26 results on '"Aras, Ali"'
Search Results
2. INVESTIGATION OF CHROMITE ORE BENEFICIATION POSSIBILITIES WITH DIFFERENT GRAVITY CONCENTRATORS
- Author
-
Aras, Ali and Taner, Hasan Ali
- Subjects
chromite ,jig ,spiral concentrator ,shaking table ,MGS ,Kromit ,plakalica ,spiralni koncentrator ,koncentracijski stol - Abstract
The rapid development of industry increases the demand and importance of chromium. In this study, beneficiation possibilities of the representative chromite ore taken from the Tokat Province with a laboratory type jig, spiral concentrator, shaking table and multi gravity separator (MGS) were investigated. Appropriate particle size fractions were fed into each beneficiation device. Experimental studies were shown as a flow chart. The shaking table gave the best results for chromite beneficiation and a concentrate of 47.02% Cr2O3 grade and 94.29% recovery were obtained by using a -0.3+0.106 mm particle size fraction. It was observed that concentrates with saleable grade could be obtained as a result of the beneficiation of chromite ore with a spiral concentrator. The tailings obtained from the jig, spiral concentrator and shaking table were blended and scavenger experiments were carried out with an MGS to recover the remaining chromite in the tailings. 93.55% of the chromite in this blended sample was recovered with a grade of 34.96% Cr2O3. Hence, MGS seems to be the promising equipment for the beneficiation of tailings., Brzi razvoj industrije povećava potražnju i važnost kroma. U ovoj studiji istražene su mogućnosti oplemenjivanja kromitne rude iz provincije Tokat s laboratorijskim tipom plakalice, spiralnim koncentratorom (žlijebom), koncentracijskim stolom i više gravitacijskim separatorom (MGS -Multi gravity separator). Kao ulazni materijal svakog uređaja za oplemenjivanje korištene su frakcije odgovarajuće veličine čestica. Eksperimentalne studije prikazane su dijagramom toka. Najbolji rezultati postignuti su oplemenjivanjem kromitne rude na koncentracijskom stolu, pri čemu je preradom materijala granulacije -0.3+0.106 mm ostvarena kvaliteta koncentrata od 47,02% Cr2O3 uz iskorištenje od 94,29%. Rezultati ispitivanja također pokazuju da se oplemenjivanjem kromitne rude u spiralnom žlijebu može proizvesti koncentrat kvalitete koja omogućuje njegovu prodaju. Jalovina dobivena oplemenjivanjem u plakalici, spiralnom koncentratoru i na koncentracijskom stolu pomiješana je i zatim su s tom jalovinskom smjesom provedeni testovi u MGS-u kako bi se iz nje izdvojio preostali kromit. Iz tog miješanog uzorka izdvojeno je 93,55% kromita s udjelom Cr2O3 od 34,96%. Stoga se čini da je MGS obećavajuća oprema za oplemenjivanje jalovine.
- Published
- 2023
3. TAGUCHI METODU KULLANILARAK SÜLFÜRİK ASİT ORTAMINDA LATERİTİK CEVHERDEN NİKEL ÇÖZÜNMESİNİN İNCELENMESİ
- Author
-
Ağaçayak, Tevfik and Aras, Ali
- Subjects
Engineering ,Taguchi metodu,liç,lateritik nikel cevheri ,Mühendislik ,Taguchi method,leaching,lateritic nickel ore - Abstract
In this study, the dissolution of nickel fromlateritic ore in sulphuric acid media using different conditions wasinvestigated. Leaching time, stirring speed, temperature, sulphuric acidconcentration and particle size were selected as experimental parameters. The orthogonalarray (OA) experimental design plan was determined as L16. 16leaching experiments were carried out with this experimental design underdifferent conditions. Considering the metal dissolution recoveries (MDR)obtained from the results, signal/noise (S/N) ratios of each test conditionwere calculated and the analysis of mean and optimization studies wereperformed. As a result of the optimization works it was seen that the maximumMDR and S/N ratio were obtained in Test 10. After, this results were compared with the verification experiment. As aresult of the leaching tests performed under the optimization conditions, itwas determined that the S/N ratio was 38.97 and the metal dissolution recovery(MDR) was 88.97%. In addition, variance analysis (ANOVA) was applied to thetest results and the percentage contributions of each factor for the extraction of nickel were determined, Buçalışmada, lateritik cevherden sülfürik asitli ortamda nikelin farklıkoşullarda çözündürülmesi araştırılmıştır. Deney parametreleri olarak; süre,karıştırma hızı, sıcaklık, sülfürik asit derişimi ve tane boyutuseçilmiştir. Ortogonal dizi (OD)deneysel tasarım planı L16 olarak belirlenmiştir. Bu deneyseltasarım ile farklı şartlarda 16 adet liç deneyi gerçekleştirilmiştir.Sonuçlardan elde edilen metal çözünme verimleri (MÇV) göz önüne alınarak, hertest koşulunun sinyal/gürültü (S/G) oranları hesaplanarak anlamlılık analizleri(ANOM) ve optimizasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Optimizasyonçalışmaları sonucunda en yüksek MÇV’nin ve S/G oranının Test 10’da eldeedildiği görülmüş ve doğrulama deneyi ile karşılaştırılmıştır. Optimizasyonşartlarında yapılan liç testleri sonucunda (S/G) oranının 38,97 ve metalçözünme veriminin (MÇV) ortalama %88,97 olduğubelirlenmiştir. Ayrıca, deney sonuçlarına varyans analizi (ANOVA)uygulanmış ve her faktörün nikel çözündürülmesine olan katkısı belirlenmiştir.
- Published
- 2018
4. Türkiye’de iç hat hava taşımacılığı talebini belirleyen faktörlerin ekonometrik analizi
- Author
-
Aras, Ali Aytaç, İktisat, Selim Çağatay, and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Abstract
Bu çalışmada, Türk iç hat havayolu taşımacılığı piyasasının özellikleri ele alınmakta ve il çiftleri arasındaki hava taşımacılığı talebini belirleyen faktörler analiz edilmektedir. Piyasanın oligopol özellikler taşıması fakat aynı zamanda Türk Hava Yolları'nın ayrıcalıklı haklara sahip olması ve piyasaya devlet müdahalesinin bulunması nedeniyle, pazarı tanımlamak için "aksak oligopol" kavramı ortaya atılmıştır. Talebi temsil etmesi açısından Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün 2013-2016 yılları için yayımladığı kalkış-varış havalimanları çiftine göre iç hat yolcu trafiği verisi kullanılmıştır. Talebin belirleyicileri olarak ekonomik ve yapısal göstergeler, parasal göstergeler, altyapı göstergeleri, demografik göstergeler ve diğer göstergeler derlenmiştir. Çekim modeli kullanılarak üç veri seti üzerinde yapılan ekonometrik analizler sonrasında, derlenen göstergelerden il bazındaki kişi başı gelir, il nüfusu, ildeki kişi başı otel yatak sayısı, iller arasındaki mesafe ve ilin merkez (hub) olma durumunun talebi etkilediği, ayrıca bu etkilerin illerin özelliklerine göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır.
