82 results on '"Yılmaz, Elif"'
Search Results
2. Eski Hasankeyf ve Yeni Hasankeyf Konutlarının Ekolojik Mimarlık Kriterleri Kapsamında Karşılaştırılması
- Author
-
Yılmaz, Elif, AYÇAM, İDİL, and KALAK, MAZLUM
- Published
- 2022
3. Covid-19 salgınında mutluluk hedefli alışveriş davranışları
- Author
-
Yılmaz, Elif, Esen Yıldırım, İlknur, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and İstatistik Anabilim Dalı
- Subjects
COVID-19 (Hastalık) ,COVID-19 (Disease) ,Economic aspects ,Ekonomik yönleri - Abstract
Mart 2020’den itibaren dünyada ve Türkiye’de yaşamın her alanında etkili olan COVID-19 salgını, tüketici tercihlerinde ve alışveriş alışkanlıklarında da önemli değişimlere yol açmıştır. Salgın sürecinin, özellikle karantina dönemlerinin, internet kullanımının artmasına, online alışverişin ve kargo/kurye hizmeti talebinin yaygınlaşmasına zemin hazırladığı bilinmektedir. Bu çalışmada; COVID-19 salgınının ekonomik, sosyal, psikolojik vb. boyutlarda ortaya çıkan güçlüklerle baş etmede alışverişin, özellikle de zaruri ihtiyaç kategorisinde olmayan alışverişlerin yeri, kapsamı ve bireyler üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Mutluluk hedefli alışveriş davranışlarını tespit etmek amacıyla bir online anket aracılığıyla tüketicilerin görüşlerine başvurulmuştur. 482 gönüllü katılımcıdan derlenen veri seti; kantitatif ve kalitatif analiz teknikleri ile incelenmiştir. Salgın döneminde satın alma davranışlarındaki değişimler, COVID-19 salgınına özel mutluluk hedefli ürün tercihleri, alışveriş kanalı tercihleri vb. tespit edilmiş; katılımcıların demografik özellikleri ile ilişkilendirilerek analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında, COVID-19 salgınının alışveriş kanalı tercihlerinde ve tüketicilerin satın alma davranışlarında kalıcı değişimlere yol açtığı anlaşılmış; bu salgına has ürün tercihleri tespit edilmiştir. The COVID-19 epidemic, which has been effective in all areas of life in the world and in Turkey since March 2020, has also led to significant changes in consumer preferences and shopping habits. It is known that the epidemic process, especially the quarantine periods, has paved the way for the increase in internet usage and the spread of online shopping and cargo/courier service demand. In this study; The economic, social, psychological, etc. of the COVID-19 epidemic. In this study, the place, scope and impact of shopping on individuals, especially those that are not in the category of essential needs, are discussed. In order to determine happiness-targeted shopping behaviors, consumers' opinions were sought through an online survey. The data set compiled from 482 volunteer participants; analyzed with quantitative and qualitative analysis techniques. Changes in purchasing behaviors during the epidemic, happiness-targeted product preferences specific to the COVID-19 epidemic, shopping channel preferences, etc. detected; analyzed by associating with the demographic characteristics of the participants. Within the scope of the study, it was understood that the COVID-19 epidemic caused permanent changes in shopping channel preferences and purchasing behaviors of consumers; product preferences specific to this epidemic have been determined.
- Published
- 2022
4. Çocuklar için kendini tanımlama ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması ve geçerlik-güvenirlik çalışması
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yıldız Yılmaz, Nihal, Örnek Tabaru, Gizem, Yılmaz, Elif, Yıldız Yılmaz, Nihal, and Örnek Tabaru, Gizem
- Subjects
Self-Concept ,Self-Description ,Kendini Tanımlama ,Benlik Algısı ,Reliability ,Güvenirlik ,Validity ,Geçerlik - Abstract
The study aims to analyze the validity and reliability of the Self-Description Questionnaire-Infants Testing (SDQ-I) developed by Marsh, Craven and Debus (1991) in order to evaluate the self-concept of 6-9 age groups. The participants of the study, designed in survey model, consisted of 2ndand 3rdgrade 417 students, 6-9 age groups in 2017-2018 academic year in Karaman. Validity of the SDQ-I, consists of sixty-four items and 8 sub-scales, is investigated according to the content validity (through expert opinion and item analysis) and the construct validity (through confirmatory factor analysis and constructive validity). Reliability of the test is investigated according to the internal consistency (Cronbach’s Alpha); calculating item test total correlation coefficients, testing and re-testing intermittently. The up-down 27% group comparisons are used to determine the discrimination of the items. After the analysis, it was found that the SDQ-I is a valid and reliable instrument for the children aged 6-9 years Araştırmada 6-9 yaş grubu ilkokul öğrencilerinin benlik algılarını değerlendirmek amacıyla Marsh, Craven ve Debus (1991) tarafından geliştirilen Çocuklar için Kendini Tanımlama Ölçeği’nin (Self Description Questionnaire-Infants Testing) Türkçeye uyarlaması yapılarak geçerli-güvenilir bir ölçme aracı olarak alan yazına kazandırmak amaçlanmaktadır. Genel tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 eğitim öğretim yılında Karaman’da öğrenim gören 2. ve 3. sınıf 6-9 yaş grubu 417 öğrenciden oluşmaktadır. Altmış dört maddeden ve 8 alt boyuttan oluşan Çocuklar için Kendini Tanımlama Ölçeği’nin dilsel eşdeğerliği sağlanmış; geçerlik analizlerinde kapsam geçerliği için uzman görüşü; yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve dış ölçüt geçerliği test edilmiştir. Güvenirliği için Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı, madde test toplam korelasyon katsayıları, test-tekrar test korelasyon katsayısı hesaplanmış ve madde ayırt ediciliği için alt-üst %27’lik grup karşılaştırmaları yapılmıştır. Tüm analizler sonucunda Çocuklar için Kendini Tanımlama Ölçeği’nin 6-9 yaş grubu çocuklar için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu saptanmıştır.
- Published
- 2021
5. Su ayrışmasından kaynaklanan elektrokatalitik hidrojen evrimi reaksiyonları için elektro-eğirilmiş heteroyapılı nanoliflerin tasarımı, sentezi ve uygulaması
- Author
-
Yılmaz, Elif Begüm and Tuncel, Dönüş
- Subjects
Electrospinning ,Nickel ,Nanofibers ,Heterostructure ,Reduced graphene oxide ,Water splitting ,Hydrogen evolution reaction - Abstract
Cataloged from PDF version of article. Thesis (Master's): Bilkent University, Department of Materials Science and Nanotechnology, İhsan Doğramacı Bilkent University, 2021. Includes bibliographical references (pages 73-83). Environmental problems and climate changes have increased the importance of studies on the development of sustainable and clean energy methods that can be an alternative to energy production technologies using fossil fuels in recent years. Green hydrogen is environmentally friendly and a high-capacity energy carrier, as it does not cause any toxic by-products during its production. For this reason, attempts are being made to increase the efficiency of green hydrogen produced from water splitting. Development of the catalytic activities and stability of electrocatalysts has gained great importance in order to increase the performance of the hydrogen evolution reaction (HER). This study examines the effect of Ni/NiO-reduced graphene oxide catalysts fabricated in the form of heterostructured fibers by electrospinning on their intrinsic and extrinsic activities and their performance for HER. In order to examine the stability, activity and kinetics of the synthesized electrocatalyst, studies such as linear sweep voltammetry (LSV), electrochemical impedance spectroscopy (EIS), chronoamperometry (CA), were carried out and Tafel curves were interpreted. It has been observed that the optimal electrocatalyst exhibits outstanding electrocatalytic performance with an over potential of -212 mV at 10 mA cm-2, and a Tafel slope of 90.6 mV dec-1 in alkaline electrolyte. Morphological and structural characterizations of electrocatalysts were investigated using X-ray diffraction (XRD), fourier transform infrared spectroscopy (FT-IR), scanning electron microscopy (SEM), X-ray photoelectron spectroscopy (XPS), Raman spectroscopy, and transmission electron microscopy (TEM) methods. by Elif Begüm Yılmaz M.S.
- Published
- 2021
6. Sultan II. Abdülhamid döneminde sicill-i Ahval kayıtlarına göre Burdurlu kamu görevlileri ve faaliyetleri (1879-1909)
- Author
-
Yılmaz, Elif Yasemin, Tarih, Tunç, Salih., and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Abstract
Klasik dönemin bürokrasi anlayışına bakılırsa kalemiye, seyfiye ve ilmiye olmak üzere üç ana unsurdan oluşmaktaydı. Zaman içerisinde değişen şartlar Osmanlı Devleti'ni etkilemiş ve etkileşim sonucunda reformlar yapmaya yöneltmiştir. Özellikle yönetim alanında reformlar yapılmıştır. II. Mahmut döneminde bakanlıklar ve Tanzimat devrinden İkinci Meşrutiyet'e kadar çeşitli kurumlar oluşturulmuştur. Bakanlıklar ve kurumlar altında çalışan memurlar istihdam edilmiştir. Zaman içerisinde özellikle II. Abdülhamid devrinde bürokrasi anlayışı değişmiş ve sistematik bir bürokrasi anlayışı yerini almıştır. Bu sistematik düzen, 1879 yılında II. Abdülhamit devrinde Dâhiliye Nezareti'ne bağlı Sicill-i Ahvâl Komisyonu kurulmuş ve zaman içerisinde gelişmiştir. Bunun nedeni Tanzimat Devri'nden II. Meşrutiyet'e kadar devlet kurumlarında çalışan memur sayısının artışı ve bu durum neticesinde denetim açısından yaşanan sorunlardır. Bu sorunların ortadan kalkması için Sicill-i Ahvâl Defterleri oluşturulmuş ve memurlara yazdırılmıştır. Sicill-i Ahvâl Defterleri, birinci el kaynak olma özelliği taşımaktadır. Memurun adı, varsa lakabı, baba adı, doğum tarihi ve yeri, eğitim durumu, yabancı dil ve dillere aşina olduğu veya kitâbet tekellüm ettiği, varsa matbu eseri, kaç yaşında işe başladığı nerelerde ve hangi kurumlarda görev aldığı, maaş miktarı, çalıştığı süre içerisinde aldığı nişan, berat, ödül ve ceza vs. durumlar deftere kaydedilmiştir. Bu bilgilerin yazıldığı belgeye Terceme-i Hâl varakası denilir. Resmi belge (varaka) olarak geçen belgeler memurların durumları açısından işlerlik sağlamıştır. Bunun yanı sıra hem özgeçmiş (biyografik) hem de dönemin sosyo-ekonomik durumu açısından Osmanlı Devleti'nin ve memurun doğmuş olduğu yörenin durumunu yansıtmaktadır. 1879-1909 arası tutulan sicil kayıtları defter şeklinde tutulurken 1909 ve sonrası dosya sistemine geçilmiştir. Bu amaçla Burdur Sancağı'nın tarihsel sürecini ve diğer özellikleri, Osmanlı bürokrasisini ve Sicill-i Ahvâl defterlerine göre Burdur doğumlu kamu memurlarının faaliyetleri ele alınmıştır.
