Search

Matematiksel modelleme öğretiminde en önemli konulardan biri matematiksel modelleme uygulamalarında öğretmenin sahip olması gereken pedagojik bilgidir. Ders uygulaması sırasında öğretmenin kullandığı müdahaleler ise pedagojik bilgisinin dışavurumudur. Bu sebeple matematiksel modelleme öğretiminde öğretmen rolünün tanımlanmasında belirleyici etkiye sahip olan öğretmen müdahaleleri araştırılması gereken önemli bir faktördür. Bu çalışmada matematiksel modelleme eğitimine katılan bir ortaokul matematik öğretmeninin eğitimden sonra sınıf içi matematiksel modelleme uygulamalarının birinde kullandığı müdahale türleri incelenmiştir. Sekizinci sınıf öğrencilerinden oluşan 20 kişilik bir sınıfta “Kavşak Düzenleme” probleminin (2 ders saati) uygulamasına ait videolar transkript edilmiş, gözlemci notları ve öğrenci çalışma kağıtları ile desteklenerek içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular öğretmenin en çok duyuşsal müdahaleler ile ortam ve etkileşime yönelik müdahalelerde bulunduğunu göstermektedir. Öğretmenin içeriğe yönelik müdahalelerden kaçınması, stratejik müdahalelerde bulunmaması ya da müdahale etmemesi ise öğretmenin modelleme sürecini etkilemek istememesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Öte yandan sunum ve değerlendirme aşamasında daha etkin olması modelleme sürecinde nerede nasıl müdahale edeceği konusunda tereddütler ve zorluklar yaşadığını desteklemektedir. Yapılan çalışmalar ve bu araştırmanın sonuçları matematiksel modellemenin öğretiminde öğretmenlerin özel bir pedagojik bilgiye sahip olmaları gerektiğini ortaya koymaktadır., The teachers' pedagogical understanding of modeling applications is one of the most critical issues in teaching mathematical modeling. The interventions used by the teacher during the implementation of the tasks are the mirror of their pedagogical knowledge. For this reason, teacher interventions, which have a decisive effect on defining the teacher's role in teaching mathematical modeling, are a crucial issue to investigate. This study examines the types of interventions used by a middle school mathematics teacher who completed professional development in mathematical modeling. The data was collected in an eighth-grade classroom consisting of twenty students. The mathematical modeling task, called Intersection Arrangement, was implemented for 2 hours, and both video and audio recordings were used to collect data. All recordings were transcribed and analyzed using the content analysis method, supported by observer notes and student worksheets. The results revealed that the teacher mostly had effective environmental and classroom interaction interventions. The teacher avoided having content-oriented or strategic interventions or did not intervene during the modeling process. These intervention types might be because of the teacher's unwillingness to affect the modeling process. On the other hand, the fact that the teacher was more active in the presentation and evaluation stage supports his hesitations and difficulties about where and how to intervene in the modeling process. The relevant literature and the results of this research show that teachers must have unique pedagogical knowledge in teaching mathematical modeling.

İmmün trombositopenik purpura (İTP), izole trombositopeni ile kendini gösteren hematolojik bir hastalıktır. Etiyolojisinde son bir aydaki viral enfeksiyonlar sıklıkla bulunur. COVİD-19 enfeksiyonu sonrası çeşitli hematolojik komplikasyonların yanı sıra ITP gelişimi de görülebilmektedir. Bu yazıda COVİD-19 enfeksiyonu sırasında teşhis edilen ve kanama bulgusu olmayan bir çocuk akut ITP olgusu sunulmaktadır., Immune thrombocytopenic purpura (ITP) is a hematological disease manifested by isolated thrombocytopenia. Viral infections in the last month are often found in its etiology. After COVID-19 infection, various hematological complications can be seen, as well as the development of ITP. In this article, a case of pediatric acute ITP who was diagnosed during COVID-19 infection and had no signs of bleeding is presented.