- Published
- 2018
5. Türkiye'de iç hat hava taşımacılığı talebini belirleyen faktörlerin ekonometrik analizi
- Author
-
Aras, Ali Aytaç, Çağatay, Selim, and İktisat Ana Bilim Dalı
- Subjects
Sivil Havacılık ,Economics ,Econometric analysis ,Airline transport ,Demand ,Ekonometri ,Econometrics ,Ekonomi ,Civil Aviation ,Gravity models ,Turkish Airlines - Abstract
Bu çalışmada, Türk iç hat havayolu taşımacılığı piyasasının özellikleri ele alınmakta ve il çiftleri arasındaki hava taşımacılığı talebini belirleyen faktörler analiz edilmektedir. Piyasanın oligopol özellikler taşıması fakat aynı zamanda Türk Hava Yolları'nın ayrıcalıklı haklara sahip olması ve piyasaya devlet müdahalesinin bulunması nedeniyle, pazarı tanımlamak için `aksak oligopol` kavramı ortaya atılmıştır. Talebi temsil etmesi açısından Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün 2013-2016 yılları için yayımladığı kalkış-varış havalimanları çiftine göre iç hat yolcu trafiği verisi kullanılmıştır. Talebin belirleyicileri olarak ekonomik ve yapısal göstergeler, parasal göstergeler, altyapı göstergeleri, demografik göstergeler ve diğer göstergeler derlenmiştir. Çekim modeli kullanılarak üç veri seti üzerinde yapılan ekonometrik analizler sonrasında, derlenen göstergelerden il bazındaki kişi başı gelir, il nüfusu, ildeki kişi başı otel yatak sayısı, iller arasındaki mesafe ve ilin merkez (hub) olma durumunun talebi etkilediği, ayrıca bu etkilerin illerin özelliklerine göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır. In this study, characteristics of the Turkish domestic air transport market are reviewed and the factors that determine the interprovincial demand for air transport are analysed. Since the market shows oligopolistic characteristics, but at the same time, Turkish Airlines has concessionary position and there exists government intervention, the term `imperfect oligopoly` is used to define the market. Domestic traffic between airport pairs issued by State Airports Authority for years 2013-2016 is considered to represent the demand. Economic, structural, monetary, infrastructural, demographical and other indicators were collected to act as determinants of the demand. Econometrical analyses of three datasets showed that provincial GDP per capita, population and number of bed-places, distance between provinces and hub status of the provinces impact the demand. Also, it was observed that this impact is dependent on the characteristics of the provinces. 92
- Published
- 2018
6. DISSOLUTION KINETICS OF NICKEL FROM GÖRDES (MANİSA-TURKEY) LATERITIC ORE BY SULPHURIC ACID LEACHING UNDER EFFECT OF SODIUM FLUORIDE
- Author
-
AĞAÇAYAK, Tevfik and ARAS, Ali
- Subjects
Çözünme kinetiği,Lateritik cevher,Nikel,Sülfürik asit,Sodyum florür,Aktivasyon enerjisi ,Dissolution kinetics,Lateritic ore,Nickel,Sulphuric acid,Sodium fluoride,Activation energy ,Engineering ,Mühendislik - Abstract
Bu çalışmada, sodyum florür içeren sülfürik asit çözeltisinde Gördes (Manisa-Türkiye) lateritik cevherinden nikelin çözünme kinetiği araştırılmıştır. Karıştırma hızı, sülfürik asit ve sodyum florür derişimi ve sıcaklığın nikelin çözünmesine olan etkileri incelenmiştir. Sodyum florür etkisinde sülfürik asit ortamında nikelin çözünme kinetiğini belirlemek için elde edilen çözünme verimlerine küçülen çekirdek modeli uygulanmıştır. Kinetik çalışmalar sonucunda karışık modelin uygun olduğu belirlenmiştir. Nikelin çözünmesi için aktivasyon enerjisi 41.24 kJ/mol olarak hesaplanmıştır., In this study, dissolution kinetics of nickel from Gördes (Manisa-Turkey) lateritic ore by sodium fluoride in sulphuric acid solution was investigated. The effects of stirring speed, sulphuric acid concentration, sodium fluoride concentration and temperature on nickel extraction were examined. To determine the dissolution kinetics of nickel in sulphuric acid medium under effect of sodium fluoride, shrinking core model was applied to dissolution recoveries. As a result of kinetic studies, it was determined that mixed kinetic model was appropriate. The activation energy (Ea) for the dissolution was calculated as 41.24 kJ/mol.
- Published
- 2017
7. OPTIMIZATION OF NICKEL EXTRACTION FROM LATERITIC ORE IN HYDROCHLORIC ACID SOLUTION WITH HYDROGEN PEROXIDE BY TAGUCHI METHOD
- Author
-
ARAS, Ali and AĞAÇAYAK, Tevfik
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Liç,Lateritik cevher,Nikel ,Hidroklorik asit,Hidrojen peroksit,Taguchi metodu ,Leaching,Lateritic ore,Nickel ,Hydrochloric acid,Hydrogen peroxide - Abstract
Nikelin lateritik cevherden hidrojen peroksitli hidroklorik asit çözeltisinde çözündürülmesinin optimum koşullarını belirlemek için Taguchi optimizasyon yöntemi kullanılmıştır. Deney parametreleri olarak, süre, karıştırma hızı, sıcaklık, hidroklorik asit derişimi ve hidrojen peroksit derişimi seçilmiştir. Çözündürme için optimum koşullar, karıştırma yapılmadan, 240 dakika liç süresi, 70 °C sıcaklık, 3 M hidroklorik asit derişimi ve 0.1 M hidrojen peroksit derişimi olarak bulunmuştur. Optimum koşullarda yapılan deney sonuçları, nikelin lateritik cevherden çözündürülmesinin %90.66 olduğunu göstermiştir. Deney sonuçlarına varyans analizi (ANOVA) uygulanmış ve her faktörün nikel çözündürülmesine olan katkısı belirlenmiştir., Taguchi optimization method was used to determine optimum conditions for the extraction of nickel from lateritic ore in hydrochloric acid solution with hydrogen peroxide. Leaching time, stirring speed, temperature, hydrochloric acid concentration and hydrogen peroxide concentration were chosen as parameters. The optimum conditions for dissolution were found as leaching time of 240 min, a temperature of 70°C, hydrochloric acid concentration of 3 M, hydrogen peroxide concentration of 0.1 M and without stirring. The experimental results under optimum leaching conditions, showed that the extraction of nickel from lateritic ore was 90.66%. Analysis of variance (ANOVA) was applied to experimental results. Percentage contributions of each factor for the extraction of nickel were determined.
- Published
- 2017
8. LEACHING OF ZINC AND MANGANESE FROM SPENT ZINC–CARBON BATTERIES IN ACETIC ACID SOLUTION
- Author
-
TANER, Hasan Ali, AGACAYAK, Tevfik, and ARAS, Ali
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Liç,Zn–C piller,Çinko,Mangan ,Leaching,Zn–C batteries,Zinc,Manganese - Abstract
Bu çalışmada, asetik asit içerisinde atık çinko–karbon pillerinden Zn ve Mn’nin ekstraksiyonu çalışılmıştır. Farklı koşullar altında Zn ve Mn çözünme davranışlarını araştırmak için liç testleri yapılmıştır. Deneylerde kullanılan parametreler; karıştırma hızı, asetik asit derişimi, sıcaklık ve tane boyutudur. Çinko ve manganın çözünme verimi sırasıyla %83.59 ve %52.47 olarak bulunmuştur. 600 dev/dk karıştırma hızında, 2 M asetik asit derişiminde, -53 μm tane boyutunda, 60°C liç sıcaklığında ve 240 dakikalık liç süresinde en yüksek Zn ve Mn çözünme verimi elde edilmiştir., In this study, extraction of Zn and Mn from spent zinc–carbon batteries in acetic acid solution was studied. Leaching tests were carried out to evaluate the leaching behaviour of Zn and Mn under different conditions. Experimental parameters used were; stirring speed, acetic acid concentration, temperature and particle size. The zinc and manganese extraction were obtained as 83.59% and 52.47%, respectively. The maximum Zn and Mn extraction were obtained in 240 min of leaching time with the following conditions; 600 rpm stirring speed, 2.0 M acetic acid concentration, -53 μm particle size and 60°C leaching temperature.
- Published
- 2016
9. Karmaşık olay analizi ile dağıtık sistemlerin izlenmesi
- Author
-
Aras, Ali, Mengüşoğlu, Erhan, and Bilişim Teknolojileri Anabilim Dalı
- Subjects
Computer Engineering and Computer Science and Control ,Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol - Abstract
Geleneksel sunucu izleme sistemlerinde (server monitoring systems) sistemden alınan veriler uzmanlarca yorumlandıktan sonra, nasıl bir işlem yapılması gerektiğine karar verilmektedir. Bu çalışma ile, sunucu ve bilgisayar kümelerinin yönetilmesinde izleme sonuçlarına göre alınması gereken kararların otomatikleştirilmesi için yeni bir yaklaşım sergilenmektedir. Belirlenen izleme sistemine eklenecek karmaşık olay işleme (Complex event processing) özelliği sayesinde gerçek zamanlı ve doğru kararlar alınması hedeflenmektedir. Bu alınan kararlar doğrultusunda üçüncü bir desteğe ihtiyaç duymaksızın sistemin kendi kendini sürdürülebilir bir yapıda tutması sağlanacaktır. Bu sürdürülebilirlik, alarm üretme veya duruma karşılık gelen iyileştirmenin otomatik olarak gerçekleştirilmesi ile sağlanabilecektir. İzleme sistemlerinde oluşan gereksiz maliyet ve insan hatasından kaynaklanan yanlış tanımlama ile yersiz alarm üretilmesi durumu ortadan kaldırılacaktır. Bu şekilde ortaya çıkacak durumsal farkındalık ile anormal olarak değerlendirilebilecek bazı sistem durumlarının aslında anormal olmadığı anlaşılabilecektir. Karmaşık olay analizi ve geleneksel izleme sistemlerinden elde edilen sonuçlar üzerinde yapılan karşılaştırma neticesinde, karmaşık olay analizi kullanılarak fark edilen aykırı durumlardaki yanlış alarm oranının çok daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Testler, Linux tabanlı milli işletim sistemi dağıtımı Pardus ve Pardus kapsamında istemci yönetimi için geliştirilen ajan tabanlı Lider Ahenk Merkezi Yönetim Sistemi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bakım ile ilgili sistem tarafından alınan doğru kararlar sonucu, kendini yönetme yeteneği olan bir sistem geliştirilmiştir. In traditional server monitoring systems data collected from system is analysed by the experts in order to decide what action will be taken for better performance. We propose a new approach for automated decision-making process according to server monitoring systems results. We intend that real-time and correct decisions will be taken with addition of the complex event process to monitoring system. These decisions will keep the system self-sustainable. Self-sustainability will be achieved with alarming mechanisms or improvements. Self-sustainability will also prevent human based errors and unnecessary costs . In this way, we can discover that some abnormal situations detected without self-sustainability are not real abnormal situations. Test results taken from traditional server monitoring systems and complex event processing systems clearly shows that complex event processing systems create less false alarm.The tests were carried out on the Turkish distribution of Linux operating system, Pardus through its recently developed agent based deployment and monitoring component called Lider-Ahenk. The system with self-management capability has an improved health resulted from correct decisions taken by the system itself about maintenance. 60
- Published
- 2016
10. Right Atrial Surgery without Caval Snaring
- Author
-
Aras Ali, Nannette Schwann, Douglas Eaton, Reddy Dandolu, and Andrew S. Wechsler
- Subjects
Pulmonary and Respiratory Medicine ,medicine.medical_specialty ,business.industry ,Tricuspid valve replacement ,General Medicine ,Right atrial ,Surgery ,medicine.anatomical_structure ,Internal medicine ,cardiovascular system ,Cardiology ,Medicine ,Right atrium ,business ,Cardiology and Cardiovascular Medicine ,Mitral valve surgery - Abstract
Background During tricuspid valve replacement in a patient with previous mitral valve surgery, we made an incidental observation that the right atrium can be opened without caval snaring and without air entering the venous reservoir. We tested this hypothesis on an animal model. Methods Two patients underwent right atrial surgery using percutaneous cannulation, and no air was entrained without caval snaring. This principle was tested in an animal model using 2 pigs weighing 80 kg each. Percutaneous cannulae were placed under epicardial echo guidance with their tips 4 cm from the right atrium. A “collapsible bag with air drainage system” was introduced into the venous return system to quantify air return from the superior vena cava (SVC) and inferior vena cava (IVC). Two types of percutaneous cannulae with (Cardiovations Quick Draw) and without (Biomedicus) proximal side holes were tested. Results In the animal model using Biomedicus cannulae, upon opening the right atrium, air was entrained from the SVC cannula at 60 mL/minute with no air in the IVC. There was no difference in the amount of air between the two cannulae. Pressures measured were 5 cm of water in the IVC and −20 cm water in the SVC. Epicardial ultrasound demonstrated complete collapse of both vena cavae. Partial clamping of the SVC cannula reduced the amount of air to 60 cc/min, and placing a small straight clamp at the SVC atrial junction eliminated the air. No air was noted in IVC cannula. Conclusions Inferior vena caval drainage by percutaneous cannula does not entrain air with either type of cannula and without snaring (both in clinical cases and animal model). This might be explained by the presence of a competent Eustachian valve. However, the SVC is not immune to air. Minimal air (approximately 60 mL/minute) could be managed by partial clamping or completely be avoided by placing a small straight clamp without snaring.
