Search

YÖK Tez No: 544988 Orman yolları tüm ormancılık çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan ana tesislerdir. Bu yolların planlama, yapım, bakım-onarım, sanat yapıları ve üst yapı çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Orman yolları için yapılan tüm çalışmalarda çevre zararları, ekonomik, zaman, iş gücü ve makine seçimi önemlidir. Özellikle sanat yapıları ve üst yapı çalışmaları yolun kullanım ömrünü uzatmaktadır. Bu çalışmada Benkelman Beam aparatı yardımıyla toprak ve üst yapıya sahip yollarda yol yüzeyinin defleksiyon (eğilme) miktarları ölçülmüştür. Üst yapıya sahip yollarda eğilme miktarlarının daha düşük olduğu, toprak yollarda is bu miktarların fazla çıktığı belirlenmiştir. Yapılan çalışma neticesinde Benkelman Beam aparatının orman yollarında kullanımı incelenmiştir. Forest roads are the main facilities what is the required for the realization of all forestry studies. Planning, construction, maintenance-repair, drainage structure and pavement investigations of these roads are of great significance. Environmental damage, economy, time, labor and machine selection are important in all studies conducted for forest roads. Especially drainage structure and pavement studies extend the lifetime of the road. In this study, the deflection amounts of the road surface were measured on the unpaved roads and pavement roads by the help of Benkelman Beam. It has been determined that the deflections amounts are lower on the roads with pavement while these amounts are higher on the unpaved. As a result of the study, the use of Benkelman Beam on forest roads was examined.

Bu çalışmanın amacı, `Öğretmenlerin Değerler Eğitimine Yönelik Farkındalık Düzeyleri Materyal ve Okul Politikası Oluşturulmasına Yönelik Görüşleri` ni belirlemektir. Çalışmada uzman görüşlerine başvurularak, oluşturulan ve on bir sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Mülakatlara katılan görüşmecilerden, görüşme formundaki sorulara yazılı bir biçimde cevap vermeleri istenmiştir. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışmada, durum çalışması deseni kullanılmıştır. Amaçlı örneklem yoluyla seçilen çalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Çorum ilinde sekiz ortaokulda görev yapmakta olan 32'si erkek 28'i kadın 60 öğretmenden oluşmaktadır. Bu öğretmenlerin 13' ü Türkçe, 12'si İngilizce, 9'u Sosyal Bilgiler, 9'u Matematik, 7'si Fen Bilgisi, 5' i Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 1'i Görsel Sanatlar, 1'i Meslek Dersleri, 1'i Teknoloji Tasarım, 1'i Bilişim Teknolojileri, 1'i Beden Eğitimi öğretmenidir. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Verilerden elde edilen bulguların tanımlanması ve yorumlanmasıyla ulaşılan sonuçları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: 1.Öğretmenlerin; değerler eğitimini içeren çalışmalarda, bu alanda sıkça kullanılan metotlardan rol model olma, drama, film izletme gibi yöntem-teknikler içeren uygulamaları tercih ettikleri tespit edilmiştir. 2.Değerler eğitimi ile ilgili kaynak, materyal ve ders içeriklerinin yeterliliğine yönelik sorulara olumlu ve olumsuz cevap veren öğretmenlerin oranlarının, birbirlerine yakın olduğu görülmüştür. 3.Öğretmenlerin; değerler eğitimi uygulamalarında örnek olabilmelerine dair yapılan öz değerlendirme sonucunda, kendilerini yeterli hissettikleri ve bu konuda örnek olabildiklerini ifade ettikleri görülmüştür. 4.Verilen değerlerin öğrenciler tarafından özümsenme düzeyine dair düşünceleri ise; öğrencilerin, aile, medya ve sosyal çevre gibi dış uyaranlar nedeniyle verilen değerleri yeterince özümseyemedikleri yönündedir. 5.Değerler eğitiminin geleceğine dair bulgular doğrultusunda öğretmenler, ayrı bir değerler eğitimi dersinin gereksiz olduğunu ifade etmişlerdir. 6.