Havacılık ve taşıma endüstrisinde kriyojenik uygulamalarda metal malzemelerin kullanımı ön plana çıkmaktadır. Ancak, yapının ağırlığının azaltılması için metal malzemelerin polimer esaslı kompozitlerle değişimi giderek artmaktadır. Kriyojenik sıcaklıklara maruz kalmak; ki bu sıcaklıklar sıvı doğal gaz (LNG) için 77 K,sıvılaştırılmış hidrojen (LH2) için 20 K ve sıvılaştırılmış oksijen (LOX) için 2 K dir; malzemelerin fiziksel özelliklerinde değişikliğe yol açar. Bu sebepten dolayı, son derece düşük bu sıcaklıklara maruz kalan malzemelerin termal stabilitelerini korumaları gerekmektedir. Havacılık ve uzay şirketleri tarafından yayımlanan raporlarda belirtildiği üzere termoset reçineler kriyojenik sıcaklıklara maruz kaldıklarında son derece gevrek davranış göstermeye başlarlar ve bu da çatlak oluşumunu ve ilerlemesini tetikleyerek malzenin hasara uğramasına sebep olur. Termoset polimerlerin çapraz bağlı yapısından kaynaklı bu olumsuz etkinin engellenmesi için kimyasal direnci ve termal stabilitesi yüksek, yüksek darbe dayanımlı, kolay üretilebilen ve geri dönüştürülebilen termoplastik polimerlerin kullanılması alternatif bir çözüm yolu olarak öne çıkmaktadır. Termoplastik polimerler arasında ise ultra yüksek molekül ağırlıklı polietilen (UHMWPE) filmin sahip olduğu yüksek çekme dayanımı, düşük yoğunluk, düşük sıcaklıklarda dayanımını koruması bu çalışmada kullanılmasının başlıca nedenleri arasındadır. Yapılan çalışmalarda ise UHMWPE'nin kriyojenik sıcaklıklarda termoset polimerlerin aksine dayanımında artış olduğu ve sünek yapılarını koruyabildikleri gözlemlenmiştir. Ancak, çekme dayanımının aksine katmanlar arası kesme mukavemetinin son derece düşük olduğu da ispatlanmıştır. Kompozit malzemeleri iyileştirme yöntemleri reçine iyileştirmesi ve ara yüzey iyileştirmesi olarak iki ana başlık altında özetlenebilir. Matris dayanımını arttırmayönteminde katkı malzemesinin homojen şekilde dağıtılamaması malzemenin özelliklerini olumsuz yönde etkiler. Ara yüzey iyileştirmesinde ise nanomalzeme kullanmak kütle artışı olmadan güçlendirme sağlamak için çok sık tercih edilen yöntemlerdendir. KNT'ler altıgen şeklinde bağlanmış karbon atomlarının tek bir grafen tabakası meydana getirdikten sonra silindirik şekil almalarıyla oluşur ve yaygın olarak kullanılırlar. Sahip oldukları yüksek açıklık oranı, kiraliteleri ve duvar sayıları KNT'lerin üstün mekanik, elektriksel ve ısıl özellikler kazanmalarını ve birçok uygulamada kullanılmalarını sağlar. Ara yüzey iyileştirmesi için kullanılmalarında farklı yöntemler izlenebilir bunların başlıcaları ise fiber üzerinde büyütmek ve kağıt formunda üretip polimer katmanları arasına yerleştirmektir. Fiber üzerinde KNT büyütmek ekipman ve prosedür açısından maliyeti yüksek bir yöntem olduğu için, bu çalışmada kağıt formundaki KNT ara yüzeylerinden yararlanılmıştır. Kâğıt formundaki KNT'ler literatürde 'buckypaper'(BP) olarak adlandırılmaktadırlar ve sahip oldukları yüksek mukavemet, düşük ağırlık özellikleri ve nispeten kolay üretim yöntemleriyle hızlı endüstriyel uygulamalar için son derece uygundurlar. Arayüzey iyileştirme yöntemleriyle kompozitte çatlak oluşumu geciktirilir, çatlak ilerlemesi ve tabaka ayrılması engellenir nihai olarak da yapının ömrü uzatılır. Tezin deneysel kısmında ilk olarak KNT ara yüzeylerinin üretimleri detaylı şekilde açıklanmıştır. Ara yüzey olarak kullanılacak olan KNT BP çok duvarlı KNT'lerin sesüstü dalga üreten sonikatör kullanarak etanolde dağıtılmasıyla ve sonrasında vakum filtrasyon sistemi yardımı ile filter kağıdı üzerinde biriktirilerek BP formu alması sağlanmıştır. Sonrasında elde edilen KNT BP'ları filter kağıdından ayrıştırılıp, fırında kurutularak etanolün uçurulması sağlanmıştır. Böylece sadece KNT içeren kağıt formunda bir ara yüzey elde edilmiştir. Kullanılan ara yüzeyin kalınlık değişiminin, kompozitin ara yüzey kesme dayanımı üzerindeki etkisi farklı ağırlık yüzdelerinde KNT kullanılarak farklı kalınlıklara sahip BP'lar üretilerek incelenmesi amaçlanmıştır. Bu ağırlık yüzdeleri ise 0.05, 0.065, 0.13 ve 0.2'dir. Aynı zamanda, KNT BP'a alternatif olarak ikinci bir tip KNT ara yüzeyi eriyik karıştırma yöntemiyle üretilmiştir. Endüstriyel uygulamalar için hızlı bir üretim yolu olan bu yöntem ile KNT'lerin homojen dağıtımı daha