Öz: Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk; Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, Dijital ebeveynlik, dijital oyun, erken çocukluk, With the changing living conditions and developing technology, digital parenting has become a noteworthy concept. Opening their eyes in a digital world, children have started to meet their needs such as games with digital games. The aim of this study is to examine parents' digital awareness levels and their views on the effects of digital games at an early age in terms of demographic variables. The quantitative research method was adopted in the study, and the model of the research is the factorial pattern, one of the multivariate designs that aims to reveal the effects of multiple independent variables together. The research group consists of 523 parents selected from the parents of children between the ages of 3-8, using the random sampling method. MANOVA was applied for nine dependent variables and five independent variables in the study. Result of the research, the digital awareness levels of parents differ only in the risk protection sub-dimension according to the number of children parents have. The digital awareness levels of parents differ only in the risk protection sub-dimension according to the number of children parents have. The digital awareness levels of parents differ significantly in the sub-dimensions of protection from risks, efficient use and digital neglect according to the independent variable of the type of game their children prefer to play. Parental awareness levels regarding the effects of digital games on their children at an early age show a significant difference according to the independent variables of the age when children start playing digital games and the type of game their children prefer to play. Parental awareness levels about the effects of digital games on their children at early ages differ significantly only in the social sub-dimension according to the age when children start playing digital games. Parental awareness levels regarding the effects of digital games on their children at an early age differ significantly according to the independent variable of the type of game their children prefer to play, with fun, physical, social and emotional sub-dimensions.

As the title of the book points out, Will Self’s Dorian: An Imitation, (2002) is an imitation of Oscar Wilde’s The Picture of Dorian Gray written in the 19th century. Self brings a new dimension to Wilde’s characters, storyline and motifs adapting them to the 20th century. Clearly, there is a strong relationship between the way the previous and latter versions have been written. As the keystone idea of intertextuality is to form the texts’ meanings with regard to another text, it is debateable how and how much intertextually is present in both these texts in order for the reader to be able to make full sense of the writer’s intended meanings. The main purpose of this dissertation is to elucidate the intertextual relationship between Oscar Wilde’s The Picture of Dorian Gray and its updated and retold version Will Self’s Dorian: An Imitation by comparing, contrasting and examining their interconnectedness and interdependence with each other and other works. Therefore, the reader will have a better understanding of these texts. Intertextuality, as a concept is redefined in the light of important theoreticians’ points of view and their contributions to the theory are clearly demonstrated by analysing their various interpretations, their history and development. Then intertextuality is applied as a methodological tool to both novels. The resulting findings clarify and exemplify how both authors use intertextuality to shape their texts by labelling different kinds of intertextual relations with each other and with other texts. Kitabın başlığında da belirtildiği üzere, Will Self’in Dorian: An Imitation, (2002) adlı kitabı Oscar Wilde’ın 19. yüzyılda yazmış olduğu The Picture of Dorian Gray adlı kitabının bir öykünmesidir. Self, Wilde’ın karakterlerini, olay örgüsünü ve temasını 20. yüzyıla uyarlayarak yeni bir boyut getirmektedir. Önce ve sonra yazılan versiyonlarının arasında güçlü bir ilişki olduğu açıkça görülmektedir. Metinlerarasılığın temel ilkesi metinlerin anlamlarının diğer metinlerle olan ilişkilerine göre şekillenmek olduğundan dolayı, okuyucunun yazarın amaçladığı anlamları tam anlamıyla anlayabilmesi için her iki romanda da metinlerarasılığın nasıl ve ne kadar bulunduğu farklı yorumlara açıktır. Bu tezin temel amacı, Oscar Wilde’ın The Picture of Dorian Gray kitabı ile güncellenmiş ve yeniden anlatılmış versiyonu olan Will Self’in Dorian: An Imitation kitabının birbirleriyle ve diğer çalışmalarla olan bağlantılarını ve karşılıklı bağımlılıklarını karşılaştırarak zıt yönlerini inceleyerek aralarındaki metinlerarası ilişkiyi aydınlatmaktır. Böylelikle okuyucu bu metinleri daha iyi anlayacaktır. Kavram olarak metinlerarasılık önemli teorisyenlerin bakış açıları ışığında yeniden tanımlanır ve teoriye olan katkıları teorinin tarihinin, gelişiminin ve farklı anlamları analiz ederek açık bir şekilde gösterilir. Her iki romana da metodoloji olarak metinlerarasılık uygulanır. Elde edilen bulgular, her iki yazarın da birbirleriyle ve diğer metinlerle farklı türdeki metinlerarası ilişkileri tanımlayarak metinlerini şekillendirmek için metinlerarasılık yöntemini nasıl kullandığını açıklığa kavuşturur ve örneklendirir.