- Published
- 2005
- Full Text
- View/download PDF
11. Leaching of chalcopyrite concentrate in hydrogen peroxide solution
- Author
-
Agacayak, Tevfik, Aras, Ali, Aydogan, Salih, and Erdemoglu, Murat
- Subjects
chalcopyrite, dissolution, hydrogen peroxide, leaching, extraction - Abstract
Physicochemical Problems of Mineral Processing; ISSN 2083-3989
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
12. Bazı kayaçların mekanik özellikleri ile öğütülebilirliğinin ilişkilendirilmesi
- Author
-
Aras, Ali, Aydoğan, Salih, Maden Mühendisliği Anabilim Dalı, and Enstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, Maden Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Grinding ,Rock mechanics ,Mining Engineering and Mining ,Fracture parameters ,Öğütme ,Kırılma parametreleri ,Kaya mekaniği ,Maden Mühendisliği ve Madencilik - Abstract
Bu tez çalışmasında; kalsit, barit, kolemanit ve boksitin mekanik dayanım değerleri, kırılma parametreleri ve öğütülebilirlik - Bond iş indeksi değerleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. İlk aşamada, kaya mekaniği deneyleri gerçekleştirilmiştir. İkinci aşamada, farklı besleme boyut fraksiyonlarına sahip numuneler, çelik bilyalı değirmende öğütülerek özgül kırılma hızı (Si) ve toplam kırılma dağılım fonksiyonu (Bi,j) parametreleri belirlenmiştir. Üçüncü aşamada ise standart Bond değirmeninde öğütme işlemi yapılarak öğütülebilirlik ve Bond iş indeksi değerleri belirlenmiştir. Daha sonra ise belirlenen bütün değerler arasında ilişkiler araştırılmıştır. Deneysel çalışmalardan elde edilen sonuçların birbirleri ile ilişkilendirilmesi neticesinde genel olarak, mekanik dayanım değerlerinin artışı ile özgül kırılma hızı (Si) ve aT değerlerinin azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca, mekanik dayanımın artışına bağlı olarak, Bi,j parametresi ? değeri artmakta yani ürünlerin boyut dağılımı irileşmektedir. Öğütülebilirlik (G) değerlerinin mekanik dayanım değerlerinin artışı ile azaldığı ve buna bağlı olarak Bond iş indeksi (Wi) değerlerinin arttığı belirlenmiştir. Diğer taraftan, kırılma parametreleri özgül kırılma hızı (Si) ve aT değerlerinin artışı ile öğütülebilirlik (G) değerlerinin arttığı, Bond iş indeksi (Wi) değerlerinin ise azaldığı belirlenmiştir., In this thesis, correlations of mechanical strength values of calcite, barite, colemanite and bauxite with their breakage parameters and grindability - Bond work index values were investigated. Firstly, rock mechanics experiments were carried out. Secondly, the samples of different feed particle size were ground in steel ball mill and the specific rate of breakage (Si) and cumulative breakage distribution function (Bi,j) parameters were determined. Finally, the grindability and Bond work index values were determined using the standart Bond mill. From the experimental studies, it was determined that, the specific rate of breakage (Si) and aT values decrease with increasing mechanical strength. Similarly, (Bi,j) parameter ? value increases with increasing mechanical strength, thus particle size distribution of products get coarser. Another relationship was determined between mechanical strength and grindability (G) - Bond work index (Wi). As mechanical strength increased, grindability (G) values decreased and Bond work index (Wi) values increased. As the specific rate of breakage (Si) and aT values increase, the grindability (G) values also increase and Bond work index (Wi) values decrease.
- Published
- 2009
13. Turkish teachers? working in federa Rebuplic of Germany, opinions related to the economic, socio-cultural and professional problems
- Author
-
Aras, Ali Naşit, Aydın, İnayet, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
Bu araştırmanın amacı, Federal Almanya Cumhuriyeti'nde bulunanokullarda, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB)görevlendirilmiş olan Türk öğretmenlerin Almanya'da yaşadıkları mesleki,sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlara ilişkin görüşlerinin saptanmasıdır. MEBDış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne veri olması bakımından bu araştırmaönemlidir. Federal Almanya Cumhuriyeti'nin toplam dokuz şehrinde bulunanokullarda Türkiye Cumhuriyeti MEB tarafından görevlendirilerek, bu okullardaTürk öğretmen olarak görev yapan kişilerin mesleki, sosyo ? kültürel veekonomik sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemek için tarama modelikullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye Cumhuriyeti MEB tarafındangörevlendirilen Federal Almanya Cumhuriyeti'nin toplam dokuz şehrindebulunan okullarda Türkçe-Türk Kültürü ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisiöğretmeni olarak görev yapan 436 Türk öğretmen oluşturmaktadır. Eldeedilen veriler SPSS programında T testi ve varyans analizleri ileçözümlenmiştir. Yaş, cinsiyet, aile ile birlikte yaşayıp yaşamama durumu vemesleki kıdeme göre öğretmenlerin mesleki ve sosyo-kültürel sorunlarınailişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Cinsiyet, aile ilebirlikte yaşayıp yaşamama durumu ve mesleki kıdeme göre öğretmenlerinekonomik sorunlarına ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.Ancak öğretmenlerin yaşlarına göre ekonomik sorunlarına ilişkin görüşleriarasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur.Anahtar Sözcükler: Öğretmen sorunları, mesleki, ekonomik, sosyo-kültürelsorunlar The aim of this research is to determine the teachers? opinions relatedto their professional, socio-cultural, and economic problems of Turkishteachers assigned by the Republic of Turkey Ministry of National Education inschools of Federal Republic of Germany. This research is important in that itis data for MNE Foreign Relationship General Manager. In the schools placedtotally nine city of Federal Republic of Germany, the scanning model hasbeen used to determine the opinions related to professional, socio-culturaland economic problems of teachers working as Turkish teachers assigned byRepublic of Turkey MNE in those schools. The study group consisted of 436Turkish teachers working as Religious Education, Turkish Language andTurkish Culture Course teachers assigned by the Republic of Turkey MNE. inthe schools in total nine city of Republic of Federal Germany Republic.The data obtained has been analyzed with `T test? and `VarianceAnalysis? in SPSS program. Concerning teachers? ages, genders, situations ofliving a family life or not and professional statues, any statistical difference isnot found between their opinions related to their professional and socioculturalproblems. Concerning teachers? genders, situations of living a familylife or not and professional statues, any statistical difference is not foundbetween teachers? opinions related to their economic problems. However,concerning the teachers? ages, it has been found a statistically meaningfuldifference between the teachers? opinions related to their economic problems.Key Words : Teacher Problems, Professional, Economic, Socio-CulturalProblems. 104
- Published
- 2007
14. İnfertil varikoselli erkeklerde varikoselektomiden sonra fertilite düzelmesinin; serum, seminal plazma ve spermatik ven inhibin B düzeyleri ile ilişkisi
- Author
-
Aras, Ali, Özbey, İsa, and Üroloji Anabilim Dalı
- Subjects
Urology ,Üroloji - Abstract
