1. Chateaubriand et les Turcs a travers 'L'Itineraire de Paris a Jerusalem'
- Author
-
Şalmanli, Gülten, Haddad, Nevin, and Diğer
- Subjects
Greece ,Turks ,Fransız Dili ve Edebiyatı ,Turkish-Greek relations ,Chateaubriand, François-Rene ,French literature ,Ottoman Period ,French Linguistics and Literature - Abstract
in ÖZET Fransızların Türklerle ilişkisi XI. yüzyıldan itibaren Haçlı Seferleriyle başlamıştır. Bu seferler sırasında ve daha sonra birçok hacı ve yolcu Türkler hakkında olumsuz yazılar yazmış, Türkleri yakından tanımış olanlar ise onları hoşgörülü, dürüst, yardımsever ve cesur olarak tanıtmışlardır. XVIII. yüzyılda Yunanistan'ın bağımsızlığı gündeme geldiğinde, bazı özgürlük taraftarı Fransız yazar Osmanlı politikasını eleştirerek Yunanistan'ı savunmuştur. XIX. yüzyıl Fransız yazarlarından Chateaubriand bu yazarların, aldığı dinî eğitimin, Yunan kültürünün ve milliyetçi duyguların etkisiyle `Türk düşmanı` yazarlar grubuna katılmıştır. Yazarın sinirli, değişken, doyumsuz, gururlu, çıkarcı bir karakter çizen kişiliğiyle üstün edebî kişiliği bağdaşmamaktadır. Doğu yolculuğundan (1806) sonra kaleme aldığı ve 1811 yılında yayınladığı `İtineraire de Paris â Jerusalem- Paris-Kudüs Yolculuğu` nda Osmanlı Sultanını, Mora Paşasını, Türk idarecileri despotluk ve zalimlikle ve Türk halkını da sürü, köle, cahil, çıkarcı olmakla suçlar, hakaret eder, hatta etkilemek ve kendine değer verdirmek amacıyla uydurma hikâyeler, anekdotlar anlatır. Eserinin 1825 baskısına `Note sur la Grece-Yunanistan hakkında not` unu ekler; Türk'e karşı kinini daha da ileriye vardırarak, Hristiyan toplumunu Türklere karşı yeni bir haçlı seferine çağırır, etkili olur, zira Yunanistan 1832 yılında bağımsızlığına kavuşur. Ancak Chateaubriand'm Türkiye ve Türk insanı hakkında çizdiği kara tablonun tersine, çağdaşı Lamartine, Nerval, Gauthier, Loti, Baker tarafsız gözlerle baktıkları Türkiyeyi ve Türk insanını ekzotik bir şekilde tasvir etmiş, Türk adet ve geleneklerinden beğeniyle sözetmişlerdir. Lamartine Türk'ü `güzel ırk` diye tanıtmış, Türkleri yakından tanıyan Loti ise, Hristiyanlarm eziyet gördükleri iddiasının tersine, Türklerin müslüman oldukları için eziyet gördüğünü ve mallarının ellerinden alındığını yazmıştır. F.Bassan, Sainte-Beuve gibi bazı yazar ve eleştirmen Chateaubriand'ın doğu gezisinde `haçlı ruhuyla` hareket ettiğini yazmıştır. Malakis ve Avramiotti ise yazarın tüm hatalarını düzeltmişler, hatta yazdıklarının büyük bir kısmını yalanlamışlardır. ABSTRACT The relation between Turkish and French people started first in the eleventh century with the Crusades. During the Crusades and the years following them, many pilgrims and travellers wrote against Turks. On the other hand, the ones who knew them closely wrote about Turks as tolerant, honest, helpful and courageous people. When the independence of Greece was first mentioned in the eighteenth century, some French writers supported the liberation movements in Greece by criticising the Ottoman policy. The nineteenth century French author Chateaubriand, influenced by these writers, the religious education he received, the Greek culture and the nationalist sentiments, took part in the group of authors hostile to Turks. However, the author's literary genius does not suit his nervous, unstable, egoist, proud and frustrated character. In his book named `İtineraire de Paris â Jerusalem` which was published in 1811 following his voyage to the East (1806), Chateaubriand insults Turks and he accuses the Ottoman Sultan, the Pasha of Peloponnese and the Turkish administrators of being cruel tyrants and the Turkish people of being a herd of ignorant and selfish slaves. Moreover, in order to influence the reader and to be appreciated by them, he invents some stories and anecdotes. He adds a note on Greece called `Note sur la Grece'' to the 1825 edition of the same book in which he exaggerates his hatred against Turks and invites Christian people for a new crusade and succeeds as Greece obtains her independence in 1832. However, in contrast with the picture Chateaubriand draws about Turks, Lamartine, Nerval. Gauthier, Loti, Baker who are his contemporaries, describe Turkey and the Turkish people which they evaluate objectively as exotic and talk about Turkish traditions and habits with appreciation. Lamartine defines Turks as a `handsome race`'. Similarly Loti, who knows Turks well, writes that it is Turks, not Christians, who are tortured and robbed since they are Muslims. Writers and critics such as F. Bassan and Sainte-Beuve claim that Chateaubriand acted with a `crusader spirit` in his voyage to the East. Besides, Malakis and Avramiotti correct all his mistakes and they also state that most of the things he claims are not true. 164
- Published
- 1998