- Published
- 2021
7. Elektrospinning yöntemi ile silika aerojel ve polikaprolakton nanoliflerin üretimi
- Author
-
Yılmaz, Elif Burcu, Ceylan, Muhammet, Topcu, İsmail, and Enstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mücevherat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
TA 418.9.F5/Y55 ,Nanofibers ,Silica gel ,Aerogels ,Nanoyapılı malzemeler ,Nanotechnology ,Nanostructured materials ,Nanoteknoloji - Abstract
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Ticaret Üniversitesi -- Kaynakça var. ÖZET Nanoteknoloji, maddenin atomik, moleküler ayrıca supramoleküler seviyede kontrolüdür. Bu alanda yapılan çalışmalar son on yılda hızlı ilerlemeler kaydetti. Elekrospinning yöntemiyle nanolif üretimi bu alandaki dikkat çekici noktalardan biridir. Bu çalışmada, 700-800 gr/m2'lik düşük yoğunlukları ve 165 ° yüzey temas açısında süperhidrofobik özelliklere sahip sol-jel yöntemiyle elde edilen silika aerojelleri kullanılmıştır. Polikaprolakton (PCL)-Silika Aerojel Nanolifler, elekrospinning yöntemiyle üretilmiştir. Çözeltilerin hazırlanması sırasında kullanılan AC-CL ve MET-CL çözücü grupları kullanılarak polimerik çözeltiler elde edilmiştir. Bu çözeltilere %0,5, %1, %2 ve %4 oranında silika aerojel eklenerek nanolifler elde edilmiştir. Çalışma kapsamında iki farklı çözücü grupları arasındaki farklar incelenmiştir. Ek olarak, çekme testi, SEM, FTIR, DTA/TG ve BET gibi bir dizi malzeme testi yapılmıştır. Genel olarak, yüksek yüzey alanı özelliğine sahip elde edilen süperhidrofobik nanolifler, güneş cihazları, güneş havuzları, sensörler ve kapasitörler dahil olmak üzere birçok alana uygulanan malzemelerin tasarımında kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Elektrospinning, nanolif, polikaprolakton, silika aerojel, sol-jel. ABSTRACT Nanotechnology is the control of matter at the atomic, molecular, and supramolecular level. The field of nanotechnology has seen rapid advancements over the last decade. Nanofiber production through the method of electrospinning is one of the attraction points in this area. The Nanofibers, prepared with nano-sized additives, particularly with polymer, have an extensive range of usages. This study utilizes silica aerogels obtained by the sol-gel method due to their low density of 700-800 gr/m2 and superhydrophobic property at the surface contact angle of 165°. Polycaprolactone (PCL)-Silica Aerogel Nanofibers were attained by adding 0. 5%,1%, 2%and 4% of previously produced aerogels to the Nanofibers formed by electrospinning. This paper correspondingly examined the differences between AC-CL and MET-CL solvent groups being utilized during the preparation of the solutions. In addition to this examination, series of material tests were conducted, such as tensile test, SEM, FTIR, DTA/TG, and BET. Overall, the resultant superhydrophobic Nanofibers with a property of high surface area can be utilized in the design of materials applied to many areas, including solar devices, solar pools, sensors, and capacitors. Keywords: Elekrospinning, nanofiber, polycaprolactone, silica aerogel, sol-gel. İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER . i ÖZET. iii ABSTRACT . iv TEŞEKKÜR . v ŞEKİLLER . vi ÇİZELGELER . viii SİMGELER VE KISALTMALAR . ix 1. GİRİŞ . 1 2. LİTERATÜR ÖZETİ . 4 3. AEROJELLER . 7 3. 1. Karbon Aerojeller . 7 3. 2. Organik Aerojeller . 7 3. 3. İnorganik Aerojeller . 8 3. 4. Silika Aerojeller . 8 3. 4. 1. Silika aerojellerin özellikleri . 8 3. 4. 1. 1. Yoğunluk . 8 3. 4. 1. 2. Optik özellik . 9 3. 4. 1. 3. Termal özellik . 10 3. 4. 1. 4. Hidrofilik . 10 3. 4. 2. Silika aerojelin kullanım alanları . 12 3. 4. 2. 1. Isı yalıtımı . 13 3. 4. 2. 2. Optik uygulamalar . 14 3. 4. 2. 3. Akustik ve mekanik uygulamalar . 15 3. 4. 2. 4. Elektriksel . 15 3. 5. 1. Silika aerojellerin üretim yöntemi . 16 4. SOL-JEL YÖNTEMİ . 17 4. 1. Sol- Jel Basamakları . 17 4. 2. Sol-jel Yönteminin Avantaj-Dezavantajları . 18 5. POLİKAPROLAKTON (PCL) . 20 5. 1. Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri . 20 6. ELEKTROSPINNING . 23 6. 1. Elektrospinning Tarihçesi . 23 6. 2. Elektrospinning İşlemi . 24 6. 3. Elektrospinning Parametreleri . 25 6. 3. 1. Sistem parametreleri . 25 6. 3. 1. 1. Polimer ve çözücü türleri . 25 6. 3. 1. 2. Polimerlerin Viskozitesi, İletkenliği ve Yüzey Gerilimi . 26 6. 3. 2. İşlem parametreleri . 26 6. 3. 2. 1. Elektrik potansiyeli, akış hızı, polimer konsantrasyonu ve moleküler ağırlık . 26 6. 3. 2. 2. Jet ve kollektör arasındaki mesafe . 27 6. 3. 2. 3. Bölmedeki sıcaklık, nem ve hava hızı etkileri. . 27 7. NANOLİFLER . 28 7. 1. Nanoliflerin Özellikleri . 28 7. 2. Nanoliflerin Uygulama Alanları . 28 7. 2. 1. Biomedikal . 29 7. 2. 2. Sensörler . 30 7. 2. 3. Enerji . 31 7. 2. 4. Elektronik ve optik kullanım alanları . 32 7. 2. 5. Filtrasyon . 32 7. 2. 6. Kozmetik . 33 7. 2. 7. Akıllı kumaşlar ve koruma kıyafetleri . 33 8. MALZEME VE METHOD . 34 8. 1. Malzeme . 34 8. 2. Method . 34 8. 2. 1. Silika aerojel üretimi . 34 8. 2. 2. Silika aerojel katkılı PCL nanoliflerin üretimi . 38 8. 2. 3. Titanyum Dioksit üretimi . 39 8. 2. 4. TiO2 katkılı PCL nanoliflerin üretimi . 41 9. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA . 43 9. 1. Silika Aerojel Katkılı PCL Nanoliflerin Karakterizasyonu . 43 9. 1. 1. Silika aerojelin karakterizasyonu . 43 9. 1. 2. Kalınlık testi . 44 9. 1. 3. Çekme testi . 45 9. 1. 4. Taramalı elektron mikroskobu (SEM) . 47 9. 1. 5. Fourier dönüşümü kızılötesi spektroskopisi (FT-IR) . 50 9. 1. 6. Diferansiyel termal analiz/ Termogravimetri (DTA/TG) . 52 9. 1. 7. Brunauer-Emmett-Teller (BET) . 54 9. 2. TiO2 Katkılı PCL Nanoliflerin Karakterizasyonu . 56 9. 2. 1. TiO2 karakterizasyonu . 56 9. 2. 2. Kalınlık testi . 57 9. 2. 3. Çekme testi . 58 9. 2. 4. Taramalı elektron mikroskobu (SEM) . 59 10. SONUÇ VE ÖNERİLER . 62 KAYNAKLAR . 64 ÖZGEÇMİŞ . 69
- Published
- 2021
8. Özel eğitim sorunu
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yücel, Volkan, İstanbul Kent Üniversitesi, Fakülteler, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü, and Yücel, Volkan
- Published
- 2021
9. Farklı anneler ve farklı çocuklar
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yücel, Volkan, İstanbul Kent Üniversitesi, Fakülteler, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü, and Yücel, Volkan
- Abstract
Farklı anneler ve farklı çocuklar alışılmışın dışında örneklerdir. Adölesan dönemde henüz bir ergenken anne olmanın hissizliği, bir Instagram annesi olmanın verdiği göz önünde olma hevesi ve madde batağına düşmüş çocukların kurtarılması gibi konular sosyal hizmet alanındaki büyük sorunlardandır. Ergen bir anneden doğmuş olmak yaşam için baştan bir sürü şeyi kaybetmiş olmak anlamına gelebilir. Instagram’da her anı fotoğraflanmış şekilde büyümek büyük bir ihmal olabilir. Bağımlı gençlerin rehabilitasyon için bir araya getirilmeleri daha büyük suç örgütlenmelerine neden olabilir.
- Published
- 2021
10. Türkiye'deki yaşlılık sorunları
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yücel, Volkan, İstanbul Kent Üniversitesi, Fakülteler, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü, and Yücel, Volkan
- Published
- 2021
11. Heuristic search algorithms to detect collusive opportunities in deregulated electricity markets
- Author
-
Yılmaz, Elif
- Subjects
T055.4-60.8 Industrial engineering. Management engineering - Abstract
In deregulated electricity markets, the main objective is to maintain a competitive trading environment and satisfy demand at lowest possible cost. However, sustaining a competitive environment is challenging and collusion among the Power Generation Companies (GenCos) might exist. Therefore, the Independent System Operator (ISO) controls the auction mechanism as a decision-maker for the electricity distribution. In order to guide the ISO to detect collusion, we develop a search algorithm and its variations by using the bi-level programming problem in Aliabadi, Kaya & Sahin (2016). We create 26 instances of 3 different problem sizes to test the performance of the algorithms. We compare the results of the algorithms to the total enumeration algorithm, which is an exact method to detect collusion but may not be executed in reasonable time, and among themselves. Moreover, we experiment with the algorithms using alternative single-level formulations of the bi-level programming problem
- Published
- 2020
12. Bazı kişilik özelliklerinin feda içeren ahlaki yargılar üzerindeki etkisi
- Author
-
Dinek Yılmaz, Elif, Bahçekapılı, Hasan Galip, Psikoloji Ana Bilim Dalı, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Dinek Yılmaz, Elif
- Subjects
Agreeableness ,Araçsal zarar ,Faydacılık ,Uyumluluk ,Impartial beneficence ,Utilitarianism ,Sorumluluk ,Instrumental harm ,Psikoloji ,Psikopati ,Psychopathy ,Conscientiousness ,Psychology ,Tarafsız iyilik - Abstract
Bu çalışmada, psikopati, uyumluluk ve sorumluluk kişilik özelliklerinin feda içeren ahlaki yargılar üzerindeki etkisi incelenmektedir. Feda içeren ahlaki yargılar, faydacılık yaklaşımının altında değerlendirilmektedir. Bu çalışma bağlamında, faydacılığın iki boyutu olan araçsal zarar ve tarafsız iyilik boyutları ile psikopati ve uyumluluk kişilik özellikleri arasındaki ilişki ve sorumluluk kişilik özelliği ile faydacı yargılar arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmada ilişkisel (korelasyonel) tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmaya, Türkiye’de İstanbul, Diyarbakır, Tunceli ve Elazığ illerinde yaşayan, 18-60 yaş arası, kadın ve erkek toplam 292 katılımcı katılmıştır. Katılımcıların, %51.7’si kadın (n=151), %48.3’ü erkektir (n=141). Katılımcıların yaş ortalaması 30.34’tür. Araştırma kapsamında kullanılan ölçekler, Oxford Faydacılık Ölçeği, Beş Faktör Kişilik Envanteri, Kısaltılmış Karanlık Üçlü Ölçeği, Gözden Geçirilmiş Faydacılık Ölçeği, feda içeren dört adet ahlaki ikilem senaryosu ve Derin Düşünme Testi’dir. Verilerin analizi için Pearson Korelasyon Analizi, Bağımsız Gruplar t-testi ve Çoklu Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre psikopati kişilik özelliği ile faydacılığın araçsal zarar boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir ilişki vardır. Ayrıca, psikopatinin araçsal zarar boyutu üzerinde yordayıcı bir etkisi vardır. Ek olarak, uyumluluk kişilik özelliği ile faydacılığın tarafsız iyilik boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir ilişki gözlemlenmiştir ve regresyon analizi sonuçlarına göre uyumluluk, tarafsız iyilik boyutu üzerinde yordayıcı bir etkiye sahiptir. Bu araştırma, psikopati ile araçsal zarar boyutu arasında ilişki ifade eden literatürdeki çalışmayı desteklemiştir. Aynı zamanda tarafsız iyilik boyutu ile uyumluluk kişilik özelliğinin ilişkisini incelemesi ve faydacı yargıları diğer kişilik özellikleri bağlamında değerlendirmesiyle, bu araştırmanın alana katkı sağladığını söylemek mümkündür., This study examines the effect of psychopathy, agreeableness and conscientiousness personality traits on sacrificial moral judgements. Sacrificial moral judgements are evaluated under the utilitarian approach. In this study, the relationship between the two dimensions of utilitarianism which are instrumental harm and impartial beneficence and psychopathy and agreeableness personality traits were examined. Also the relationships between conscientiousness personality traits and utilitarian judgements were examined. In this research, correlational model was used. The sample of research consist of 292 participants who are live in the city of İstanbul, Diyarbakır, Tunceli, Elazığ. Ages of participants ranged from 18 to 60. The participants of research, % 51.7 is female (n = 151) and % 48.3 is male (n = 141) and additionaly, the avarage of age of the participants is 30.34. The scales used in the research were Oxford Utilitarianism Scale, Big Five Personality Inventory, Short Dark Triad Scale, Revised Utilitarianism Scale, moral dilemmas, and Cognitive Reflection Test. Pearson Correlation Analysis, Independent Group t-test and Multiple Regression Analysis were used for data analysis. According to the findings of the study, there is a significant and pozitive relationship between psychopaty and instrumental harm. In addition, psychopathy has a predictive effect on instrumental harm. On the other hand, a statistically significant and positive relationship was observed between agreeableness and impartial beneficence and according to the result of regression analysis, agreeableness has a predictive effect on impartial beneficence. This study supported the research in literature on the relationship between psychopathy and instrumental harm. At the same time, it is posssible to say that this study contributes to the field by examining the relationship between agreeableness and impartial beneficence and utilitarian judgements together with other personality traits.
- Published
- 2019
13. Tarihi Yapıların Turizm Amaçlı Kullanılması: Karatay Medresesi Örneği
- Author
-
Yılmaz, Elif Merve and Ulusoy, Mine
- Subjects
Karatay Medresesi ,Karatay Madrasah,Cultural tourism,historical heritage ,tarihi miras ,Hospitality Leisure Sport and Tourism ,Karatay Madrasah ,Karatay Medresesi,kültürel turizm,tarihi miras ,Otelcilik, Konaklama, Spor ve Turizm ,Cultural tourism ,lcsh:G1-922 ,kültürel turizm ,lcsh:Geography (General) ,historical heritage - Abstract
Türkiye coğrafyasıgeçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması sebebiyle önemli birkültürel ve tarihi mirası barındırmaktadır. Oldukça dikkatli korunmayaçalışılan bu miras, mimari eserleri de kapsamaktadır. Tarihi yapılar, çoğuşehirde farklı işlevlerle kullanılmaktadır. Bazıları restoran ve otel gibisosyal amaçlı dönüşüm geçirirken, bazıları müze işleviyle ziyaretçilere açılmaktadır.Karatay Medresesi, Selçuklu İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş ve başkentolan Konya’ya değer katmıştır. Tarihsel süreçte önemi büyük olan medrese,günümüzde çini eserleri müzesi olarak kullanılmakta ve ziyaretçileri kabuletmektedir. Bu çalışmada, Karatay Medresesi’nin tarihsel süreçteki değişimi vemüzeye dönüştürüldükten sonra kullanımı anlatılmıştır. Ayrıca yıllara göre ziyaretçisayıları da analiz edilmiştir. Konya’daki kültür turizmine önemli katkılarıolduğu saptanmıştır., Since Turkey has hosted many civilizations in the past,it has an important cultural and historical heritage. This heritage, which istried to be kept very careful, includes also architectural works. Thesehistorical buildings are often used with different functions. While some ofthem have a social transformation such as restaurants and hotels, some of themare open to visitors with the function of the museum. The Karatay Madrasah wasbuilt during the Seljuk Empire period and added value to the capital, Konya.The madrasah, which is important in the historical process, is to use museum oftile works and accept visitors today. In this study, Karatay Madrasah wasexplained about the change in the historical process and its use afterconversion to the museum, also number of visits by years. It has beendetermined that it is an important contribution to cultural tourism in Konya.
- Published
- 2017
14. SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION OF POLYCAPROLACTONE NANOCOMPOSITE FIBER WITH TITANIUM DIOXIDE ADDITIVES
- Author
-
Yılmaz, Elif Burcu, Ceylan, Muhammet, Fakülteler, Mühendislik Fakültesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü, and İstanbul Ticaret Üniversitesi
- Subjects
Polycaprolactone ,Engineering ,Electrospinning ,Electrospinning,Nanofiber,Titanyum Dioksit,Polikaprolakton ,Mühendislik ,Titanium dioxide ,Nanofiber ,Electrospinning,Nanofiber,Polycaprolactone,Titanium Dioxide - Abstract
Nanotechnology can control theatomic, molecular, and supramolecular levels of matter. As the size of aparticle goes down to nano-size, materials exhibits good characteristics interms of electronics, optic, thermal, magnetic and fotocatalysis properties.The nano composite fibers comprise of finely dispersed flakes of the secondphase inorganic material with nylon or polyester type fiber forming polymers.Nano-fiber based materials obtained by the method of electrospining in theinterest of the outstanding features has increased due to the commonapplication areas of filtration, composites, medicine. In this research, weproduced nano composites at 0.50 1, 2, and 4 % ratio using polycaprolactone(PCL) and titanium dioxide (TiO2). Energy Dispersive X-Ray Spectroscopy (EDS)and Scanning Electron Microscopy (SEM) were used to analyze titanium dioxidenano fibers., Nanoteknoloji, maddenin atomik, moleküler ve supramoleküler seviyelerini kontrol edebilir. Bir partikülün boyutu nano boyutuna indikçe malzemeler elektronik, optik, termal, manyetik ve fotokataliz özellikleri açısından iyi özellikler gösterir. Nano kompozit elyaf, naylon ya da polyester tipi elyaf oluşturucu polimerler ile ikinci faz inorganik malzemenin ince dağılmış pullarından oluşur. Göze çarpan özelliklere göre elektrospinleme yöntemiyle elde edilen nano elyaf esaslı malzemeler, genel filtrasyon, kompozitler, ilaç uygulama alanları nedeniyle artmıştır. Bu araştırmada, polikaprolakton (PCL) ve titanyum dioksit (TiO2) kullanarak% 0.50 1,2 ve 4 oranında nano kompozitler ürettik. Titanyum dioksit nano liflerinin analizinde Enerji Dağıtıcı X-Işını Spektroskopisi (EDS) ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) kullanılmıştır.