Kitabın başlığında da belirtildiği üzere, Will Self'in Dorian: An Imitation, (2002) adlı kitabı Oscar Wilde'ın 19. yüzyılda yazmış olduğu The Picture of Dorian Gray adlı kitabının bir öykünmesidir. Self, Wilde'ın karakterlerini, olay örgüsünü ve temasını 20. yüzyıla uyarlayarak yeni bir boyut getirmektedir. Önce ve sonra yazılan versiyonlarının arasında güçlü bir ilişki olduğu açıkça görülmektedir. Metinlerarasılığın temel ilkesi metinlerin anlamlarının diğer metinlerle olan ilişkilerine göre şekillenmek olduğundan dolayı, okuyucunun yazarın amaçladığı anlamları tam anlamıyla anlayabilmesi için her iki romanda da metinlerarasılığın nasıl ve ne kadar bulunduğu farklı yorumlara açıktır. Bu tezin temel amacı, Oscar Wilde'ın The Picture of Dorian Gray kitabı ile güncellenmiş ve yeniden anlatılmış versiyonu olan Will Self'in Dorian: An Imitation kitabının birbirleriyle ve diğer çalışmalarla olan bağlantılarını ve karşılıklı bağımlılıklarını karşılaştırarak zıt yönlerini inceleyerek aralarındaki metinlerarası ilişkiyi aydınlatmaktır. Böylelikle okuyucu bu metinleri daha iyi anlayacaktır. Kavram olarak metinlerarasılık önemli teorisyenlerin bakış açıları ışığında yeniden tanımlanır ve teoriye olan katkıları teorinin tarihinin, gelişiminin ve farklı anlamları analiz ederek açık bir şekilde gösterilir.Her iki romana da metodoloji olarak metinlerarasılık uygulanır. Elde edilen bulgular, her iki yazarın da birbirleriyle ve diğer metinlerle farklı türdeki metinlerarası ilişkileri tanımlayarak metinlerini şekillendirmek için metinlerarasılık yöntemini nasıl kullandığını açıklığa kavuşturur ve örneklendirir. As the title of the book points out, Will Self's Dorian: An Imitation, (2002) is an imitation of Oscar Wilde's The Picture of Dorian Gray written in the 19th century. Self brings a new dimension to Wilde's characters, storyline and motifs adapting them to the 20th century. Clearly, there is a strong relationship between the way the previous and latter versions have been written. As the keystone idea of intertextuality is to form the texts' meanings with regard to another text, it is debateable how and how much intertextuality is present in both these texts in order for the reader to be able to make full sense of the writer's intended meanings. The main purpose of this dissertation is to elucidate the intertextual relationship between Oscar Wilde's The Picture of Dorian Gray and its updated and retold version Will Self's Dorian: An Imitation by comparing, contrasting and examining their interconnectedness and interdependence with each other and other works. Therefore, the reader will have a better understanding of these texts. Intertextuality, as a concept is redefined in the light of important theoreticians' points of view and their contributions to the theory are clearly demonstrated by analysing their various interpretations, their history and development. Then intertextuality is applied as a methodological tool to both novels. The resulting findings clarify and exemplify how both authors use intertextuality to shape their texts by labelling different kinds of intertextual relations with each other and with other texts. 67

In this study, 3 existing digital TV platforms in Turkey are selected and their usability is analyzed. These different Digital TV platforms are compared in terms of their usability criteria. In this context, fourteen decision makers evaluate three different Digital TV platforms. The usability criteria used in Digital TV platforms evaluation is created one categorie: performance expectations. The best alternative is determined with a multi-criteria decision making method which is Analytical Hierarchy Process (AHP).