kolay ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu yöntemin çalışmaya dahil edilmesiyle birlikte kimyasal işlemler gerektiren BP üretimiyle kıyaslanması hedeflenmiştir. KNT film ara yüzeyi, yüksek yoğunluklu polietilenin (HDPE), çift vidalı ekstrüderde eritilip KNT ile karıştırılmasıyla ve elde edilen KNT/HDPE taneciklerinin sıcak preste basılarak incefilm formu alması sağlanarak üretilmiştir. Tezin ikinci bölümünün ise KNT ara yüzeyi entegre edilmiş kompozitlerin üretimi açıklanmıştır. Bu kapsamda, oluşan KNT BP ve KNT/HDPE filmleri, UHMWPE filmlerinin orta katmanına yerleştirilmiş olup, UHMWPE filmi üreticisi tarafından belirlenen sıcaklık ve basınç altında basılmıştır. Mekanik test için standarda uygun boyutlardaki kompozitler su jeti kullanılarak kesilmiştir. KNT ara yüzeylerine ve kompozitlere uygulanan ısıl ve morfolojik karakterizasyonlar ile gerçekleştirilen mekanik testler detaylı şekildedeğerlendirilmişlerdir. Kompozitlerin ara yüzey kesme dayanım ölçümü ASTM 2344D testine göre oda sıcaklığı ve kriyojenik sıcaklıkta ki bu sıcaklık LH2 sıcaklığıdır (77 K) gerçekleştirilmiştir. UHMWPE kompozitin ara yüzey kesme dayanımı oda sıcaklığında, , % 0.05 KNT ağırlık yüzdesindeki BP kullanılarak %9.5, % 0.065 KNT ağırlık yüzdesindeki BP ile % 6.4 ve KNT/HDPE film kullanılarak % 13 arttırılmıştır. Kriyojenik ortamda ise bu dayanım KNT/HDPE film entegrasyonu ile % 3.2 arttırılmıştır. Kriyojenik sıcaklıklara maruz kalmanın, KNT/HDPE filmi kristal yapısı üzerindeki etkisi ve KNT BP'ların polimer ile emdirilme kalitesi taramalı elektron kalorimetresi(DSC) ve termogravimetrik analiz (TGA) ile araştırılmıştır. Bu analizler sonucu malzemelerin kristal yapısı ile mekanik dayanımı arasında ilişki kurulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre polimer yapıya KNT eklemenin, çekirdeklenme alanları oluşturarak polimerin kristalinitede artışı sağladığı sonucuna varılmıştır. Bununlabirlikte, kriyojenik sıcaklıklara maruz kalmanın kristalinite oranında azalmaya sebep olduğu anlaşılmıştır. Kriyojenik şartlarda gerçekleştirilen testlerde gözlemlenen ara yüzey dayanımının iyileştirilmesindeki azalışın sebebi de krtistalinitenin azalmasıyla bağdaştırılmıştır. Morfolojik analiz çalışmalarında ise taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve ışık mikroskobuyla BP'ların ıslaklığı ve UHMWPE film ile yapışma kalitesi kontrol edilmiştir. Böylece, en etkin yapışmanın KNT/HDPE film arayüzeyi kullanılarak elde edildiği saptanmıştır ve bu sonuçlar da yüksek mekanik dayanım sonuçlarıyla desteklenmiştir. Brunauer, Emmett ve Teller (BET) analizi ile ise BP yüzey alanı hesaplanmış olup, yapı içerisindeki gözenek oranı araştırılmıştır. BET analizinden elde edilen veriler ile TGA hesaplamaları doğrulanmış ve desteklenmiştir. Metal alloys have dominated materials specifically in aerospace and transportation industry for cryogenic applications; however, the growing demand on weight reduction impels researchers to progressively replace metallic materials with polymer matrix composites (PMCs). Exposing to cryogenic temperatures such as 77 K for liquefied natural gas (LNG), 20 K for liquid hydrogen (LH2), and 2 K for liquid oxygen (LOX), causes a change in materials physical properties; therefore, selection criteria to operate in these temperatures are highly demanding to achieve thermal stability. According to reported studies, thermoset polymers become brittle when experiencedsuch low temperatures, which trigger the formation of cracks and delamination, thereby causes catastrophic failures of structure. To preclude such a brittle behavior of thermosets, thermoplastics are promising materials within their exceptional chemical resistance, ease of manufacture, thermal stability and recyclability as anenvironmentally friendly alternative material to nonrecyclable thermosets. The utilization of ultra-high molecular weight polyethylene (UHMWPE) owing to exceptional properties as high tensile strength, low density, protecting its strength even at low temperatures and high chemical resistivity has been studied in the thesis. On the contrary to other materials, UHMWPE films tend to protect the load carrying capability and become stronger at very low temperatures than room temperature as desired