Öğretmenlerin değerler konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'na yardımcı olabilecek kurumlara dair düşüncelerine de başvurulmuştur. Öğretmenlerin büyük bir kısmı, sivil ve tüm resmî kurum ve kuruluşların, değerler eğitimi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'na destek olmaları gerektiğini belirtmişlerdir. Bu araştırma ortaokul öğretmenlerinin değerler eğitimine dair görüşleri kapsamında yapılmıştır. Günümüz koşulları dikkate alındığında sosyal medyanın okullarda verilen değerlere etkilerine dair araştırmalara ağırlık verilmesi değerler eğitimi çalışmalarına olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Değerler, Değerler Eğitimi, Öğretmen, Öğrenci, Ortaokul, Materyal, Politika The reason of this study is to determine teachers' opinions about their awareness level creating materials and school policy for values education. In this study, a ten questioned semi-structured questionnaire created by applying to experts was carried out. The interviewers were asked to give written answers to the questions. In this qualitative research methoded study, case study pattern is used. This study group chosen by the way of purposive sampling consists of (32 males and 28 females) 60 teachers who worked at eight middle schools in Çorum in 2017-2018 Academic Year. They consist of 13 Turkish,12 English, 9 Social Studies, 9 Maths, 7 Science, 5 Religious Education, 1 Art, 1 Vocational Course, 1 Technology and Design, 1 Information Technologies, 1 Physical Education teachers.During data analysis descriptive analysis method is used. We can sum up the results got through the description and interpretation of the data facts as following:1.It is determined that in studies consisting of values education teachers prefer mostly used methods and technics such as being a role model, drama and watching movies.2.It is seen that the rate of the teachers given both positive and negative answers to the questions related to the sufficiency of the sources, materials and lesson contents about the values education were almost close.3.Related to the results of the self-assessment about being a model during values education practices, it is seen that the teachers feel themselves sufficient enough and state they are a model about it.4.About the level of students' embracement of the given values, they think students cannot embrace the values enough because of some negative effects such as family, media and background.5.Related to the facts of the future of values education, teachers stated that a seperate values education class is useless.6.Teachers opinions about which institutions can help the Ministry of National Education about values education was applied. Most of the teachers stated that all the civil and official institutions and establishments should support the Ministry of National Education about values education.This research was conducted within the scope of the opinions of middle school teachers abaut values education. When the litarature was examined, no conclusion were found about the effect of social media on dthe values of students. In this context researches on social media and values relations can be done. Key Words: Values, Values Education, Teacher, Student, Middle School, Material, policy 121

Bu çalışmanın amacı, araştırmamıza katılan İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenlerinin değer öğretiminde hangi araç-gereçleri, nasıl kullandıklarını ortaya koymaktır. Bu çalışmada nitel araştırma modelinden yararlanılmıştır. Araştırmaya katılım gönüllülük esasına dayalıdır ve bu çerçevede 24 İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeniyle görüşmeler ve söz konusu öğretmenlerin derslerinde gözlemler yapılmıştır. Bu araştırmada mevcut problemin derinlemesine ve ayrıntılı bir şekilde anlaşılabilmesi için sadece mülakat verilerinin yeterli olmayacağı düşüncesiyle nitel veri toplama tekniklerinden biri olan gözlem de kullanılmıştır. Elde edilen veriler “betimsel analiz” tekniği kullanılarak değerlendirilmiştir. Son olarak betimlenen veriler, literatür ışığında değerlendirilmiştir. Araştırmamızda yer alan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun değer öğretiminde araç-gereçleri etkili ve verimli bir şekilde kullanamadıkları sonucuna ulaşılmıştır, This study investigated extracurricular activities used in values education by religious culture and ethics course’s teachers. I examined teachers’ views with regard to the problem of this study by conducting interviews with them. Participation to the study was completely voluntary. I interviewed twenty four teachers. I observed their teaching in the classrooms. Findings were interpreted with the help of the related literature. With respect to the technology and materials used in classrooms, I noticed that most of the teachers are not comfortable with utilizing them. Many teachers weren’t experienced and have difficulties in using instructional technology and materials concerning values education.

