees of reality; but some are more real than others. Appearance cannot be reality, but, since appearances certainly exist, they must be related in some way to the real. Reality is present among its appearances in different degrees and with different values. Bradley insists that Reality, or Absolute,-is nothing apart from appearances; it `appears in its appearances and they are its revelation. How this harmonising and transforming of discrepant elements takes place, Bradley confesses he does not know, but insists that it is possible and necessary and therefore is so. We cannot understand how in the Absolute a rich harmony embraces every special discord. But, on the other hand, we may be sure that this result is reached. We do not know how all these partial unites come together in the absolute, but we may be sure that the content of not one is obliterated. Reality, as well as being rational, coherent, all-inclusive, harmonious, non- contradictory and containing all its appearances, must be supra-relational, and therefore, one. Knowledge of this Reality-this Absolute, as Mr. Bradley delights to call it-we can never obtain, for to know the Absolute at once implies that distinction between knower and known which cannot belong to the real. To know the Absolute I should have to be the Absolute. And even then I could not know myself, for even in self knowledge a relation breaks out again-the fatal Dualism which we want to get rid of; the distinction between knower and known, between part and Whole, which implies a relation between them. This thesis-that Reality cannot be fully known or thought-is defended by an elaborate attempt to show that all the categories of our thought imply incoherences or contradictions, inconsistencies which we cannot suppose to belong to Reality. 216
- Published
- 1995
32. 25 ilginç konu üzerine 25 filozofla: felsefe muhabbetleri
- Author
-
David Edmonds, Nigel Warburton, çevirmen Esra Nur Sözbilici, editör Selin Saraçoğlu, David Edmonds, Nigel Warburton, çevirmen Esra Nur Sözbilici, and editör Selin Saraçoğlu
- Subjects
- Felsefeciler--Biyografi, Philosophers--Biography, Philosophy, Felsefe
- Published
- 2016
33. Kolay, kısa, keyifli felsefe II: terimler... kavramlar...
- Author
-
Sevinçgül, Ömer and Sevinçgül, Ömer
- Subjects
- Philosophy, Felsefe
- Published
- 2016
34. Kolay, kısa, keyifli felsefe I: akımlar... günlükler...
- Author
-
Sevinçgül, Ömer and Sevinçgül, Ömer
- Subjects
- Philosophy, Felsefe
- Published
- 2016
35. 100 terimde bütün felsefe
- Author
-
author unknown and author unknown
- Subjects
- Felsefe, Philosophy
- Published
- 2013
36. Radyoda felsefe
- Author
-
Çotuksöken, Betül, Özkan, Kaan, Hiperlink (Firm), Çotuksöken, Betül, Özkan, Kaan, and Hiperlink (Firm)
- Subjects
- Felsefe, Philosophy
- Published
- 2012
37. Felsefenin başlangıç ilkeleri
- Author
-
Politzer, Georges, editör : Turan Erdem, Politzer, Georges, and editör : Turan Erdem
- Subjects
- Felsefe -- Giris, Philosophy -- Introductions, Philosophy, Felsefe
- Published
- 2011
38. Felsefeye giriş
- Author
-
Timuçin, Afşar and Timuçin, Afşar
- Subjects
- Philosophy, Felsefe
- Published
- 2009
39. Diyaloglar
- Author
-
Bruno, Giordano, Türkçesi : Sedat Umran, Bruno, Giordano, and Türkçesi : Sedat Umran
- Subjects
- Inquisition, Engizisyon, Metafizik--1800 öncesi çalismalar, Metaphysics--Early works to 1800, Metaphysics, Felsefe, Metafizik, Philosophy
- Published
- 2006
40. Felsefe tarihinin sorunları
- Author
-
Oizerman, Teodor, çeviren : Celal A. Kanat, Oizerman, Teodor, and çeviren : Celal A. Kanat
- Subjects
- Philosophy, Felsefe, History--Philosophy, Tarihi--Felsefe
- Published
- 1998
41. Genel felsefe dersleri
- Author
-
Ülken, Hilmi Ziya and Ülken, Hilmi Ziya
- Subjects
- Felsefe, Philosophy
- Published
- 1972
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.