Amaç: Renal arter lezyonları sık görülen ve tedavi gerektiren lezyonlardır. Bu yazıda renal arterin anevrizma, psödoanevrizma, arteriyovenöz malformasyon ve arterivenöz fistül lezyonlarının endovasküler tedavi yöntemlerindeki başarıyı değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ağustos 2009 ve Nisan 2012 tarihleri arasında renal arter lezyonu nedeni ile hastanemizde tedavi edilen hastalar geriye dönük olarak tarandı. Toplam 13 hastada (yedi kadın, altı erkek), yedi renal arter anevrizması, altı renal arter psödoanevriması, bir arteriyovenöz malformasyon ve bir arteriyovenöz fistül işlem öncesi yapılan bilgisayarlı tomografi ile tespit edildi. Bulgular: Bütün hastalarda başarılı bir şekilde endovasküler tedavi yapıldı. Arteriyovenöz malformasyon olan hastada N-butyl 2-cyanoacrylate embolizasyon, arteriyovenöz fistül olan hastada Guglielmi Detachable Coil (GDC) embolizasyon, psödoanevrizma hastalarından biri GDC koil ile diğerleri N-butyl 2-cyanoacrylate ve bütün anevrizma hastaları GDC embolizasyon ile tedavi edildi. Bir anevrizma hastasında stent eşliğinde koil emboilasyon yapıldı. İşlem sırasında komplikasyon gelişmedi. İşlem sonrası takip amaçlı yapılan bilgisayarlı tomografide beş hastada klinik bulgu vermeyen parsiyel enfarkt gelişti. Sonuç: Renal arter lezyonlarının endovasküler tedavisi cerrahiye gore minör komplikasyonları olan güvenilir ve başarılı bir tedavi yöntemidir. Bu sebeple renal arter lezyonlarında endvasküler tedavi birinci seçenek olarak düşünülmedilir. Background: Renal artery lesions frequently occur and may require intervention. The aim of the present study was to describe technical considerations of endovascular treatment of aneurysms, pseudoaneurysms, arteriovenous malformation, and arteriovenous fistula of the renal artery. Methods: From August 2009 to April 2012, the cases of 13 patients (7 women and 6 men) with 15 renal artery lesions were retrospectively analyzed. All patients underwent endovascular treatment. Preprocedure computed tomography (CT) and postembolization control angiography were performed. Seven true renal artery aneurysms, 6 renal artery pseudoaneurysms, 1 arteriovenous malformation, and 1 arteriovenous fistula were defined using CT and angiography. Results: Successful endovascular treatment was performed in all patients. N-butyl 2-cyanoacrylate embolization was performed in the case of the arteriovenous malformation, Guglielmi detachable coil (GDC) embolization was performed in the case of the arteriovenous fistula, and all pseudoaneurysm patients were treated with N-butyl 2-cyanoacrylate embolization, with the exception of 1, who was treated with GDC embolization. GDC embolization was likewise performed in all aneurysm patients. In 1 aneurysm patient, stent-assisted coil embolization was performed. No complications or periprocedural mortality occurred. On follow-up imaging, partial infarct was detected in 5 patients with no clinical evidence of organ insufficiency. Conclusion: Endovascular treatment of renal artery lesions is a safe and highly successful procedure with minor complications, compared to surgery. Thus, endovascular approach should be considered the first choice of treatment in cases of renal artery lesions. [ABSTRACT FROM AUTHOR]