YÖK Tez No: 388946 İktisat ile ilgili tanımlama yapılırken genelde "ihtiyaçların sonsuz, kaynakların ise sonlu" olduğundan söz edilir. Bu nedenle verimlilik hayatın her noktasında fazlaca riayet edilmesi gereken düsturlardan olmuştur. Bazen üretim enstrümanlarında ya da diğer tüm değişkenlerde herhangi bir değişiklik yapmadan sadece verimlilikle ilgili çalışma yapılarak aynı kaynakla daha fazla ihtiyaç karşılanabilir. Aynı ihtiyacı daha az kaynakla gidermek te bahsedilen duruma farklı açıdan bir örnektir. Bu bağlamda bir örnek teşkil edebilecek Tez çalışmamızda, çalışmaya konu olan ihtiyaç yine karşılanmış ama hem sorumluluk konusunda eşit dağıtım yapılarak adalet sağlanmış hem de aynı iş daha az kaynakla tamamlanmıştır. Çalışmamızın ikinci kısmında Doğrusal Programlama üçüncü kısmında ise Ulaştırma Modeli hakkında geniş malumat verildikten sonra üçüncü kısımda anlatılan yöntem probleme uygulanmıştır. Problemin çözümü aşamasında optimal çözüme ulaşmak için WINQSB paket programı kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre aynı iş için harcanan kaynak miktarında %12'lik bir iyileşme ile beraber işlerin daha organize ve hızlı şekilde yürümesini sağlayacak bir dağıtım tesis edilmiştir. Definitions of related to economics generally called 'needs is endless but resources are limited'. For this reason productivity is observed principle of every point of life. Sometimes production equipments or in another variables without changes , only performing work related efficiency to met need more with the same resources. Eliminate the same need with fewer resources is also example of situation from different perspective. In this regard this study could an example to need which is the subject of study again fulfilment but it is about topic of resposibility ensured equal distribution of justice as well as same work completed with fewer resources. After giving extensive information about the second part of our study linear programming so and the third part of study is transport model the problem that described at third part is applied to problem. The solution of the problem is; to achieve the optimal solution WINQSB software package programme was used. According to results in the amount of resources spent fort he some work is improvement %12 and establish of distribution to provide a more organized and fast.

Monoblok apareyi, iskeletsel Sınıf II maloklüzyonun düzeltilmesinde en sık kullanılan fonksiyonel apareylerden biridir ve bu aparey uyku esnasında da kullanılır. Bu klinik çalışmanın amacı; monoblok apareyinin uyku kalitesi üzerine etkisini değerlendirmektir. Bu çalışmaya 9-14 yağları arasındaki, büyüme gelişim döneminde olan toplam 44 (30 kız, 14 erkek) birey dahil edilmiştir. Tedavi grubu iskeletsel Sınıf II maloklüzyona sahip olan ve monoblok kullanan 22 bireyden oluşurken, kontrol grubu ortodontik tedavi olmayan ve iskeletsel Sınıf I maloklüzyona sahip 22 bireyden oluşmuştur. Çalışmaya katılan tüm bireyler 3 gece uyku çalışmasına katılmışlardır. Başlangıç polisomnografi işlemi tedavi öncesinde uygulanmıştır. İkinci polisomnografi kaydı ortalama 10 gün sonra elde edilmiştir ve bu işlem sırasında hastaların apareylerini ağızda bulundurmaları istenmiştir. Yaklaşık 7 ay sonrasında elde edilen 3. polisomnografik kayıtlar ise aparey ağızda yokken alınmıştır. Sefalometrik kayıtlar ise, tedavi başında ve 7 ay sonrasında alınmıştır. Tedavi uygulanmayan kontrol grubu da aynı işlemler uygulanmıştır. Çalışmaya katılan hastalarda uyku rahatsızlıkları ve sistemik hastalıklar bulunmamaktadır. Uyku etkinliği aparey kullanımıyla artmıştır. Uyku kalitesi, paired sample t testi ile aparey kullanılıyorken ve kullanılmıyorken değerlendirildiğinde; uyku etkinliğinde ve diğer uyku parametrelerinden olan uyku başlangıç latansı, kalıcı uyku latansı değerlerinde anlamlı değişiklikler olduğu görülmüştür. Hava yolu ölçümlerinde ise, polisomnografik sonuçlarda olduğu gibi apareyli ve apareysiz farklılık olduğu görülmüştür. Bunların yanında iskeletsel Sınıf II maloklüzyon monoblok apareyiyle düzeltilmiş, iskeletsel ve dental iyileşme elde edilmiştir. Mandibulanın öne hareket ettiği, efektif mandibula boyutunun arttığı ve maksiller büyümenin kısıtlandığı görülmüştür. Uyku kalitesi açısından, gece monoblok apareyinin kullanımıyla olumlu değişiklikler elde edilmiştir. Fonksiyonel tedavi ihtiyacı olan bireylerde monoblok apareyi güvenilir bir seçenektir., The monoblock appliance is one of the most commonly used functional appliance in the skeletal Class II treatment and this appliance is used during the sleep. The objective of this clinical study was to assess the impact of the monoblock appliance on sleep quality. The study population consisted of 44 individuals (30 females, 14 males) between 9 and 14 years of age at pubertal growth. The treatment group had skeletal Class II malocclusion