VI ÖZET Bu çalışmanın amacı, infertil varikoselli erkeklerde varikoselektomiden sonra fertilite düzelmesinin serum, seminal plazma ve spermatik ven inhibin B düzeyleri ile ilişkisini araştırmaktır. Çalışmaya toplam 21 varikoselli infertil hasta ve 8 fertil erkek dahil edildi. Varikoselektomi yapılacak hastalarda önce semen analizi yapıldı ve yalnızca semen parametrelerinde bozukluk olan hastalar operasyon programına alındı. Çalışma grubundaki hastalarda seminal plazma, periferik ven ve operasyon sırasında ise spermatik ven kan örnekleri toplanarak inhibin B düzeylerine bakıldı. Kontrol grubunda seminal plazma inhibin B düzeyi bakılmadı, yalnızca izinleri alındıktan sonra periferik ven kanı ve spermatik ven kam inhibin B düzeylerine bakıldı. Varikoselektomi yapılan hastalar 7 ay sonra kontrole çağrıldı. Semen analizi ve fertilite durumları açısından yeniden değerlendirildi. Hastaların 7. aydaki fertilite durumları ile başlangıçta bakılan periferik ven kam, spermatik ven kanı ve seminal plazma inhibin B düzeyleri arasındaki korelasyon istatistiksel olarak test edildi. Çalışma grubunda periferik ven kanı, spermatik ven kanı ve seminal plazma ortalama inhibin B düzeyleri sırasıyla 149.10±132.99 pg/ml (Aralık:23. 12-520.07 pg/ml), 288.17±150.94 pg/ml (Aralık:5 1.02-529.29 pg/ml) ve 207.63+115.13 pg/ml (Aralık:71.82-481.31) olarak saptandı. Kontrol grubunda periferik ven kanı ortalama İnhibin B düzeyi 157.28±154.46 pg/ml (Aralık:15.21-511.28 pg/ml) iken, spermatik ven kanı ortalama İnhibin B düzeyi 313.48±118.52 pg/ml ( Aralık: 156.72-498. 12 pg/ml) idi. Varikoselektomi yapılan hastaların postoperatif 7. aydaki kontrollerinde % 71.4'ünde (15/21) anlamlı total motil sperm artışı oldu, % 9.5'inin (2/21) eşinde ise gebelik oluştuğu gözlendi. Gebelik oluşan kadınların eşlerinin inhibin B düzeyleri hem çalışma grubunun hem de kontrol grubunun en düşük inhibin B düzeyleri idi. Sonuç olarak eşinde gebelik saptanan hastaların inhibin B düzeylerinin her üç örnekte de en düşük olması inhibin B'nin varikoselektomi başarısını öngörmede bir markır olabileceğine işaret etmektedir. Bu konuda kesin kanıya varmak için daha fazla hasta içeren geniş çalışmalara gereksinim olduğunu düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: varikosel, inhibin-B, fertilite, seminal plazma, spermatik ven. vıı ABSTRACT The relationship between serum, seminal plasma and spermatic vein İnhibin-B levels and succes of fertility after varicocelectomy in infertile men with varicocele. The aim of this study is to evaluate the effect of serum, seminal plasma and ejaculate inhibin-B levels on succes of fertility after varicocelectomy in infertile men with varicocele. The study included 21 infertile men with varicocele and 8 fertile men. Firstly semen analysis were done to all patients and only the patients with oligoasthenoteratozoospermia were programmed for varicocelectomy operation. Inhibin-B levels were analysed in seminal plasma, peripheric vein blood and spermatic vein blood of the study group. In control group seminal plasma inhibin-B were not studied and only peripheric vein and spermatic vein inhibin-B were studied. The patients who were undergone varicocelectomy operation were called to evaluate in terms of semen analysis and status of their fertility at postoperative 7th month. The correlation between fertility status of patients at postoperative 7th month and their peripheric vein blood spermatic vein blood and seminal plasma inhibin-B levels were tested statistically. The mean inhibin-B levels of peripheric vein blood, spermatic vein blood and seminal plasma in study group were 149.10±132.99 pg/ml (Range:23.12- 520.07 pg/ml ), 288.17±150.94 pg/ml (Range:5 1.02-529.29 pg/ml) and 207.63±1 15.13 pg/ml (Range:7 1.82-481. 3 lpg/ml) respectively. The mean inhibin-B levels of peripheric vein, spermatic vein in fertile control group were 157.28±154.46 pg/ml (Range: 15.21- 511.28) and 313.48±1 18.52 pg/ml (Range: 156.72-498.12) respectively. At the 7th month of varicocelectomy, significant increase of total motil sperm were appeared in 71.4 % (15/21) of patients and pregnancy was occured in 9.5 % (2/21) of patients' wifes. The patients whose wifes were pregnant had the least inhibin-B levels in all three samples. In conclusion, because the patients who had the least inhibin-B levels were fathered after varicocelectomy operation in our study, We concluded that inhibin-B levels of serum and seminal plasma may be used as a marker to predict success of varicocelectomy operation and, We suggest that this issue can be studied in large series to definite conclusions. Key words: varicocele, inhibin-B, fertility, seminal plasma, spermatic vein. 45
- Published
- 2006
15. OXIDATIVE AMMONIA LEACHING OF SPHALERITE CONCENTRATE
- Author
-
Aydoğan, Salih, Aras, Ali, Canbazoğlu, Mehmet, and Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
- Subjects
Sphalerite,ammonia,kinetic model,reaction controlled process ,Sphalerite ,Ammonia ,Kinetik model ,Reaction controlled process ,Amonyak ,Sfalerit ,Kinetic model ,Reaksiyon kontrollü proses ,Mimarlık ,Sfalerit,amonyak,kinetik model,reaksiyon kontrollü proses - Abstract
URL: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/33, This paper presents a study of kinetics of leaching of sphalerite concentrate in ammonia solutions. The effects of ammonia concentration, oxygen partial pressure, reaction temperature and particle size on the leaching rate were investigated. The shrinking core model was applied to the results obtained from these experiments. Reaction order with respect to PO2 (1-10 atm.) and NH3 concentration (1.05-5.20 M) were 0.22 and 0.63 and the activation energy was determined to be 43.59 kj/mol in the temperature range of 90-130 °C. In addition, the apparent rate constant is in inverse relationship with the mean initial particle radius. The results of this study showed that the leaching of sphalerite was a reaction controlled process., Bu makalede, sfalerit konsantresinin amonyak çözeltisinde liç kinetiğine ait bir çalışma sunulmuştur. Amonyak konsantrasyonunun, oksijen kısmi basıncının, reaksiyon sıcaklığının ve tane boyutunun liç hızına etkisi araştırılmıştır. Deneylerden elde edilen sonuçlara küçülen partikül modeli uygulanmıştır. Oksijen kısmi basıncına PO2 (1-10 atm) ve NH3 konsantrasyonuna (1.05-5.20 M) göre reaksiyon dereceleri sırasıyla 0.22 ve 0.63 olarak bulunmuştur. 90-130 °C aralığında aktivasyon enerjisinin 43.59 kj/mol olduğu belirlenmiştir. Görünür hız sabitinin ortalama başlangıç tane yarıçapı ile ters ilişkili olduğu görülmüştür. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar sfalerit liçinin reaksiyon kontrollü bir proses olduğunu göstermiştir.
- Published
- 2005
16. OXIDATIVE AMMONIA LEACHING OF SPHALERITE CONCENTRATE
- Author
-
AYDOĞAN, Salih, ARAS, Ali, and CANBAZOĞLU, Mehmet
- Subjects
Sfalerit ,amonyak ,kinetik model ,reaksiyon kontrollü proses ,Sphalerite ,ammonia ,kinetic model ,reaction controlled process - Abstract
This paper presents a study of kinetics of leaching of sphalerite concentrate in ammoniasolutions. The effects of ammonia concentration, oxygen partial pressure, reaction temperature andparticle size on the leaching rate were investigated. The shrinking core model was applied to the resultsobtained from these experiments. Reaction on order with respect to PO2 (1-10 atm.) and NH3 concentration(1.05-5.20 M) were 0.22 and 0.63 and the activation energy was determined to be 43.59 kj/mol in thetemperature range of 90-130 °C. In addition, the apparent rate constant is in inverse relationship with themean initial particle radius. The results of this study showed that the leaching of sphalerite was areaction controlled process., Bu makalede, sfalerit konsantresinin amonyak çözeltisinde liç kinetiğine ait bir çalışmasunulmuştur. Amonyak konsantrasyonunun, oksijen kısmi basıncının, reaksiyon sıcaklığının ve taneboyutunun liç hızına etkisi araştırılmıştır. Deneylerden elde edilen sonuçlara küçülen partikül modeliuygulanmıştır. Oksijen kısmi basıncına PO2 (1-10 atm) ve NH3 konsantrasyonuna (1.05-5.20 M) görereaksiyon dereceleri sırasıyla 0.22 ve 0.63 olarak bulunmuştur. 90-130 °C aralığında aktivasyonenerjisinin 43.59 kj/mol olduğu belirlenmiştir. Görünür hız sabitinin ortalama başlangıç tane yarıçapı ileters ilişkili olduğu görülmüştür. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar sfalerit liçinin reaksiyon kontrollübir proses olduğunu göstermiştir.