- Published
- 2019
15. Macrobiological Inventory of the Foca Marine Protected Area
- Author
-
Güçlüsoy, Harun, Kavcıoğlu, Remzi, Ergün, Güner, Bilecenoğlu, Murat, Aslan, Herdem, Yıldırım Özata, Zeynep Derya, Bizsel, Kemal Can, Can Yılmaz, Elif, Cihangir, Bülent, Kaboğlu, Gökhan, and Akçalı, Barış
- Published
- 2019
16. Hydrogeological, Hydrogeochemical and Isotope Geochemical Features of Geothermal Waters in Tekkehamam and Environs, Western Anatolia, Turkey
- Author
-
Yılmaz, Elif Ece and Özgür, Nevzat
- Subjects
Earth and Planetary Sciences(all) ,General Medicine - Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
17. Sınıf öğretmenlerinin okul öncesi eğitime yönelik görüşlerinin incelenmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Tiryaki, Tuğba Gülcan, and Maltepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
- Subjects
Okul öncesi eğitim ,Sınıf öğretmenleri - Abstract
Amaç: Araştırmada sınıf öğretmenlerinin okul öncesi eğitime ilişkin görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Nitel araştırma deseninde tasarlanan çalışmaya, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Karaman il merkezinde yer alan iki ilkokul kolay ulaşılabilirlik ilkesi ile belirlenmiştir. Ölçüt örneklem yöntemi belirlenmiş ve ölçüt olarak birinci sınıf öğretmeni olmak seçilmiştir. Araştırmaya katılmayı kabul eden yedisi erkek, dördü kadın olmak üzere 11 öğretmen çalışma grubuna dahil edilmiştir. Öğretmenlerin yaşları 35-55 arasında değişirken mesleki kıdemleri ise 8 ila 34 yıl arasında değişmektedir. Araştırmada veriler görüşme formunda yer alan dört açık uçlu soruya öğretmenlerle bireysel görüşme yoluyla elde edilmiştir. Görüşmeler ses kayıt cihazına kaydedilmiş ve kayıtların transkripti yapılmıştır. Verilerin içerik analizi yapılmıştır.
- Published
- 2019
18. Nitinol ve çelik tel özlü hibrit iplikler kullanılarak üstün mekanik özelliklere sahip üç boyutlu dokuma kumaşların geliştirilmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Altaş, Sevda, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Tel Özlü Hibrit İplik ,Steel Wire ,Three Dimensional Woven Fabric ,Tekstil ve Tekstil Mühendisliği ,Textile and Textile Engineering ,Nitinol Wire ,Nitinol Tel ,Mekanik Özellikler ,Mechanical Properties ,Üç Boyutlu Dokuma Kumaş ,Çelik Tel ,Wire Core Hybrid Yarn - Abstract
Bu tezde nitinol ve çelik tel özlü hibrit ipliklerin üretilmesi ve bu ipliklerin dokuma kumaş üretiminde çözgü ipliği olarak kullanılması ile kompozit ön şekli olarak kullanılabilecek nitelikte üstün mekanik özelliklere sahip üç boyutlu dokuma kumaşların geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle farklı kalınlıklara sahip nitinol ve çelik tellerin öz materyal olarak kullandığı hibrit iplik yapıları üretilmiştir. Sonrasında bu iplikler iki farklı örgüde kumaş yapısında çözgü ipliği olarak kullanılmıştır. Üretim sonrasında dokuma konstrüksiyonuna bağlı olarak kumaş yapısında oluşan kanallara uygun kalınlıkta iki farklı çapta yardımcı çelik çubuk yerleştirilerek, kumaşın desteklenmesi ve boşluklu bir form alması sağlanmıştır. Yapısında nitinol tel bulunduran kumaşlara şekil hafızası ve süperelastisite özelliklerinin kazandırılması için ayrıca ısıl işlemler uygulanmıştır. Tez kapsamında nitinol ve çelik özlü hibrit iplikler ile tel takviyeli kumaşların mekanik özelliklerinin değerlendirilmesi için iplik ve kumaş testleri eşzamanlı olarak yürütülmüştür. Tüm tel ve hibrit iplik numunelerine çekme testleri uygulanmış, ısıl işlem görmüş nitinol teller için DMA ve DSC analizleri gerçekleştirilmiştir. Kumaş numunelerine düşük hızlı darbe, çekme ve kayma direnci testleri uygulanmıştır. Tel takviyeli kumaşların mekanik özelliklerine ait verilerin kıyaslanabilmesi amacıyla, tez kapsamında ayrıca yapısında tel barındırmayan referans kumaş numuneleri de üretilmiş, tel içeren numunelerle kıyaslanarak değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar çoklu doğrusal regresyon analizi ile "backward yöntemi" kullanılarak istatistiksel olarak analiz edilmiş ve optimum kumaş üretimi için gerekli olan tel cinsi, tel çapı, kumaş kanal genişliği parametreleri belirlenmiştir., In this study, it was aimed to produce nitinol and steel wire core hybrid yarns and by using these yarns to develop three dimensional woven fabrics, which can be used as composite preform due to their superior mechanical properties. For this purpose, first, hybrid yarn structures, in which nitinol and steel wires in different diameters were used as a core material, were produced. Then these yarns were used as warp yarns in two different fabric constructions. After production, the fabric was supported and ensured to take a hollow form by placing auxiliary steel bars in two different diameters into the fabric gaps that were created depending on the woven construction. These fabrics with nitinol wire in their structure were also exposed to heat treatments to provide them shape memory and superelasticity properties. Within the scope of this study, yarn and fabric tests were carried out simultaneously to evaluate the mechanical properties of nitinol and steel wire core hybrid yarns and wire reinforced fabrics. Tensile tests were applied to all wire and hybrid yarn samples, and DSC and DMA analyses were conducted for only heat treated nitinol wires. Low velocity impact, tensile and pull-out tests were applied to fabric samples. In order to provide a point of comparison to the data from the mechanical properties of wire reinforced fabrics, reference fabrics with no wire were produced and evaluated by comparing with wire reinforced samples. Results obtained from the study were analyzed with regression analysis by using “backward method” and the parameters such as wire type, wire diameter, fabric gap width for optimum fabric production were determined.
- Published
- 2019
19. Sosyal bilgiler dersi ile bütünleştirilmiş toplumsal cinsiyet temelli etkinliklerin toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimine yönelik tutumlara etkisi
- Author
-
Yılmaz, Elif Özdemir, Doktor Öğretim Üyesi Ebru Uzunkol, and Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Temel Eğitim Anabilim Dalı, Sınıf Eğitimi Bilim Dalı
- Subjects
Sosyal bilgiler ,Toplumsal cinsiyet ,Cinsiyet ,İlkokul öğrencileri ,Toplumsal cinsiyet eşitliği - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu araştırmada sosyal bilgiler dersinde uygulanan toplumsal cinsiyet eşitliği etkinliklerinin öğrencilerin toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik tutumlarına etkisi incelenmiştir. Araştırmada, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı etkinliklerin uygulandığı deney grubu ile toplumsal cinsiyet etkinliklerinin uygulanmadığı kontrol grubunun toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik tutumları arasındaki farkı ortaya koymak amacıyla "statik, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel deneysel desen" kullanılmıştır Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim-öğretim yılı bahar dönemi Kocaeli İli Körfez ilçesindeki bir ilkokulda öğrenim görmekte olan 4. sınıf öğrencileri ile oluşturmuştur. Tesadüfi olarak 4-D (29 Öğrenci 13 erkek- 16 kız) sınıfı deney, 4-C (27 Öğrenci, 14 erkek- 13 kız) sınıfı ise kontrol grubu olarak atanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Çetin Gündüz ve Tarhan (2015) tarafından geliştirilmiş olan "Toplumsal Cinsiyete Dayalı Meslek Seçimlerine Yönelik Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmada veri analizi aşamasında ilk olarak deney ve kontrol grubundaki öğrencilere ilişkin demografik özelliklerin betimlenebilmesi amacıyla frekans ve yüzde analizi kullanılmıştır. Ardından veri analizi için istatistiksel işlemlere geçilmeden önce verilerin normal dağılıp dağılmadığının incelenmesi amacıyla Kolmogorov- Simirnov testi kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarının Toplumsal Cinsiyete Dayalı Meslek Seçimlerine Yönelik Tutum Ölçeği' nden son testte aldıkları puanların grup içinde karşılaştırılması amacı ile bağımlı gruplarda t-testi ve Wilcoxon Sıralı Ölçümler Testi kullanılmıştır. Toplumsal Cinsiyete Dayalı Meslek Seçimlerine Yönelik Tutum Ölçeği'nin toplam puanlarına ilişkin deney ve kontrol gruplarının son test puanları arasında fark olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ise bağımsız gruplarda t-testi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda deney grubunda yer alan öğrencilerin olumlu tutum boyutunda ön test ve son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Olumsuz tutum boyutunda ve ölçeğin toplamında ise ön test ve son test puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre, öğrencilerin toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik olumsuz tutumlarına ilişkin puanlarının uygulanan deneysel işlem sonrası azaldığı bulgusu elde edilmiştir. Kontrol grubunun grup içi ölçümlerine ilişkin sonuçlar incelendiğinde, öğrencilerinin toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik öntest ve sontest tutum puanları arasında hiçbir boyutta anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Deney grubu ve kontrol grubunun sontest puanları karşılaştırıldığında ise toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik olumsuz tutumlarına ilişkin puanların ve toplam puanların deney grubu lehine farklılaştığı bulgusu elde edilmiştir. Bütün bu bulgular birlikte değerlendirildiğinde, sosyal bilgiler dersinde uygulanan toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı etkinliklerin öğrencilerin toplumsal cinsiyete dayalı meslek seçimlerine yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılabilir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İlkokul Öğrencileri. In this thesis, the effects of gender mainstreaming activities applied in social studies courses on the attitudes of female students towards their profession choices were examined. In the study, in order to reveal the difference between attitudes of the experimental group in which gender activities were applied and the control group in which gender activities were not applied towards gender-based profession choices, " the static- group pretest- posttest design" was used. The study group consisted of 4th-grade students attending a Elementary School in the district of Körfez, Kocaeli, in the spring term of the 2017-2018 academic year. With the decision given randomly, the 4-D class (29 students, 13 boys- 16 girls) were assigned as the experiment group, where the 4-C class (27 students, 14 boys- 13 girls) were assigned as the control group. In the research, "Attitude Scale Towards Gender-Based Profession Choices" developed by Çetin Gündüz and Tarhan (2015) was used as a pretest and posttest. In the data analysis phase, firstly, frequency and percentage analysis were used to describe the demographic characteristics of the students in the experimental and control groups. After that, the Kolmogorov-Smirnov test was used to determine whether the data were distributed normally or not before carrying out statistical operations for data analysis. A non-parametric test, namely Mann-Whitney U test was used in order to determine whether there was any difference between the post-test scores of the experimental and control groups regarding the total scores of the Attitude Scale Towards Gender-Based Profession Choices. Wilcoxon Signed-Rank Test was used in order to compare the total post-test scores of the experiment and control groups in the Attitude Scale Towards Gender-Based Profession Choices. Independent samples T-test was used in the other measurements. As a result of the research, it was concluded that there was no statistically significant difference between the pre-test and post-test scores in the positive attitude dimension of the students in the experimental group. It was concluded that there was a significant difference between the pre-test and post-test scores in favor of the experimental group in the negative attitude dimension and the total scale. Accordingly, it was found that the scores of students' negative attitudes towards gender-based profession choices decreased after the experimental procedure. When the results of the control group's intra-group measurements were examined, it was concluded that there was no significant difference between the pre-test and post-test attitude scores of the students based on gender-based profession choices. When the posttest scores of the experimental group and the control group were compared, it was found that the scores on the negative attitudes towards gender-based profession choices and the total scores differed in favor of the experimental group. When all these findings are evaluated together, it can be concluded that gender equality activities applied in social studies course positively affect students' attitudes towards gender based profession choices. Key Words: Social Studies, Sex, Gender, Gender Equality, Primary School Students.
- Published
- 2019
20. Okul öncesi dönemdeki çocukların duygu düzenleme becerileri annelerinin ebeveynlik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Şentürkoğlu, Betül, Gürses, Doğukan, Merter, Oğuz, and Maltepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
- Subjects
Duygu düzenleme becerileri ,Okul öncesi dönem ,Ebeveynlik tutumları - Abstract
Amaç: Araştırma kapsamında okul öncesi dönemdeki çocukların duygu düzenleme becerileri ile annelerinin ebeveynlik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu genel amaç çerçevesinde çocukların duygu düzenleme becerileri ile annelerinin ebeveynlik tutumları, çocukların cinsiyeti ve annelerin öğrenim durumları açısından da incelenmiştir.
- Published
- 2019
21. Güç koşullarda çalıştırılan çocuklar
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yücel, Volkan, İstanbul Kent Üniversitesi, Fakülteler, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü, and Yücel, Volkan
- Abstract
Dünya metropollerinin tamamında, evrensel kentsel olgulardan biri olan güç koşullar altında çalıştırılan çocuklar sorunu yaşanmaktadır. Güç koşullarda çalıştırılan ve yaşayan çocukların en büyük sorumlusu aile ve toplumdur. Aileleri tarafından maddi anlamda istismar edilen ya da kötü muamele edilen çocuklar; çalışma ortamlarında fiziksel, duygusal, cinsel ve maddi olmak üzere her tür sömürü ve şiddetle karşı karşıya kalabilmekte, sapkın davranışlara yönelebilmekte, kendine ait olması gereken emeği sömürülebilmekte ve gelecekte sürecek kimi psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Ekranda, internette, sokakta ya da evde çalıştırılarak büyük bir risk yaşamaktadırlar. Aileler, bazen onların geleceklerini tesis etmek ya da onları korumak isterken kimse için geriye alınamayacak yıkımlar oluşturmaktadır. Bu açıdan çocukların hakları, aileleri ve toplum karşısındaki güvencesizlikleri dikkatle ele alınması gereken bir konudur.