was consisted of 22 patients who used monoblock appliance for treatment and the untreated control group had Class I malocclusion was consisted of 22 patients. Each subject participated in 3 overnight sleep studies. The initial polysomnographic record was obtained before treatment. There was a 10-day interval after the first night and it was asked to wear the appliance for the second polysomnographic record. There was no appliance in the mouth at the last records were obtained 7 month later. Cephalometric records were obtained before treatment and after 7 mounth later. The same record procedure has been applied to control group consist of untreated individuals. No subject reported any sleep or medical disorder. Sleep efficiencies were increased use of appliance. When sleep quality was compared with and without appliances, paired sample t test showed significant difference in sleep efficiency and the other sleep variables such as sleep onset latency, latency to persistent sleep. Sex and body mass index were not confounding variables. As a result of measurements of airway, significant differences were found with and without appliance as well as the measurement of polysomnography. In addition to these findings, Class II malocclusion was corrected with monoblock appliance, skeletal and dental improvements were obtained. Anterior displacement of the mandible, increase in the effective mandible length and maxillary growth restriction were observed. There appears to be favorable changes in terms of sleep quality with overnight use of these appliances. In patient with needs functional orthodontic treatment, monoblock appliance is a reliable choice., Bu araştırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 11202019 proje numarası ile desteklenmiştir.

II ÖZET Bu araştırmanın temel amacı, Diyarbakır il merkezinde bulunan ilköğretim okullarına bağlı anasınıfları ile anaokullarındaki çocukların, eğitimlerinde kullanılmakta olan eğitim araç-gereçlerinin mevcut durumu, bu araç-gereçlerin nitelikleri, kullanılma ve temin edilme durumlarını ve yeterliliklerini belirlemektir. Çalışmada iki aşama izlenmiştir. İlk aşamada yerli ve yabancı literatür taramasından elde edilen bilgilerin yer aldığı kuramsal veriler bulunmaktadır. İkinci aşamada Diyarbakır il merkezindeki ilköğretim okullarına bağlı anasınıfları ve anaokullarındaki öğretmenlerin araç-gereçler konusundaki görüşlerini tespit etmek amacıyla geliştirilen anket formuna verdikleri yanıtlardan elde edilen bulgular ve bu bulgulara ilişkin yorumlar yer almaktadır. Anket için uzman görüşüne başvurulmuş, sonuçların değerlendirilmesinde de aynı yol izlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulguların özeti şöyledir:. Anaokulları ve anasınıflarında görev yapan öğretmenler araç-gereç kullanmanın yararına inanmaktadırlar.. Anaokulları ve anasınıflarında olması gereken eğitim ortamlarından ilgi köşeleri nitelik ve nicelik olarak vasat veya yetersiz düzeydedir. Bu durum eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir.. Anaokulları ve anasınıflarının bahçesinde çocukların psiko-motor gelişimlerini destekleyecek bahçe araçlan yok denecek kadar azdır.. Anaokulları ve anasınıflarında kullanılan araç-gereçlerin kız ve erkek çocukların her ikisine de yönelik olduğu görülmektedir.. Anaokulları ve anasınıflarında bulunan eğitim araç-gereçleri zihinsel ve psiko- motor gelişimi desteklemeye yöneliktir.. Anaokulları ve anasınıflarında kullanılan eğitim araç-gereçleri velilerin ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın yardımıyla temin edilmektedir.. Anaokulları ve anasınıflarında öğretmene yardımcı olacak bir personel bulunmaktadır. m ABSTRACT The main purpose of this investigation is to determine the existence, qualities, usage, providing conditions and capacities of education tools being used in education of children in nursery schools and kindergartens branched to primary schools in Diyarbakır city centre. Two ranks were fallowed in the study. In the first rank, there is theoretical data consisting of the informations got from the resecearch of local and foreign literature. In the second rank, there are findings obtained from the answers of the teachers of nursery schools and kindergartens branched to primary schools in Diyarbakır city centre for the poll prepared with the purpose of establishing their ideas about tools and commentaries related to theve findings. An expert was consulted about his opinion for the poll and the game method was followed in examining the results, too. The summary of the findings obtained from the research is as below:. Teachers working at nursery schools and kindergartens believe in the usefulness of using tools,. In nursery schools and kindergartens, the needed interest departments in education surroundings are on average or inadequate level in quality and quantity. This condition influences the quality of education negatively.. In the gardens of nursery schools and kindergartens, the garden equipments to support the development of children's psycho-motor are nearly non-existent.. It seems that the tools used at nursrey schools and kindergartens are suitable both for girls and boys.. The education tools existing in nursery schools and kindergartens are suitable for supporting mental and psycho-motor development.. The education tools used in nursery schools and kindergartens are providede by supports of parents and the Ministry of Education.. There is a staff to help the teacher in each nursery school and kindergarten. 118