Günümüzde kürelleşme ve rekabet kullanıcı odaklı tasarımı gerektirmektedir. Son yıllarda kullanılabilirlik çok önemli bir konu haline gelmiştir. Kullanıcı perfomansı ile birlikte kullanıcı memnuniyeti düşünüldüğünde, kullanılabilirlik bugünün rekabetçi pazarında ürün başarasını belirleyen anahtarlardan birisidir. Bu çalışmada Dijital TV platformlarının seçilme nedeni kullanılabilirlik konusunun platformlar için de esas olmasıdır. Platformlarla yakın etkileşimde olan kullanıcılar için kullanılabilir bir dijital platform tasarlamak çok önemlidir. Bu çalışmada 3 farklı Dijital TV platformu seçilmiş ve onların kullanılabilirliği incelenmiştir. Farklı Digital TV platformlarının kullanılabilirliği karşılaştırılmıştır. Bu bağlamda, 14 kullanıcı (karar verici) bu platformları değerlendirmiştir. Dijital TV platformlarını değerlendirmede performans beklentileri kullanılmıştır. En iyi alternatif çok kriterli karar verme yöntemi olan Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ile belirlenmiştir Globalization and the competition necessitate the user-oriented design today. In the last years, usability has become a very important research subject. Usability, considering user satisfaction along with the user performance, is one of the key factors in determining the success of a product in today's competitive market. Digital TV platforms are selected for this study since usability is highly important for them. Designing a usable Digital TV platform is extremely important for users who have close interaction with them. In this study, 3 different Digital TV platforms are selected and their usability is analyzed. Different Digital TV platforms are compared in terms of their usability. In this context, fourteen users (decision makers) evaluate three different Digital TV platforms. The usability criteria used in Digital TV platforms evaluation is created one category: performance expectations. The best alternative is determined with a robust multi-criteria decision making method that is Analytic Hierarchy Process (AHP). 49

İstihdam oranındaki artıs¸ ve sosyo-ekonomik gelişmeler ev dışı yemek alışknalığına paralel bir büyümeye sebebiyet vermektedir. Bu büyüme restoran ve fast food işletmelerini tüketicilerin davranışlarını derinlemesine inceleme ve bu doğrultuda aksiyonlar alma konusunda motive etmektedir. Bu araştırma işletmelere tüketicilerin içecek tercihlerini etkileyen faktörler hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Tüketicilerin satın alma süreçleri demografik özelliklere ve tüketim alışkanlıklarına göre değişiklik gösterdiği için bu faktörlerin satın alma kararı üzerindeki etkilerini anlamak işletmelerin başarılı olmasında büyük önem taşımaktadır. Bu etkileri açıklamak için tanımlayıcı araştırma yöntemi kullanılmıştır. Literatür araştırması ve tanımlayıcı araştırma yöntemi sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda tüketicilerinin demografik özellikleri ve tüketim alışkanlıkları ile içecek tercihlerinde marka, menü ve promosyonlara olan yaklaşımları arasındaki ilişkileri ortaya koyan hipotezler geliştirilmiş ve test edilmiştir.İstatistiksel analizlerin sonucunda tüketicilerin satın alma süreçlerini etkileyen faktörlerler ile ilgili kapsamlı açıklamalar sunulmuştur. The increase in employment rate and socio-economic development lead to the growth of the habit of eating outside the home. This motivates restaurants and fast food businesses to examine the behavior of consumers and take actions in this direction. This research aims to provide insights to businesses about what affects consumers' beverage preferences. Since consumer behaviors during purchasing processes vary regarding to their demographic characteristics and consumption habits, understanding the effects of these factors on purchase decision is a milestone in the success of a business. To clarify their effects, descriptive research is used in this study. According to findings obtained by literature review and descriptive research, hypotheses about the relation between consumer's approaches to brands, menus and promotions in beverage preferences and their demographic characteristics and habits of eating outside the home have been developed and tested. The results of our statistical analysis provide a comprehensive explanation about the influencing factors of consumers purchase decision. 125

