Search

The United World Wrestling carried out the implementation of seeding athletes for the first time at the 2016 Rio Olympic Games. For this reason, the aim of the current study was to calculate the probability of winning a medal and becoming an Olympic Champion at the 2016 Rio Olympic Games of seeded wrestlers using the Bayesian theorem. The data were obtained from the results book of the Rio Olympic Games. The obtained data were analyzed Bayesian theorem. According to the results, the probabilities of being an Olympic Champion of first seeded wrestlers were 67.0%, 81.0% and 62.0% for males Greco-Roman, freestyle and female freestyle, respectively. As a result, being a seeded athlete had a great advantage to become an Olympic Champion in the wrestling competitions of the Rio Olympic Games. As the Olympic Games are held every four years, the medals in the Grand Prix tournaments, continental, and World Championships must be scored according to difficulty grade and medal colour, and the Olympic ranking should be established for each weight category. Furthermore, it would provide more competitive, challenging and enjoyable Olympic Games for wrestling and spectators.

Genel olarak afetlerin sebep oldugu olumler, yaralanmalar, fiziki yikimlar ve ortaya cikan kisisel muhtacliklarin kacinilmaz olarak kisisel ve sosyal patolojik sonuclar uretecegine inanilmaktadir. Felaketten son derece agir bir sekilde etkilenmis olan insanlarin tutum ve davranislarinin degisecegi, bu degisikligin sosyal iliskilere ve dolayisiyla da sosyal yapiya yansiyarak yapisal bozulmalara neden olacagi ve sonucta sosyal problemlerle karsilasilacagi beklenmektedir. Afetler esnasinda ve sonrasinda sosyal yapinin da hasar gordugu, bir kisim kurumlarin islemez oldugu, bazi toplumsal normlarin kalktigi, tutum ve davranislarin degistigi gozlemlenmektedir. Buna mukabil, boyle bir durumun etkisiyle guclenen sosyal yapi ozellikleri de mevcuttur. Ote yandan, savaslar da dahil olmak uzere buyuk toplumsal olaylardan sonra toplumun bazi bakimlardan yeni bir hayatiyet kazandigi, yeniden yapilandigi, butunlestigi, buyudugu ve saglik kazandigi da gozlemlenmektedir. Boyle bir travmanin ayni zamanda iyilestirici etkisinin de bulunmasi bir problematikle karsi karsiya oldugumuzu gostermektedir. Kisaca, arastirmada ele alinan problem, calismanin sinirliliklari cercevesinde, 17 Agustos Marmara depreminin Adapazari halkini ne sekilde etkilemis oldugudur.

Rol ve is bolumu terimleri, sosyolojinin oldugu kadar, sosyal psikoloji, antropoloji, calisma sosyolojisi gibi pek cok yakin bransin veya sosyolojinin alt disiplinlerinin de asli kavramlari arasindadir. Bir bakima toplumsal hayati aciklayan en onemli fenomenleri, sosyal iliskileri ve sosyal yapiyi isaret etmektedirler. Durkheim, Weber, Merton gibi sosyal teoriye degerli katkilarda bulunmus bilim adamlari, teorilerini yogun bir sekilde bu kavramlari kullanarak insa etmislerdir. Kisaca sosyal rol ve is bolumu, modern sosyal hayatta gorulen iki onemli toplumsal fenomendir. Herhangi bir calisma ortaminda is bolumunu ve rol dagilimini etkileyen muhtelif faktorler bulunmaktadir. Rol dagilimi sadece teknik bir fenomen olmayip, sosyolojik ve sosyal psikolojik faktorlerin onemli olcude etkisi altindadir. Calisma sosyolojisinde rol dagilimiyla ilgili degerlendirmeler yapabilmek icin bu kavramlarin ana hatlariyla ortaya konulmasi gerekmektedir.

Insanlik tarihi boyunca, ilkel donemlerden tarim toplumuna, oradan da sanayi toplumuna, gunumuzde ise post endustriyel topluma dogru yapisal bir degisme gorulmektedir. Buna bagli olarak her donemin kendine has ozelliklerinden kaynaklanan is iliskileri ortaya cikmaktadir. Gunumuzde bilgi toplumuna gecerken, iktisadi faaliyetlerle ilgili is iliskilerini de inceleyen calisma sosyolojisinin konulari, teknoloji faktoru sebebiyle farklilasmakta ve gelecege yonelik olarak is ortaminda musahede edilen bazi yeni meseleler ortaya cikmaktadir. Bu calismada konu edinilen problem, bilgisayar teknolojisinin her asamada uretime daha cok hakim olarak is iliskilerinde ferdiyetin bazi ozelliklerini engellemesi ve bu nedenle de is yerindeki sosyal iliskilerin olumsuz sekilde etkilenmesidir.