- Published
- 2019
22. Okul öncesi dönemdeki çocukların annelerinin kabul-red düzeyleri ile çocuklarına yönelik ilgileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Bal, Mevlüt, Özer, Merve, Yürekli, Zeynep, and Maltepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
- Subjects
Çocuğa yönelik ilgi ,Okul öncesi dönem ,Ebeveyn kabul-red düzeyi - Abstract
Amaç: Araştırma kapsamında okul öncesi dönemdeki çocukların annelerinin kabul-red düzeyleri ile çocuklarına yönelik ilgileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu genel amaç çerçevesinde annelerin kabul-red düzeyi ve çocuklarına yönelik ilgileri, sahip oldukları çocuk sayıları, öğrenim durumları ve çocuklarının cinsiyetleri açısından da incelenmiştir. Yöntem: Tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 2018-2019 eğitim öğretim yılında Karaman il merkezindeki kolay ulaşılabilirlik ilkesi doğrultusunda belirlenen ilkokullara bağlı anasınıfları arasından seçilen üç okulda öğrenim gören 60-72 aylık 132 çocuğun annelerinden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında araştırmacılar tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu; Sucuoğlu, Özkal, Yıldız-Demirtaş ve Güzeller (2015) tarafından geliştirilen Anne İlgi Ölçeği; Rohner, Saavedra ve Granum tarafından 1980 yılında geliştirilmiş ve Anjel ile Erkman (1993) tarafından uyarlanan Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği-Anne Formu kullanılmıştır. Anne İlgi Ölçeği 5’li Likert tipi bir ölçek olup dört faktörden (Kontrole Yönelik İlgi, Davranış Geliştirmeye Yönelik İlgi, Okula Yönelik İlgi ve İlgileri Geliştirmeye Yönelik İlgi) oluşmaktadır. Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği-Anne Formu, annenin çocuğunu kabul etme ve reddetme davranışlarını annenin algıladığı şekilde ölçen ve Sıcaklık ve Sevgi, Saldırganlık ve Kin, İlgisizlik ve İhmal, Ayrıştırılmamış Reddetme olmak üzere dört alt testten oluşan likert tipi bir ölçektir. Verilerin analizinde yapılan Kolmogorov-Smirnov testi sonucunda normal dağılım göstermediği saptandığından nonparametrik testler kullanılmıştır.
- Published
- 2019
23. Selektif Cox-2 İnhibitör Etki Göstermesi Beklenen Yeni Flurbiprofen Yapısına Sahip Triazol Türevlerinin Sentezleri Ve Karakterizasyonu
- Author
-
Yılmaz, Elif, Uzgören Baran, Ayşe, and Kimya
- Subjects
Flurbiprofen ,Triazol ,Non Steroidal Anti-Enflamatuar İlaçlar ,Ağrı Kesici ,Siklooksijenaz - Abstract
Today, the drugs that are used to relieve the pain and inflammation are categorized into two groups as narcotic analgesics and nonsteroidal antiinflammatory. However, narcotic analgesics are not preferred because of their side effects. The other group that is called NSAI drugs, because they don’t have narcotic side effects, are used commonly for treatment of pain, fever and inflammation. Besides, these drugs are used for the long term treatments for such diseases as rheumatoid arthritis, osteoarthritis and other rheumatic diseases. However, on the long term use of these drugs, it is observed that they have some side effects such as gastrointestinal bleeding, gastric ulcer and disorder of kidney function. Because of these side effects it is needed to synthesize more effective compounds. In this research, flurbiprofen, commonly used NSAI drug, was used as starting substance. The triazole and its derivatives have various biological activities such as antimicrobial, antiviral, analgesic, anticancer and anti-tumor. 1,2,4 triazole derivatives 12a-12t compounds that have flurbiprofen structure were synthesized considering the activities of triazole and derivatives. Most of these synthesized compounds show anti-inflammatory and analgesic activities. The iv structures of the compounds that show activities are confirmed by 1H-NMR, 13CAPT, HMS and IR spectrums. To sum up, a possible biological active and an ideal NSAI drugs were synthesized and propose to the literature. TUBİTAK 114Z761 Hacettepe FYL-2018-17092 numaralı projeler Günümüzde ağrı ve iltihap azaltmak için kullanılan ilaçlar, narkotik ağrı kesiciler ve nonsteroidal anti-enflamatuar ilaçlar (NSAİ) olarak iki ana grupta sınıflandırılmaktadır. Bunlardan narkotik ağrı kesiciler çeşitli yan etkilerinden kaynaklı tercih edilmemektedir. Diğer bir grup olan NSAİ ilaçlar, narkotik yan etkilerinin olmamasından dolayı ağrı, ateş, iltihap tedavisinde yaygın kullanılan ilaç sınıfını oluşturmaktadır. Ayrıca bu ilaçlar, uzun süreli ilaç tedavisi gerektiren, romatoid artrit, osteoartrit ve diğer romatizmal hastalıklarının tedavisinde kullanılan yaygın ilaç sınıfını oluşturmaktadır. Fakat uzun süreli tedavilerde kullanımları söz konusu olduğunda gastroentestinal kanal kanamaları, midede ülser, böbrek fonksiyonlarında azalma gibi bazı yan etkileri gözlemlenmektedir. Bu yan etkiler dolayısı ile uzun süreli tedavilerde kullanılabilecek etkin ve yan etkileri azaltılmış yeni bileşiklerin sentezlenmesine gerek duyulmaktadır. Bu çalışmada NSAİ ilaçların arilpropiyonik asit grubuna bağlı olan flurbiprofen başlangıç maddesi olarak kullanılmıştır. Triazol yapısına sahip bileşiklerin antimikrobiyal, antiviral, ağrı kesici, antikanser ve antitümör gibi çeşitli biyolojik aktivitelere sahip oldukları göz önünde bulundurularak flurbiprofen yapısına sahip 1,2,4-triazol türevleri (12a-12t) bileşikleri sentezlenmiştir. Bileşiklerin yapıları, 1Hii NMR, 13C-APT, HRMS ve IR spektrumları ile karakterize edilmiştir. Özetle, bu çalışmada muhtemel biyolojik aktif ve ideal NSAİ ilaçları sentezlenmiş ve literatüre sunulmuştur.
- Published
- 2018
24. Analyzing the views of pre-service preschool teachers related to school experience and teaching practices
- Author
-
Ramazan, Oya, Yılmaz, Elif, and Yılmaz, Elif
- Subjects
Eğitim ,Okul Öncesi Eğitim ,Öğretmen Adayı ,Pre-Service Teacher ,School Experience ,Okul Deneyimi ,Preschool Education ,Eğitim Araştırmaları ,Öğretmenlik Uygulaması ,Teaching Practice - Abstract
Araştırmada, farklı üniversitelerde öğrenim gören okul öncesi öğretmen adaylarının "Okul Deneyimi" ve "Öğretmenlik Uygulaması" dersleri ve bu dersler kapsamında okul öncesi eğitim kurumlarında yaptıkları uygulamalara yönelik görüşleri incelenmiştir. Tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 8 farklı üniversitenin (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi) Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dallarında öğrenim gören 4. sınıf öğrencileri arasından araştırmaya gönüllü olarak katılan 586 öğretmen adayından oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının büyük bir çoğunluğunun mesleğe yönelik olumlu tutuma sahip oldukları ve eğitim kurumlarındaki uygulamalarını başarı ile yürüttükleri ancak üniversitedeki danışmanlık hizmetlerinin yetersiz olduğu saptanmıştır. This research analyzes the feedbacks of prospective pre-school teachers, studying at different universities, on the curriculum courses as & quot;School Experience" and "Pre-Service Teacher" in terms of their practices realized at different pre-school settings. Methodologically, the study draws insights from a survey conducted on 586 volunteered senior students studying at the departments of Preschool Education at 8 different universities (Abant İzzet Baysal University, Ankara University, Atatürk University, Çanakkale 18 Mart University, Dumlupınar University, İnönü University, Marmara University and Selçuk University). The participants were given the survey through a semi-structured interview. Based on the data collected through the survey, this research ascertains that even though most of the prospective pre-service teachers have high enthusiasm for their future occupation corroborated by the positive experiences at their pre-school internships, they suffer from inefficient advisory services at their individual universities.
- Published
- 2017
25. Öğretim materyali tasarım sürecinin resim -iş öğretmen adaylarının devinişsel (psikomotor) alan kazanımlarına etkisi*
- Author
-
Yılmaz, Elif Mamur, Bilici, Sema, Fakülteler, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, and Yılmaz, Elif Mamur
- Subjects
Resim-iş öğretmen adayları ,Öğretim materyali tasarımı ,Devinişsel (psikomotor) alan kazanımları - Abstract
Bu araştırmanın amacı; Resim--iş öğretmen adaylarının ilköğretim okulları Öğrencilerine sanatsal düzenleme ilkelerinin öğretimine yönelik öğretim materyali tasarım sürecinin öğretmen adaylarının devinişsel (psikomotor) alan kazanımlarına etkisini tespit etmektir. Araştırmanın çalışma grubu AİBÜ Eğitim Fakültesi Resim-- İş Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğrenim gören ve ÖTMT dersini alan otuz beş öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma verilerini toplamak için görüşme, gözlem ve doküman analizi yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen veriler Nvivo Nitel veri çözümleme programında analiz edilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmada; öğretmen adaylarının öğrenme etkinliğinin sonucunda devinişsel (psikomotor) alanda slayt tasarlama, kavram haritası, bilgi haritası, zihin haritası ve çalışma yaprakları oluşturma ve üç boyutlu materyal tasarlama becerileri kazandıkları, öğretim materyali tasarımı yapmalarının sanatsal düzenleme ilkelerini kavramalarında etkili olduğu ve öğretim materyallerini tasarlamaktan zevk aldıkları, öğretim materyali tasarımı çalışmalarını yararlı bir etkinlik olarak gördükleri, öğrendiklerini meslek yaşamlarında da kullanmayı düşündükleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Elde edilen verilerden hareketle; 1. Öğretmen adaylarına devinişssel (psikomotor) beceriler kazandıran etkileşimli öğrenme yaklaşımlarının yaygınlaştırılması, 2. Öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı dersinin iki yarıyılı kapsayacak şekilde programlanması ve bu dersin alan uzmanlarınca yürütülmesi, 3. Görsel sanatlar öğretimine yönelik öğretim materyallerinin tasarlanması şeklinde önerilerde bulunulmuştur. This study aims to determine the effects of the teaching material design process carried out by preservice art teachers for the teaching of the subject of principles of artistic organization to primary school students on the preservice teachers’ psychomotor domain attainments. The study group consisted of 35 preservice art teachers enrolled in the course titled “Teaching Techniques and Material Design” in the Faculty of Education in Abant İzzet Baysal University, Bolu, Turkey. Data was compiled by means of interviews, observation, and document analysis, and analyzed on Nvivo Quantitative data analysis software using the technique of content analysis. The findings suggest that, as result of the learning activity, preservice teachers acquired psychomotor skills of preparing slideshows, concept maps, knowledge maps, mind maps, worksheets, and three—dimensional material, that their design of teaching material helped preservice teachers to comprehend principles of artistic organization, that they found it enjoyable and useful to design teaching material, and that they would like to make use of what they had learned in their professional career. Based on these findings, three suggestions can be made: [1] interactive learning approaches that can be useful for preservice teachers to acquire psychomotor skills need to be promoted; [2] the course of teaching technologies and material design should cover two semesters and be provided by specialists, and [3] learning material directed at visual arts teaching need to be designed.
- Published
- 2017
26. Kurtuluş savaşı (milli mücadele) resimlerinde Anadolu kadını imgesi
- Author
-
Yılmaz, Elif Mamur, Fakülteler, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, and Yılmaz, Elif Mamur
- Subjects
Türk Resim Sanatı ,Milli Mücadele ,Resim Sanatçısı ,Anadolu Kadını ,Kurtuluş Savaşı - Abstract
Anadolu kadını İslamiyet'in kabulüne kadar yaşamın her alanında erkeklerle yan yana özgür bir şekilde her türlü sorumluluğu paylaştığı gibi Kurtuluş Savaşı'nda da hem cephede hem de cephe gerisinde erkeklerle birlikte mücadele vermiştir. Anadolu kadınının Kurtuluş Savaşı'ndaki büyük mücadelesi Türk resminde birçok sanatçının resimlerine konu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, Milli mücadelede Anadolu kadınını konu alan bu sanatçıların resimlerinin incelenmesi, biçim ve içerik yönünden benzerlik ve farklılıkların ortaya konmasıdır. Araştırmada Milli Mücadele resimlerinde kadının da konu edinildiği ressamlardan altısının birer yapıtı amaçlı örneklem yoluyla belirlenmiş ve doküman analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırma kapsamında incelenen resimlerde genellikle Anadolu kadınlarının kararlı bir şekilde siperde savaşan askerlere mermi ve diğer bazı malzemeleri savaş alanına yetiştirmeye çalıştıkları ve savaşın zorlu şartlarına rağmen yanlarında çocukları ile savaşan askerlere destekleri ile betimlendikleri görülmektedir. İncelenen resimlerde, Kurtuluş Savaşının kahramanlarından biri olan Anadolu Kadınının onurlu duruşu farklı sanatçılar tarafından farklı tarzlarda olmasına rağmen, aynı duygularla betimlendiği, savaşın dramatik boyutundan çok güç, onur, dayanışma, yücelik duyguları yaratan içeriklerle özgürlük ve kurtuluş inancı bu resimlerin ana temasını oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır Anatolian women took an active part in the struggle in the Turkish War of Independence with men both in the battlefield and in the hinterland, just as they had been together with men, sharing every responsibility in every aspect of life prior to the acceptance of Islam. The great struggle of Anatolian women in the War of Independence has been the subject of works of art by many Turkish painters. The purpose of this research is to examine the pictures of these artists who are about Anatolian women in national struggle, to reveal similarities and differences in terms of form and content.In this research, the six elements of the National Struggle were identified through the sample for the purpose of their works and analyzed by document analysis technique. It was concludedfrom the analysis that Anaolian women were depicted while trying to transport bullets and other equipment the soldiers fighting in trenches needed to the battlefield and trying to help the soldiers in spite of harsh conditions with their children. Despite the fact that the dignified position of the Anatolian woman, who is one of the heroes of the War of Independence, is in different styles, the images that are described in the pictures inspired by the same sentiments and with the content that creates feelings of power, honor, solidarity and glory from the dramatic dimension of the war have reached the result of freedom and liberation
- Published
- 2017
27. The study of Samuel barber’s analysis of hıs vıolın Concerto Op. 14
- Author
-
Yılmaz, Elif Nuriye and Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Keman ,Samuel Barber ,Keman Konçertosu - Abstract
Araştırmanın konusunu Samuel BARBER'ın Op. 14 Keman Konçertosu'nun incelenmesi” oluşturmaktadır. Bu araştırmada Samuel BARBER'ın müzikal hayatı, önemli yapıtları, kendine özgü bestecilik özellikleri ile bestecinin en önemli eserlerinden Op. 14 Keman Konçertosu incelenmiş, 20. yüzyıl keman repertuvarının en çok çalınan konçertolarından olan bu eser ile bestecisinin daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır. Bu araştırmanın modeli “Örnek Olay” Tarama Modelidir. Araştırmaya konu olan bilgi ve veriler ilgili literatür taranarak toplanmış, Keman Konçertosu'nun incelendiği kısımda ise analitik yöntemlere başvurulmuştur. The subject of the study is composed of examining “The Study of Samuel BARBER’s Analysis of Violin Concerto Op. 14”. In this study are examined Samuel BARBER's musical life, his significant works, his unique compositional characteristics, and his one of the most important works, Violin Concerto Op. 14. This study aims to provide a better understanding of this concerto, which is one of the most popular violin concertos of the 20th century violin repertoire, and his composer. The model of this study is the "Case Study". The datas and informations of the study were collected by researching the related literature. In the analysis sections were used analytical methods.