- Published
- 2005
17. Determination of leaching conditions of Koyulhisar sphalerite concentrate in acidic ferric chloride medium
- Author
-
Aras, Ali, Aydoğan, Salih, Maden Mühendisliği Anabilim Dalı, Enstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, Maden Mühendisliği Ana Bilim Dalı, and TR140037
- Subjects
Ferric chloride ,Sphalerite ,Leaching kinetics ,Mining Engineering and Mining ,Ferrik klorür ,Leaching ,Liçing ,Liçing kinetiği ,Sfalerit ,Maden Mühendisliği ve Madencilik - Abstract
Bu tezde Sivas - Koyulhisar yöresinde bulunan Cu - Pb - Zn kompleks cevherinden flotasyon yoluyla zenginleştirilmiş sfalerit konsantresinin asidik ortamda ferrik iyonları etkisinde çözündürülme şartlan ve kinetiği araştırılmıştır. Fe+3 kaynağı olarak ferrik klorür (FeCI3.6HbO) kullanılmıştır. Deneyler, sıcak su banyosunda 1 lt'lik beherlerde karıştırma liçi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmalarda; karıştırma hızı, Fe+3 derişimi, katı/sıvı oranı, sıcaklık ve tane boyutunun çinko çözünmesine olan etkisi incelenmiştir. İncelenen koşullarda elde edilen sonuçlara göre sfalerit konsantresinden ferrik iyonları etkisinde çinko çözünmesinin; karıştırma hızından hemen hemen bağımsız, Fe+3 derişimi ve sıcaklık ile doğru orantılı, katı sıvı/oranı ve tane iriliği ile ters orantılı olduğu tespit edilmiştir. 600 dev/dak karıştırma hızında, 1.0 M Fe+3 derişiminde, 10/500 g/ml katı/sıvı oranında, 80 ° C sıcaklıkta ve -212 um tane iriliğinde % 82 Zn çözünmesi sağlanmıştır. Kinetik değerlendirme sonucunda sfalerit konsantresinden ferrik iyonları etkisinde Zn çözünmesinin küçülen partikül modeli (1-(1-X) ) 'ne uyduğu belirlenmiştir. Buradan; aktivasyon enerjisi 46.13 kJ/mol hesaplanmıştır. Zn çözünmesinin ferrik iyonlarına bağımlılığının [Fe+3]0,42, katı/sıvı oranına bağımlılığının (katı/sıvı)0,48 olduğu tespit edilmiştir., In this thesis, dissolution conditions and kinetics of sphalerite concentrate enriched through flotation of Sivas-Koyulhisar Cu-Pb-Zn complex ore in acidic medium with ferric ions were investigated. Ferric chloride (FeCİ3.6H20) was used as source of ferric ions. Experiments were carried out in 1 It vessel using hot bath by agitation leaching. Effects of stirring speed, Fe concentration, solid/liquid ratio, temperature and particle size on zinc dissolution were investigated. According to obtained results, it was determined that zinc dissolution from sphalerite concentrate with ferric ions is nearly independent from stirring speed, directly proportional by Fe3+ concentration and temperature, inversely proportional by solid/liquid ratio and particle size. 82 % of zinc dissolution was obtained at 600 rpm stirring speed, 1.0 M Fe concentration, 10/500 g/ml solid/liquid ratio, 80° C temperature and -212 um particle size. It was determined using kinetic evaluation that zinc dissolution from sphalerite concentrate with ferric ions is consistent with shrinking particle model (1-(1-X)1/3). Activation energy was calculated 46.13 kJ/mol. Zinc dissolution was expressed with [Fe3+]042 and (solid/liquid ratio)048.
- Published
- 2003
18. İlköğretim okullarındaki beden eğitimi öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunlar (Eskişehir il örneği)
- Author
-
Aras, Ali Erhan, Heper, Fethi, and Diğer
- Subjects
Spor ,Teachers ,Physical education and training ,Sports - Abstract
ÖZET Yüksek Lisans Tezi İLKÖĞRETİM OKULLARINDAKİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR (Eskişehir İl Örneği) A.Erhan ARAŞ Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Danışman : Prof.Dr.Fethi HEPER 2000 Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okullarındaki beden eğitimi öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak, ilköğretim okullarında beden eğitimi dersi uygulamalarında beden eğitimi öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları ortaya koymaktır. Araştırma tarama modelinde yapılmıştır. Araştırmanın evrenine 1999-2000 Eğitim-Öğretim yılında Eskişehir İl Merkezindeki İlköğretim okullarında görev yapan 70 beden eğitimi öğretmeni örneklemini ise bu okullardaki 70 ilköğretim okulu beden eğitimi öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanması için anket formu geliştirilmiştir. Verilerin analizinde frekansların dağılımları ve yüzdelerin hesaplanmasından yararlanılmıştır.11 Araştırma giriş, materyal, yöntem, bulgular, tartışma, sonuç olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın giriş bölümünde kuramsal bilgilere yer verilmiştir. Materyal ve yöntem bölümünde araştırmanın gerçekleşmesinde yapılan çalışmaların açıklanmasına ilişkin bilgilere yer verilerek elde edilen veriler, bulgular bölümünde toplanmıştır. Tartışma ve sonuç bölümünde ise, araştırmada elde edilen bulgular ışığında tartışma ortaya konmuş ve kişisel bir sonuç çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda, ilköğretim okullarındaki beden eğitimi öğretmenlerinin derslerine önem verdikleri ve bu anlamda gerek ders gerek ders dışı görevlerinin fazla olduğu, yönetici ve velilerin de bu bağlamda davranış ve rollerinin önemli rol oynadığını ortaya koyan bulgular elde edilmiş, ilköğretim okullarındaki beden eğitimi öğretmenlerinin verimli çalışabilmesi açısından ilgililere ışık tutabilecek bazı öneriler getirilmeye çalışılmıştır. ABSTRACT Master of Science Thesis THE MATCHED PROBLEMS OF PHYSICAL EDUCATION TEACHERS IN THE PRIMARY SCHOOLS (As an example Eskişehir administrative provice is taken) A.Erhan ARAS Anadolu University Institute of Health Sciences Physical Education Majöre Branch Supervisor: Prof.Dr.Fethi HEPER 2000 In this research, it is aimed to achive the problems of physical training teachers at the physical training lectures in the primary schools according to the viewpoint of physical training teachers of the primary schools. The research was done in the research model. The sample size included the physical training teachers in the 70 primary schools that had physical training teachers in their cadres. A questionnaire was performed in order to collect the research data. Frequercy counting and percentages were used in analyzing of the data. The research was performed in 4 groups; Introduction, Material and Methods, Results, Discussion and Conclusion. TheoreticalIV knowledge took place in the Introducing part. The explanation on materialize of the study was in the Material and Methods part. The data obtained from study was given in the Results section. In the Discussion and Conclusion part of the study, discussion was made in the view of the results and brought up an individual conclusion. As a consequence of the study, it is achieved that the physical training teachers were attaching importance to their lectures and also it is concluded that they have excess duty besides their lectures. It is found that the roles of the directors and the parents were important for this excess duty. In the view of these results, some suggestions were made for the working conditions of the physical training teachers. 87
- Published
- 2000
19. Türk Silahlı Kuvvetleri ve çevre sorunları
- Author
-
Aras, Ali, Doğan, H. Hüseyin, and Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Armed forces ,Kamu Yönetimi ,Turkish Military Forces ,Public Administration ,Environmental problems - Abstract
102
- Published
- 1997
20. EXPROPRIATION OF THE REAL ESTATE USING RENT VALUES
- Author
-
ARAS, Ali
- Published
- 1993
21. Atık çinko-karbon pil tozundan asidik ortamda çinko ve manganın çözündürülmesi
- Author
-
Kiral, Miray Fatma, Aras, Ali, and Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Mining Engineering and Mining ,Maden Mühendisliği ve Madencilik - Abstract
Bu tezde, atık çinko-karbon pil tozundan çinko (Zn) ve manganın (Mn) sülfürik asit (H2SO4) ortamında çözündürülme şartları ve kinetiği araştırılmıştır. Deneyler karıştırma liçi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Deneylerde karıştırma hızı (0-600 rpm), H2SO4 konsantrasyonu (0,1-0,5 M), sıcaklık (30-70°C) ve Fe+2 iyonu konsantrasyonun (0,9*10-2 - 3,6*10-2 M) Zn ve Mn'ın çözünmesine olan etkileri incelenmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda elde edilen sonuçlara göre Zn ve Mn'nin çözünmesinin; karıştırma hızı, H2SO4 konsantrasyonu, sıcaklık ve Fe+2 iyonu konsantrasyonu ile doğru orantılı olduğu belirlenmiştir. Kinetik değerlendirmeler sonucunda atık çinko-karbon pil tozundan H2SO4 ortamında Zn ve Mn'nin çözünmesinin arayüzey transfer ve ürün tabakasından difüzyon kontrollü olduğu ifade edilmiştir. Zn ve Mn'ın çözünmesi için aktivasyon enerjisi sırasıyla 28,63 kj/mol ve 71,82 kj/mol olarak hesaplanmıştır. Zn çözünmesinin karıştırma hızına bağımlılığı (kh)1,27, Mn çözünmesinin karıştırma hızına bağımlılığı (kh)1,85, Zn çözünmesinin H2SO4 konsantrasyonuna bağımlılığı [H2SO4]0,80, Mn çözünmesinin H2SO4 konsantrasyonuna bağımlılığı [H2SO4]0,65 olarak tespit edilmiştir. In this thesis, dissolution conditions and kinetics of zinc (Zn) and manganese (Mn) from waste zinc-carbon battery powder in sulphuric acid (H2SO4) medium were investigated. The experiments were carried out by agitation leaching. The effects of the stirring speed (0-600 rpm), H2SO4 concentration (0.1-0.5 M), temperature (30-70°C) and Fe+2 ion concentration (0.9*10-2 – 3.6*10-2 M) on Zn and Mn dissolution were investigated.According to the results obtained from experimental studies, it was determined that, the dissolution of Zn and Mn was directly proportional with stirring speed, H2SO4 concentration, temperature and Fe+ 2 ion concentration. As a result of the kinetic evaluations, the dissolution of Zn and Mn in H2SO4 medium from waste zinc-carbon battery powder was expressed by interface transfer and diffusion across the product layer. The activation energy for the dissolution of Zn and Mn was calculated as 28.63 kj/mol and 71.82 kj/mol, respectively. Zn dissolution was expressed with (stirring speed)1.27 and [H2SO4]0.80, Mn dissolution was expressed with (stirring speed)1.85and [H2SO4]0.65. 60
- Published
- 2019
22. Gediz planlama bölgesinde arazi toplulaştırılması yapılmış bir örnek köyde üretici gelirine etki eden önemli bazı faktörlerin tesbiti üzerine bir araştırma
- Author
-
Abay, Muhsin, Aras, Ali, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ziraat Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı, and Diğer
- Subjects
Ziraat ,Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır ,Agriculture - Abstract
Tez üzerinde özeti mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır.