In this study; density, kinematic viscosity, calorific value, flash point and water content of methyl ester produced from cottonseed oil (CO) were determined under varying blend ratio with ultimate euro diesel fuel, also density and kinematic viscosity were investigated at different temperatures. Six different fuel blends (3%, 5%, 10%, 25%, 50% and 75% by volume blending with diesel), cottonseed oil methyl ester (COME), cottonseed oil and diesel were used for experiments. Density of samples was measured 0-93oC interval with 5oC increments and kinematic viscosity of samples was measured 298.15-373.15 K interval with 5 K increments. All of the measurements were performed at 20oC room temperatures. It is found that; density, kinematic viscosity, calorific value, flash point and water content of cottonseed oil are 921.50 kg/m3, 31.347 mm2/s, 39.278 MJ/kg, 237oC and 232.90 mg/kg, respectively. For cottonseed oil methyl ester, they are 884.75 kg/m3, 4.713 mm2/s, 39.254 MJ/kg, 171oC and 499.19 mg/kg, respectively. The densities of each fuel sample decreased linearly with increasing temperature. But the kinematic viscosities of each fuel sample decreased exponentially with increasing temperature. In addition experimental results, the most commonly used prediction models were used to calculate the density and kinematic viscosity varying with temperature and blend ratio. Also calorific value, flash point and water content were correlated.Özet: Bu çalışmada; pamuk tohumu yağından (CO) üretilen metil ester içeriğinin yoğunluğu, kinematik viskozitesi, kalorifik değeri, parlama noktası ve su içeriği Euro dizel yakıtı ile çeşitli karışım durumlarında belirlenmiştir ve yoğunluk ile kinematik viskozite değeri farklı sıcaklıklarda incelenmiştir. Altı farklı karışım (dizel yakıtla hacimsel oranda %3, %5, %10, %25, %50 ve %75) pamuk tohumu metil esteri (COME), pamuk tohumu yağı ve dizel deneylerde kullanılmıştır. Numunelerin yoğunlukları 0-93 oC aralığında 5 oC artışlarla ölçülmüştür ve kinematik viskozite değerleri 298.15-373.15 K aralığında 5 K’lik artışlarla ölçülmüştür. Bütün ölçümler 20 oC oda sıcaklığında gerçekleştirilmiştir. Pamuk tohumu yağının yoğunluk, kinematik viskozite, kalorifik değer, parlama noktası ve su içeriğinin sırasıyla 921.50 kg/m3, 31.347 mm2/s, 39.278 MJ/kg, 237oC ve 232.90 mg/kg olduğu bulunmuştur. Pamuk tohumu yağı metil esteri için bu değerler sırasıyla 884.75 kg/m3, 4.713 mm2/s, 39.254 MJ/kg, 171oC ve 499.19 mg/kg olarak bulunmuştur. Her numunenin yoğunluğu sıcaklık ile doğrusal orantılı şekilde azalmıştır. Fakat numunelerin kinematik viskozite değerleri artan sıcaklığa bağlı olarak eksponansiyel biçimde azalmıştır. Deneysel sonuçlara ek olarak sıcaklığa ve karışım oranına bağlı şekilde yoğunluk ve kinematik viskozite değerleri sıkça kullanılan tahmin modelleri ile hesaplanmıştır. Ayrıca kalorifik değerler, parlama noktaları ve su içerikleri de matematiksel olarak ilişkilendirilmiştir.