- Published
- 2018
28. The poverty struggle in Turkey; Bartin example
- Author
-
Yılmaz, Elif, Kayaer, Mesut, and Bartın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Social conditions ,Yoksulluk ,Sosyal koşullar ,Poverty - Abstract
Tez, yazarı tarafından 18.10.2020 tarihine kadar erişime kısıtlanmıştır. Yoksulluk kavramı üzerinde her ne kadar literatürde bir fikir birliği oluşturulamasa da belli başlı tanımıyla yoksulluk; insan onuruna yakışır bir hayat seviyesinin sürdürülememesi ve maddi yönden yetersiz olma durumu olarak tanımlanabilir. Yoksulluk kişilerin sadece maddi yönden yetersiz olma durumu yanında sosyal ve kültürel olarak da yoksun olma durumunu da içine alan bir kavramdır. Hemen her ülkede görülen yoksulluk az gelişmiş ülkelerde kendisini daha fazla hissettiren bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapmış olduğum bu çalışma 4 bölümden oluşmaktadır. 1. Bölümde genel anlamıyla yapılan çeşitli yoksulluk tanımlamaları, yoksulluk türleri ve yoksulluğa neden olan faktörler ele alınmaktadır. 2. Bölümünde, Dünya'da ve Türkiye'de görülen yoksulluk ve bu yoksullukla mücadele yolları ele alınmıştır. 3. Bölümde, yoksullukla mücadele ederken merkezi yönetim kuruluşlarının ve mahalli idarelerin yapmış oldukları çalışmalar ve uygulamalar ele alınmıştır. 4. Bölümde, Bartın'da yoksulluk başlığı altında Bartın ilinin tarihçesi, coğrafi konumu ve sosyo-ekonomik yapısı ile birlikte Bartın'da sosyal yardım amacıyla yapılan yardımlar ele alınmıştır. Even though there is no consensus on the concept of poverty in the literature, poverty is the main definition; It can be defined as the inability to sustain a level of life worthy of human dignity and inadequacy in the material direction. Poverty is a concept that includes not only being insufficiently material, but also being socially and culturally deprived. Poverty, which is seen in almost every country, comes out as a concept that makes it even more felt in under developed countries. This work I have done consists of 4 chapters. In Chapter 1, various definitions of poverty in general terms, types of poverty and factors that cause poverty are discussed.Chapter 2, Poverty in the World and in Turkey, and ways to combat this poverty. In Chapter 3, the studies and practices of central government agencies and local administrations in dealing with poverty are discussed.Inchapter 4, the history of Bartin, geographic allocation and socio-economic structure of Bartın under heading of poverty in Bartın and the aids for social assistance in Bartın were discussed.
- Published
- 2017
29. OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUL DENEYİMİ VE ÖĞRETMENLİK UYGULAMALARINA YÖNELİK GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ
- Author
-
Ramazan, Oya and Yılmaz, Elif
- Subjects
Social ,Okul öncesi eğitim,öğretmen adayı,okul deneyimi,öğretmenlik uygulaması ,Preschool education,pre-service teacher,school experience,teaching practice ,Sosyal - Abstract
This research analyzes the feedbacks of prospective pre-school teachers, studying at different universities, on the curriculum courses as “School Experience” and “Pre-Service Teacher” in termsof their practices realized at different pre-school settings. Methodologically, the study draws insights from a survey conducted on 586 volunteered senior students studying at the departmentsof Preschool Education at 8 different universities (Abant İzzet Baysal University, Ankara University, Atatürk University, Çanakkale 18 Mart University, Dumlupınar University, İnönü University, Marmara University and Selçuk University). The participants were given the survey through a semi-structured interview. Based on the data collected through the survey, this research ascertains that even though most of the prospective pre-service teachers have high enthusiasm for their future occupation corroborated by the positive experiences at their pre-school internships, they suffer from inefficient advisory services at their individual universities., Araştırmada, farklı üniversitelerde öğrenim gören okul öncesi öğretmen adaylarının “Okul Deneyimi” ve “Öğretmenlik Uygulaması” dersleri ve bu dersler kapsamında okul öncesi eğitim kurumlarında yaptıkları uygulamalara yönelik görüşleri incelenmiştir. Tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 8 farklı üniversitenin (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi) Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dallarında öğrenim gören 4. sınıf öğrencileri arasından araştırmaya gönüllü olarak katılan 586 öğretmen adayından oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının büyük bir çoğunluğunun mesleğe yönelik olumlu tutuma sahip oldukları ve eğitim kurumlarındaki uygulamalarını başarı ile yürüttükleri ancak üniversitedeki danışmanlık hizmetlerinin yetersiz olduğu saptanmıştır.
- Published
- 2017
30. Investigating the relationship between play skills of children ages between 5-6 years and family-child communications
- Author
-
Sezer, Türker, Yılmaz, Elif, Koçyiğit, Sinan, and Yılmaz, Elif
- Subjects
Play Skills ,5-6 Yaş Grubu Çocuklar ,Oyun Becerileri ,Family-Child Communication ,Aile-Çocuk İletişimi ,5-6 Year-Old Children ,Disiplinler Arası ,Sosyal Bilimler - Abstract
Bu araştırmada, çocukların oyun becerileri ile aile-çocuk iletişimi ve etkileşimi arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu temel amacın yanı sıra çocukların cinsiyetinin aile-çocuk iletişimi ve çocukların oyun becerilerine etkileri incelenmiştir. İlişkisel tarama modeline uygun olarak tasarlanan araştırmanın çalışma grubu, 2014-2015 eğitim öğretim yılında Erzurum il merkezindeki kolay ulaşılabilirlik ilkesi doğrultusunda belirlenen okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden, 5-6 yaş grubu 96 (%42,1) erkek ve 132 (%57,9) kız olmak üzere toplam 228 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmanın verileri Kişisel Bilgi Formu, Oyun Becerileri Değerlendirme Ölçeği ve Anne-Baba-Çocuk İletişimini Değerlendirme Aracı (ABÇİDA) ile elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, çocukların oyun becerileri ile anne-baba-çocuk iletişiminin ilişkili olduğu, anne-baba-çocuk arasında gerçekleşen konuşma, dinleme, mesaj, sözsüz iletişim ve empati kurma biçimlerinde ortaya çıkan iletişimin, çocukların oyun becerilerini etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca anne-baba-çocuk iletişiminin çocukların oyun becerilerini yordadığı belirlenmiştir. Oyun becerilerine ilişkin toplam varyansın %21,2'sinin "Sözsüz iletişim" alt boyutuyla, %17,8'inin "Konuşma" alt boyutuyla, %16,6'sının "Empati" alt boyutuyla, %14,5'inin "Dinleme" alt boyutuyla ve %9,1'inin "Mesaj" alt boyutuyla açıklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle aile içi iletişimin çocuğun oyun becerilerini önemli ölçüde yordaması bu araştırmanın en önemli sonucu olarak ifade edilebilir. Bu bulguların yanı sıra çocukların cinsiyetinin oyun becerilerini ve aile-çocuk iletişimini etkilemediği belirlenmiştir. Elde edilen bulgular alanyazın ışığında tartışılmış, anne-baba-çocuk iletişiminin çocukların oyun becerilerine olan etkisi vurgulanarak ailenin önemi üzerinde durulmuştur. In this research it is aimed to investigate the relationship between the play skills and family-child communications and interactions. Besides this main aim, the effect of the gender of the child on parent-child interaction and play skills are also investigated. Research was designed in accordance with the relational screening model. The study group of the research was consisted of 96 boys (%42,1) and 132 girls (%57,9) of 228 total 5-6 years old children attending preschool education institutions in Erzurum city center, which were determined in line with easy accessibility principle. Demographic Data Form, Game Skills Rating Scale and Parent-Child Communication Assessment Tool were used as data collection tools. As a result of the analysis it was concluded that children's play skills and parentchild communications are associated and the communication emerged in forms of conversation, listening, messaging, non-verbal communication and empathy between parents and children affect children's play skills. It was also identified that parent-child communication predicts children's play skills. It was concluded that 21.2 % of the total variance related to the play skills was explained with the "Nonverbal communication " subscale. "Conversation" subscale was rated as % 17,8 , "Empathy" subscale was %16,6 , "Listening" subscale was % 14,5 and "Message" subscale was % 9,1 in the total variance. Predicting children's play skills significantly with the domestic communication can be interpreted as the most important outcome of this research. As well as these findings, it was found out that child's gender did not have an effect on play skills and parent-child communication. The findings were discussed in light of the literature and the importance of the family was emphasized by stressing the effect of the parentchild communication on children's play skills.
- Published
- 2016
31. Bir fabrikada çalışan işçilerin kaygı ve iş doyumu düzeyleri
- Author
-
Yılmaz, Elif, Saygun, Meral, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, and Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Halk Sağlığı ,Situational Incessant Worry Inventory ,Job satisfaction ,Factories ,Scales ,Public Health ,U-TIP/2767 ,Anxiety ,Industry employees ,Workers - Abstract
Araştırma, Kırıkkale ilinde, bir fabrikada çalışan işçilerin katılımıyla gerçekleştirilmiş, tanımlayıcı tipte araştırmadır. Amacı, işçilerin iş doyumlarının, durumluk, sürekli kaygı düzeylerinin ve ilişkili faktörlerin saptanmasıdır. Araştırmaya 378 işçi (%56,5) katılmıştır. Katılımcılara sosyodemografik özelliklerine, aile yapılarına, zararlı alışkanlıklarına, sağlık problemlerine, çalışma hayatlarına ilişkin 28 soruluk anket formu, iş doyumlarının değerlendirilmesi için Minnesota İş Doyum ölçeği, kaygı düzeylerinin değerlendirilmesi içinse STAI-I (Durumluk kaygı ölçeği) ve STAI- II (Sürekli kaygı ölçeği) ölçekleri uygulanmıştır. İstatistiksel analizlerde Mann Whitney-U, bağımsız gruplarda t Testi, Kruskal Wallis, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), spearman korelasyon ve Lojistik Regresyon Analizi kullanılmıştır.Araştırma grubunun yaş ortalaması 36,67±10,74 yıldır, %96,8'i erkek,%75,7'si lise %20,1'i yüksekokul/üniversite mezunudur, %74,3'ü evlidir. Araştırma grubunun, STAI-I ortalaması 36,11±9,53 dür. Araştırma sonuçlarına göre; kronik ve ruhsal sağlık sorunu varlığı, işini isteyerek seçmemek, işini ve iş çevresini uygun bulmamak, üretime yardımcı birimlerde çalışmak durumluk kaygı düzeyini anlamlı olarak yükseltmektedir. Katılımcıların, STAI-II ortalaması 40,24±7,83 tür. Kadın cinsiyet, eğitim düzeyi yüksekliği, çocuk sahibi olmak, kronik ve ruhsal sağlık sorunu bulunmak, işini isteyerek seçmemek, işini uygun bulmamak, üretime yardımcı bölümlerde çalışmak, sürekli kaygı düzeyini anlamlı olarak yükseltmektedir. Araştırma grubunun toplam iş doyum ortalaması 3,38±0,67 dir. Erkek cinsiyet, eğitim düzeyi düşüklüğü, ruhsal sağlık sorunu bulunmaması, kurumda çalışma süresinin bir yıl ve daha kısa olması, büroda çalışmak, işini isteyerek seçmek, işini çok uygun bulmak ve iş çevresini uygun bulmak, 5 nolu birimda çalışmak, toplam iş doyum puan ortalamasını anlamlı olarak yükseltmektedir.Katılımcıların durumluk ve sürekli kaygı düzeyi ile içsel, dışsal ve toplam iş doyumu puan ortalamaları arasında düşük-orta derecede ters yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre, çalışma ortamı uygunluğu ve yapılan görev iş doyumunu, çalışma ortamı uygunluğu, çalışılan birim ve ruhsal hastalık varlığı durumluk kaygı düzeyini, ruhsal ve kronik sağlık sorununa sahip olmak ise sürekli kaygı düzeyini etkileyen risk faktörleridirAraştırma sonucunda; İşçilerin fiziksel olduğu kadar ruh sağlığının da iş sağlığı açısından önemli olduğu vurgulanmış ve bu doğrultuda işçilerin ruh sağlığını ve iş doyumunu geliştirmeye yönelik önerilerde bulunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Minnesota İş doyum Ölçeği, Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği, fabrika The research has been carried out with the participation of workers working in a Plant in Kırıkkale province and is a descriptive type research. The aim of this study is to determine workers' job satisfaction, status, trait anxiety level and related factors. 378 workers (56.5%) participated in the study. Questionnaire form with 28 questions about sociodemographic characteristics, family structures, harmful habits, health problems, working life, and the Minnesota Job Satisfaction Scale for assessment of job satisfaction, for the evaluation of anxiety levels, STAI-I (State anxiety scale) and STAI-II (Continuous anxiety scale) scales were applied to participants. Mann Whitney- U,T test in independent groups, Kruskal Wallis, one way variance analysis (ANOVA), spearman correlation and Logistic Regression Analysis were used for statistical analysis.The average age of the study group is 36.67 ± 10.74 years, 96.8% of male, 75.7% of high school 20.1% of college / university graduate and 74.3% are married. The average of STAI-I of the study group is 36.11 ± 9.53. According to is obtain of the research; It is significantly increased the level of state anxiety that presence of chronic and mental health problems, do not choose to work willingly, incompatible work and business environment, to work in production auxiliary units. The average of STAI-II of the study group is 40,24±7,83. Female gender, high level of education, having children, having chronic and mental health problems, suboptimal work, working in production assistant sections,have significantly increased the level of trait anxiety. The total job satisfaction of the study group is 3.38 ± 0.67. Male gender, low level of education, absence of mental health problem, the duration of work in the institution is one year or shorter, working in the office, willingly selecting the job, finding the job very well and finding the appropriate business environment, working in the fifth unit, have significantly increased the average job satisfaction score. It has been determined that a low-to- moderate adverse relationship between participants state and trait anxiety level and internal, external and total job satisfaction score averages and a statistically significant relationship was found. According to the results of the logistic regression analysis, working environment suitability and duty job satisfaction, finding work environment favorable, status of mental health problems situation anxiety level, having chronic and mental health problems are risk factors that affect the trait anxiety level.As a result of the research; It is emphasized that mental health is as important as occupational health as well as physical and in this direction proposals have been made to improve the mental health and job satisfaction of workers.Keywords: Job Satisfaction Scale of Minnesota , State and Trait Anxiety Scale, factory 182
- Published
- 2017
32. Dünyada Erken Çocukluk Eğitimi
- Author
-
Güven, Gülçin, Küçükturan, Ayşe Güler, Aydoğan, Yasemin, Çavuş, Zeynep Seda, Çetin, Asya, Sönmez, Sema, Ünsal, Fatma Özge, Çetin, Zeynep, Özkan, İsa, Gültekin Akduman, Gülümser, Yavuz, Nadire Ferah, Sezgin, Esin, Akşin Yavuz, Ezgi, Pınarcık, Özge, Okyay, Özlem, Koran, Nihan, Çetingöz, Duygu, Sezer, Türker, Kır, Mine, Yazıcı, Zeliha, Özyürek, Arzu, Yılmaz, Elif, Arabacı, Nalan, Pekdoğan, Serpil, Arslan, Emel, Ünlüer, Esra, Çelebi Öncü, Elif, and Özbey, Saide
- Published
- 2017
33. ANNELERİN ÇOCUĞUNU KABUL DÜZEYİ İLE ÇOCUKLARIN BENLİK ALGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
- Author
-
Akşin Yavuz, Ezgi, Güven, Gülçin, Bayındır, Dilan, Sezer, Türker, and Yılmaz, Elif
- Subjects
Social ,Okul öncesi eğitim,anne kabul-red,benlik algısı ,Sosyal ,Prechool education,maternal acceptance-rejection,self-concept - Abstract
The aim of this study is to examine the relationship between the maternal acceptance-rejection levels and selfconcepts of 60-72 month-old children. Maternal acceptance-rejection levels and children’s self-concepts are examined by the variables of the sex of children and family income levels to assess this basic aim. The research is designed as a survey with a sample of a voluntarily participated group of total 273 mother-daughter pairs who has attended preschool classes in Kadıköy, Maltepe and Ataşehir districts of İstanbul in 2013-2014 academic year. “Personal Information Form”; “Parental Acceptance-Rejection Questionnaire (Mother Form)” and “DeMoulin Self-Concept Developmental Scale” are used for gathering data. Research findings indicates that when indifferent and neglecting behaviors of the mothers increases, self-esteem and positive self perceptions of children decreases. Acceptance level of the mothers does not show any difference by the sex of the children, but the self-concept of the children are affected by the variable of sex. Positive self-concept of the boys are greater than the girls. In addition, it is revealed that for the low income level mothers, their acceptance levels and selfesteem of their children are low., Araştırmada, 60-72 aylık çocukların annelerinin kabul-red düzeyleri ile çocukların benlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu temel amaç doğrultusunda annelerin kabul-red düzeyi ve çocukların benlik algıları, çocukların cinsiyeti ve ailenin gelir durumu değişkenleri açısından incelenmiştir. İlişkisel tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubunu, 2013-2014 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Kadıköy, Maltepe ve Ataşehir ilçelerinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden ve araştırmaya gönüllü olarak katılan, toplam 273 anne-çocuk çifti oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak; “Kişisel Bilgi Formu”, “Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği-Anne Formu” ile “DeMoulin Çocuklar İçin Benlik Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, araştırmaya katılan annelerin çocuklarına karşı olan ilgisizlik ve ihmal davranışları arttıkça çocukların öz saygı ve olumlu benlik algılarının azaldığı görülmüştür. Annelerin kabul düzeyi çocuklarının cinsiyetine göre farklılaşmazken, çocukların benlik algılarının cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterdiği; erkek çocukların olumlu benlik algılarının kız çocukların olumlu benlik algılarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca düşük gelir düzeyine sahip annelerin çocuklarını kabul düzeyi ve çocukların özsaygılarının düşük olduğu saptanmıştır.