- Published
- 1976
23. Ege bölgesinde seçilmiş bir kırsal toplumda modernleşme açısından tarımsal yeniliklerin yayılması ve benimsenip uygulanmasını etkileyen sosyo-ekonomik faktörler üzerinde bir araştırma
- Author
-
Doğanca, M. Yılmaz, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Aras, Ali, and Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ziraat Ekonomisi ve İşletme İlmi Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır ,Agriculture - Abstract
Modernleşme açısından tarımsal yemliklerin yapılmasını etkileyen sosyo-ekonomik faktörler üzerindeki bu çalışma Ege Bölgesinde Menemen'e bağlı Musabey köyünde yapılmıştır. Musabey köyü bir ova köyü olup egemen tarım şekli pamuk ekimi ve hayvancılıktır. Musabey köyü geleneksel yaşantıdan modern yaşantıya geçiş döneminde olan bir köy olarak gözükmüştür. Kendine özgü sosyo-ekonomik sorunları ve liderleri olan bir köydür. Bölgedeki tarımsal kuruluşlar 1950'lerdenberi bölge çiftçilerine tarımsal yenilikleri ve modern tarımsal yöntemleri öğretmeye ve yayımını yapmaya çalışmaktadır. Bu çalışmada bu yeniliklerin benimsenip uygulanma derecesi ile bunu etkileyen sosyo-ekonomik faktörler araştırılmaya çalışılmıştır. Bölgede yayımı yapılan tarımsal yenilikler hakkında genellikle köydeki bütün çiftçiler haberdardır. Ancak yeniliklerin benimsenip uygulama seviyesi yeniliklerin niteliğine göre farklı olmuştur: Bölgedeki planlı ve disiplinli bir şekilde yayımı yapılan tarımsal yeniliklerin benimsenip uygulama oranı yüksek bulunmuştur. Buna karşılık, planlı bir şekilde yayımı yapılmış olan yeniliklerin çiftçiler tarafından benimsenip uygulanma derecesi oldukça düşük bulunmuştur. Çiftçiler daha fazla gübre ile daha fazla ürün alınır düşüncesi ile yeniliğin kullanımında ifrata varmaktadır. Diğer taraftan, teknik itibariyle birbirine bağlı olan yeniliklerin benimsenip uygulama dereceleri arasında bir dengesizlik bulunmuştur. Örneğin toprak analizi, toprak seviyesi, drenaj, kimyasal gübre kullanımı ve sulama birbirine teknik olarak bağlı tarımsal yeniliklerdir. Musabey köyü çiftçileri bu yenilikleri dengeli bir şekilde benimseyip uygulamadıkları için tarımsal yeniliklerden beklenen yenilikler sağlanmamaktadır. Bunun nedeni açıktır; adı geçen yeniliklerin yayımı farklı tarım kuruluşları tarafından yapılmakta ve kuruluşlar arasında etkin bir organizasyon ve haberleşme olmadığı için yapılan yayım çalışmaları yetersiz olmakta ve yukarıdaki sonucu oluşturmaktadır. Musabey köyü çiftçilerinin yenilikçi gruplarına ayrılması ve bu grupların teorik dağılım grupları ve az gelişmiş bir ülkede (Colombia) yapılan bir araştırma sonucu ile karşılaştırılması ilginç bazı sonuçlar ortaya koymuştur: Musabey köyünde yeniliğin diğerlerine kıyasla öncelikle benimsenip uygulayanların oranı teorik dağılım ve Colombia'da yapılan araştırma sonucu ile benzer durumdadır. Fakat yenilikleri nispeten geç benimseyip uygulayanların oranı yüksektir. Yenilikleri çok geç benimseyip uygulayanların oranı ise her iki dağılımdaki oranlardan düşük bulunmuştur. Bu oranlar şu sonucu ortaya koymaktadır: Musabey köyü çiftçilerinin yarısı herhangi bir tarımsal yeniliğin uygulanmadan önce, köyde yeniliği ilk uygulayanları izlemekte ve oranların vardıkları sonuca göre yeniliği, bir süre geçtikten sonra, benimseyip uygulamaktadır. Bu sürenin uzunluğu-kısalığı yeniliği ilk uygulayan köy elitinin yenilikler hakkında diğer çiftçileri aydınlatmalarına bağlıdır. Musabey köyünde yeniliği çok geç uygulayanların oranının, teorik dağılımdaki orandan da düşük bulunması, çiftçilerin yeniliklere karşı olumsuz bir tutum içinde olmamalarını göstermektedir. "Yüksek uygulama oranına sahip tarımsal yeniliklerden vazgeçme oranı düşüktür" genellemesinin Musabey köyü çiftçileri arasında geçerli olduğu görülmüş ve çiftçilerin çoğunluğu benimseyip uyguladıkları tarımsal yeniliklerden yarar gördüklerini ve uygulamalarından vazgeçmeyeceklerini belirtmişlerdir. Musabey köyü çiftçilerinin çoğunluğu tarımsal yeniliklerin varlığını ve niteliklerini köy içinden akraba grupları, arkadaşlar, komşular öğrendiklerini belirtmişlerdir. Çiftçiler yenilikler hakkındaki bilgilerini genellikle tarımsal kuruluşları sık ziyaret eden kitle haberleşme vasıtalarını izleyen, şehir ve kasaba ili ilişkisi çok olan önder çiftçilerden ve köy elitinden temin etmektedirler. Çiftçilerin, kitle haberleşme vasıtalarını izleyerek yenilikler hakkında bilgi toplama oranı düşük bulunmuştur. Bu durum, tarımsal yeniliklerin köy içinde yayılımında köy liderlerinin rolünün önemli olduğunu göstermektedir. Musabey köyünde çiftçilerin tarımsal yenilikleri uygulamama nedenleri araştırıldığında, yenilikleri uygulamama nedenleri olarak yeniliği uygulama zorunluluğu ve yayım kuruluşları ile ilgili organizasyon yetersizliği, yeniliğin temin edilmesinin masraflı olması, çiftçinin yenilik hakkında tatmin olmaması ve yararına inanmaması ve arazi azlığı ortaya çıkmıştır. Tarımsal yeniliklerin çiftçiler tarafından benimsenip uygulanmasını etkileyen sosyal faktörlerden yaş ve çiftçilik tecrübesi faktörünün tarımsal yenilikleri uygulama seviyesi üzerinde bir etkisi bulunmamıştır. Aynı şekilde, çiftçi aile üzerinde bir etkisi bulunmamıştır. Aynı şekilde, çiftçi aile şekli, ailedeki otorite patterni ve ailedeki birey sayısının da tarımsal yeniliklerin benimsenip uygulama seviyesi üzerinde bir etkisinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Buna karşılık eğitim seviyeleri, yaşama standardı seviyesi, sosyal statü ve köyde güçlü olma seviyesi ile tarımsal yenilikleri uygulama seviyesi arasında bir ilişki vardır. Eğitim, yaşama standardı, sosyal statü seviyeleri diğerlerine kıyasla yüksek ve köyde güçlü olan kimseler tarımsal yenilikleri daha yüksek oranlarda benimseyip uygulamışlardır. Musabey köyünde eğitim, yaşama standardı ve sosyal statü seviyesi yüksek olan köyde sözü geçen ve dinlenen kimseler köyün elitidir, köyün önderleri ve liderleridir. Bu bakımdan köyün liderleri yenilikçidir genellemesine varılabilir. Kitle haberleşme vasıtaları kullanım seviyesinin ve çiftçinin köy içi ve dışı kuruluşlara üye olup olmamasının tarımsal yeniliklerin benimsenip uygulama seviyesi üzerinde bir etkisinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Diğer bir deyişle, çiftçilerin radyo, gazete, sinema, magazin gibi kitle haberleşme vasıtalarını izleyerek tarımsal yeniliklerin varlığını ve niteliklerini öğrenme olasılığı zayıftır. Aynı şekilde çiftçilerin şehir-kasaba ile olan ilişki sıklığı ile çiftçilerin empathy seviyelerinin tarımsal yeniliklerin uygulanma seviyesi üzerinde önemli bir rol oynamamaktadır. Ancak başarı motivasyon seviyeleri yüksek olan çiftçiler diğerlerine kıyasla daha yenilikçi olarak gözükmektedir. Buna karşılık işletme genişliği, parsel sayısı, mülkiyet şekli, çiftçilik şekli, tarımsal ürünlerin yıllık satış tutarı seviyesi gibi agro-ekonomik faktörlerin tarımsal yeniliklerin benimsenip uygulanması üzerinde önemli bir rol oynadıkları ortaya çıkmıştır. Geniş ve toplu işletmeye sahip olup bütün gelirin tarımsal faaliyetlerinden temin eden ve tarımsal ürünlerin yıllık satış tutarı seviyesi yüksek olan çiftçiler tarımsal yenilikleri diğerlerine kıyasla daha yüksek oranlarda benimsenip uygulamışlarıdır.