Maloklusyonlu Bireylerde Hareketli Plaklarla Birlikte Jasper Jumper Uygulamasının Dentofasiyal Yapılar Üzerine Etkisi Çalışmanın amacı, büyüme gelişim dönemindeki Sınıf II, Bölüm 1 malokiuzyonlu bireylerde hareketli plaklarla birlikte kullanılan Jasper Jumper apareyinin etkilerinin incelenerek, iskeletsel, dişsel ve yumuşak doku değişikliklerinin belirlenmesidir. Bu amaçla pubertal atılım dönemindeki 15 kız, 5 erkek toplam 20 birey tedavi grubu olarak seçilip, oksipital headgear+hareketli plaklarla birlikte jasper jumper apareyi hastalara uygulanmıştır. 1 1 kız, 9 erkek toplam 20 birey kontrol grubu olarak seçilmiştir. Tedavi ve kontrol grubundaki bireylerin lateral sefalogramlarında 39 ölçüm yapılmıştır. Her bireyin tedavi başı-tedavi sonu, kontrol başı-kontrol sonu, grup içi karşılaştırmaları Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi kullanılarak tedavi başı- kontrol başı, tedavi sonu-kontrol sonu, tedavi farkı- kontrol farkı, gruplar arası karşılaştırmalar Mann Whitney U testi kullanılarak yapılmıştır. Sabit apareylerle kullanılan Jasper Jumper apareyi akrilik plaklarla birlikte kullanılarak değişik sabit ve hareketli fonksiyonel apareylerin dezavantajlarını ortadan kaldırıp hasta tarafından rahatça kullanılabilen, çene hareketlerine izin veren ve dilin hareket alanını daha az işgal ederek konuşma işlevini daha az engelleyen, burun solunumunda güçlük çeken hastaların konfor ve kooperasyonunu sağlayan dental etkiden çok iskeletsel etki sağlayabilen bir fonksiyonel aparey hedeflenmiştir. 63 Araştırmanın sonucunda; Belirtmiş olduğumuz hedeflere büyük oranda ulaşılmış olup, anomalinin düzeltilmesi, maksillada iskeletsel ve dental, mandibulada ise daha çok dental etki ile sağlanmıştır.Tedavi sonucunda, Üst yüz boyutu ve total yüz boyutu önemli oranda değişmemiş olmakla birlikte, alt yüz boyutu artmıştır. Üst keserlerde bariz bir retrüzyon ve alt keserlerde de hafif bir protrüzyon görülmüştür. Üst molarların vertikal yön gelişimi inhibe edilip distaîizasyon sağlanmış, alt molarların vertikal yöndeki gelişiminde artış meydana gelmiş ve öne doğru hareket etmişlerdir. Tedaviyle yumuşak dokuda da düzelmeler sağlanmış ve dengeli bir profil yapısı elde edilmiştir., The aim of the study is to examine the effects of Jasper Jumper appliance which is incorporated to removable plates in individuals with Class II, Division 1 malocclusion and to determine the skeletal, dental and soft tissue changes. For this purpose twenty individuals 1 5 of which are girls and 5 are boys at the pubertal peak period were selected and Jasper Jumper appliance was applied to the patients with removable plates+occipital headgear. Eleven girls and nine boys, a total of twenty individuals, were selected as the control group. On the lateral cephalograms of the individuals in the treatment and control groups 39 measurements were made. Each individual's pre-posttreatment, pre-post control and intragroup comparisons were made using the Wilcoxon paired two sample test. Treatment difference- control difference and between group comparisons were made with Mann Whitney U test. With applying the Jasper Jumper incorporated to the removable plates, elimination of disadvantages of different fixed and removable appliances and construction of an appliance which can be used comfortably by the patients, allows the jaw movements, leaves more room for the tongue, provides comfort and cooperation of patients who can hardly breathe nasaly and provides skeletal effects rather than the dental ones was aimed. At the end of the study most of these objectives were achived and the correction of the disorder was accomplished in maxilla with skeletal and dental movoment and with dental effect in mandible. Upper facial height and total facial height remained almost constat while lower facial height increased. A significant retrusion of the upper incisors and the slight protrusion of lower insisors occured. Vertical growth of upper molars were inhibited and distalization was provided along with the increase in the vertical growth and mesial movement of lower molars. Favourable changes of the soft tissue also took place and a balance in the profile was established.