- Published
- 2016
34. Endometrial Hiperplazi ve endometrial polip saptanan kadınlarda elastosonografik bulgular ile patoloji sonuçlarının değerlendirilmesi
- Author
-
İmamoğlu, Gökşen İnanç, GÜLTEKİN, SERAP, Yılmaz, Elif akkaş, Gültekin, İsmail Burak, ALKAN, AFRA, Altınboğa, Orhan, and Küçüközkan, Tuncay
- Published
- 2016
35. Measurements of Soil Radon Concentration at Akşehir Fault Zone
- Author
-
Yılmaz, Elif, Yalım, Hüseyin Ali, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Radon aktivite konsantrasyonu, Toprak gazı, AlphaGUARD, Akşehir fay hattı, Afyonkarahisar - Abstract
Due to the effects in human health and the benefits in obtaining information on the geology and tectonic structure of the region, determination of radon concentration studies are intensely carried out in air, water and soil gas. In this study, soil gas radon concentration values were determined at the points on or around the Akşehir fault zone in monthly period during 5 month-time using AlphaGUARD PQ2000PRO radon detector. As a result of this study, the minimum value of 5,36 kBq/m3 and the maximum value of 47,62 kBq/m3 were obtained as radon concentration in soil. The mean radon concentration values of the sampling points were calculated for the sampling period and the minimum of these values was obtained at the sampling point 8 as 10,23 kBq/m3 and the maximum at the sampling point 1 as 31,77 kBq/m3. Moreover, it was obtained that the mean radon concentration values of the most of the sampling points were inversely proportional with the straight distances of the sampling points to the Akşehir fault zone. İnsan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi ve bölgenin jeolojik ve tektonik yapısı hakkında bilgi elde edilmesi hususundaki faydası nedeniyle, hava, su ve toprak gazında yoğun olarak radon konsantrasyonunu belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmada, Akşehir fay hattı üzerinde ve civarında yer alan 10 farklı noktada 5 ay boyunca aylık periyotlarla toprakta radon konsantrasyonu değerleri AlphaGUARD PQ2000PRO radon dedektörü kullanılarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, toprakta radon aktivite konsantrasyonunun en küçük değeri 5,36 kBq/m3 ve en büyük değeri ise 47,62 kBq/m3 olarak belirlenmiştir. Ölçümlerden elde edilen radon konsantrasyonu değerleri kullanılarak kaynakların ölçüm periyodundaki ortalama konsantrasyonları hesaplanmış ve ortalama radon konsantrasyonunun en küçük değeri 8 nolu kaynakta 10,23 kBq/m3 ve en büyük değeri ise 1 nolu kaynakta 31,77 kBq/m3 olarak belirlenmiştir. Ayrıca incelenen noktaların çoğunun ortalama radon konsantrasyonu değerlerinin, ölçüm noktalarının Akşehir fay hattına olan dik uzaklıkları arasında ters orantılı bir ilişki olduğu görülmüştür.
- Published
- 2016
36. 48-72 aylık çocuklara yönelik sosyal problem çözme becerileri ölçeği’nin geliştirilmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Ural, Ozana, Güven, Güven, and İlköğretim Anabilim Dalı Okul Öncesi Öğretmenliği Bilim Dalı
- Subjects
Türkiye ,Okul öncesi öğretmenliği ,Yetiştirilmesi ,Öğretmenler - Abstract
ÖZET48-72 AYLIK ÇOCUKLARA YÖNELİK SOSYAL PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖLÇEĞİ’NİN GELİŞTİRİLMESİ Araştırmanın amacı, 48-72 aylık çocukların sosyal problem çözme becerilerinin belirlenebilmesi için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracının geliştirilmesidir. Ayrıca çocukların sosyal problem çözme becerilerinin, çocuklara (yaş, cinsiyet, okul öncesi eğitime devam süresi ve kardeş sayısı) ve ebeveynlerine (anne-baba öğrenim durumu, gelir düzeyi) ilişkin değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Karma araştırma modellerinden biri olan “Sıralı Dönüşümsel Tasarım”a uygun olarak planlanan araştırmada, 48-72 aylık çocukların yaşadıkları sosyal problem durumlarını belirlemeye yönelik nitel veriler toplanmış, ardından geliştirilen Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği’nin geçerlik-güvenirlik çalışması ve çocukların sosyal problem çözme becerilerinin çeşitli değişkenlere göre incelenebilmesi için nicel veriler toplanmıştır. Nitel araştırma verileri, tanımlayıcı fenomeloji yaklaşımıyla, nicel araştırma verileri ise genel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırmada 2014-2015 eğitim öğretim yılında İstanbul Anadolu yakasındaki okul öncesi eğitim kurumları arasından belirlenen iki farklı çalışma grubu mevcuttur. Nitel verilerin elde edildiği Çalışma Grubu-I, 48-72 aylık 168 çocuğun anne-babasından oluşmaktadır. Nicel verilerin elde edildiği Çalışma Grubu-II ise “Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği”nin geçerlik ve güvenirlik analizlerinin ve sosyal problem çözme becerilerinin demografik değişkenler açısından incelenmesinin amaçlandığı 48-72 aylık toplam 257 çocuktan oluşmaktadır. Araştırma kapsamında beş veri toplama aracı kullanılmıştır. Bunlar; araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu”, “Sosyal Problem Çözme Becerileri Aile Görüşme Formu” ve 48-72 aylık çocuklara yönelik “Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği”dir. Geliştirilen “Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği”nin kriter geçerliğini test etmek amacıyla “Wally Sosyal Problem Çözme Testi” ve “Sosyal Yetkinlik ve Davranış Değerlendirme-30 Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda elde edilen sonuçlara göre çocukların okulda, evde ve ev dışında yaşadıkları 546 sosyal problem durumu saptanmış ve bu problem durumları 10 kategori altında toplanmıştır. Anne-babalar, çocuklarının en çok “Israr etmek”, en az ise “Sorumluluk almamak” sosyal problem durumları ile karşılaştıklarını ifade etmişlerdir. Çocukların yaşadığı sosyal problem durumlarına yönelik anne-babalar 157 çözüm yolu üretmiş ve bu çözümler 13 tema altında toplanmıştır. Buna göre anne-babalar en çok “Konuşarak ikna etmek” temasını tercih ettikleri belirtmişlerdir. Anne-babaların sosyal problem durumlarında ürettikleri çözüm yollarına, çocukların gösterdiği 124 tepki davranışı 7 tema altında toplanmıştır. Buna göre çocukların en çok gösterdikleri tepki “Uyum göstermek” iken en az gösterdikleri tepkinin ise “Bir başkasına şikâyet etmek” olduğu belirlenmiştir.Çalışmada geliştirilen “Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği” öyküleme tekniğinde tasarlanmıştır. Ölçeğin temalarını oluşturan öyküler, çalışmanın ilk aşaması olan nitel araştırma sonucunda elde edilen bulgular neticesinde belirlenen çocukların en çok karşılaştıkl karşılaştıkları sosyal problemler durumları seçilmiştir. Çocuklardan günlük yaşantılarında karşılaştıkları problem durumları ile ilgili anlatılan hikâyelerle, canlandırdığı karakterin gösterdiği davranışı belirlemek ve aktarılan hikâyelerdeki ilişkilerle ilgili sorulara yanıt vermeleri beklenmektedir. Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği, puanlamaya dahil edilmeyen ilki örnek hikaye olmak üzere toplam yedi hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerin temaları “Alay Etme”, “Kurallara Uyma”, “Israr”, “Şiddet”, “Paylaşma”, “İletişim Kurma” ve “Dışlanma”dır. Araştırmada elde edilen bulgular incelendiğinde Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği’nin Kapsam Geçerlik İndeksi .809, toplam güvenirlik katsayısı için KR20 değeri .680 olarak bulunmuştur. Ölçeğin tüm maddeleri için alt ve üst gruplar arasında anlamlı farklılık olduğu ve madde ayırt ediciliğini sağladığı belirlenmiştir. Ölçüt geçerliğini belirlemek amacıyla yapılan analiz sonucunda ölçeğin kriter geçerliğini sağladığı tespit edilmiştir. Hotelling's T-Squared Test sonuçlarına göre Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği’nin uygun yapıda tasarlandığı saptanmıştır. Ölçeğin test-tekrar test sonuçları Pearson Korelasyon katsayısı için .532’dir. Bu bulgular ışığında geliştirilen Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir. Geliştirilen Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği’nin tüm maddeleri için çocukların verdikleri cevaplar incelendiğinde, problem durumu karşısında çocukların 817’si (%53) olumlu ve 723’ü (%47) olumsuz sosyal davranış sergilemeyi tercih ettikleri saptanmıştır. Araştırmaya katılan çocukların, 16 farklı olumlu sosyal davranış stratejisi geliştirdikleri ve bu stratejiler arasından en çok tercih edilenler “Kabul etmek, oyuna katılmak ve yetişkinden yardım istemek”, en az tercih edilen stratejiler ise “Farklı bir kişi bulmak, beklemek ve kendini savunmak” olarak belirlenmiştir. Çocukların tercih ettiği saptanan 21 farklı olumsuz sosyal davranış stratejisi arasından, çocuklar tarafından en çok tercih edilenler “Fiziksel olumsuz tepkiler vermek, ağlamak ve yetişkine karşı gelmek (otoritesini reddetmek)” olarak belirlenirken, çocuklar tarafından en az tercih edilen olumsuz sosyal davranışların ise “Küsmek, kurallara uymamak ve bağırmak” olduğu bulunmuştur. Araştırma sonucunda çocukların sosyal problem çözme becerilerinin çocukların yaşına, anne-baba öğrenim durumu ve ailenin gelir düzeyi değişkenlerine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Çocukların yaşı ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyi yükseldikçe çocukların sosyal problem çözme becerilerinin de arttığı görülmüştür. Çocukların cinsiyet, kardeş sayısı ve okul öncesi eğitime devam süresi değişkenlerinin ise sosyal problem çözme becerileri üzerinde anlamlı farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi dönem, Sosyal Problem Çözme Becerileri Ölçeği, olumlu/olumsuz sosyal davranışABSTRACTTHE DEVELOPMENT OF SOCIAL PROBLEM SOLVING SKILLS SCALE FOR 48-72 MONTH OLD CHILDRENThe aim of this study is to develop a reliable and valid scale in order to determine problem solving skills of 48-72 months old children. In addition, it aims to investigate the problem solving skills of children in terms of some variables related to children (age, gender, duration of preschool education and number of siblings) and their parents (educational status and income level). In the study that was planned in line with “Sequential Transformative Design”- one of mixed research methods-, qualitative data was collected to determine social problem situations of 48-72 months old children and then quantitative data was collected to conduct validity and reliability study of Social Problem Skills Scale and to examine social problem skills of children according to some variables. The qualitative data were designed in descriptive phenomenology approach and quantitative data were designed in general survey model. The study has two different study groups chosen from among preschool education institutions in Anatolian side of Istanbul during academic year of 2014-2015. Study Group-I includes the parents of 168 children 48-72 months of age, and Study Group-II includes 257 children 48-72 months of age and it aims to investigate validity and reliability analysis of “Social Problem Solving Skills Scale” and social problem-solving skills in terms of demographic variables.Five data collection tools were used in the study. These are; “Personal Information Form”, “Social Problem Solving Skills Parent Interview Form”, and “Social Problem Solving Skills Scale” developed by researcher for 48-72 months old children. “Wally Social Problem Solving Test” and ‘Social Competence and Behavior Evaluation-30 Scale (SCBE-30)” were utilized to test the criterion validity of ‘Social Problem-Solving Skills Scale’ which was developed.According to the qualitative results of the study, 546 social problem situations that children encounter at school, home and outside were determined and these problem situations were gathered under ten categories. Parents stated that they encounter social problem situation of “Insistence” the most and “Avoiding Responsibilities” the least. Parent suggested 153 solutions in relation to social problem situations experienced by their children and these solutions were gathered under 13 themes. As a result, parents expressed that they preferred ‘Persuading by talking’ theme the most. 124 response behaviors exhibited by children towards the solutions found by their parents were gathered under 7 themes. Accordingly, the most common response by children was found to be “Conformity” whereas the least one was found to be “Complaining to Other People”.“Social Problem Solving Skills Scale” in the study was designed in narrative technique. The stories that make up themes of the scale were chosen from social problem situations that experienced by children the most according to the findings obtained from qualitative research which is the first part of the study. Through the stories that children are told related to problem situations they encounter in their daily life, they are expected to identify the behavior of the character which they act out and respond to the questions about the relationships in the stories they are told. Social Problem Solving Skills Scale consists of seven stories, the first of which is an example story which is not included in scoring. The themes of the stories are “Mocking”, “Observance”, “Insistence”, “Violence”, “Sharing”, “Communication” and “Social Exclusion”. According to the findings of the study, the content validity index of Social Problem-Solving Skills Scale was found to be as .809 and KR20 value for total consistency coefficient was found to be as .680. It was determined that there is a significant difference between lower and upper groups for all the items of the scale and item discrimination was provided. As a result of the analysis conducted to determine the criterion validity, it was found that the scale provided criterion validity. According to the results of Hotelling's T-Squared Test, Social Problem Solving Skills Scale was designed in appropriate structure. Test-retest result of the scale was found to be .532 for Pearson Correlation coefficient. In light with all these findings, Social Problem Solving Skills Scale was determined as a valid and reliable instrument.According to the children’s responses for all items of the Social Problem Solving Skills Scale, it was determined that 817 of the children (53%) preferred positive social behaviors and 723 of the children (47%) preferred negative social behaviors when faced with problem situations. It was also found that children developed 16 different positive social behavior strategies and among from the strategies, the most preferred ones are “Accepting, participating to play and asking an adult for help”; whereas the least preferred ones are ‘Finding a different person, waiting and defending oneself”. Among from 21 different negative social behavior strategies, the most preferred ones are “Physically negative reacting, crying and opposing (rejecting authority)”; whereas the least preferred ones are ‘Being Offended, breaking the rules and yelling”. As a result of the study, it was determined that children’s social problem-solving skills significantly differ according to their age, educational status of their parents and family income level. It was seen that as children’s age and socio-economic level of family increase, children’s social problem solving skills increase as well. However, it was also found that children’s social problem-solving skills do not significantly differ according to variables of gender, number of siblings and the duration of preschool education. Key Words: Preschool period, Social Problem Solving Skills Scale, Positive/Negative Social Behavior.
