Yakın geçmiş, müzelere sağlanan devlet desteğinde önemli ölçüde bir düşüş eğilimi olduğunu gösteriyor. Devletler, müzelere sağladığı desteği azaltarak rekabetçi piyasa koşullarında hayatta kalmaları için teşvik edici yöntem arayışı içindeler. Ancak, müzelerin kar-amacı gütmeyen kuruluşlar olması ve bu bağlamda kar amacı güden kurumlara kıyasla piyasa koşullarına uyum sağlamakta ve rekabet etmekte daha zayıf pozisyonda olmaları sponsorluklar veya bağışlar aracılığıyla yeni finansal kaynak yaratımında bir takım güçlüklerle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Her ne kadar müzeler giriş bileti satışında bulunup restoran ve kafe gibi işletmeler aracılığıyla gelir karmalarını çeşitlendirmeye çalışsalar da olası bir ekonomik daralma veya kriz dönemlerinde gelir yapılarının olumsuz anlamda en az etki alması ve sürdürülebilir olması için yeni gelir kaynakları arayışına girmeleri bir gereklilik olarak önlerinde duruyor. Bu tez çalışması kapsamında, internet siteleri, mobil uygulamalar, sosyal ağ platformları (örn. Facebook, Instagram, Twitter ve Snapchat gibi) gibi çevrimiçi sergileme ve eğlence yöntemleri ile çevrimiçi ödeme yöntemlerinin bir araya getirilmesi sonucunda müzelerin eğlendirici ve eğitici dijital içerik satışında bulunması ve bu satış gelirlerinin müzelerin gelir karmasına eklenmesi önerilmektedir. Müzelerin piyasa koşullarına daha uyumlu hale gelmesine katkıda bulunan önemli faktörlerden bir tanesi olarak müze yönetimi ve müze yöneticilerinin yönetimsel davranışlarındaki değişim gösterilebilir. Günümüzde süper star müze olarak tabir edilen kurumların sundukları eğitim programlarını fiyatlandırırken katlandıkları maliyetleri gözetmesi ve bunun sonunca da en azından maliyetlerini karşılayacak şekilde fiyatlama yapması ve hatta bazı durumlarda belli bir kar oranı da ekleyerek –kar elde edilemeyen ana faaliyetlerine devam edebilmek için (James, 1983)- katılım ücretini belirlemesi bir örnek olarak verilebilir. Bununla birlikte müzeler dijital teknolojik gelişmeler ile yakın bir ilişki içindeler. Müzelerin kendilerini sanal dünyada temsil ettikleri internet siteleri ve mobil uygulamalara sahip olması ve hatta iletişim temelli sosyal ağlardan faydalanmaları da artık alışıldık bir durum. Dolayısı ile müzelerin ellerindeki bilgi gibi taşınamaz varlıklarını, sergilerini ve eğitim programlarını dijital ticaret faaliyetleri ile bir araya getirmelerini önermek karşılaştıkları fon kısıtlarını aşmaları konusunda yardımcı bir rol oynayabilir. Bu gibi bir uygulama, Türkiye'de olduğu gibi, devlet yardımının oldukça kısıtlı bir şekilde dağıtıldığı özel sanat müzeleri için hayati bir önem taşıyabilir. Bu doğrultuda Türkiye'deki özel müzeleri araştırma kapsamına dahil etmenin anlamlı bir iç görü sağlaması beklenmektedir. Güncel teknoloji, müzelerin sergi ve eğitim programlarını dijital platformlar ile entegre etmesini mümkün kılıyor. Araştırma kapsamında seçilen özel sanat müzeleri dijital araçları sıklıkla iletişim ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacı ile kullanıyor. Her ne kadar pazarlama amacı ile kullanılsa da Türk müze yöneticileri dijital araçlar üzerinden ticari bir faaliyette bulunmaya karşı mesafeli bir duruş sergiliyor. Söz konusu özel müzeler Türkiye'deki en büyük sanayi ve ticaret kuruluşları ile organik bir ilişki içerisindeler ve bu nedenle ziyaretçilerinin gözünde para odaklı bir yaklaşım sergilemekten kaçınıyorlar. Bu araştırma, Türkiye'deki özel sanat müzelerinin dijital temsillerini (internet sitesi, sosyal ağlar ve mobil uygulamalar gibi) yine dijital ticari faaliyetler ile birleştirmelerinin imkanlarını araştırmayı amaçlıyor. Bu bağlamda ilk olarak Türkiye'deki müze yöneticilerinin ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa'daki meslektaşları gibi gelir karmalarını çeşitlendirme adına piyasa odaklı bir yönetim anlayışı benimseyip benimsemediğine ve dijital teknolojiler ile ne derecede bir entegrasyon kurulduğuna odaklanıldı. Ek olarak, dijital içerik satışı aracılığı ile elde edilecek gelirin bu kurumların gelir karmalarına finansal olarak ne derecede bir etki getirmesi beklenebileceği de göz önünde bulunduruldu. Etnografik araştırma yöntemi bu çalışmanın araştırma metodu olarak benimsendi. Veri toplama ise katılımcı gözlem, İstanbul'da bulunan beş özel sanat müzesi yöneticileri ile gerçekleştirilen mülakatlar, müze yönetimi, müze ekonomisi, müze alanı ve dijitalleşme, ve müze pazarlaması gibi konular üzerine geniş bir literatür taraması ile diğer ülkelerdeki müzelerin gelir karmaları ve bu kapsamdaki ticari faaliyetlerine ilişkin bir karşılaştırma yapabilmek için çevrimiçi araçlardan faydalanılarak tamamlandı. Önerilen uygulamanın finansal olarak getireceği etki ise seçilen kurumların ticari faaliyetlerde bulunmak konusundaki mesafeli duruşu nedeniyle ölçümlenemedi. Dolayısı ile böyle bir uygulamanın yaratacağı finansal etki