for cryogenic applications. Despite the excellent mechanical performance of UHMWPE films under tensile loading, low shear strength and modulus between UHMWPE plies have been reported. Reinforcing strategies including matrix toughening and interface toughening are mostly preferred to enhance interlaminar properties of laminated composites. The main drawback of matrix toughening is limited dispersion of reinforcing fillers into the matrix. Among the interface toughening strategies, the most common route is integrating nanomaterials to the structure without causing any weight penalty with efficient dispersion and distribution. Carbon nanotubes (CNTs) in a cylindrical form consisting of hexagonal lattice structure of carbons are widely used as reinforcing fillers. The intrinsic properties of CNTs resulting from high aspect ratio, chirality, and wall number are the predominant reasons of integrating CNTs to enhance performance of thermoplastics for wide range applications. For interface toughening, CNTs can be implemented through different methods such as directly growth of CNTs on fiber surface and interleaving paper-formed CNTs into the composite interface. Growth of CNTs on substrate requires expensive equipment and relatively long production time. Hence, herein, interface toughening by interleaving paperformed CNTs buckypapers (CNT BPs) has been studied, and will be named as CNT BP. The main motivation is to benefit from outstanding properties of CNTs such high strength-to-weight ratio, lightweight, foldability and being fabricated by relatively easier manufacturing process which is crucial to implement for industrial applications. The CNT interleaving technique also promotes increased life-time of composite by delaying formation and propagation of cracks and hindering delamination. In the experimental part, first, fabrication of CNT BPs as interleaves is described in detail. The first interlayer which is CNT BP is fabricated by dispersing multi-walled CNTs in ethanol then filtered under vacuum. The effect of CNT interface thickness on the mechanical properties of composite, particularly interlaminar shear strength (ILSS) is investigated. The variation on the CNT layer thickness is obtained by fabricating CNT BPs in different weight percentages which are 0.05, 0.065, 0.13 and 0.2. As an alternative to CNT BPs, the second type of CNT interlayer is fabricated by melt mixing method to achieve homogenously dispersed CNTs within the polymer. High density polyethylene (HDPE) granules are mixed with CNTs through twinscrew extruder at elevated temperature, then CNT/HDPE granules are heated and pressed to form thin film CNT/HDPE core layer. In the second chapter, the CNT core layer reinforced UHMWPE laminated composite fabrication details are described. CNT BP and CNT/HDPE films are placed at the mid-plane of UHMWPE films and composites are manufactured by hot press. Laminated composites are cut by water jet in certain dimensions as specified in the related mechanical test standard. Thermal and morphological characterizations of CNT core layers and composites, also mechanical tests of composites are assessed. Mechanical tests are performed according to ASTM 2344D standard to measure the interlaminar shear strength (ILSS) of composites at room and cryogenic environment which is LN2 temperature (77 K). Thermal characterizations of CNT films are performed by thermogravimetric analysis (TGA) and differential scanning calorimetry (DSC) to correlate relationship between mechanical performance of composites and the change in crystalline structure after exposed to cryogenic temperature and to evaluate impregnation quality of CNT BPs. The morphologic analyses which are scanning electron microscopy (SEM), optical microscopy and Brunauer, Emmett and Teller (BET) surface analysis reveal the impregnation qualities of CNT BPs. Specific surface area and porosity are calculated from BET results and the results are evaluated in conjunction with TGA results. The ILSS of UHMWPE composite is enhanced by the insertion of 0.05 wt% CNT BP by 9.5%, 0.065 wt% CNT BP by 6.4%, and melt mixed CNT/HDPE film by 13% at room temperature. At cryogenic temperature, ILSS is increased by 3.2% after CNT/HDPE film interleaving. 103