- Published
- 2016
37. Annelerin çocuğunu kabul düzeyi ile çocukların benlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Yavuz, Ezgi Akşin, Güven, Gülçin, Bayındır, Dilan, Sezer, Türker, Yılmaz, Elif, BAİBÜ, Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü, and Sezer, Türker
- Subjects
Prechool Education ,Okul Öncesi Eğitim ,Self-Concept ,Benlik Algısı ,Maternal Acceptance-Rejection ,Anne Kabul-Red - Abstract
Araştırmada, 60-72 aylık çocukların annelerinin kabul-red düzeyleri ile çocukların benlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu temel amaç doğrultusunda annelerin kabul-red düzeyi ve çocukların benlik algıları, çocukların cinsiyeti ve ailenin gelir durumu değişkenleri açısından incelenmiştir. İlişkisel tarama modelinde tasarlanan araştırmanın çalışma grubunu, 2013-2014 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Kadıköy, Maltepe ve Ataşehir ilçelerinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden ve araştırmaya gönüllü olarak katılan, toplam 273 anne-çocuk çifti oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak; "Kişisel Bilgi Formu", "Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği-Anne Formu" ile "DeMoulin Çocuklar İçin Benlik Algısı Ölçeği" kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, araştırmaya katılan annelerin çocuklarına karşı olan ilgisizlik ve ihmal davranışları arttıkça çocukların öz saygı ve olumlu benlik algılarının azaldığı görülmüştür. Annelerin kabul düzeyi çocuklarının cinsiyetine göre farklılaşmazken, çocukların benlik algılarının cinsiyet değişkenine göre farklılık gösterdiği; erkek çocukların olumlu benlik algılarının kız çocukların olumlu benlik algılarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca düşük gelir düzeyine sahip annelerin çocuklarını kabul düzeyi ve çocukların özsaygılarının düşük olduğu saptanmıştır. The aim of this study is to examine the relationship between the maternal acceptance-rejection levels and selfconcepts of 60-72 month-old children. Maternal acceptance-rejection levels and children’s self-concepts are examined by the variables of the sex of children and family income levels to assess this basic aim. The research is designed as a survey with a sample of a voluntarily participated group of total 273 mother-daughter pairs who has attended preschool classes in Kadıköy, Maltepe and Ataşehir districts of İstanbul in 2013-2014 academic year. “Personal Information Form”; “Parental Acceptance-Rejection Questionnaire (Mother Form)” and “DeMoulin Self-Concept Developmental Scale” are used for gathering data. Research findings indicates that when indifferent and neglecting behaviors of the mothers increases, self-esteem and positive self perceptions of children decreases. Acceptance level of the mothers does not show any difference by the sex of the children, but the self-concept of the children are affected by the variable of sex. Positive self-concept of the boys are greater than the girls. In addition, it is revealed that for the low income level mothers, their acceptance levels and selfesteem of their children are low.
- Published
- 2016
38. Görsel Sanatlar Dersinde Öğretim Teknolojileri ve Materyali Kullanım Durumları
- Author
-
Yılmaz, Elif Mamur, Bilici, Sema, and Belirlenecek
- Subjects
Eğitim ,Eğitim Araştırmaları - Abstract
Bu araştırmanın amacı, görsel sanatlar öğretmenlerinin görsel sanatlar dersinde öğretim materyali kullanım durumlarını tespit etmek ve öğretim materyali kullanımı ile ilgili görüşlerini incelemektir. Araştırmanın çalışma grubu Bolu ili ilköğretim okullarından beş görsel sanatlar öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada nitel veri toplama ve çözümleme yöntemleri kullanılmış, veriler görüşme yoluyla elde edilmiştir. Elde edilen veriler N Vivo 7 paket programında içerik analiziyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda görsel sanatlar öğretiminde alana yönelik öğretim teknolojisi ve materyali eksikliği olması nedeniyle öğretmenlerin bazı sanat konularının öğretiminde zorlandıkları ve derslerinde sınırlı da olsa öğretim teknolojileri ve materyalleri kullandıkları ancak bu konuda hizmet içi eğitime ihtiyaç duydukları yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Araştırma çağdaş teknolojilerle donanımlı görsel sanatlar atölyelerinin oluşturulması, MEBÜniversite işbirliği ile görsel sanatlar öğretmenlerine hizmet içi kurs ve seminerler düzenlenmesi, görsel sanatlar programlarının geliştirilmesinde öğretim teknolojileri ve materyallerine yer verilmesi ve alana yönelik oluşturulan öğretim materyallerinin öğretmenlere ulaştırılması yönünde önerilerle sonlandırılmıştır The purpose of this research is to identify condition of the Visual Arts course and examine teachers opinions about the use of teaching material. The study group consists of five visual arts primary school teachers from the province of Bolu. Qualitative data gathering and analyzing methods used in the research, were obtained through negotiations. The obtained data were analyzed by content analysis in 7 N Vivo software packages, the results are shown in diagrams and tables. Research results indicate that visual arts has lack of teaching technologies and materials, so, the findings were required visual arts teachers and their difficulties in the teaching of some art subjects and that they still teach through limited educational technologies and materials. Investigation is about equipped visual arts workshops and contemporary technology, Ministry of Education and University in service to the visual arts teachers and in cooperation with the courses and seminars to be held, with proposals which include the educational technology and materials for the development of the visual arts program and distribute to teachers with the teaching materials for the field were terminated
- Published
- 2016
39. Güzel Sanatlar Liseleri Resim Bölümü Öğrencilerinin Özgün Baskı Resim Uygulamalarına İlişkin Tutumları
- Author
-
Yılmaz, Elif Mamur and Belirlenecek
- Subjects
Eğitim ,Eğitim Araştırmaları - Abstract
Bu araştırmanın amacı güzel sanatlar liselerinde eğitim gören öğrencilerin özgün baskı resim uygulamalarına ilişkin tutumlarını tespit etmektir. Araştırma 2013-2014 eğitim öğretim yılında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki güzel sanatlar liseleri oluştururken örneklemini Bolu Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümünün üçüncü sınıfından küme örnekleme yöntemi ile seçilen sekizer kişilik üç öğrenci grubu oluşturmuştur. Araştırmada deneme modeli kullanılmış olup, araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen beşli likert tipi tutum ölçeği ile elde edilmiştir. Araştırma verileri ışığında öğrencilerin özgün baskı resim uygulamaları ile ilgili olarak zevk alma, hoşlanma, öğrenme ve araştırma yapma isteği gibi olumlu tutumlar sergiledikleri sonucuna varılmıştır. Aynı şekilde çok az sayıda öğrencinin özgün baskı resim uygulamaları ile ilgili olarak zevk almama, hoşlanmama, öğrenme ve araştırma yapma isteği taşımama gibi olumsuz tutumlar sergiledikleri yönünde bulgular saptanmıştır. Araştırma, bu liselerde verilen özgün baskı resim derslerinin öğrencilerin ilgisini canlı tutmayı hedeflemesi, özgün baskı resim ile ilgili yayınların ve kalitesinin geliştirilmesi, öğretmenlerin sanatçı ve sanat eğitimcisi olarak onlara mesleki rehberlik yapması ve model olması önerileri ile sonlandırılmıştır. This study, carried out in the 2013-2014 educational year, aims to identify the attitudes of students of fine arts high schools towards printmaking activities. The study population was the fine arts high schools in Turkey, and the study sample consisted of three clusters of 11th grade students studying at Bolu Fine Arts High School, each of which included eight subjects selected by cluster sampling method. For the purposes of this study, quantitative research methodology was used and data were collected through a five point Likert attitude scale prepared by the researcher. It was clear from the findings that the students had positive attitudes towards printmaking, such as enjoyment, liking, and willingness to learn and to discover. Similarly, very few students were found to have negative attitudes such as displeasure, dislike, and reluctance to learn and discover. It was concluded that the printmaking lessons taught in these high schools need to be directed at keeping the students' interest alive, and there is a need to increase the quantity and quality of publications on printmaking, and to provide vocational guidance to the students as artists and art teachers.
- Published
- 2016
40. Non-retroactivity of administrative transactions
- Author
-
Yılmaz, Elif
- Subjects
Application of legal norms in terms of time,Non-retroactivity of administrative transactions in Turkish law,Legal security and certainty,Enforcement,The principle of non-retroactivity ,Social ,Hukuk normlarının zaman bakımından uygulanması,Türk hukukunda idari işlemlerin geriye yürümezliği,Hukuki güvenlik ve belirlilik,Yürürlük,Geriye yürümezlik ilkesi ,Sosyal - Abstract
Hukuk normlarının zaman bakımından uygulanması sorunu, normların yürürlüğe konulması ve yürürlükten kaldırılması tarihlerinin belirlenmesi ve bunların yürürlüğe girmeden önceki veya yürürlükten kaldırıldıktan sonraki olaylara uygulanıp uygulanmamalarını ifade etmektedir. Bu kapsamda, sonradan yürürlüğe giren hukuk kuralının geçmişte meydana gelmiş olay veya işlemlere uygulanmasına hukukta “geriye yürüme” denmektedir. Ancak aslolan hukuk kurallarının geriye yürümezliğidir. Bu ilkeye paralel olarak, idari işlemler yürürlüğe girdikleri andan itibaren hukuki etkilerini gösterirler ve idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi, gerek yargısal kararlar gerekse öğretide kabul edilmiş bir idare hukuku kuralıdır. Ancak uygulamada bu kuralın bazı istisnaları mevcuttur. Bu çalışmada Türk hukukunda geriye yürümezlik ilkesinin vergisel ve diğer idari işlemler açısından uygulanması ele alınacak, mevcut durumun hukuki güvenlik ve geriye yürümezlik ilkeleri açısından bir değerlendirmesi yapılacaktır., The problem of the implementation of the legal norms in terms of time implies the determination of the dates of enforcement and abolition of legal norms, and applying or not applying these norms to the events that occur before the date of enforcement or after abolition. Within this scope, in law, the application of the later enacted legal rules to the events or proceedings occured in the past is called “retroactıvity”. But the rule is non-retroactivity of legal norms. Parallel to this principle, administrative transactions show their legal effects from the moment they enter into force and non-retroactivity principle of administrative transactions is a requirement in administrative law accepted both in doctrine and judicial decisions. But some exceptions to this rule are available in practice. In this study, the application of the principle of non-retroactivity in terms of taxational and the other administrative transactions in Turkish law will be discussed, an assessment of the curent legal situation will be made in terms of the principles of legal security and the non-retroactivity.