ticari faaliyette bulunmak konusunda daha istekli müze yöneticilerinin bulunduğu şehir veya ülkelerde gerçekleştirilebilecek araştırmalar aracılığı ile desteklenebilir. Ek olarak, bu araştırmanın, müze ziyaretçilerinin fiziki ziyaretleri veya çevrimiçi ziyaretleri sırasında dijital içerik tüketimi konusundaki tercihlerine ve isteklerine de ışık tutacak şekilde genişletilmesi yerinde olacaktır. Museums in general face severe government funding restrictions for the past few decades. States prefer to support museums less and they try to encourage them to survive in the harsh market conditions. Since museums are not-for-profit organizations, their market-oriented skills are less developed compared with for-profit organizations and the majority of them struggle to cope with the necessity of aggressively looking for new sponsors and donors. Although they sell tickets or run restaurants and shops in order to enlarge their income mix, it is still required to find alternative ways to diversify their earned income sources in order to make their financial structure more sustainable in terms of being more enduring against economic downturns, which directly affects the amount received from sponsors and donors. Thus it is suggested in this master's thesis research that employing websites, mobile applications, social networking platforms (such as Facebook, Twitter, Instagram and Snapchat) and online payment methods as well as integrating these digital tools to exhibition method of these institutions by creating easily consumable creative digital contents and link them with their revenue generation processes might bring abundant options to these institutions. The shift in museum management and museum managers' behavior helped these institutions to gain a more market-oriented vision. For example, it is now common to see superstar museums pricing their education programs at their costs and even make a profit out of these services in order to continue to fulfill their core missions. Moreover, museums are, now, strongly affined to digital technological advancements. They represent themselves on the virtual world via their web pages and mobile applications, also they benefit from communication and socialization based digital platforms. At this point, these institutions may integrate their intangible assets, exhibitions and education programs with digital commercial activities to create new sources of earned income, which may help them to overcome the funding restrictions. The necessity of cultivating new earned income sources at countries such as Turkey, where government funding for private art museums is significantly limited, should be considered as a vital element for making them more sustainable. Therefore, the Turkish private art museums are taken in the core of this master's thesis research.Current technologies allow museums to integrate their exhibitions and education programs to the digital platforms. Digital tools are mostly utilized for communicational and marketing activities by the selected institutions. However, the Turkish museum managers are distant to involve in online commercial activities primarily because of not seeing as they are too much moneymaking oriented and degrading the artistic and cultural value that their institutions offer. This research aims to investigate if Turkish private museums are ready to integrate their presence on digital platforms with commercial activities. It is vital to illuminate, first, if Turkish museum managers are working with a market-oriented manner as their counterparts do in the U.S., the U.K. or in Europe in terms of varying their income sources and, second, their institutions' level of integration with digital technologies. Furthermore, this masters' thesis research also cares about current and/or probable financial effects of proposed integration. The ethnographic research design is implied as the research method. Data collection is based on participatory observation, interviews with the executives of five private museums located in Istanbul, extensive literature review on museum management, museum economics, museum space and digitalization and also museum marketing, and finally gathering information online about what museums in different countries do about the above-mentioned topic. The current impact for proposed implication could not be measured due to the institutions' attitude towards engaging in commercial activities. The probable financial gains should be investigated by further researches in cities or countries where the museum managers are eager to engage in commercial activities. Additionally, this research should be improved by additional researches designed to illuminate the consumption behavior of museum visitors if the consumers are willing to consume the digital content out of the museum space or during their onsite visits. 193