Çalışmanın amacı, daimi dentisyon döneminde maksiller darlık ile birlikte posterior çapraz kapanış gösteren olgularda, Nitanium Palatal Ekspansiyon Apareyinin dentofasiyal yapılar üzerindeki sagital, transversal ve vertikal yöndeki etkilerini belirlemek ve klinik araştırmalara katkıda bulunmaktır. Bu amaçla, iskeletsel sınıf özellikleri dikkate alınmadan, daimi dentisyonda, maksiller darlıkla birlikte posteriorda çift taraflı çapraz kapanışa sahip ve yaş ortalaması 13.9 yıl olan 4'ü erkek, 12'si kız toplam 16 birey seçilmiştir. Her bireyin, genişletme tedavisinden önce, tedaviden sonra ve ortalama 2.9 aylık pekiştirme tedavisini takiben lateral ve frontal sefalometrik filmleri, alt ve üst alçı modelleri, periapikal radyografileri ve ağız içi resimleri alınmıştır. Lateral ve frontal sefalometrik filmler ve alt ve üst alçı modeller üzerinde yapılan ölçümler, Tedavi öncesi-Tedavi sonu, Tedavi sonu-Pekiştirme sonu ve Tedavi öncesi-Pekiştirme sonu şeklinde karşılaştırılarak, "Wilcoxon Eşleştirilmiş İki Örnek Testi" ile değerlendirilmiştir. 97 Periapikal filmler ile de midpalatal suturdaki değişiklikler gözlenmiştir Sonuçta, Nitanium Palatal Ekspansiyon Apareyinin, transversal düzlemde, daha çok dentoalveoler seviyede olmak üzere, iskeletsel genişletme de yaptığı belirlenmiştir. Vertikal ve sagital düzlemlerde ise, üst keserlerin palatinale eğimlendiği ve bir miktar uzadığı saptanmıştır. Ayrıca, maksiller molarların vertikal yönde uzaması sonucu, mandibulanm aşağıya ve geriye doğru rotasyon yaptığı belirlenmiştir. Bunun sonucu olarak, alt yüz boyutu artmıştır. Klinik olarak, posterior çapraz kapanışın ve mesiopalatinal rotasyona uğramış birinci molarların rotasyonlarının düzeldiği ve bu dişlerin kronlarının distale eğildikleri veya dikleştikleri gözlenmiştir. S.M.E. işleminde uygulanan kuvvet ve genişletme miktarı ile birlikte, yaş faktörü ve büyüme potansiyelini de göz önünde tutarak, bu apareyin süt ve karışık dentisyondaki bireylerde de etkilerinin değerlendirilmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir., In this study, it was aimed to determine the sagittal, transversal and vertical effetcs of Nitanium Palatal Expander Appliance on dentofacial structures in patients with posterior cross bite and maxillary collaps in the permanent dentition and by this way to contribute the clinical investigations. With neglecting the skeletal class characteristics, 4 boys, 12 girls which makes a total of 16 patients with an age range of 13.9 months with bilateral cross-bite and maxillary collaps in the permanent dentition were chosen. Lateral and frontal cephalometric radiographs, maxillary and mandibuler plaster models, periapical radiographs and intra oral photograhs were obtained from each patient pre treatment, post treatment and at the 2.9 months retention treatment period. The mesaurements that were obtained from the lateral and frontal cephalometric radiographs and maxillary and mandibuler plaster models were evaluated by 'Wilcoxon Paired Two Sample Test' comparing Pre treatment- 99 Post treatment, Post treatment-End of the retention and Pre treatmant- End of the retention periods. Changes on the midpalatal suture were observed by periapical radiographs In conclusion of the study, it was determined that the skeletal expansion was also observed at same time with dentoalveoller expansion in transversal plane with the application of Nitanium Palatal Expansion appliance. Upper incisors were extruded and retrograded in vertical and sagittal planes. Also, the extrusion of the upper first molars caused the mandible to rotate backwards and downwards. This resulted in an increase of the vertical dimension of the lower face. It was clinically observed that posterior cross-bite and mesipalatal rotation of the upper first molars were improved and crowns of the forementioned teeth were tipped distally or uprighted.