- Published
- 2015
41. Tamoxifen kullanan meme kanseri hastalarında endometrial değişikliklerin elastosonografi ile değerlendirilmesi
- Author
-
Küçüközkan, Tuncay, Gültekin, İsmail Burak, ALKAN, AFRA, GÜLTEKİN, SERAP, İmamoğlu, Gökşen İnanç, and Yılmaz, Elif akkaş
- Published
- 2015
42. Okul öncesi dönemdeki ikiz çocukların alıcı dil gelişimlerinin karşılaştırılmalı olarak incelenmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Tepeli, Kezban, Koçak, Nurcan, Selçuk Üniversitesi, and Yılmaz, Elif
- Subjects
Tarih ,Alıcı dil gelişimi ,Literature ,Okul öncesi eğitim ,Twins ,Edebiyat ,Preschool education ,Receptive language development ,İkizler - Abstract
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/645, Araştırmanın amacı okul öncesi dönemdeki çocukların alıcı dil gelişimlerinin ikizlik durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Bu genel amaç çerçevesinde ikiz çocuklar ile ikiz olmayan çocukların ve tek yumurta ikizleri ile çift yumurta ikizlerinin alıcı dil gelişimleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İlişkisel tarama modelindeki araştırmanın çalışma grubu 2010-2011 bahar yarıyılı ve 2011-2012 güz yarıyılında Konya merkez ilçelerinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden ve normal gelişim gösteren 62 ikiz (31 çift ikiz) ve 62 ikiz olmayan olmak üzere 124 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Kişisel Bilgi Formu" ve "Peabody Resim Kelime Testi" kullanılmıştır. Verilerin analizin-de "t testi" kullanılmıştır. Araştırma sonucunda okul öncesi dönemdeki çocukların alıcı dil gelişimlerinin ikizlik durumlarına (ikiz çocuk-ikiz olmayan çocuk, tek yumurta ikizi-çift yumurta ikizi) göre farklılaşmadığı belirlenmiştir., The aim of the study is to determine whether the receptive language development of preschool age children differs or not depending on the status of the twins. Within the framework of this general purpose, receptive language development of non twins, twins and monozygotic twins and dizygotic twins were examined comparatively. Working group of this relational screening model study was composed of 124 children including 62 twins (31 twin pairs) and 62 non twins that attended preschool education institutions in central districts of Konya during fall semester of 2010-2011 and spring semester of 2011-2012 and showed normal development. Personal Information Form and Peabody Picture Vocabulary Test” was used as data collection tool and t-test was used for the analysis of the data. As a result of the research receptive language development of pre-school age children was found not to differ depending on twin status (twins, non twins, monozygotic and dizygotic twins).
- Published
- 2013
43. Estimating gaseous emissions production of an entire flight of a commercial aircraft based on emission measurements and actual flight data records
- Author
-
Turgut, Enis Turhan, Cavcar, Mustafa, Yay, Ozan Devrim, Ucarsu, Mehmet, Yılmaz, Elif, Usanmaz, O., Döğeroğlu, Tuncay, Anadolu Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uçak Gövde Motor Bakım Bölümü, Turgut, Enis Turhan, Cavcar, Mustafa, Yay, Ozan Devrim, and Döğeroğlu, Tuncay
- Abstract
In this study, engine emissions measurement results and actual flight data records are used to obtain an emissions production profile of gate-To-gate flight activity. The platform and pow- erplant selected arc B737-800 and CFM56-7B26, while the emissions measured are carbon monox-ide (CO) and nitrogen oxides (NOx). By installing a sample probe inside the engine, the emissions are measured during a test matrix between idle and the highest power of an engine, in a test-cell environment. By establishing empirical relationships between the engine power and the amount of certain regular emissions species, emissions are not only identified for a landing and takeoff (LTO) envelope, but also for climb, descent and cruise flights, which take place above 3000 ft, the theoretical mixing height altitude. According to the analyses, the total CO emissions of 52 minute flight was found to be 28.1 kg, with 37.1% of this value being produced during the LTO activity, below an altitude of 3000 ft. The total NO* emissions were found to be 27.4 kg, with the LTO activity emissions constituting 21.2% of the total NOx emissions of the entire flight. In addition, since CO emissions are strong functions of fuel flow at low power settings, in real world operating conditions, the CO emissions during a taxi run may be considerably different from the standard values, due to variation in engine power based on a number of factors, such as, ambient air temperature, bleed air utilization or engine state.
- Published
- 2015
44. Existing biodiversity, non-indigenous species, food-web and seafloor integrity GEnS indicators (DEVOTES Deliverable 3.1) DEVOTES FP7 Project
- Author
-
Kavcıoğlu, Remzi, Teixeira, Heliana, Bizsel, Kemal Can, Özaydınlı, Murat, Bizsel, Nihayet, Can Yılmaz, Elif, Akçalı, Barış, Berg, Torsten, Fürhaupter, Karin, Uustalo, Laura, Papadopoulou, Nadia, Cochrane, Sabine, Churilova, Tanya, Heiskanen, Anna Stiina, Uyarra, Maria C, Zampoukas, Nikolaus, Borja, Angel, Andersen, Jesper Harbo, Beauchard, Olivier, Berzano, Marco, Bucas, Martynas, Camp, Jordi, Carvalho, Susana, Flo, Eva, Garces, Esther, Herman, Peter, Katsanevakis, Stelios, Krause Jensen, Dorte, Kryvenko, Olga, Lynam, Christopher, Mazik, Krysia, Moncheva, Snejana, Neville, Suzanna, Pantazi, Mairi, Patricio, Joana, Piroddi, Chiara, Queiros, Ana M, Ramsvatn, Silje, Smith, Chris, Vassilopoulou, Vassiliki, Zaiko, Anastasija, and Zenetos, Argyro
- Published
- 2014
45. İlköğretim okullarındaki temizlik ve hijyenin öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi
- Author
-
Yılmaz, Ahmet and Yılmaz, Elif Gizem
- Subjects
Temizlik ,Eğitim ,İlköğretim Okulu ,Eğitim Araştırmaları ,Hijyen - Abstract
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okullarındaki temizlik ve hijyenin öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesidir. Bu amaca yönelik Afyonkarahisar ili Emirdağ ilçesindekiilköğretim okulunun 6.-8. sınıfları çalışma evreni olarak alınmıştır. Bu evrende bulunan 201 öğrenciden “Küme Örnekleme Yöntemi” ile 6.-8. sınıflarındaki 72 öğrenci örnekleme alınarak anket uygulanmıştır. Verilerin çözümünde birinci alt problem için aritmetik ortalama ve standart sapma; ikinci alt problem için t-test ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yapılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin cinsiyetleri bakımından görüşleri değerlendirildiğinde kız öğrencilerin[t(68)=2.515, p>.05] ve erkek öğrencilerin [t(68)=2.579, p>.05] görüşleri arasında anlamlı fark olmadığı ve yine 6.-8. sınıflar bakımından da öğrencilerin görüşleri arasında [F(21,48)=1.116, p>.05] anlamlı farklılık olmadığı bulguları elde edilmiştir. Araştırmada; öğrencilerin anket maddelerine verdikleri cevapların genel ortalaması (?=2.53) olduğundan görüşlerinin “yeterli” sınırlar içerisinde kaldığı böylece 6.-8. sınıf öğrencilerinin ilköğretim okullarının temizlik ve hijyenine ilişkin olumlu görüşe sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. bir, The purpose of this search is to evaluate the cleaning and hygiene in primary schools according to the opinions of the students. For this purpose, 201 students from 6th and 8th grades of a Primary School in AfyonkarahisarEmirdağ are considered as ‘Study Universe’. 72 students are gathered as a sample from this universe with a cluster sampling method and applied a questionnaire. In the analyses of the data, for the first sub problem, arithmetic mean and standard deviation; for the second sub problem, t- text and one-way analysis of variance (ANOVA) is done. In the search, 6th and 8th grade students general average of their answers about the cleaning and hygiene in primary schools is (̅=2.53), that means their opinions are in ‘enough’ borders and they have got an optimistic point of view. Also, according to the sexual parameter there is not an important difference between schoolgirls [t(68)=2.515, p>.05] and schoolboys [t(68)=2.579, p>.05] and according to their classes, the difference [F(21,48)=1.116, P>.05]is not so meaningful.
- Published
- 2014
46. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARININ BÜROKRATİK ÖZELLİKLERİ İLE ÖĞRETMENLERİN İŞ DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
- Author
-
Zembat, Rengin, Büşra Şahan, Bayındır, Dilan, Yılmaz, Elif, and Tunçeli, Hilal İlknur
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
47. Dermatolojik faktörler açısından giyim konfor ve estetik bakım değerleri yüksek, kozmetik bileşen içerikli giysi modelleri geliştirilmesi
- Author
-
Yılmaz, Elif, Öndoğan, Ziynet, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı, and Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Kozmetik tekstil, mikrokapsülasyon, insan derisi, kozmetik etkinlik, sübjektif ve objektif test yöntemleri ,Tekstil ve Tekstil Mühendisliği ,Tekstil Mühendisliği A.B.D ,Textile and Textile Engineering ,"null" ,Cosmetic textile, microencapsulation, human skin, cosmetic efficacy, subjective and objective test methods ,Cosmetic industry - Abstract
Bu tez çalışmasında, kozmetik tekstil ürünlerinin etkinliğinin ve bu ürünlerin insan derisi üzerindeki dermatolojik etkilerinin saptanması, elde edilen veriler ışığında konfor özellikleri ve kozmetik etkinlik dereceleri yüksek, yeni kozmetik tekstil ürünlerinin geliştirilerek tasarlanması ve üretilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda kozmetik tekstiller hakkında kapsamlı bir literatür araştırması yapılmıştır. Çalışmanın devamında, tez çalışmasının amacı doğrultusunda kozmetik tekstillerin etkinliğinin ve insan derisi üzerindeki etkilerinin gözlemlenerek değerlendirilmesi için bayan gönüllülerle giyim denemeleri gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte subjektif ve objektif test yöntemleri kullanılarak bilimsel veriler elde edilmiştir. İstatistiksel yöntemler ve dermatolojik klinik değerlendirme ile kozmetik tekstil ürünlerinin öne sürülen kozmetik etkinliği ve insan derisine olan etkileri tespit edilmiş ve bu ürünlerin sistematik olarak değerlendirilebileceği bilimsel bir yöntem elde edilmiştir. Bu anlamda, bu tez çalışması ile literatüre katkı yapılacağı düşünülmektedir. Aynı zamanda kozmetik tekstil ürünlerini bu yönüyle ele alan ilk çalışmalardan biri olması nedeniyle de bu konuda yapılacak sonraki çalışmalar için bir temel oluşturacaktır. In this thesis, determination of the efficiency of cosmetic textile products and their dermatological effects on human skin, and according to the data obtained, design and production of new cosmetic textile products with high comfort and cosmetic efficacy values are aimed. In this respect, a comprehensive literature research on cosmetic textiles is conducted. Later in the study, wear trials are carried out with female volunteers in order to observe and evaluate the efficiency of cosmetic textiles and their effects on human skin. In this process, scientific data are obtained using subjective and objective test methods. The asserted cosmetic efficacy of cosmetic textiles and their effects on human skin are determined with statistical methods and dermatological clinical evaluation, and a scientific method, which assesses these products systematically, is obtained. Accordingly, it is considered that this thesis will contribute to the literature. Furthermore, since this thesis is one of the first studies which examines cosmetic textiles in this aspect, it will form a basis for future studies. 129
- Published
- 2014
48. Material design processes of art and crafts teacher candidates for teaching artictic modelling principles to elementary school students
- Author
-
Yılmaz, Elif Mamur and Sema Bilici
- Subjects
Sanat Eğitimi,Materyal Tasarımı,Sanatsal Düzenleme İlkeleri,Bilişsel,Üst Bilişsel,Duyuşsal,Devinişsel,İşbirlikli Öğrenme,art education,material design,artistic principles,cognitive,metacognitive, affective,motional,cooperative learning - Abstract
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim görsel sanatlar öğretmenlerinin ihtiyaç duydukları öğretim materyallerini belirlemek, belirlenen öğretim materyallerini tasarlayan öğretmen adaylarının materyal tasarım süreçlerini incelemektir. Çalışma grubu Bolu ili ilköğretim okullarından beş görsel sanatlar öğretmeni ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim İş Öğretmenliği Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı dersini alan öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırma görsel sanatlar alanında öğretim materyaline ilişkin ihtiyaç belirleme ve ihtiyaçlar doğrultusunda öğretimi planlama, öğretim materyali tasarlama, verilerin analizi ve yorumlanması aşamalarından oluşmaktadır. Araştırmada nitel veri toplama ve çözümleme yöntemleri kullanılmış, veriler görüşme, gözlem ve doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Elde edilen veriler N Vivo 7 paket programında içerik analizi, betimsel analiz ve doküman analiziyle çözümlenmiş, bulgular model ve tablolar halinde gösterilmiştir. Araştırmada ihtiyaç analizine ilişkin; Görsel Sanatlar öğretmenlerinin perspektif öğretimi, desen öğretimi, sanat eleştirisi, sanat tarihi öğretimi, müze eğitimi ve sanatsal düzenleme eleman ve ilkeleri ile ilgili konularda öğretim materyallerine ihtiyaç duydukları bulunmuştur. Öğretim materyali ve tasarım süreçlerinde işbirlikli öğrenme çalışmalarının öğrenenlerin bilişsel, üst bilişsel, duyuşsal ve devinişsel becerilerinin gelişmesinde etkili olduğu, öğrenme ortamında; öğrenenlerin sosyal beceriler geliştirdikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. The aim of this research is to determine the education materials that the visual arts teachers of elementary education need and to examine the material design process of teacher candidates who develope these teaching materials. The study group is consist of 5 visual arts teachers from various elementary schools in Bolu county and students who attend Teaching Technologies and Material Design class at Abant İzzet Baysal University Education Faculty Department of Fine Arts Education, Art and Craft Teaching. This study includes the phases of determining needs about teaching materials in visual arts field and planning teaching process according to these needs, designing teaching materials, analysing and interpretating the datas. Qualitative data collecting and analysing methods were used in this study, datas were collected by conversation, observation and document survey methods. Datas were solved by content analysis, descriptive analysis and document analaysis in N Vivo 7 package programme, then the finding are presented as models and graphics. About the need analysis; visual arts teachers need teaching materials about subjects such as teaching perspective, figure drawing, art criticism, art history, museum education, principles for artistic composition, The cooperative learning processes are effective on developing cognitive, metacognitive, affective and psychomotor skills. İn addition in learning environment; the learners develop social skills are the conclusions .
- Published
- 2014
49. E37. Metastatik akciğer kanserine bağlı solunum yetmezlikli olguda non entübe anestezi Olgu sunumu
- Author
-
AKBAŞ, ÖZGE, Gürkaynak, Betül, SAĞIROĞLU, GÖNÜL, HEKİMOĞLU ŞAHİN, SEVTAP, Yılmaz, Elif, and ÇOPUROĞLU, ELİF
- Published
- 2013
50. E27. Ankilozan spondilitli bir hastada trakeostomi uygulaması Olgu sunumu
- Author
-
Demir, Mine, İskender, İlker, SAĞIROĞLU, GÖNÜL, Meydan, Burhan, and Yılmaz, Elif
- Published
- 2013
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.