Artan nüfus ile birlikte konut ihtiyacı da artmıştır. Konut ihtiyacını karşılamak için; bina yapım tekniklerinin de gelişim göstermesi ile birlikte çok katlı konutların sayılarının gün geçtikçe arttığı gözlenmiştir.Artan çok katlı konut sayıları ile birlikte yapılardaki bina performansının zaman içerisinde gelişim ve değişimi gözlenmiştir. Tezin amacı;13-25 kat arasındaki çok katlı konutlardaki performans gelişmini ; sürdürülebilirlik ,deprem dayanımı ve engelli erişimi kavramları üzerinden 1980-1990,1990-2000,2000-2013 dönmlerinde örnekler üzerinden incemektir With the increasing population globally, the need for housing increased rapidly. In order to satisfy the need in housing, number of multistory housing buildings have increased with the advancements in construction and architectural design techniques. Accordance with the advancements in technology, the needs of the individuals and the concepts of house have been altered. The multistory residential buildings have differ in order to satisfy the needs of the tenants in respect to the specific time periods; 1980 to 1990, 1990 to 2000, and 2000-2013.The purpose of this dissertation is to investigate and compare the 13-25 story residential buildings' sustainability, earthquake durability and accessibility factors within their respected time period.According to the findings of this thesis, the advancements in sustainability, earthquake durability and accessibility has increased rapidly over the recent years and the factors determine said increase has been witnessed in various case studies. 163

Although a number of studies regarding internet sites relating to the tourism industry and Turkey's thermal sources have been conducted worldwide, none have been found that deal specifically with thermal hotels and their usage of Internet as a marketing tool. The purpose of this study was to evaluate thermal hotels websites and determine the use or non use of the Internet as a marketing tool by thermal hotels in Turkey. This study outlines that the thermal hotels in Turkey do not currently use the Internet as a productive marketing tool. This study also suggests some solutions to thermal hotel managers for successful cyber tourism marketing, including the establishment of a website, on-line booking, customer support and general cyber marketing on the Web. Limitations and further research are also explored.

ÖZTELEKOMÜN KASYON ER Ş M UZMAN AĞ S STEMLERŞAH N, SedaBu tez çalışmasının temel amacı, farklı özelliklerde telekomünikasyonerişim sistemlerinin kullanılması ile ana telekomünikasyon hattından sonkullanıcılara ulaşımı sağlayan Telekomünikasyon Erişim Uzman Sisteminikurmaktır. Telekomünikasyon Erişim Sistemlerinin kuruluş aşamasında genelolarak kablolu ve kablosuz genişband telekomünikasyon erişim sistemleri veonların alt konuları çalışılmıştır. Bütün sistemler sistem yapısı, veri kapasitesi,iletişim mesafesi, güvenilirlik ve çeşitli uygulamalarının özelliklerine görearaştırılmış ve karşılaştırılmıştır. Uzman sistem tarafından en uygun genişbanderişim sistemi bulunup telekomünikasyon ağ sisteminin istek ve şartlarına göre enuygun sistem seçilerek ana sistem yapılandırılmış ve uzman sistem bir uzmansistem dizayn programı kullanılarak oluşturulmuştur. ABSTRACTEXPERT SYSTEMS IN ACCESS TELECOMMUNICATIONNETWORKSŞAH N, SedaThe main purpose of this thesis is to construct an expert system whichprovides connections between backbone (telecommunication network) and manyend-users by using different broadband access systems. Generally, Wireway andWireless Access Systems and their sublevels are studied in the creation phase ofaccess telecommunication networks. All of these systems are explored andcompared depending on their properties such as architecture of the system,information rate, communication distance, security and features of variousapplications. The main system is designed as an expert system to find out thepossible broadband access solutions and to select optimum access systemdepending on telecommunication networks? demands and conditions and theexpert system is constructed by an expert system building tool. 184