- Published
- 1975
24. Belli başlı planlama metodlarının Ege bölgesinde bir tarım işletmesinde uygulanması üzerinde karşılaştırmalı bir araştırma
- Author
-
Oktay, Erdoğan, Aras, Ali, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Talim, Metin, and Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ziraat Ekonomisi ve İşletme İlmi Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır ,Agriculture - Abstract
1-Bu çalışmanın amacı, bölge koşulların açısından uygulanması kolay, pratik, geniş bir çiftçi kitlesine cevap verebilecek ve ayrıca tarımsal yayım kuruluşları tarafından da kullanılabilir, elverişli bir tarımsal işletme planlama metodu saptanmaktadır. 2-Yurdumuzda tarımın ekonomi içerisindeki payının fazla oluşu, aynı zamanda büyük bir nüfus kitlesini bünyesinde barındırması bu kesimin sorunlarına eğinilmesini zorunlu hale getirmektedir. Kırsal alanda yaşamını sürdüren çiftçi kitlesinin, yaşama düzeylerini arttırılması, tarımsal politikanın ana amaçlarındandır. Bu nedenle, tarımsal işletmeciler, kıt üretim kaynaklarından en verimli şekilde yararlanabilmelerini sağlamak üzere yerinde ve doğru kararlar almakla karşı karşıyadır. İsabetli karar alma, tarımda planlı çalışmakla mümkün olabilmektedir. Son yıllarda ve halen birçok ülkede tarımsal işletme planlaması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Her ülke kendi yerel koşullarına uygun olarak planlama metotlarının geliştirilmesine büyük çaba sarfetmektedir. Son zamanlarda, yeni planlama metotlarının tanıtılmasına çalışılmaktadır. Tarımsal işletme planlamasının kağıt üzerine dökülmediği ülkelerde, sınama yanılma yöntemi izlenerek, fiilin işletmede uygulama yapılmakta ve böylece uygun planlara ulaşılmaya çalışılmaktadır. Halbuki, sınama yanılma önce kağıt üzerinde yapılmakta sonra avantajlı görülen alternatif işletme planının, doğrudan doğruya işletmede uygulanması halinde, büyük ölçüde kaynak ve zaman tasarrufu sağlanabilir. 3-Bu araştırmaya esas olan veriler İzmir ili, Menemen ilçesindeki bir tarım işletmesinde 1973-1974 üretim yılında tutulan iş ve muhasebe kayıtları ile, komşu benzer 36 işletmeden aynı üretim yılı sonunda yapılan anket ile elde edilmiştir. Ayrıca bölgede daha önce yapılmış, çeşitli araştırma sonuçlarından da kaynak yönünden yararlanılmıştır. 4-Ele alınan tarımsal işletmenin planlamasında; a-Üretim dallarına ait her bir işlemin fiziksel ve parasal miktarları ve brüt marj tabloları, b-Üretim dallarına ait işgücü ve çekigücü istekleri, c-Üretim kaynakları mevcudu d-Bir üretim yılının, çalışma dönemlerine göre bölünüşü ve her bir dönemdeki çalışılabilir işgünleri sayısı, e-Doğal, ekonomik ve sosyal faktörlerden ileri gelen sınırlamalar göz önünde tutulmuştur. Çalışmada pek çok ülkede yaygın olarak kullanılan bütçeleme, program planlama ve doğrusal programlama metotlarını karşılaştırılmalı olarak uygulanması yapılmıştır. 5-Ele alınan tarım işletmesinin 1973-1974 üretim yılına ait gayrisafi üretim değeri 286.871.41 TL.dir. 6-Ele alınan tarım işletmesinin, 1973-1974 üretim yılına ait değişken masrafları toplamı 99.282.37 TL. Bu miktarların %3,37 si tohum, %6,94ʼü gübre, %2,92ʼsi ilaç ve %69,23 ücretli işgünü ile %17,54ʼü çeşitli diğer masraflara aittir. 7-Bu çalışmada, çeşitli üretim dalları ile ilgili olarak yapılan bütün faaliyetlerin fiziksel ve parasal değerlerinin çok ayrıntılı bir şekilde gösterildiği brüt marj tabloları düzenlenmiştir. Fiziksel ve parasal değerlerin yer aldığın bu tablolar yardımıyla, brüt marj analizlerinin kolaylıkla yapılabildiği ve böylece ele alınan işletmelerin, aksayan yönlerinin belirli ölçüler içerisinde teşhisinin mümkün olacağı belirtilebilir. 8-Planlama çalışması yapılan işletmede, müşterek masraflar toplamı 36.863.58 TLʼdir. Müşterek masraflar içerisinde en büyük pay 25.006.25 TL. ile alet-makine masraflarına aittir. 9-Bu araştırmada net tarımsal gelir, ele alınan işletmenin toplam brüt-marjından, müşterek masraflar toplamının çıkarılması sonucu 155.444.24 TL. bulunmuştur. 10-Ele alınan tarımsal işletmeye bütçeleme, program planlama ve doğrusal programlama metotları uygulanmıştır. Bu uygulamada izlenen yol ve kullanılan ortak esaslar; a-Envanter çıkarılması, b-İşletmecinin amacının saptanması c-Pazar durumunun incelenmesi, d-Kurumsal sınırlamaların ortaya konması, e-Bölgede daha önce yapılmış araştırma ve geliştirmelerin tetkiki, f-Düzenlenecek işletme planına alınabilecek, çeşitli üretim dallarına ait brüt-marj tablolarının düzenlenmesi, g-Bölgede mevcut olan ve plana alınması düşünülen çeşitli üretim dallarının işgücü ve çekigücü isteklerinin tespiti şeklinde özetlenebilir. 11-Ele alınan tarım işletmesinin mevcut planda yer alan bağ, pamuk, şeftali, arpa gibi çeşitli üretim dallarına ait brüt-marj verileri, komşu benzer işletmelerin üretim dalları sonuçları ile karşılaştırılarak analiz edilmiştir. 12-Araştırmada önce brüt-marj analizi ile birlikte, üretim kaynaklarının daha iyi değerlendirilmesini öngören ve üretim dallarının seçiminde kolaylık sağlayan, brüt-marj esasına dayalı, geliştirilmiş bütçe metodu uygulanmıştır. Bütçeleme tekniği uygulaması sonucu 55.0 dekar bağ, 15.5 dekar şeftali, 35.0 dekar pamuk, 15.0 dekar Meksika menşeli buğday, 6.0 dekar ıspanak, 12.0 dekar bakla, 14.0 dekar kayısı üretim dalından oluşan bir plan elde edilmiştir. Bu plan ile 194.487.47 TL. toplam brüt-marj sağlanabileceği hesaplanmıştır. 13-Araştırmada, ikinci olarak program planlama uygulaması yapılmış ve bütçe planlama tekniğinde elde edilen aynı sonuca ulaşılmıştır. 14-Bu çalışmada, üçüncü olarak, doğrusal programlama uygulaması sonucunda bulunan optimum çözünüm, daha önce bütçeleme ve programlama teknikleri ile elde edilen çözünüm aynısı olduğu görülmüştür. 15-Bütçe planlama tekniğinin değerlendirilmesi sonucunda diğer planlama tekniklerine nazaran tercih edilebilecek bazı avantajlara sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bunlar şöyle sıralanabilir; a-Bütçe planlama tekniği, diğer planlama tekniklerine nazaran uzun yıllardır kullanılan, kolay anlaşılabilen, pratik bir tekniktir. b-Bu teknik tatmin edici sonuçlar verebilmektedir. c-Arazide tarımsal işletmecilik konusunda çalışan yayım görevleri de çiftçilerin isteklerine uygun olarak planlama çalışmalarında kolaylıkla uyum sağlayabilir veya karşılaştıkları güçlükleri çiftçilere açıkça anlatabilirler. 16-Program planlama tekniğinin bölge koşullarına uyarlılığı ve uygulama olasılığı bakımından şu hususlar ortaya çıkmaktadır; a-Optimum işletme planlarının elde edilmesi ve bölge koşullarına cevap vermesi yönünden, program planlama metodunun uygulanmasının yapılabileceği ileri sürülebilir. b-Bununla beraber bu planlama yönteminin bir bölgede çok sayıda çiftçiye ve daha yaygın bir sahada uygulanıp uygulanmayacağı üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. 17-Doğrusal planlamanın bölge koşullarına uygulanması bakımından aşağıdaki değerlendirmeler yapılabilir; a-Bu metot yardımıyla optimum sonuçlara ulaşılmaktadır. b-Bununla beraber metodun uygulanması sırasında bazı yönlerden güçlüklerle karşılaşılabilmesi olanak dahilindedir. c-Ayrıca, ileri bir teknik ve bilgiyi gerektiren bu metodun uygulanmasında görev alacak personeli de bulmak son derece güçtür.
- Published
- 1976
25. Edirne'nin Kemal, Tayakadın ve Musabeyli Köylerindeki ziraat işletmelerinden seçilen bir grubun ekonomik analizi ve en uygun ürün bileşimlerinin tesbiti üzerine bir araştırma
- Author
-
Saylam, Ahmet, Aras, Ali, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ziraat Ekonomisi ve İşletme İlmi Anabilim Dalı, and Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır ,Agriculture - Abstract
Bu çalıma, Edirne ilinin ova kesiminden seçilmiş bir bölgecikte sulanmayan arazilerde faaliyette bulunan tarım işletmelerinin ürün desenlerini, örnek işletme modeli ve program planlama metodu kullanılarak değiştirmeyi amaçlamaktadır. Veriler, doğal şartlar yanında tarım ekonomisi ve sosyolojisi açısından benzerlik gösteren üç köyün (Kemal, Tayakadın, Musabeyli)örneğe çekilen 126 işletmesinden sağlanmıştır. İşletmeler arazi genişliklerine göre dört gruba ayrılarak mevcut kaynaklara ve yıllık faaliyet sonuçları bakımından mukayeseli analize tabi tutulmuşlardır. Bölgede yetiştirilen ürünlerin işgücü istekleri hakkındaki değerler, gerekli normlar araştırma süresince günü gününe yapılan kayıtlardan elde edilmiştir. Analiz safhasında, dört grubun her biri için grup ortalama değerlerine göre dört temsili işletme tespit edilmiştir. Müteakiben brüt-marj analizi tekniği ve program planlama metodu kullanılarak planlama çalışmaları yürütülmüştür. Böylece her grup için ayrı modeller geliştirilmiştir. Planlamada işletme arazisi, aile işgücünün kritik dönemlerdeki miktarı, ana kültür bitkilerinin toplam ekiliş alanı içindeki azami %ʼleri ve hayvancılık için köy merası kısıtlayıcı faktörler olarak dikkate alınmıştır. Planlama sonucuna göre belirlenen yeni ürün desenlerinin topluca gözden geçirilmesiyle bölgenin incelenen işletme gruplarına ait ürün deseninde meydana gelen değişiklikler ortaya konulmuştur. Etüd edilen işletmeler arasında başarılı olanların, birim alana daha fazla sermaye ve işgücü kullandıkları, hayvancılık faaliyetlerine daha fazla yer verdikleri araştırma sonuçlarıyla ortaya çıkarılmıştır. Bu durumda bölge işletmelerinde sermaye eksiklerini giderici kredi politikaları ve ürün desenlerini değiştirmeye yönelik yayım çalışmaları öncelik kazanacak iki tedbir olarak görülmektedir. Hayvancılık faaliyeti tamamen köy orta malı meraya dayandığına ve işletmelerin gelirlerini olumlu yönde etkilediğine göre, köy sakinlerinin meradan yararlanma haklarına açıklık getirmek başka bir tedbir olarak düşünülebilecektir. Ürün desenlerinde değişiklik yapmak suretiyle öncelikle 1. ve 2. grup işletmelerinin gelirlerinde önemli ölçülerde (%86,78 ve %53,78) artış sağlamak mümkün görülmektedir. Bu imkanın işletme yöneticilerine açıklayarak gerekli tedbirlerin alınmasına gayret sarf edilmesi zirai yayım faaliyetlerinin ana konusu olmaktadır. Böyle bir faaliyetin planlamada kullanılacak verilerin toplanıp değerlendirilmesi ve yönetim uygulanması konularında geliştirilmesi bölge çapında büyük yarar sağlayacaktır. Kısa vade planlama sonucu bölge ürün deseninde meydana gelen değişikliğin, yaratabileceği sorunlar da makro seviyede çalışmaları gerektirebilecektir. Özellikle ayçiçeği ve buğday üretiminde görülecek düşüşlerle süpürge lifi ve bir ölçüde kavun-karpuzda ortaya çıkacak fazlalığın değerlendirilmesi yapılmaktadır. Dördüncü grupta yer alan işletmelerin ürün desenlerinin bu grup için tasarlanan ürün desenine büyük ölçüde yakın bulunması bu grupta yer alan işletmelerin bir bakıma daha geniş ve elverişli imkanlarla çalışmalarına bağlanabilir. Bu grup işletmeler bakımından ancak bazı uzun vade tedbirlerinin önerilmesi mümkün görülmektedir. Kültür bitkilerinin mevcut verimlerinin, bunların potansiyel verimlerinin çok aşağısında bulunması, konu üzerinde çalışma ve araştırma gereğini ortaya çıkarmaktadır. İklim ve toprak yönünden çok uygun olan şartları daha iyi değerlendirebilecek yeni üretim dallarının bölgeye adaptasyonu çalışmaları da üzerinde durulmaya değer diğer bir husustur. Sanayi bitkilerinin ekim-dikim, çapalama, hasat-söküm vs. gibi işlemlerini kolaylaştıracak makine ve ekipmanların kullanımı yaygınlaştırılabilinir. Ürünlere, toprak vasfını iyileştirecek ve verimliliğini koruyacak bir münavebe düzeninin uygulanmasına imkan verecek bir fiyat politikası takibi düşünülmelidir. İyi vasıflı sulama suyuna sahip Meriç nehri ve kollarıyla diğer su kaynakları tarımın hizmetine sokularak bölgenin tarımsal ve ekonomik bünyesinde büyük değişiklikler gerçekleştirilebilinir. Bölge hayvancılığında kültür ırklarına önem verilerek ahırda geçiş hızlandırılabilinir; böylece meraların son derece meşhur kıvırcık cinsi koyuna bırakılması mümkün olabilir.
- Published
- 1975
26. Çivril ilçesi ova köyleri tarım işletmelerinin ekonomik yapısı, faaliyet sonuçlarının analizi ve optimum işletme genişliğinin tesbiti
- Author
-
Işikli, Emin, Aras, Ali, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ziraat Ekonomisi ve İşletme İlmi Anabilim Dalı, and Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı
- Subjects
Ziraat ,Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır ,Agriculture - Abstract
Bu araştırma, Çivril ilçesi Ova köyleri tarım işletmelerinden tabakalı örnekleme metoduyla seçilmiş 104 tarım işletmesinin 1966 üretim yılına ait faaliyetleri hakkında hazırlanmıştır. Güdülen amaç, pilot bölge çalışmalarının yürütüldüğü Denizli ilinin bu bölgesinde işletme planlamasında gerekli görünen bazı normları elde etmek ve belirli şartlar altında yeterli işletme büyüklüğünü tespit etmektir. Bu amaçla, önce bölge işletmelerini temsilen seçilen tarım işletmeleri, işletme tipleri, işletme organizasyonları ve sermaye kompozisyonları bakımından analize tabi tutulmuştur. İşletmelerin yıllık faaliyet sonuçlarının analizinde "Brüt Marj" sistemi uygulanmamıştır. İşletme tiplerine ait norm veya standartların planlama çalışmalarında daha manidar olacağı göz önüne alınarak analizler işletme tipleri esasına göre yapılmıştır. İşletme tiplerinin tayininde işletmede yer alan üretim şubeleri veya faaliyetlerinin işletmenin yıllık gayrisafi üretimin toplamına katılma payları esasına göre hareket edilmiş ve aşağıdaki işletme tipleri tespit edilmiştir. 1- Yarı İhtisaslaşmış İşletmeler (43 adet) a) Hububat-hayvancılık işletmeleri (16 adet) b) Diğer ikili işletmeler (27 adet) 2-Karışık İşletmeler (55 adet) a) Hububatın hakim olduğu karışık işletmeler (32 adet) b) Diğer karışık işletmeler (23 adet) 3-Kısmen Tarıma Dayalı İşletmeler (6 adet). Analizler sırasında işletme tipleri de arazi genişliği esas alınarak kendi aralarında üç gruba (1-30 dekar, 31-60 dekar, 60 dekardan daha yukarı işletmeler) ayrılarak etüd edilmişlerdir. Her işletme tipi ve büyüklük grupları itibariyle başarılı, başarısız ve orta derecede başarılı olan işletmeler bazı faktörlere göre mukayese edilmişlerdir.
- Published
- 1970
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.